22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 12 TEMMUZ 2011 SALI GÜNCEL Salıda Bir Alanya FEYZİ AÇIKALIN feyzia@superonline.com G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Tam da Ulaşım Planının Sırası Ama… lanya Belediyesi’nin Temmuz oturumunda, 2014 yılında Alanya’ya bağlanacak beldelerin sorunları gündemdeydi. Bazı beldelerin imar planı değişiklikleriyle beraber, bu yörelere ulaşımı sağlayan denetimli halk otobüslerinin durumu konuşuldu. Belediye başkanı Sipahioğlu, haklı olarak, halk otobüsü işleyişine düzen getirilmesi için kontrolün Alanya belediyesine geçmesi isteğindeydi. Öneri mecliste tartışıldı; kanlılarıyla(!) çaktırmadan kapışıldı… İtirazlar çoğunlukla başkanın böyle bir hakkı olup olmaması üstüneydi. Böylesine önemli bir konunun bilimsel ölçeklerle belirlenmesi konusunda ise görüş belirten olmadı. Tevazu göstermeye gerek yok; bu satırların yazarı ve birkaç arkadaşı çevre ulaşım planı diye bir kavramı 1990’lı yılların başında dillendirmeye başlamışlardı. Değerli Alanyalı bilim insanı Güneş Gür’ün heyecanla telefonda verdiği bilgileri not ediverdiğim peçeteyi, o günlerin bir anısı olarak hala saklarım… Gür, büyümekte olan Alanya’nın ulaşımının bilimsel yollarla saptanmasının gerekliliğinden ısrarla bahsediyordu… Gün oldu harman döndü, Alanya abur cubur yiyerek şişmanladı, kabına sığmaz oldu. Ona yeni yerler bahşettiler, rahatça yayılacağının müjdesini verdiler. Yönetsel olarak verilen karar doğru gibi görünüyordu. Kendisine bağlanacak alanlarla birlikte büyüyecek Alanya’nın, içinde ulaşım da dâhil olmak üzere detaylı bir planlamaya gereksinimi vardı. Adı ne olursa olsun böyle bir planlama şehrin gelişimini, yapılaşmasını, dolayısıyla rantını etkileyeceği için kasabadaki(!) bilenlere bırakılmamalı, bilimsel ölçütlerle belirlenmeliydi. Ama öte yandan gözlerden kaçan bir durum söz konusuydu. Seçim öncesinde kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının imar yetkileri son dakikadaki değişikliklerle genişletilmiş ve bakanlığa da TOKİ eski başkanı Erdoğan Bayraktar getirilmişti. Yetkisindeki alanlarda plan değişikliklerini resen belirleyecek olan bakanlık, yerel yönetimlere görüş sormadan işlem yapabilecekti. AKP’li tanıdığın söyledikleri ise ilginçti: “Bundan sonra Ankara’ya giden işi bitirecek, belediye başkanları artık birer bez bebek olacak!”… Basit bir halk otobüsü düzenlemesinden nerelere geldik. Pardon, unutuyordum; ne oldu şu Alanya’nın il olma işi? Ya da, başbakanın bizzat açıkladığı, nüfusu 750 binden fazla olan illerin büyükşehir olma projesi? Antalya’nın doğu belediyesi Alanya!! AKP’nin “ileri planlaması” tüm hızıyla devam ediyor… Kırkpınar’da iki başpehlivan A kdeniz coğrafyasında yağlı güreşlerin ayrı bir yeri vardır. Antalya ile birlikte özellikle Burdur, Isparta ve Fethiye’de yağlı güreşe ilgi, futbolu bile geride bırakacak düzeydedir. Bu yörelerde çok sayıda yağlı güreş organizasyonu düzenlenir. Özellikle Elmalı Yeşilyayla’nın tarihi, bu sporun olimpiyadı kabul edilen Kırkpınar’dan bile eskidir. Bu yıl Kırkpınar’ın 650’ncisi düzenlendi. Elmalı’nın ise 659’uncusu yapılacak. Hal böyleyken 1980’li yıllara kadar Akdeniz bölgesi ile Antalya, yağlı güreşlerde ağırlığını hissettiremedi.Başarının yolu yetenekli pehlivanların desteklenmesinin yanı sıra grup oluşturmaktan geçiyordu. 80’li yılların sonundan itibaren bölge pehlivanları güçbirliğine gidip lobi oluşturdular. İşin içine turizmin gelişmesi ile güçlenen bazı sahil belediyelerinin desteği de eklenince başarı gelmeye başladı. Önceki yıllarda Kemer Belediyesi, yağlı güreşlere destek veriyordu. Bir ara Muratpaşa yaptı. Son dönemde ise Belek Belediyesi bu göreve soyundu. Pazar günü TRT’deki canlı yayında 650. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin final bölümünü izledik. Finalde Belek Belediyesi adına güreşen genç Ali Gürbüz ile, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin pehlivanı olan deneyimli Recep Kara kapıştı. Ali Gürbüz, Antalya’ya 1988 yılında Kırkpınar’da ilk altın kemeri getiren, o yıl kanserden genç yaşta aramızdan ayrılan Recep Gürbüz’ün oğlu. Babasının öldüğünde tahmin ediyoruz bir yaşını sürüyordu. Re A cep Gürbüz, alışılagelen başpehlivan tiplemesine pek uymazdı. Hayli zayıf ve inceydi. Ama bu açığını tekniği, kıvraklığı ve zekası ile kapatıyordu. Ali Gürbüz, babası gibi ince ama hayli uzun boylu bir pehlivan. Babasından farkı gelecekte biraz daha kilo alıp kalıplı bir yapıya oturacak olması. Teknik, çeviklik ve oyun zekasında rahmetli babasını aratmıyor. Kırkpınar finalini anlatan TRT ekibi, baştan sona Recep Kara’nın yanındaydı. Gönüllerinden onun başpehlivan olmasının geçtiği çok belliydi. Recep Kara’nın adına güreştiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e övgüler düzdüler. e Melih Gökçek’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın saatlerce kaldığı Kırkpınar’a gelmemesine şaşırdık. Herhalde olayın farkına varamadı. Aksi halde bu önemli şovu kaçırmazdı. Edirne’nin CHP’li Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’nin, Kırkpınar geleneklerine gönderme yaparak B Erdoğan’a “Başpehlivanlık Kemeri” takması ilginçti. Böylece CHP’li Sedefçi, 3 kez üst üste seçim kazaS nan Erdoğan’ı bir anlamda, “Siyasetin Başpehlivanı” ilan etmiş oldu. CHP üst yönetiminin bu yıl Kırkpınar’a katılmaması bu gösteriden haberdar oldukları için olabilir mi? Çünkü geçtiğimiz yıllarda başta Deniz Baykal olmak üzere CHP’li yöneticiler Kırkpınar’da yerlerini alıyorlardı. Genç Ali Gürbüz, tıpkı babası nın 23 yıl önce yaptığı gibi favori gösterilen rakibini yenmeyi başardı. Televizyon başındaki hemşehrilerine büyük sevinç yaşattı. Recep Gürbüz’ü birkez daha anarken Ali Gürbüz’ü bizlere yaşattığı sevinç nedeni ile kutluyoruz. Başpehlivanlık ona çok yakıştı. Bu arada Ali Gürbüz’ü sabırla bugünlere taşıyan eski başpehlivanlardan olan dedesi Mehmet Öztürk’ü kutlamadan geçmemek gerekir. Benzer kutlamayı çalıştırıcıları da hak ediyor. Başpehlivanın adına güreştiği Belek Belediye Başkanı Yusuf Mecek, elbette alkışı hak ediyor. Fakat Mecek’in önemli bir eksiği göze çarpıyor. Son iki Kırkpınar’ı Mehmet Yeşilyeşil ile kazanan Mecek, bu yıl Ali Gürbüz ile aynı onuru yaşadı. Fakat Yusuf Mecek, bu başarıyı bırakın Akdeniz bölgesini, Antalya ile bile paylaşmayı başaramıyor. Önceki yıllarda şampiyon pehlivanı kente sokmadan doğrudan Belek’e götürdü. Orada yaptığı gösteri hali ile yerel kaldı. Aradan günler geçtikten sonra Antalya’ya gelmesinin fazla anlamı olmadı. Yusuf Mecek’e önerimiz bu kez Kırkpınar Başpehlivanı Ali Gürbüz’ü, sıcağı sıcağına Antalya’ya getirmesidir. Kent sokaklarında gösteri yaptırıp protokolü ziyaret etmesidir. Kısacası bu yıl Kırkpınar’da iki başpehlivan vardı. Birisi Ankara’da, S “Siyasetin Başpehlivanı” Recep Tayyip Erdoğan, diğeri ise er meydanının Antalyalı Başpehlivanı Ali Gürbüz. Bizi ikincisi ilgilendiriyor. Olacağı belliydi ksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım’ın,üyesi olduğu MHP’nin il örgütü ile A olan sıkıntıları biliniyordu. “Ağa Takılanlar”da yaklaşık 6 ay önce disipline verildiğini yazdık. İsa Yıldırım, disipline sevk edildiğini, C u m h u ri y e t A k d e niz’deki bu yazı sayesinde öğrendi. Araya giren seçim sürecinin de etkisi ile olsa gerekir İsa Yıldırım hakkındaki disiplin işleminden sonuç çıkmadı. Olayın kapatıldığını, sorunların çözüldüğünü sanıyorduk. İsa Yıldırım ve MHP yöneticilerinin açıklamaları da bu yöndeydi. Ama Yıldırım’ın partisinden istifası ile ilişkilerin gösterildiği gibi olmadığı anlaşıldı. İsa Yıldırım, yanına Başkan Yardımcısı Hasan Çetin ve Belediye Meclis Üyesi Musa Coşkun'u alarak MHP’den istifa etti. Şimdi İsa Yıldırım ve arkadaşlarının AKP’ye katılıp katılmayacağı konuşuluyor. AKP, birkaç yıl önce kendilerinden ayrılan Yıldırım’ı tekrar kabul eder mi? Eskiden olsa, R. Tayyip Err doğan’ın deyimi ile, “Trenden inen bir daha binemez” der geçerdik. Ama önümüzde Döşemealtı Belediye Başkanı Nurettin Tursun örneği olunca herşey olabilir. A HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle