Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 28 HAZİRAN 2011 SALI GÜNCEL Salıda Bir Alanya FEYZİ AÇIKALIN feyzia@superonline.com G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Sosyalleşiyorsunuz Yani! apadokya’dayım. Yer altı mağaralarının önünde, meyve suyu satan genç insanla konuşuyorum. Nereden geldiğimi(zi) soruyor. Yurdun her yanından gelen bisiklet severlerin yer aldığı bir aktivite için burada olduğumuzu söylüyorum. Tel gözlüklerinin ardından yarım bir bakış atarak “Sosyalleşiyorsunuz yani!” diyor… Bu hafif aşağılama, alay kokan yorum sonrasında ben de onun üstüne gidiyorum. İç Anadolu insanının, diğer tüm tarım yapılan yörelerde olduğu gibi kazançlarının düşmüş olması gerektiğini, buna rağmen neden ezici bir AKP üstünlüğünün buralarda görüldüğünü soruyorum. Uzunca bir yanıt veriyor: “Modern, okumuş, zengin insanlar var ya; hani çocuğuna bale, tenis dersi aldıran, iyi okullarda yetiştiren insanlar; işte onlar nasıl yaşam şekillerine karışılmasını istemezlerse Anadolu insanı da türbanlı oluş gibi bir ayırıma tabi tutulmak istemiyor”… Bu yanıtın benim sorumla ne ilgisi var diye düşünürken, “İşte bu insanlar da, geçim derdinde olmalarına aldırmadan, kendisine onun yanında yer aldığına, ondan birisi olduğuna dair mesaj verenin tarafını tuttular” diyor… Durumun bu denli basitçe anlatılışı beni ürkütüyor… Ağzı laf yapan gencin okumuşluk, modernlik, zenginlik kavramlarını bir parantez içinde bütünleştirerek “ötekiler” sınıfına sokmasını bölünmenin somutlaşması olarak görüyorum. Genç devamla, “O kadın vardı ya!” diyerek Türkan Saylan’dan bahsediyor. “O, ‘biz seçkinler’ diyerek ayırım yaptı!”. “Bir dakika” diyerek sertleşiyor ve bunu nereden duyduğunu soruyorum. İnternetten mesajlar geldiğini söylüyor. Dilim döndüğünce Saylan’ın en az onun kadar yurtsever olduğunu ve cüzam konusundaki müthiş çalışmalarını anlatıyorum… Kendilerinin hiç sağcı olmayan kişilerle düşünce ölçeğinde tartışıp tartışmadığını soruyorum. Kolunu sallayarak, “Rehberlerin hepsi solcu!” diyor; o, müşteri getirmesi için gerdan kıvırdığı rehberlere! Olay netleşti… Yoksul Anadolu insanı çok planlı bir propagandanın sonunda o ana değin hiç sorun etmediği konularda ayrıştırıldı. Türkiye Cumhuriyetine kini olanlar halkı kendilerine alet etmeyi başardılar. Anadolu’nun kadın değil ama erkeği, sadakayı kabullenerek, duble yol denen zift mıcır karışımını hizmet sanarak, kendi mecrasından beslenerek, nefret etmeye dayalı taraftarlığını daha uzun yıllar sürdürecek… Bir dokunduk bin ah işittik eniz Baykal’ın Antalya’daki en önemli kurmayı olan Os ma n Kaptan’ın üçüncü kez milletvekili olduğu 12 Haziran’da, Finike’deki köyünde ne kadar destek bulabildiğini yazdık. 2011 seçim sonuçlarına göre Finike Yalnız Köylü Osman Kaptan, köyünde yalnız kalmış görünüyordu. Çünkü Osman Kaptan’ın köyünde, AKP: 322, MHP:162, CHP ise sadece 62 oy almıştı. A Osman Kaptan, “A ğ a T a kı l a n lar”daki bu yazıya tepki gösterdi. Kö K D yünün cemaatçi, muhafazakar sağ yapısından kendisinin sorumlu tutulamayacağını söyledi. Köyünden çocuk yaşta ayrıldığına değindi. Bu konunun CHP içinde bazı kişiler tarafından kötü niyetle olarak gündeme getirildiğini iddia etti. Milletvekili Kaptan’ın köyündeki seçim sonuçları bize bir kanaldan ulaştı. Ama Kaptan’ın açıklamalarına çok değişik kesimlerden tepki geldi. Antalya’nın batı ilçelerindeki CHP’liler, söz birliği etmişcesine Osman Kaptan’ın açıklamalarını eleştiriyorlar. O Eleştiri yöneltenlerden birisi, “Osman K a p t a n kö y ü n ü n m u h a fa z a k a r l ı ğ ı n a vurgu yapıyor. CHP’nin bu köyde sürekli düşük oy aldığını idida ederek, bunun kendinden kaynaklanmadığı görüşünde. O zaman, ilk seçime girdiği 3 Kasım 2002 ile ikinci kez seçildiği, 22 Temmuz 2007 sonuçlarını açıklasın” dedi. İddiaya göre, Osman Kaptan’ın ilk kez vekil seçildiği 2002’de köylüleri, ona sahip çıkmışlar. 3 Kasım 2002’de Finike Yalnız Köy’de CHP, köyde birinci parti imiş. 2007’de ise CHP ikinci parti olmuş. 2011’de ise üçüncü sıraya düşmüş. Durum böyleyse Osman Kaptan’ın , B “Benim köyüm baştan beri CHP’ye oy vermiyor” söylemi gerçeği yansıtmıyor demektir. Hemşehrilerinin ona başta şans verdikleri, fakat performansını beğenmedikleri için artık desteklemedikleri anlaşılır. Bu yeni iddialar karşısında Osman Kaptan’ın söyleyeceği varsa duymak isteriz. Sahilde motorsiklet terörü Kemal Çelik’e K yazık olmuş HP’nin Antalya milletvekili aday listesinde dördüncü sırada bulunan Kemal Çelik. seçilemedi. Çelik’in meclise gidememesine MHP’li seçmen arasında üzülenlerin sayısı çok fazla. Çelik’in çok çalıştığını, gecesini gündüzüne katıp Antalya coğrafyasını dolaştığını belirten MHP’liB ler, “Bu kadar çalışmasına yazık oldu” diyorlar. MHP’li seçmenlerin bir K başka saptaması da, “Kemal Turistik çöplük ! ntalya’nın yıldızı parlayan turistik beldelerinden biri de Serik Boğazkent. Boğazkent sahillerinde her yıl yeni bir otel inşa ediliyor. Şu anda turizme hizmet veren otellerin sayısı 10’a yaklaştı. Fakat yazlık konutlarla, turistik tesislerin iç içe olduğu Boğazkent’te ciddi altyapı sorunları var. Oteller, belki 5 yıldızlı lükse sahip ama çevresindeki görüntü ise içler acısı. Yeni hizmete giren Antalyalı bir işadamının otelinin çevresi ise çöplük gibi. Sık sık CHP’den politikaya soyunması ile tanınan işadamı, tesisinini yıldırım hızı ile tamamlamış ama bozduğu yolları onarmayı hiç aklına getirmemiş. Boğazkentliler ile yazlıkçılar, otel inşaatı nedeni ile bozulan yoldan sahile ulaşmakta zorluk çekiyorlar. Otelin atıkları da yola atılınca ortaya çöplük manzarası çıkıyor. Çöplüğe dönüşen yolda göze en fazla söz konusu işadamına ait içme suyu markasının şişeleri göze çarpıyor. Boğazkent Belediyesi ve Serik Kaymakamlığı başta olmak üzere yetkililere duyurulur. M Çelik çalıştı, üçüncü sıradaki Yusuf Ziya İrbeç seçildi” şeklinde. AKP’den transfer olan İrbeç’in seçilmesini, Çelik’in kampanyasına bağlıyorlar. Bu yorum MHP dışındaki siyasi çevrelerde de taraftar buluyor. Anlaşılan o ki Kemal Çelik, çalışkanlığı, seçmenle kuruduğu sıcak ilişkiler ile MHP tabanında sempati toplamış. MHP seçmeni ona siyasette yeni bir şans daha verecek gibi görünüyor. onyaaltı’nın özellikle ilçe belediyesinin sorumlu olduğu sahil kesiminde uzun yürüyüş yolu var. Konyaaltı sakinleri, özellikle sabah saatlerinde bu yolu yürüyüş yapmak ve spor için kullanıyor. Fakat yürüyüşçülerin önemli bir sorunu var. Yaya yolunda motosikletler ve motorlu bisikletler cirit atıyor. Karşıdan gelenleri fark edip önlem alan yürüyüşcülerin arkadan gelenler için yapacakları bir şey yok. Kendilerine çarpmamaları için dua etmekten başka ellerinden bir şey gelmiyor. Sahildeki yürüyüş yolunda yurttaşlarla, işgalci motorcular arasında zaman zaman tartışma çıkıyor. Yürüyüşçüler, can güvenliklerini tehdit eden motorcuları kime şikayet edeceklerini bile miyorlar. Çünkü o saatlerde ortada belediye zabıtası yok. Güvenlik görevlilerine de rastlamak mümkün değil. Konyaaltı Belediyesi yetkililerinin konuya el atmasında yarar var. Sahildeki yürüyüş yolundaki motorlu araç terörü sona erdirilmeli. Burasının yayalara ait olduğu gösterilmeli. Motosikletlerden söz açılmışken yıllardır kanayan bir yaraya daha parmak basmak gerekiyor. Nostalji Tramvayı hattındaki motosikletçiler can yakmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Antalya’nın tanınmış eczacılarından Sedat Kalaycıoğlu’na, ehliyetsiz ve kasksız bir motorcu çarpmış. Havaya fırlayan eczacı, kazadan kolunu kırarak kurtulduğu için dua ediyor. A HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B