Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 5 TEMMUZ 2011 SALI GÜNCEL Salıda Bir Alanya FEYZİ AÇIKALIN feyzia@superonline.com G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL Deniz Bayramı Nasıl Değerlenir? yaşındaki genç kız, 20 yıldan beri Alanya’da olduğunu, buna rağmen Deniz Bayramı diye bir şeyi hiç duymadığını söyleyince şaşırmıştım. Aslında genç kızın hayata hiç değmeden, günlerini öylesine geçiren binlercesinden birisi olduğunu biliyordum; yine de tuhafıma gitti… Deniz ya da su eğlenceleri, Ludi Naumachiae adıyla Roma’nın ünlü imparatoru Sezar zamanında başlamış. Savaş oyunları şeklinde geçen ve binlerce figüranın kullanıldığı eğlenceler için yapay göller bile oluşturulmuş. Osmanlı, Roma’nın geleneğini sürdürmüş, aynı oyunları Donanma Şenlikleri adıyla sergilemiş… İlk fotoğrafların görüldüğü yüzyılımızın başında, Anadolu kıyı şehirlerindeki şenlikler karelere girmiş. 1 Temmuz 1926 yılında yürürlüğe giren kanunla, genç Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kendi limanları arasındaki yolcu ve yük taşıma hakkı yabancılardan alınmış. Bu tarihten sonraki kutlama ve eğlenceler resmi bir tarihte ama aynı gelenekle sürdürülmüş… Başa dönersek; halkın basitçe deniz bayramı dediği, aslında özellikle muhafazakâr Türk kadınının, en azından izleyici olarak denizle buluşması için bir fırsat olan şenlikler, eski tadında yapılmıyor. Yerel otorite, bunu Alanya’daki onlarca aktiviteden birisi olarak görüp, adet yerini bulsun babında düzenlettiriyor ve katılmıyor! Yenidünya yayılmacılığının, yaşamı kendi tüketim politikaları doğrultusunca tekdüzeleştirdiği, gelenekleri yok ederek yozlaştırdığı; insanları geçmişiyle olan bağlarından koparttığı bir dönemdeyiz. Buna “kaçınılmaz değişim” diyorlar. Ayak uyduramayanın tökezleyeceğini söylüyorlar. Böylece, alternatif olarak kişiliksiz, yapay, sıradan yaşam ve eğlence biçimlerini pompalıyorlar. Deniz bayramını geçmişten gelen bir değer olarak, bırakın görmeyi, hiç duymamış bile olan genç insanları işin içine çekmenin yolları olmalı. Mademki şehir büyüyor, göç alıyor; yeni gelenler, idarecisiyle beraber ayağını hiç tuzlu suya(!) sokmamışlardan oluşuyor, o zaman birileri ipleri ele almalı. Örneğin Alanya turizm otoritesi (her kimse?)deniz bayramını bir turistik çekim alanı haline getirebilmeli. Kendine göre uydurma eklemeler yapmadan ama daha planlıca organize ederek… 50 yıl önce nasıl kutlanıyorsa aynen öyle. Duyurusunu iyi yaparak; bunu satış paketlerinin içine koyarak… Olayı içselleştirmeseler bile, belki ticari kazanç düşüncesiyle deniz bayramını daha değerli kılarlar… L Birlik Plajı’ndaki içler acısı 22 ara dını Antalya’nın altın kumlu sahilinden alan Lara Birlik, İl Özel İdaresi ile Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ortak olduğu bir kuruluş. Lara Birlik’in 2 kilometreye yakın uzunlukta plajı var. Söz konusu plaj, geçtiğimiz dönemlerde yeniden düzenlenip halkın ücretsiz kullanımına açıldı. Lara Birlik Plajı, halkın ücretsiz yararlanabildiği bir sahil. Bu yüzden özellikle hafta sonlarında büyük kalabalıkları ağırlıyor. Ne yazık ki yoğun kullanılan bu plajın durumu hiç hoş değil. İstanbul’dan Antalya’ya yerleşen bir okuyucumuz geçtiğimiz hafta sonunda Lara Birlik’te gördüğü manzara karşısında şok olmuş. Eşi ile birlikte plaja gelen okuyucumuz plajın her yeri A nin çöplük gibi olduğunu belirterek, H “Havlumuzu koyacak bir yer bulamadık. Her yerde boş pet su şişeleri ile kola ve bira kutuları vardı. Çekirdek çitleyenler kabukları sağa sola atıyor. Çöpünü toplayanlara rastlamadık. Çok sayıda çöp bidonu olmasına rağmen ortalık çöplük gibiydi. Birkaç kişiyi uyaracak olduk, neredeyse dayak yiyecektik” dedi. Çevredeki görevlilere duruma müdehale etmesini isteyen okurumuz, “Bunlarla başedemiyoruz. Dayak yemeye de niyetimiz yok” yanıtını almış. Lara Birlik’in tuvaletine giden