Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 30 TEMMUZ 2011 CUMARTESİ GÜNCEL G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Ulaşım zammı taksicilere yaradı Seçimde takılı kalan web sayfaları iyasi partilerin Batı Akdeniz’deki il örgütlerinin etkinliklerini sanal ortamda izlemek isteyenler amaçlarına ulaşamıyorlar. Ana muhalefet CHP’nin Isparta’da web sayfası yok. Burdur ve Afyon Örgütlerinkiler ise 12 Haziran’da kalmış durumda. CHP Burdur İl Örgütü’nün sayfasındaki birinci haber, seçmenlerin hangi sandıkta oy kullanacakları ile ilgili. Diğerlerine de seçim öncesindeki basın açıklamaları oluşturuyor. CHP’nin sadece Antalya Örgütü’nün sayfası güncellenmiş durumda. AKP’nin Antalya Örgütü web sayfasını güncelliyor. Afyon, Burdur ve Isparta’nın böyle bir derdi yok. Onlar kendilerini genel merkeze bağlamışlar. İktidar ve ana muhalefet arasındaki bir farkta AKP’nin illerde genel merkezin benzeri web sayfasında bilgilendirme yapması. CHP’de ise her il örgütünün ötekine benzemeyen sayfası var. AKP’de belli düzen söz konusu. CHP ise yamalı bohça gibi. CHP’nin Burdur ve Afyon İl Örgütlerinin seçim şokunu atlatıp web sayfalarını elden geçirmelerinde, güncellemelerinde yarar var. A S ntalya’da toplu ulaşım ücretlerine yapılan zam ile ilgili tartışmalar sürüyor. Özellikle kartsız binişlerin 1.75 liradan, 2.5 liraya çıkarılması sert tepkilere neden oldu. Kartsız binişlere yapılan bu yüksek artışın, yurttaşı halkkart almaya zorlamaya yönelik olduğu tahmin ediliyor. Büyükşehir yetkilileri de zaten yakında kartsız binişin tamamen tarihe karışacağını söylüyorlar. Bu arada halk otobüsü ve minibüs sürücülüri, 2,5 liralık kartsız binişlere tepki gösteren yurttaşlara, “Bizim bu işle ilgimiz yok. 75 kuruşluk fark Büyükşehir’e gidiyor“ dedikleri duyuluyor. Yani tepkili yurttaşa fatura kesme adresi olarak Büyükşehir gösteriliyor. Acaba denildiği gibi 75 kuruşluk fark Büyükşehir’e mi gidiyor? Orasını bilemiyoruz ama faturanın kesildiği yer Büyükşehir oluyor. Öte yandan toplu ulaşıma yapılan son zamlardan sonra taksilere rağbetin arttığı gözleniyor. Kartsız üç yurttaş, kısa mesade otobüs ve minibüsü binse, 7.5 lira ödeyecek. Birlikte taksiye binip yolculuklarını daha ucuza mal edebiliyorlar. 45 kişi taksiyi kullandığında yurttaş için yolculuk daha da ucuza geliyor. Antalyalı taksiciler, toplu ulaşıma yapılan zamların ardından işlerinin belli ölçüde artmasından hoşnutlar. Tek sıkıntıları tek seferde çok yolcu taşımaları. “Kısa mesafe için 6 7 kişinin taksiye binmek istediği oluyor. Bu yüzden bazen tartışma da çıkıyor. Onlara taksilerin minibüs olmadığını anlatmaya çalışıyoruz“ diyorlar. Mantarcılar hep üvey evlat oldu C Spor adamlığı ve siyaset OKİ‘nin stadyum yapılacak yeni iller arasına Antalya’yı almaması kentte önce şaşkınlık, ardından tepki yarattı. 12 Haziran genel seçimi öncesi, yeni stadyum konusunda Antalyalılara pembe vaatlerde bulunan AKP’li politikacılar zor durumda kaldılar. Bunlardan biri, “Belediye (Büyükşehir’i ima ediyor)işin takipçisi olmadığı için TOKİ Antalya’da stadyum yapamıyor“ diyesiymiş. Bu gerekçe inandırıcılıktan uzak ve siyaset kokuyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın, yeni stadyum konusunda hükümetle birlikte çalışmak istediğini belirten mesajlarını biliyoruz. Uygun yer gösterilmesi halinde belediyenin butik bir stadyum yapabileceği yolunda açıklamaları da oldu. Antalya’ya yapılacak 30 bin ve üstü kapasiteli stadı yapmak belediyelerin görevi değil. Bu iş merkezi hükümetin görevi. Trabzon’a, Malatya’ya, Gaziantep’e, Erzurum’a, Eskişehir’e merkezi bütçeden 30 bin, 40 bin seyirci kapasiteli stadyumlar yapan yada yapımını projelendiren hükümetin, sıra Antalya’ya gelince, “hayır” demesinin haksızlık olduğunu defalarca dile getirdik. T Yargının iptal ettiği 100. Yıl Spor Kompleksi’ndeki projeyi savunanlar var. 100. Yıl’daki yeşil alanın, spor alanının bir kısmının satılması, ticari alan yapılması karşılığında Antalya’nın stadyuma kavuşacağını, bunun engellendiğini söylüyorlar. “Engellenmeseydi, Antalya’nında stadı olacaktı“ deniyor. Antalya dışındaki kentlere stadyum için para gönderen Ankara’nın konu Antalya olunca yan çizmesini, “Satın savun stadınızı kendiniz yapın“ demesi nasıl kabul edilebilinir. Bu çifte standart nasıl görmezden gelinir. Ne yazık ki belli çevreler konunun bu tarafını ısrarla görmezden geliyor. Stadyum tartışmasına Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlu da bir şekilde katılmış görünüyor. Akıncıoğlu, Antalya CHP Milletvekili Yıldıray Sapan‘ın stadyum ile ilgili soru önergesini değersiz bulan sözler sarf etti. Bu konuda muhalefet partilerinin yapacak bir şeyi olmadığını söylemeye çalıştı. İktidar ile bir şekilde sorunu çözeceklerini ima etti. Akıncıoğlu’nun bu tavrına Yıldıray Sapan’dan sert tepki geldi. Akıncıoğlu’nun spor adamını tavrı sergilemediğini iddia eden Sapan, Antalyaspor Başkanı’nı iktidara hoş görünmeye çalışmakla, bu uğurda stadyum sorununu görmememekle suçladı. Daha da ileri giderek onu taraftarı Antalyaspor’dan koparmaya çalışmakla itham etti. Yakın geçmişte Antalyaspor yönetiminde birlikte çalışan Akıncıoğlu ile Sapan’ın ilişkilerinin iyi olmadığı, en azından aralarında iletişim olmadığı da ortaya çıktı. Bir önemli nokta da Hasan Akıncıoğlu’nun iktidar partisine yakın durma gayretinin gözden kaçmaması. 12 Eylül Referandumu öncesi Teknik Direktör Mehmet Özdilek‘in AKP mitinginde kürsüye çıkıp Recep Tayyip Erdoğan’a forma vermesine izin verdi. Özdilek, aynı davranışı Kılıçdaroğlu’na karşı sergilemedi. CHP’lileri kızdıran bu tavrın Antalyaspor’a ne tür bir katkısını olduğunu bilmiyoruz. Ama stadyum kazandırılmasına yönelik hiçbir etkisinin olmadığı ortada. Bakalım Akıncıoğlu’ndan Sapan’ın sert suçlamalarına bir yanıt gelecek mi? Suçlamalar yenilir yutulur cinsten olmadığı için Akıncıoğlu’nun sessiz kalması zor görünüyor. Fakat karşısında da bu tür kavgalardan kaçmayan, hatta üstüne giden birisi var. Hasan Akıncıoğlu’nun işi hayli zor. HP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar, mantar konusunda iki bakana soru önergesi verdi. Acar, Tarım Bakanı Mehdi Eker ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız‘a verdiği soru önergesinde, mantar üreticilerinin enerji faturalarını gündeme getirdi. Mantar üreticilerinin, soğutma ve iklimlendirme enerji bedellerinin neden tarımsal faaliyet kapsamına alınmadığını, ticari işletme gibi faturalandırıldığını sordu. Mantar denince Türkiye’de akla gelen ilk yer Antalya’nın Korkuteli İlçesi’dir. Korkuteli’de çeyrek asır önce İsmail Gülel ile bir arkadaşı, rastlantı eseri bu işe soyundular. Deneme yanılma yöntemi ile mantar üreticiliğini öğrenen iki arkadaş, bugün bir ilçenin ekonomisini döndüren sektörün öncüsü oldular. İsmail Gülel, halen Korkuteli’nin Antalya çıkışında açtığı Mantarevi adlı tesisinde hem üretim yapıyor hem de birbirinden değişik mantar yemeklerini servis ediyor. Gülel, merak edip Mantarevi’ne gelenlere mantarı tanıtmak için çaba harcıyor. Korkuteli de mantar üreticiliği bugün önemli bir sektör. Binlerce kişi bu işten ekmeklerini kazanıyor. Milletvekili Acar’ın da altını çizdiği gibi, Türkiye’deki mantar üretiminin yüzde 70’e yakını Korkuteli’de gerçekleşiyor. Ama mantarcılığın önemli sorunları var. Mantar yetiştiriciliği yeterince teşvik edilmiyor. Hükümet nedense mantarı tarım ürünü olarak kabul etmiyor. Bu nedenle mantarcılar tarımsal destekten faydalanamıyor. Mantarcıların üretimde kullandıkları en önemli girdilerden biri saman. Samanda katma değer vergisi yüzde 18. Yani saman, lüks tüketim maddesi sınıfında. Dünyadaki diğer mantar üreticisi ülkeler, üreticilerini desteklerken, Türkiye’de nedense tam tersi oluyor. Şu anda işbaşında olan dahil tüm hükümetler döneminde mantarcılık üvey evlat işlemi görüyor. Mantarcılık sanki bitirilmek isteniyor. Bu gidişle market tezgahlarında Çin malı mantar görürsek şaşırmayacağız. Gidişat o yönde. Gürkut Acar’ın soru önergesi üzerine durumun farkına varılırda harekete geçilir mi? Mantarcılar adına olmasını isteriz. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B