Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 HAZİRAN 2011 ÇARŞAMBA SAYFA SAĞLIK 5 KONUK YAZAR Op. Dr. Eylem ŞEKER ARI Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Polikistik over sendromu ile baş edebilmek için reme çağındaki kadınlarda en sık görülen hastalıklardan biri olan “polikistik over sendromu”, yumurtlayamama problemleri ve kısırlığın yanı sıra; tedavi edilmediğinde kalp hastalıklarından yüksek tansiyona kadar, birçok rahatsızlığın oluşumunu tetiklemektedir. Yaşam boyu süren bu hastalık, adet düzensizliği, kilo problemi ve tüylenme belirtileriyle ortaya çıkmaktadır. Kilo, aşırı tüylenme ve sivilce problemlerinizi dikkate alın Polikistik over sendromu, tüm kadınların yaklaşık %57,5’ini etkileyen metabolik bir sorundur. Hastalığın en belirgin özelliği, kadınlarda yumurtlama düzensizliğine neden olmasıdır. Sağlıklı kadınlarda, her ay düzenli olarak yumurtlama gerçekleşirken, polikistik over sendromu yaşayan kadınlarda hormonal değişiklikler nedeniyle her ay yumurtlama gerçekleşemez. Bu da adet düzensizliğine yol açar. Hastalığa eşlik eden diğer bulgular arasında; tüylenme, kilo alma ve sivilcelenme yer almaktadır. Tüm bu şikayetlerden dolayı psikolojik sorunlar da gündeme gelebilmektedir. Ergenlikte adet düzensizliği polikistik over belirtisi olabilir Sağlıklı bir ergenlik döneminde adet düzensizliği normal karşılanabilmesine rağmen, bir hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını da araştırmakta fayda vardır. Çocuk yaşlarda ve ergenlik döneminde başlayabilen polikistik over sendromunu, gecikmiş ergenlik vakalarından ya da normal ergenlik belirtilerinden ayırt etmek gerekir. Ancak ayırıcı tanı için ultrason görüntüleri tek başına yeterli değildir. Bu nedenle, adet düzensizliği görülen ergenlik dönemindeki kızlarda tanı, klinik incelemelerin yanı sıra laboratuvar testleri yardımıyla koyulmalıdır. Tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor Polikistik over sendromu hastada hangi şikayetlere yol açıyorsa, tedavi o şikayetlerin giderilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Örneğin, hastalık adet düzensizliğine neden oluyorsa, adetin düzene sokulması sağlanmaktadır. Öte yandan yumurtlama uyarıcı tedavi ancak hasta çocuk sahibi olmak istediği takdirde uygulanmaktadır. Polikistik over sendromu uzun dönemde hasta açısından olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Bu hastalarda kalp hastalıkları, kan yağlarında yükselme, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve rahim kanseri riski artmaktadır. En etkili tedavi yaşam şeklinin düzenlenmesi! Cerrahi müdahele ve ilaçlara başvurmadan önce, hastalara hastalıkla uyumlu bir şekilde yaşamak öğretilmektedir. Günlük yaşamda fiziksel aktiviteye yer vermek, düzenli spor yapmak ve sağlıklı bir diyet programı izlemek tedavinin başlıca kuralları arasında yer almaktadır. Bunun bir sebebi, obez hastaların, kilo vermeye başladığında yumurtlamasının da kendiliğinden başlamasıdır. Adet döngüsü düzene giren bu hastaların gebe kalma şansı da artmaktadır. İdeal kilosuna yakın hastalarda, tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerine başvurmak gerektiğinde, kullanılan ilaçlara daha iyi yanıt alınacak ve tedavi daha kısa sürede başarıya ulaşacaktır. Ayrıca kişinin kilo vermesiyle birlikte hem diyabet ve kalp hastalığı gibi metabolik sorunlarla yüzleşme ihtimalinin yanı sıra, rahim kanseri riski azalmaktadır. Polikistik over sendromunun metabolik ve hormonal bir sorun olmasından dolayı, tedavide öncelikli yaklaşım, yaşam tarzında yapılacak değişiklikler olmalıdır. Ancak, bu tür düzenlemelere karşı bir direnç söz konusu olduğunda, nadiren cerrahi yöntemler ele alınabilir. Yaz sıcağı uyarısı avadaki nemle birlikte şiddeti artan ve hastalıklara zemin hazırlayan sıcak havalarda, tansiyon hastalarının bir dizi önlem alması gerekiyor. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Hakan Hasdemir, yaz sıcaklarının tansiyon hastaları üzerindeki olumsuz etkileri hakkında bilgi verdi. 50 yaşın üstündeyseniz daha çok dikkat edin! Yüksek tansiyon hastalığının, özellikle 50 yaşından sonra, çoğu zaman hiçbir nedene bağlı olmadan görülebildiğini söyleyen Uz. Dr. Hasdemir, “Sağlıklı bireylerde tansiyon değeri 120/80 olarak kabul edilir. Bu değer en fazla 135/85 olabilirken, yüksek tansiyon hastalarında basınç bu ölçümün üzerindedir. 50 yaşın üstündeki yetişkinlerde, her iki kişiden birinde görülen yüksek tansiyon, çoğunlukla genetik faktörlere bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Ailesinde yüksek tansiyon hastası olan kişilerde, ilerleyen yaşla birlikte yüksek tansiyon görülme olasılığı da artar. Öte yandan, yüksek tansiyonu olan kişilerin yaklaşık %10’unda, tansiyon yüksekliği, hormonal hastalıklar, kalp ve böbrek hastalıkları veya şeker hastalığı gibi başka bir hastalık eşliğinde ortaya çıkıyor” dedi. Aşırı sıcaklardan korunmak gerekiyor Nemli havaların yüksek tansiyon hastaları için uygun olmadığının altını çi Yüksek tansiyon hastalarına H Sağlıklı bireylerin dahi tüm vücut dengesini alt üst edebilecek seviyelere ulaşan yaz sıcakları özellikle tansiyon hastalarını olumsuz etkiliyor zen Uz. Dr. Hasdemir, açıklamasına şöyle devam etti: “Havanın kuru olması, terin buharlaşmasını sağladığından vücut ısısının düşmesine de yardımcı olacaktır. Ancak, havanın nemli olduğu durumlarda vücut ısısını dengeleyemediğinden kan basıncı da olumsuz etkilenecektir. Özellikle yaşlı yüksek tansiyon hastalarında, sıcak havalar beyin kanaması riskini de artırabilmektedir. Yüksek tansiyon hastaları güneşin dik olarak geldiği saatlerde güneş altında uzun süre kalmamalı, özellikle baş bölgelerini korumaya özen göstermelidir. Bu sırada artan su ihtiyacının giderilmesine özen gösterilmeli, şiddetli baş ağrısı hissedilmesi durumunda alarma geçilmelidir. Hastaların ilaçlarını düzenli olarak kullanmaları ve doktor kontrollerini ihmal etmemeleri büyük önem taşır. Sıcakla beraber artan vücut ısısı, özellikle nöropatinin (sinir hasarı) eşlik ettiği diyabetik hastalarda, idrar söktürücülü “antihipertansif” (tansiyon düşürücü) ilaç alanlarda ve yeterince sıvı tüketmeyen hastalarda abartılı bir tansiyon düşüşü yaşanma Ü sına neden olur. Tansiyondaki bu iniş çıkışlar da kalp hastalıklarına bağlı ölüm riskini de beraberinde getirmektedir. Beklenmedik şikâyetlerle karşılaşıldığında uzman hekim gözetiminde gerekli ölçümleri yaptırmak konusunda hassasiyet gösterilmelidir.” H ER ŞEYİ BAŞI SAĞLIK N Başınızı serin tutun G ava sıcaklıklarının giderek yükseldiği bu günlerde, baş ağrısı şikayetleri de artıyor. Güneşin dik geldiği saatlerde zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmaması, çıkılması durumunda ise şapka ya da şemsiye kullanılması öneriliyor. Havadaki nem oranına güneşin kuvvetli ışınlarının etkisi de eklendiğinde çekilmez hale gelebilen baş ağrıları; kişinin günlük aktivitelerini kısıtlayıcı