okurumuzun girmesi ile çıkması bir olmuş. Çünkü tuvaletlere girmek mümkün değilmiş. Bazıları küçük çocuklarının tuvaletini lavabolara yaptırmışlar. L Okurumuz, “Lara Birlik’i yönetenler neden yeteri kadar görevli bulundurmuyor? Plajı çöplük gibi kullananlara gerekli işlemler neden yapılmıyor? Tuvaletleri temizleyecek ekip yok mu?” diye soruyor. Biz de benzer soruları Lara Birlik yetkililerine yöneltiyoruz. Bunlara yanıt bekliyoruz. Bu arada çevredeki turistlerinde plajdaki görüntüyü izlediklerini, zaman zaman da fotoğrafladıklarınında bilinmesinde yarar var. Birilerinin Lara Birlik Plajı’na yönelik başka hesapları yoksa(özelleştirme gibi) konuya derhal el atılmalıdır. Otobüs ve minibüsler neden temizlenmez ntalya’daki toplu ulaşım araçlarından sürekli yakınmalar geliyor. Özellikle Halk Otobüslerinin kullandığı yakıt konusunda tartışmalar var. Çünkü bunların egzoslarından yoğun siyah duman çıkıyor. Çevredeki herkesi rahatsız eden bu görüntünün nedeni ya motorların bakımsızlığı ya da kullanılan yakıtın kalitesizliğinden kaynaklanıyor. İkinci olasılık yani kullanılan yakıtın standart dışı olması öne çıkıyor. Çünkü birçok özel toplu ulaşım aracında mazot yerine 10 numara yağ kullanıldığı iddia ediliyor. Yollarda halkın sağılığınhı tehdit ederek dolaşan toplu ulaşım araçlaB rını gören Antalyalılar, “Bunları denetleyecek kurum yok mu?” diye soruyor. Dıştan görünen manzara olumsuz. Araçların içi de dışından pek farklı değil. Sabah işe giderken bindiği birçok otobüs ve minibüste aynı durumu yaB şadığını belirten bir Antalyalı, “Bu araçları kimse temizlemiyor. İçleri toz ve kir içinde. Yerlere atılmış ya da sağa sola sokuşturulmuş kirli kağıt mendiller var. durumu sürücüye söylediğimiz tartışma çıkıyor. İş, ‘Beğenmiyorsanızı taksiye binin’ noktasına kadar gidiyor” diye yakındılar. Bizimde zaman zaman tanık olduğumuz bu olumsuzluk karşısında ilgililerin harekete geçmesi gerekiyor. Başta egzosları olmak üzere toplu ulaşım araçlarının bakım ve temizliği konusunda etkili denetim yapılmalı. A Olumlu adımın devamı gelsin G A eçtiğimiz günlerde, “Ağa Takılanlar”da Antalya’daki kaçak fırın gerçeğini dile getirdik. Kentte neredeyse 3 fırından birinin kaçak yani ruhsatsız olmasının Antalya için kara bir leke olduğunu vurguladık. Konu ile ilgili kurumlar arasında işbirliği olmamasının üzücü olduğunu belirttik. Yazımızın yayınını takip eden günlerde bu konuda olumlu bir adımın atıldığını öğrendik. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda, ekmek fırınlarına denetimlerin artırılmasına karar verilmiş. Fırınlarda ilgili Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı’nın ev sahipliğindeki toplantıya, merkez ilçe belediyelerinin temsilcileri, Antalya Fırıncılar Odası, Tarım İl Müdürlüğü ve Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nden yetkililer katılmış. Toplantıda, özellikle bizim de altını çizdiğimiz Antalya’daki kayıt dışı faaliyet gösteren ekmek fırınlarının durumu ele alınmış. Belediyelerin ve diğer yetkili birimlerin fırınların denetiminde yaşadığı sorunlar irdelenip çözüm aranmış. Toplantıda, fırınların ruhsatlandırılmasında uygulama farklılıklarının ortadan kaldırılması gerektiğinin altı çizilmiş. Toplantının sonunda, ekmek fırınlarının halk sağlığı ve çevre sağlığına uygun olarak üretim yapması için denetim faaliyetlerinin artırılmasına karar verilmiş. Bu haberi okuyunca hayli umutlandık. Çünkü sayıları her geçen gün artan kaçak fırınlar, denetim yapacak kamu kurumları arasındaki koordinasyon eksikliğinden yararlandıkları biliniyordu. Bunun giderilmesi için olumlu adım atılmış. Mutlaka devamının getirilmesi gerekiyor. Bu konuda başarılı olan bazı büyükşehirlerdeki uygulamalar yol gösterici olabilir. Halkın temel yiyeceği; ekmeği, üretenleri denetlemek, disipline etmek çok önemli. HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B