Katalog

5 MART 2011 CUMARTESİ SAYFA HABER lerde Köy koyun keçi azaldı gidiyor? gidiyor? 5 nereye 1 Hayvancılığımız koyun keçi azaldı N HAT TOKLU AL ORHAN Anguslar bizi bitiriyor İ şini bitiren ağılın sahibi Kemal Çalar yanımıza geliyor. Bizden çekinen Ali Çalar'ın oğlu. 53 yaşında ve 2 çocuk babası. Sözlerine, "Durumumuz hiç iyi değil" diyerek başlayan Kemal Çalar, sonra şöyle devam ediyor: "Anguslar piyasayı alt üst etti. Etleri yenmese de fiyatları düşürdü. Neden yabancılardan et ve hayvan alıyorlar anlamıyorum. Memlekette kesilecek hayvan kalmadı diye velvele çıkardılar. 'Kurbanlık hayvan kalmadı' diye bağırıp çağırdılar. Böyle yaparak fiyatları düşürdüler. Biz, kurbanlık hayvan sıkıntısı olduğuna inanmıyoruz.” Teminatı nereden bulayım Bizleri desteklesinler Türkiye'ye yeteriz. Ama bize kredi vermiyorlar. Kredi için bir sürü sıkıntı çıkarıyorlar. 100 bin liralık kredi istediğimizde benden en az 200 bin liralık teminat isteniyor. Dağ başında bu kadar yüklü teminatı nereden bulacağım. Bizim yerimize parası olan krediyi alıp gidiyor. Bu gidişle hayvancılık nasıl geliştirilir bilemem. Gidişatı iyi görmüyorum. Karda, yağmurda, çamurda hayvan beslemenin zorluğunu yaşamayan bilmez. Dün gece sabaha kadar yağmur yağdı. Ben keçilerimle birlikte naylon (plastik) örtünün altında soğukta bekledim. Gece ağılı kapatıp gidemiyoruz. Hırlısı var, hırsızı var. Etin pahalı olduğunu söyleyenler gelip durumumuzu görsünler. Bizimle bir gün ağılda keçilerle birlikte yatsınlar, ertesi gün, 'Et bedavaymış' derler. Bildiğim başka iş olsa bu çileyi çekermiyim" Çobana bir sorduk bin ah işittik. Küçükbaş hayvan üreticilerinin durumunun ve geleceğinin hiç parlak olmadığını gördük. Acaba büyükbaş hayvancılıkta durumlar nasıldı. Süt üreticilerinin hali ne durumdaydı. Bunları yerinde öğrenmek için büyükbaş besi ve süt hayvancılığının yoğun olarak yapıldığı Korkuteli'nin Çomaklı Beldesi'ne doğru yola çıktık. Yakın yıllara kadar küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılan Antalya’nın dağlık kesimlerindeki meralarda in cin top oynuyor. Koyun, keçi sayısı 10 yıl içinde 10 kat azalmış Devletin destek vermemesinden yakınan küçükbaş hayvan yetiştiricileri, “Krediler zenginlere veriliyor. Devlet bize baksa Türkiye’nin et sıkıntısı olmaz” diyor on yıllarda küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiricilerinin derin kriz içinde olduğu bilinen bir gerçek. Özellikle AKP iktidarı döneminde Türkiye bu anlamda ilkleri yaşadı. Önce et, ardından kurbanlık, sonra da canlı hayvan ithal edildi. Avusturalya'dan alınan Angus cinsi canlı sığırların hastalanıp telef olmaya başladıkları duyuluyor. Hükümete yakın kaynaklara göre hayvancılıkta abartılacak bir durum yok. S nin ayağına giderek fotoğrafı daha yakından görmek istedik. Bu amaçla deneyimli fotoğraf sanatçısı ve haberci arkadaşımız Ali Orhan ile birlikte yola düştük.Antalya'nın Korkuteli ile Burdur'un Bucak ilçesi arasındaki belde ve köylerdeki küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiricileri ile süt üreticilerinin kapılarını çalmayı planladık. Antalya – Korkuteli