Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 NİSAN 2011 CUMA SAYFA HABER 3 ‘Oy tehdidi’ işe yaradı Yakaören Köyü’nde gaz sızdıran kuyuda hiçbir çalışma yapılmadığı gerekçesiyle oy kullanmayacaklarını söyleyen köylülerin kararlılığı, yanıt buldu. Gazı kesmek için kuyuya 50 ton çimento enjekte edilecek YUNUS ÖZLER/ISPARTA AKDENİZ İKTİSAT Yrd. Doç. Dr. MUSTAFA ŞANLI sanli@akdeniz.edu.tr BİR IŞIĞIN PENCERESİNDEN “Uyur idik uyardılar/ Diriye saydılar bizi/…/ Her çiçekten bal eyledik/ Arıya saydılar bizi/…/” Pir Sultan Abdal “17 Nisan”ların ışığını yakanların aziz anısına… Temel soru şu: Toplumun aydınlanmasında, aklın sorgulamasında nasıl bir pencere açılmalıdır? Umarsızlık ve bedavacılık cehaletle birleşince, toplumun aymazlığı kendi geleceğini karartmaya yönelmez mi? Günü kurtarmanın geçiciliği, geleceğin sıkıntısına gebe kalmaz mı? Bu kısır döngü nasıl aşılmalıdır? Temel dönüşüm ne olmalıdır? 1. Tarih, toplumların gelişiminde durağanlıkla devingenlik arasındaki süregelen çatışmaları açıklar. Eğer ekonomik yapıda bir dönüşüm olmazsa, ekonomik yapıyı dönüştürecek iç ve dış dinamikler çalışmazsa, toplum gelişemez. Toplumun gelişimi için iktisadi yapının değişmesi gerekir, ister içerden kendiliğinden (evrimsel) dönüşümle, ister dışarıdan (devrimsel) yapılan müdahalelerle… 2. Anadolu’da yaklaşık altı bin yıldır kırsal kesimde yaşayanlar, konargöçerlerin dolaşımında hayvancılık, öküzün ve karasabanın gerisinde tarımcılık dışında bir şey bilmemekteydiler. Durgun ve gelişime kapalıydılar. Osmanlının savaş cephelerinde şehit düşmenin dışında toplumsal ve iktisadi yaşamlarını hiç değiştirmemişlerdi. Genç Cumhuriyet’in devraldığı beşeri sermaye, %95’i okuma yazma bilmez, yüzde 80’i köylerde yaşayan nüfustur. 3. Cumhuriyet’in “Anadolu Aydınlanması”nda nüfusun beşte dördünün yaşadığı kırsal kesimin gelişimi nasıl sağlanacaktı? Asırlarca uyuyan köylülerin iktisadi ve sosyal yapıları nasıl çağdaşlığa dönüştürülecekti? Okuryazar, tarımını/ hayvancılığını çeşitlendirip zenginleştirmiş, üretimi ve verimi anlamış, yüzü uygarlığa dönük köylü toplumu yaratmakla! İşte “üreterek öğrenme”ye daK yalı “Köy Enstitüleri” bunu başaran özgün bir modeldir. 4. CHP’nin 1935’teki IV. Kurultay’ında alınan kararla kırsal kalkınmaya dönük, çavuş/onbaşı olan gençlerin köylerde “eğitmen” yapılmasının gelişimi, 17 Nisan 1940’ta “Köy Enstitüleri”nin kurulmasıyla Anadolu’ya “ışık” yayılmasını sağlamıştır. 21 bölgede 19401946 döneminde Enstitüler’de 15.000 dönüm tarla, 1.200 dönüm bağ, 150 büyük inşaat, amaçlara uygun binalar, 12 elektrik santralı, 100 km. yol yapılmış, 750.000 fidan dikilmiştir. Kapatıldığı 1954 yılına kadar 17.251 köy öğretmeni, çok sayıda tarım ve sağlık memuru yetiştirilmiştir. 5. Köy Enstitüleri ile “bilmeyen ve siyasi/iktisadi kudret sahiplerinin elinde ortaçağ düzeninde yaşayan, üstelik bu yaşama duyarsız ve kayıtsız kalan” köylüyü; ekonomik yapısı gelişmiş, bilen “yurttaş” yapma hamlesi başlamıştır. Güç sahiplerine göre sorun da buradadır: “1946 Toprak Reformu”na karşı çıkan iki toprak ağası (Adnan Menderes ve Emin Sazak) ve paydaşları Anadolu’yu aydınlatan bu “IŞIK”ı karartmak için uğraştılar! Tarlada kızıyla çalışan, Kabe’de kadınıyla birlikte tavaf edenler, kafaların aydınlanmasına küfretmekteydiler… E. Sazak’ın Bütçe Görüşmeleri’nde “Köylere giden Enstitü mezunları kendilerini birer Atatürk zannediyorlar” demesi işin özüdür. 6. ÜRETEREK ÖĞRETEMEZSENİZ, TÜKETEREK ÖĞRENEMEZLER… Y Muhtardan botlu protesto A ntalya'da aralıksız yağmur nedeniyle sokakları sular altında kalan Etiler Mahallesi Muhtarı Mehmet Öztürk, bu durumu sokaklarda botla tur atarak ve balık avlayarak protesto etti. Etiler Mahallesi 838 ve 842 sokak girişlerinin sular altında kalmasını protesto eden Öztürk, kiraladığı şişme botla su dolu sokaklarda tur attı. akaören Köyü’nde sıcak bu bulmak amacıyla açılan ancak gaz sızdıran kuyunun yarattığı sorunu yıllardır çözemeyen köylülerin, oy tehdidi işe yaradı. Köylülerin çalışma yapılmaması halinde, 12 Haziran’da oy kullanmayacaklarını söylemelerinin hemen ardından Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yetkilileri, köy sınırları içinde zehirli gaz sızdıran kuyuda bir kez daha inceleme yaptı. Yetkililer, kuyudaki basıncın düşük çıkması halinde gazı kesmek için kuyuya 50 ton çimento enjekte edileceğini belirtti. Kuyuda incelemelerde bulunan TPAO yetkilileri, kuyunun basınç değerini ölçmek için çalışma başlattı. Kuyunun vanalarının açılmasıyla basınç değeri tespit edilerek düşük çıkması durumunda kuyunun içine sıvılaştırılmış çimento basılacak. TPAO İş Güvenliği Mühendisi Adem Coşkun kuyudaki gazın hidrojen sülfür olduğunu belirterek, bu gazın atmosferde 10 ppm (milyonda 10 birim) ve üzeri olduğunda tehlike oluşturduğunu söyledi. Zehirli gazın 20 ppm'in üzerine çıkması durumunda yoğunluğuna bağlı olarak insanları zehirleyebileceğini ve ölümlere bile götürebileceğini belirten Coşkun, kuyuya yakın çevrede gazın 26 ppm ölçüldüğünü kaydetti. Çözülürse, oy veririz Yakaören Köyü Muhtarı Mehmet Pediz de yaklaşık 4 yıldır zehirli gaz soluduklarını belirterek sorunun bir an önce çözülmesini istediklerini belirtti. Pediz, Yöneticiler sesimizi duymuyor Her yağmurda, sokakların göle döndüğünü anlatan Öztürk, “Hem mahalle sakinleri hem de yolu kullanan sürücüler yağmurlu günlerde büyük sıkıntı yaşıyor. Belediye bize kulaklarını tıkıyor. Antalya'nın göbeğinde sular altında kalıyoruz” dedi. Muhtarın eylemine mahalle sakinleri de alkışlarla destek verdi. “Eğer, bu sorunumuz seçim zamanına kadar çözümlenirse biz de sandığa gider oyumuzu kullanırız” dedi. Kuyu etrafındaki canlıların öldüğünü, köpek ve kaplumbağa cesetlerinin etrafta görülebileceğini ifade eden Pediz, bu son çalışmadan umutlu olduklarını belirtti. Parola ‘en az yangın’ Orman yangınını en aza indirmek için bir dizi önlem alındı. ‘En az yangın’ parolasıyla hareket ettiklerini anlatan Bölge Müdürü Recep Kaşan, köylere su tankerleri dağıtılacağını söyledi SÜLEYMAN YAPICI Türkçe öğretmeni trafik kazasında hayatını kaybetti T Tanker dağıtılacak üyük yangınlarda görev alacak askerlere yangın eğitimi verilmesi de kararlaştırıldı. Vali Altıparmak ise köylülere su tankeri verileceğini belirterek, ''Bu şekilde hem köylü temiz su ihtiyacını gideriyor, hem bir yangın çıktığı zaman köylü, kendi insan gücüyle tankeri devreye koyarak çok da modern ve etkili şekilde yangına müdahale edebilir'' dedi. Altıparmak, Antalya genelinde bulunan 150 civarındaki yangın havuzunun yetersizliğine dikkati çekerken, bu sayının artırılması gerektiğini vurguladı. Altıparmak, orman yangın ihbarının 177'ye yapılabileceği gibi 112 acile de yapılabileceğini söyledi. B urdur'un Tefenni ilçesinde meydana gelen trafik kazasında bir kişi öldü. Yeşilova ilçesinden Çavdır yönüne gitmekte olan Mustafa Şen yönetimindeki 15 LE 212 plakalı otomobil (31), karşı yönden gelen Nevzat Deli (50) idaresindeki sebze meyve yüklü 06 BP 5272 TIR'la dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle çarpıştı. TIR sürücüsü gözaltında Kazada otomobil sürücüsü, Yeşilova ilçesi Merkez İlköğretim Okulu’nda Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Mustafa Şen hayatını kaybetti. Kazayla ilgili soruşturma çerçevesinde, TIR sürücüsü Nevzat Deli gözaltına alındı. ürkiye’de orman varlığı açısından ilk sıralarda yer alan Antalya'da, 2011 yılı yangın sezonu öncesi önlemler gözden geçirildi. Antalya Valiliği ve Orman Bölge Müdürlüğü önderliğinde 112 Acil Servis hizmet binasında ‘Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu’ toplandı. 2011 yılında ‘en az yangın parolası’ ile yola çıkıldığını belirten Orman Bölge Müdürü Recep Kaşan, ülkemizde çıkan yangınların büyük bölümünün ihmalden kaynaklandığını hatırlatarak “Bu nedenle orman içi ve kenarında yaşayanlar, yaz sezonu başlamadan bilgilendirileceklerdir. Yangına hassas ormanlık alanların içinde veya kenarında bulunan köylerdeki ilköğretim okulları ile Cuma hutbelerinde, orman yangınları konusunda bilgilendirici ve uyarıcı nitelikte bilgiler verilecek” dedi. B sparta'nın Yalvaç ilçesinde otomobilin dereye yuvarlanması sonucu bir kişi öldü, bir kişi yaralandı. Bir grup arkadaşıyla eğlenmeye giden Emrah Alkış'ın (26) kullandığı 32 YE 017 plakalı otomobil, sabaha karşı Eğirler Köyü yakınlarında virajı alamayarak, dereye yuvarlandı. Yaralanan sürücü Emrah Alkış, kaldırıldığı Yalvaç Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Kazada hafif yaralanan Yunus Yalvaç ise tedavi altına alındı. I Otomobil dereye yuvarlandı A 17 yaşındaki genç gasp ve tacizden tutuklandı ntalya'nın Alanya ilçesinde, apartman girişinde bıçakla tehdit ederek 50 lirasını aldığı kadını, elle taciz ettiği iddia edilen genç çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. 17 yaşındaki R.G, bir ilköğretim okulunda öğretmenlik yapan E.C. (30) isimli kadını Güllerpınarı Mahallesi'ndeki dairesinin bulunduğu apartmanın girişinde bıçakla tehdit ederek 50 lirasını gasp etti. Daha sonra E.C isimli kadını elle taciz ettiği öne sürülen zanlı olay yerinden kaçtı. Kadının ihbarı üzerine polis ekiplerince bölgede yapılan arama sonunda zanlı yakalandı. Polis tarafından gözaltına alınan ve daha sonra adliyeye sevk edilen zanlı çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Tutuklandı C MY B C MY B