Katalog

4 SAYFA 18 AĞUSTOS 2011 PERŞEMBE GÜNCEL AKLIMA GELDİKÇE G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı VAHAP TUNCER Yeni vekil davayı kazandı ama... sparta’nın eski valisi ve yeni milletvekili Ali Haydar Öner, bugünlerde burukta olsa bir mutluluk yaşıyor olmalı. Çünkü bir yıl önce gerçekleşen atama işlemi hakkında açtığı davayı kazandı. Bilindigi gibi Ali Haydar Öner, 2010 yılında hükümetin hazırladığı kararname ile Isparta Valiliği’nden alınarak Kırklareli Valiliği görevine atandı. Öner’den boşalan Isparta Valiliği’ne ise merkez valilerinden Memduh Oğuz getirildi. Ali Haydar Öner, tayininin durdurulması için dava açtı. Danıştay 5. Dairesi, oy çokluğu ile aldığı kararla Öner I hakkındaki tayin işlemi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu durumda Öner’in Isparta Valiliği’ne, Memduh Oğuz’un ise merkeze dönmesi gerekecek. Fakat gelişen süreç içinde Ali Haydar Öner, valilikten istis fa ederek siyasete girdi. CHP’den Isparta D Milletvekili seçildi. “Davayı kazandım” diyerek milletvekilliğinden istifa edecek hali yok. Bu saatten sonra sadece haklı çıkmanın gururu içinde olacaktır. Yapılan işlemin yargıdan dönmesinin vereceği mutlulukla yetinecektir. Bundan sonraki süreçte milletvekili olarak yoluna devam edecektir. Zaten Isparta CHP örgütü de, bu H yönde bir açıklama yapmış. “Haksız yere tayin edilen başarılı vali Ali Rıza Öner’i halkımız unutmadı. Onu bu kez milletvekili olarak meclise gönderdi” şeklinde bir açıklama yapmışlar. Yargının geciken kararı bu kez önemli bir sıkıntı yaratmamış görünüyor. Yargı daha hızlı karar veripte, Ali Haydar Öner Isparta Valiliği görevine dönseydi bugün bambaşka bir tablo olacaktı. Öner, belki de milletvekili ünvanı taşımayacaktı. Onun yerine başka bir isim seçilecekti. İlginç bir durum... T Liberal Müdahale ve Türkiye… hortlatılmıştır. Ülke her gün şehit haberleri ile sarsılmakta, Başbakanımız “mübarek Ramazan Ayı geçsin, gereken cevap en sert şekilde verilecektir” demektedir. Vatanı savunmak için kutsal günlerin bitmesini beklemek İslam tarihindeki mezhep savaşlarından sonra ilk defa yaşan bir şey gibi geliyor bana. Muaviye taraftarlarının Hz. Ali taraftarlarını yenmek için mızraklara kuranı kerim yaprakları takmasının bir başka tezahürüdür bu yaşananlar. Özgür bir vatanı olmayanların dinlerini özgür bir şekilde yaşayamayacakları ortada iken gerekli önlemleri almak için kutsal günlerin bitmesini beklemeyi anlamak mümkün değildir. Dışarıdan gelen baskılara ve tehditlere kılıf uydurulmuyor ise ciddi bir aymazlık söz konusudur. Bütün bu olup bitenler egemen güçlerin Türkiye’ye Ortadoğu’da yeni bir rol biçtiklerinin açık bir göstergesidir. Ortadoğu ve Afrika yeniden şekillendirilerek zengin kaynakların çok uluslu şirketlere devri öngörülmektedir. Tunus’ta, Libya’da, Mısır’da, Suriye’de bu değişim silah zoru ile yapılmaya çalışılırken Türkiye’de iktidar eli ile yavaş yavaş, alıştırıla alıştırıla yapılmaktadır. Siyaset uzmanları dünyadaki bu müdahaleleri “liberal müdahale” olarak değerlendiriyorlar. Sözüm ona insan hakları ve demokrasi adına yapılan bu müdahaleleri haklı kılmaya çalışıyorlar. Kökeni 19. yy. dayanan ve en başta petrol ve su kaynakları olmak üzere yoksul ülkelerin doğal zenginliklerini ele geçirmeye yönelik bu operasyonların adı “yeni sömürgecilik” olmasın? Ben böyle düşünüyorum, ne dersiniz? V ekiller ne yapıyor? Y Duyarlı başkanın uyarısı az aylarında turizm merkezlerinde yaşanan gürültü kirliliğinin önüne bir türlü geçilemiyor. Sahildeki bazı konaklama ve eğlence tesisleri sadece gündüzleri değil akşamları da gürültü üretmeye devam ediyor. Gürültü kirliliği kapsamında; havuz başı ve sahillerdeki animasyon gösterileri, müzik yayınları, havai fişek atılması sayılabilir. Havai fişek gösterilerine ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Bu anlamda turistik tesisler arasında sanki bir yarış söz konusu. Yan yana dizilen tesisler, neredeyse her akşam sıra ile havai fişek gösterisi yapıyor. Bu gösteri sadece o tesisi değil, birkaç kilometre yakınındaki herkesi etkiliyor. Gecenin ilerleyen saatlerindeki gösteri nedeni ile herkes irkiliyor. Uyuyan