bir hal alabiliyor. Bilinçsizce kullanılan klimalar nedeniyle tetiklenen ağrılar sabırsızlıkla beklenen yaz aylarınızı kabusa çevirebiliyor. Yaz güneşi çocuğunuzu çarpmasın mamak gerekir. Yüksek ateş güneş çarpması işareti olabilir Güneş çarpmasının en yaygın belirtileri; baş ağrısı, bulantı, kusma, yüksek ateş, terleyememe, sinir sistemi bozuklukları (Sersemlik, yürümede bozukluk), ruhsal durum bozuklukları ve bilinç kaybıdır. Havale, solunumda düzensizlik ve 41 derece üzerinde ateşle birlikte deride kızarıklık da varsa “sıcak koması” görülme ihtimali yükselir. İleri safhalarda oldukça tehlikeli olabilen güneş çarpmalarında, yüzde 20 ölüm riski olduğu da unutulmamalı. Öte yandan, güneş çarpması sonrası iyileşen çocukların bile sinir sistemlerinde kalıcı hasarlar oluşabilmekte. Bu nedenle ilk belirtide tanı konulmalı ve çocuk bilincini yitirmeden müdahaleye başlanmalı. İlk müdahale önemli! İlk müdahale için hasta gölge ve serin bir yere götürülmeli, vücudunu sıkan giysiler çıkarılmalı. Hızlı bir şekilde ateşi 38 dereceye düşürmek için girişimde bulunulmalı. Baş ve kasıklara uygulanacak kompresin yanı sıra ateşin yüksek olduğu durumlarda çocuğun ıslak bir çarşafla sarılması, etkili yöntemdir. Güneşte kalmasın Çocukların 10.0015.00 saatleri arasında güneşte kalmalarına engel olun. Şapka ve uzun kollu tişörtler tercih edilmeli. 6 aydan küçük çocuklarda gölgelikli bebek arabası kullanılmalı. Yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremleri sürülmeli. H ren” tipi baş ağrılarının yanı sıra gerilim tipi baş ağrısının da sıkça görüldüğünü anlatan Çetin, “Migren tipi baş ağrısının belirgin özelliği ağrının genellikle tek taraflı ve zonklayıcı olmasıdır. Migrende ışık hassasiyeti ve bulantı da görülür. Gerilim tipi baş ağrıları, tüm başı çepeçevre saran, hafiforta şiddette ağrılardır” dedi. Bunlara dikkat Lodos’un, klima kullanımının da baş ağrılarını tetikleyebileceğini söyleyen Çetin, yaz aylarında güneşin dik olarak geldiği sıcak saatlerde vücudun ve başın korunması gerektiğini söyleyerek, “Bu saatlerde çok fazla dışarıda kalmamaya özen gösterin. Güneşe çıkmak zorunda kaldığınızda şapka veya şemsiye kullanın. Ani ısı değişikliklerinden kaçının. Klimadan gelen soğuk havaya doğrudan maruz kalmayın. Su ve soğuk ayran gibi serinletici sıvıların tüketimini artırın. Çok sıcaklarda alkol tüketimi baş ağrılarını tetikleyeceğini unutmayın” diye konuştu. Migren ağrısı Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Bilge Çetin, baş ağrılarına karşı alınabilecek önlemleri anlattı. Çoğunlukla kadınlar arasında fazlaca rastlanan “mig üneş, havuz, deniz derken, çocuklar için oyunlar eşliğinde geçen yaz mevsimi, aşırı sıcaklar nedeniyle beklenmedik hastalıklara yol açabiliyor. İsilik ve pişiklerden, güneş ve sıcak çarpmalarına kadar, çocukları etkileyen birçok rahatsızlığın kaynağı olan aşırı sıcaklara karşı hazırlıklı olmak gerekiyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Denizay Yürürer, yaz sıcaklarının neden olduğu güneş/sıcak çarpmalarını anlattı. Rüzgarsız günlerde güneş daha tehlikeli olabiliyor Özellikle öğle vakti, güneş ışınlarının dik geldiği zamanlarda güneş çarpmaları sıkça meydana gelmekte. Aşırı sıcaklarda, beden ısısını ayarlayan mekanizmanın bozulmasına bağlı olarak gelişen çarpmalar, daha çok çocuklarda görülen tipik bir yaz hastalığı olarak bilinmekte. Güneş çarpması riskinin rüzgarsız günlerde arttığını unut C MY B C MY B