Karayolu'nun Tahtalı Beli mevkiinde durduk. Korkuteli Denizli Karayolu'ndan sağa saptık. Koyun keçi kalmayacak İlk girişimimizden aldığımız bu sert ve olumsuz karşılık moralimizi bozdu. Yaklaşık 10 kilometre ötede bu kez koyunlarını otlatan başka bir çobanla karşılaştık. Yollara düştük Akdeniz Bölgesi, küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yer yer yoğun olarak yapıldığı bir coğrafya. Biz de, üretici Araçtan inip çobanın yanına ilerlerken bizimle konuşup konuşmayacağından emin değildik. Yoldan yaklaşık 500 metre uzaklıkta, tarlaların içinde olan çoban ve 10 civarındaki koyunlarına ulaşmamız kolay olmadı. Yağmurlar nedeni ile balçık haline gelen arazi, ayakkabılarımızı adeta toprağa yapıştırıyordu. Her adımımızda ayağımıza yapışan çamur miktarı ve ağırlığı daha da artıyordu. Bizim paytak paytak ilerlememizi izleyen çobanın uzaktan güldüğünü görünce bizde ona katıldık. Halimize güldük. Yakına gelince çobanın yalnız olmadığını,4 5 yaşındaki küçük oğlu ile koyunlarını otlattığını fark ettik. Koyunların sahibi Fahrettin Aydemir, 34 yaşında Korkuteli Büyükköy Beldesi'nde yaşıyor. Hergün oğlu Ali ile birlikte bir saatliğine koyunlarını otlatmaya çıkarıyor. Önce koyunların cinsini sorduk. "Morbaş, Pırıt, Merinos karışımı" dedi. Yılda iki kez kuzuladıklarını da sözlerine ekledi. Acaba bu kadar az koyunla geçinimini sağlayabiliyor muydu? Fahrettin Aydemir, "Bahçevanlık yapmasak aç kalırız. Elma yetiştiriyoruz. Şimdi de yavaş yavaş seracılık başladı. İklim ler değiştiği için buralara kar düşmez oldu. Artık seracılık yapılabiliyor. Eskiden temel geçimimiz hayvancılıktı. Şimdi, 'yok denmesin' diye birkaç koyun besliyoruz" diyerek durumu özetledi. Aydemir beldelerinde küçükbaş hayvancılığının nereden nereye geldiğini de şöyle anlattı: "Büyükköy'de şu anda 2 bin 500 civarında küçükbaş hayvan var. 10 yıl önce bunun en az 10 katıydı. 25 – 30 bin koyun keçi vardı. Nüfusun yüzde 70'i malcılıkla geçiniyordu. Böyle giderse yakında koyun keçi kalmayacak." "Kredi zengine çıkıyor" B üyükköylü Fahrettin Aydemir'e, büyükbaş hayvan yetiştiriciliğini de soruyoruz. Büyükbaş hayvancılığa kredi verildiğini, fakat kendisi gibi dar gelirli üreticilerin bunu alamadığından yakındı. "Hayvancılık kredileri durumu iyi olanlara, zenginlere gidiyor. Para zenginlere kaçıyor. Çünkü kredi için istenen teminatları bizim gibiler veremez. Verenler parayı alıyor. Yani garibana kredi yok." Bozova Beldesi’nin doğusunda, bir ağılı görüyoruz. Ağılın sahibi yeni doğmuş oğlakları, anneleri ile buluşturuyor. Bacak bacak üstüne atarak manzarayı seyreden yaşlı bir adamı sürü sahibi sanıyoruz. "Merhaba" deyip kendimizi tanıttıktan sonra, "Haliniz vaktiniz nasıldır?" diye soruyoruz. Adının Ali Çalar olduğunu öğrendiğimiz 73 yaşındaki köylü telaşa kapılıyor. "Hükümetimizden memnunuz. Şikayetimiz yoktur. Zaten benim bir koyun ve keçim var" diye savunma yapıyor. Yaşlı köylünün durumunu gülerek izleyen bir başkası, "Onun tuzu kuru. Çünkü kendisi emekli. Şikayetçi olsa emekli maaşının kesileceğinden korkuyor" dedi. G YARIN: Büyükbaş üreticisi bir köy bilgesi C MY B C MY B