küçük çocuklar varsa yatakların Y dan fırlıyor. Manavgat Kızılot Beldesi Belediye Başkanı Mustafa Keçer’in açıklaması, havai fişek gösterilerinden olumsuz etkilenen canlıların sadece insanlarla sınırlı olmadığını gösteriyor. Başkan Keçer, dakikalarca süren gösterilerden kuşlarla, caretta caretta türü deniz kaplumbağaların zarar gördüğünü söylüyor. Gece korkularından yuvalarını terk eden kuşlarda kalıcı korku oluşuyormuş. Ayrıca yumurtadan çıkan caretta caretta yavruları yanlış yöne giderek telef oluyormuş. Kızılot Belediye Başkanı Mustafa Keçer’in uyarısına kulak vermek gerekiyor. İnsanların dışında diğer canlıları da huzursuz eden havai fişek gösterilerine daha sıkı sınırlamalar getirilmesi düşünülmeli. Özellikle turizm bölgelerinde yasaklanması bile tartışılmalı. Burdur CHP, hala takıldığı yerde ir süre önce Batı Akdeniz’deki AKP ve CHP il örgütlerinin internetteki durumunu irdeledik. CHP Burdur İl Örgütü’nün sanal ortamda 12 Haziran’a takılıp kaldığını vurguladık. Aradan bir aya yakın zaman geçti. Burdur CHP’nin web sayfasına tekrar baktığımızda değişen bir şey olmadığını gördük. Birinci haber, 12 Haziran’a yönelik sandık sor B gulaması ile ilgili. Diğer haberler daha da eski. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Burdur Mitingi, İl Başkanı Süleyman Erman’ın AKP’lilerle yaptığı seçim atışmaları var. Kısacası hepsi gündemden düşmüş haberler. Burdur’un genç ama deneyimli il başkanı Süleyman Erman, seçim sonrasında uzun bir tatile çıkmış olmalı. Aksi halde bunları görmesi, gereğini yapması gerekirdi. eni seçilen milletvekilleri, daha ne olduğunu anlamadan meclis tatile girdi. Onlarda Ankara’dan ayrılıp seçim bölgelerine dağıldı. Elbette Ankara’da kalanlar da var. AKP ve CHP’nin (Deniz Baykal hariç) Antalya milletvekileri genellikle seçim bölgelerinde bulunuyorlar. MHP’nin 3 milletvekili ise ortalıkta gözükmüyor. Onlar herhalde Ankara’dan ayrılmadılar. Seçim bölgelerinde olan milletvekillerinden biri olan Yıldıray Sapan’ın geçtiğimiz günlerde partisinin Serik ilçe örgütünü ziyaret ettiğini duyduk. Bunun nedenini merak ettik. Kendisini arayıp, “Hayrola sayın vekil, Serik’te bir sıkıntı mı var?” diye sorduk. Yıldıray Sapan, Serik ile birlikte doğu ve batı ilçelerini ziyaret ettiğini söyledi. Merkezdeki ilçe örgütlerini de ziyaret edeceğini açıkladı. Sapan, ziyaretleri sırasında örgüt yöneticilerinin sorunlarını dinleyip bundan sonraki süreçte daha sıkı iletişim kurmak istediğini söylüyor. Anlaşıldığı kadarı ile Yıldıray Sapan, tatili verimli kullanıyor. ürkiye’de son yıllarda yaşanları sağlıklı değerlendirebilmek için dünyada özellikle de Ortadoğu ve Afrika’da olan bitene birlikte bakmak gerekiyor. Ülkemizde bu çerçevede çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır. Olanları kısaca hatırlayalım; 12 Eylül Referandumu ile ileri demokrasi adı altında yargı, yürütmenin kontrolüne sokulmuştur. Yargı kurumlarında yapılan değişikliklerle Türkiye’ye biçilen yeni role engel görülen tüm kişi ve kurumlar özel mahkemeler aracılığı ile susturulmakta ve sindirilmektedir. Sonra son askeri şura kararları ile silahlı kuvvetlerde yeni yapıya uygun hale getirilmiştir. Sendikalar parçalanmıştır ve büyük çoğunluğu iktidarın güdümündedir. Sıra meslek odalarına gelmiştir. 644 sayılı KHK ile kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığı ile meslek odaları da etkisizleştirilecek ve toplumsal muhalefet azaltılacaktır. “Dış politikada sıfır sorun” diye tanımlanan ve Ulu Önderin “yurtta sulh, cihanda sulh” sözleri ile ifade edilen yol haritamız değiştirilmiştir. Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmelere başta temkinle yaklaşan Türkiye, içerideki kamuoyu baskısı dengelenince müdahil olma pozisyonuna geçmiştir. Süper güçlerin çıkarlarını korumaya yönelik bu operasyonları demokrasi ve insan hakları adına savunmak artık imkansız hale gelmiştir. Buna karşın komşumuzdaki karışıklığa birilerinin adına müdahil olmaya çalışan iktidar, ulusal bütünlüğümüz açısından çok tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Terör seçim sonrası tekrar Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B