02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 MART 2011 ÇARŞAMBA SAYFA SAĞLIK 5 Ağrısız doğum hayal değil E H ER ŞEYİ Op. Dr. Murat Akand Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü BAŞI SAĞLIK Doğum sancıları, normal doğumu tercih eden kadınların kabusu olmaktan çıkıyor. Memorial Antalya Hastanesi Anestezi Bölümü’nden Uz. Dr. Fatma Pelin Deliağa, normal doğumun, ‘Epidural anestezi’ ile ağrısız ve uyanık olarak yapılabildiğini söyledi A nne adaylarının doğumun yaşattığı ağrı ve süresini düşünerek normal doğum yapmaktan çekinmemesi gerektiğini ifade eden Uz. Dr. Deliağa, ağrısız doğumun mümkün olduğunu dile getirdi. “Epi Ağrılarınızın nedeni, yumuşak doku romatizması olabilir "H er tarafım ağrıyor", "Gece yeteri kadar uyumama rağmen sabahları hiç uyumamış gibi kalkıyorum", "Yorgunluktan kırılıyorum, hiçbir iş yapamıyorum" … Bu yakınmalar Fibromiyalji sendromu (FMS) adı verilen yumuşak doku romatizmasına işaret ediyor olabilir. Memorial Antalya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uz. Dr. Feride Ekimler Süslü, kronik ağrı ve yorgunluk sendromu olarak da bilinen “Fibromiyalji sendromu” ve tedavisi için tavsiyelerde bulundu. Ağrı ve halsizlik sosyal yaşamı da olumsuz etkiliyor z. Dr. Süslü, fibromiyalji sendromu ağrılarının sıklıkla boyun ve bel bölgesinde hissedildiğini söyledi ve ekledi: “Yumuşak doku romatizmasının diğer belirtileri arasında ellerde uyuşma, karın ve göğüs ağrısı yer almaktadır. Sindirim sistemindeki düzensizlik, nefes almada çekilen zorluk ve hastada görülen sinirlilik hali de diğer bulgular arasındadır. Gerilim tipi baş ağrısı ve sık idrara çıkma isteği hastalara zor anlar yaşatırken; depresyon ve benzeri şikâyetler de görülmektedir. Ağrının süresi önemli Yumuşak doku romatizmasının teşhisi için özel bir laboratuvar testinin olmadığını ifade eden Uz. Dr. Süslü, “Hastalığın oluşmasında altta yatan sebeplerin incelenmesi için bazı tahliller yapılmaktadır. Ağrılara neden olabilecek diğer belboyun hastalıklarının olup olmadığı ile ilgili U N İktidarsızlık kabusunuz olmasın dural anestezi” yöntemi ile doğum yapan annenin çevresinde olup bitenleri ve özellikle de bebeğinin durumunu görme şansının bulunduğunu anlatan Uz. Dr. Deliağa, “İşlem sırasında annenin bel ve belden alt kısmı uyuşturulur. Konforlu bir ameliyat sağlayan bu anestezi yöntemiyle, doğum işleminde bebeğe hiç ilaç verilmediği için de, bebeğin yaşamsal fonksiyonları korunabilir” dedi. Doktor karar vermeli Uz. Dr. Deliağa, doğumun hangi yöntem ile yapılacağına anne adayını takip eden doktorun karar vermesinin gerektiğini vurgularken; “Epidural anestezi ile uygulanan normal doğumun hastalar için bir avantajı da zor doğum ola sılığı karşısında hastanın sezaryene alınması ve bu ameliyat için ek bir anestezi uygulamasına gerek olmamasıdır. Ancak kanama pıhtılaşma sistemi bozukluklarında, şiddetli sistemik hastalığı olanlarda, enjeksiyon bölgesinde yara veya enfeksiyonlar olduğunda ve gebe bu yöntemi istemiyorsa uygulanmaz” dedi. Epidural anestezinin uygun koşullarda ve ehil ellerde yapılması gerektiğine dikkat çeken Uz. Dr. Deliağa, “Anne adayları epidural anestezi kalıcı bir hasara yol açar düşüncesine kapılmamalı. Ancak annedeki ek hastalıklar, doğuştan damarsal sorunlar, felç ve diğer komplikasyonların riskini artırabilir. Bu nedenle anne adayı doğum öncesinde iyi bir değerlendirmeden geçirilmeli. Bu sayede tüm riskler ortadan kalkar” diye konuştu. Sabahları yorgun uyanıyorsanız Kas ağrısı, hassasiyet, yorgunluk, halsizlik ve sabahları yaşanan tutukluk halinin fibromiyalji sendromuna işaret edebileceğini belirten Uz. Dr. Süslü, “Uzun süreli ağrılardan sakatlığa kadar gidebilen bu hastalık, sıklıkla 2555 yaş arası kadınlarda görülmektedir. Gerçek sebebi tam olarak bilinemeyen yumuşak doku romatizmasına; uyku bozukluklarının, düşmenin, büyük fiziksel travmaların, ani yaşanan ruhsal travmaların, bazı viral hastalıklar ile bazı romatizmal hastalıkların neden olabileceği ileri sürülmektedir. Genetik yatkınlık da, hastalığı tetikleyebilen bir durumdur” dedi. rkeklerde iktidarsızlık genellikle utanma duygusu nedeni ile tedavide geç kalınan bir rahatsızlıktır. Ancak bu durumun erkeğin tüm yaşantısına yansıması da kaçınılmazdır. Sigara tiryakiliği de iktidarsızlık nedeni İktidarsızlığın nedenleri, hormonal bozukluklar, geçirilmiş ameliyatlar, damar sertliği, damar tıkanıklıkları ve yetmezlikleri, enfeksiyonlar, ilaç kullanımı (tansiyon, depresyon ilaçları), düşme, trafik kazaları, bazı hastalıklar, uyuşturucu kullanımı, yoğun sigara içilmesi ve strestir. Yapılan araştırmalar günde 1 paket sigara içenlerde 30 yıl, 2 paket içenlerde ise 15 yıl içerisinde ereksiyon bozukluğu görülme riskinin, %70 olduğunu göstermektedir. İktidarsızlık yalnızca erkeğin kendisinden kaynaklanan bir durum değildir. Kadınlarda sıklıkla ortaya çıkan cinsel fonksiyon bozukluğu, partnerinde de ereksiyon problemlerine neden olabilmektedir. Öte yandan iktidarsızlık organik nedenlere bağlıysa kalıcı olabilmekte; ancak erken teşhis ile tedavi edilebilmektedir. 30 dakikada teşhis! İktidarsızlığın gerçek nedenin ne olduğunu tespit etmek için kullanılan yöntemlerden biri, “NPTR” testidir. Uyku laboratuvarında, “gece sertleşmeleri” ölçümü ile yapılan bu testin yanı sıra; “Penil Doppler Ultrason” yöntemi 30 dakikada penisin damar haritasını çıkartmaya yardımcı olur. Özellikle sorunun psikolojik kaynaklı mı yoksa damar yetmezliğine mi bağlı olarak ortaya çıktığını saptamak için kullanılan bu yöntem, ereksiyon sağlayıcı ilaç enjeksiyonuyla damarların görüntülenmesini sağlar. Tedaviden olmaktan çekinmeyin Tedavi için ilk basamak çekinmeden uzman yardımı almaktır. Günümüzde cinsel danışmanlık, eğitim ve ağızdan kullanılan ilaçlarla başlayan tedaviler sonuç vermediğinde; hastanın durumuna göre vakum cihazı, penise iğne uygulamaları gibi bölgesel tedavilere başvurulmaktadır. Cerrahi girişimlerin de gerek görüldüğü hastalar mevcuttur. Tedavi seçenekleri başarısız sonuçlar verdiğinde veya hastalar bu tedavileri reddettiklerinde, geriye tek seçenek olarak protez kalmaktadır. Penil protezler doğru kişilere uygulandığında oldukça iyi sonuçlar elde edilir. Bahar yorgunluğuyla başa çıkın emorial Antalya Hastanesi Dahiliye Bölümünden Uzman Dr. Mehmet Demircioğlu, bahar yorgunluğunu aşmak için temiz havada yürüyüş yapmayı, çalışılan ortamları havalandırmayı, uyku düzenine dikkat etmeyi, bol meyve ve sebze tüketmeyi, alkol, çay ve kahve tüketiminden kaçınmayı ve daha pozitif bir bakış açısı benimsemeyi önerdi. Baharda vücudun biyoritminin değiştiğine dikkati çeken Demircioğlu, hissedilen yorgunluk, uykusuzluk, enerji kaybı, baş ağrısı, sinirlilik, eklem ağrıları gibi belirtilerin, ''bahar yorgunluğu'' diye adlandırıldığını anlattı. M bilgi sahibi olmak için radyolojik tetkikler önerilmektedir. Ancak, hastalığın en belirgin tanısı ağrının hissedilme süresi ve vücudun hassas bölgelerinde görülen ağrının yaygınlığıdır. Buna göre, önceden tanımlanmış 18 hassas noktaya baskı uygulandığında 11 bölgede ağrı hissedilmesi tanıda belirleyicidir” dedi. Tedavi hekim kontrolünde olmalı Süslü hastalığın tedavisi için mutlaka uzman yardımı alınması gerektiğini belirterek şunları kaydetti: “Bulgularda belirgin bir düzelme olana kadar hekim kontrolünde devam etmesi gereken tedavi süreci uzun olabilir. Uzmanlar eşliğinde yapılan sıcak uygulama, derin ısıtıcılar, ağrı kesici “elektriksel stimülasyon yöntemi” ve masajı kapsayan fizik tedavi uygulamaları ile hastanın yaşam kalitesi artırılmaktadır.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle