Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 26 MART 2011 CUMARTESİ GÜNCEL G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Otogar'da neler oluyor? (3) Hey gidi günler unun şurasında 10 yıl önce seçim denildiğinde akıllara merkez solda CHP, DSP ile merkez sağda Refah (Fazilet)Partisi, DYP; ANAP ve MHP gelirdi. Bugünkü manzaraya bakıyoruz. Solda sadece CHP var. Sağ tarafta sadece AKP ve MHP kaldı. Geçmiş seçimlerde aday sıralama kavgalarının verildiği, bu yüzden sandalye, masaların kırıldığı DYP'nin kapısını çalan yok. Benzeri durumu DSP yaşıyor. Bu partilerin eski üyeleri bu görüntü karşısında çok üzülüyor olmalılar. Herhalde, "Hey gidi günler" diye içlerinden geçiriyorlardır. Halkkart'ta fotoğraf sıkıntısı Ş ntalya Otogarı'ndaki gerilim bitmiyor. Otogar'daki işletmecilerin üye olduğu dernek ile tesisi işleten Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Ulaşım A.Ş arasındaki ilişkiler istenilen noktanın çok uzağında. İlişkiler zaman zaman çok geriliyor. Ulaşım A.Ş'nin yüzde 2 ortağı olan otobüs işletmecilerinin derneği, ihale sürecinde kendilerine verilen sözlerin tutulmadığı gibi tam tersinin yapıldığını iddia ediyorlar. Dernek yöneticileri, "Biz verilen sözlere güvenmiştik. Güven sadece bir isimden ibaretmiş. Bizi süreçten dışlıyorlar" diyorlar. Otogar işletmecilerinin üye olduğu, "Antalya Otobüs İşletmecileri Eğitim ve Yardımlaşma Derneği" derdini sektörel bir yayın olan haftalık Güle Güle Gazetesi aracılığı ile A duyurmaya çalışıyor. Gazetenin son sayısında, "Bu ne acele" başlığı ile Ulaşım A.Ş'ye yönelik şu suçlamalar yer alıyor: "Ulaşım A.Ş, İdil İnşaat'tan garajı devraldığında, ‘6 ay süre ile herhangi bir zam yapılmayacağı’ vaadinde bulunmuştu. 2 ay sonra maskeler düştü. Otobüscüler, 15 yıldır görmediği uygulamalar ile karşılaştı. Önce kira sözleşmeleri ağırlaştırıldı. Ardından, 'Ortak Gider Katılım Payı' ve buna paralel olarak elektriksu için, 'Yüzde 4 Kaçak Payı' gündeme getirildi. Bunların acıl ödenmesi istendi... Yönetim, otobüscüleri ve esnafı kümesteki kaz gibi görüyor. Sektör aleyhine alınan bu kararlar, 'vurgun' havası taşıyor..." Dernek yöneticileri, gazete haberinde ayrıca Ulaşım A.Ş'nin kendileri üzerinde baskı kurmaya kalkıştığını, üyelerini istifaya zorladığını da öne sürüyorlar. Görünen o ki Antalya Otogarı'nda sular uzun süre durulmayacak. Çünkü tesisi işleten Ulaşım A.Ş ile esnaf arasında derin bir güven bunalımı var. Özellikle otobüscüler, Otogar üzerinde birilerinin hesapları olduğunu, bu amaçla burada faaliyet gösteren esnaf profilini değiştirmeye çalıştığını idida ediyorlar. Otogar'ın eklentisinde bulunan 28 dönümlük alan ile bunun üzerindeki iki akaryakıt istasyonu ve diğer ticari ünitelerin ne olacağı da bir başka tartışma konusu. Orası daha büyük baş ağrılarına yol açacak gibi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın konuya el atması, özellikle esnafın sesine kulak vermesi gerekiyor. B Deneyimli siyasetçiden örnek tavır 1 Kısa dönem askerler oy kullanamayacak mı? gündeme getirdi. Kısa dönem askerlik yapan binlerce kişi, mayıs ayı sonunda tezkere alıyor. Ama 12 Haziran'da oy kullanamıyor. Çünkü seçmen kütüklerinin düzenlendiği günlerde onlar asker konumundalar. Ahmet Bezirgan, haziran başında askerlikleri sona erecek bu kişilerin oy kullanabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyor. Bu haklı talebi yetkililere, siyasi partilere duyuruyoruz. 2 Haziran'daki genel seçimler öncesi toplumda oy kullanabilmek için ümit verici bir duyarlılık var. Nüfus müdürlüklerinin önü seçmen kütüklerinden kayıtları silenenlerle dolup taşıyor. Kayıtları silinenler yeniden seçmen olabilmek için çaba harcıyor. Ahmet Bezirgan adlı duyarlı bir yurttaş bu arada ilginç bir konuya parmak bastı. Halen askerliğini kısa dönem olarak yapanların durumunu "Ağa Takılanlar"da, Antalya'nın duayen siyasetçilerinden Av. Ali Sanlı'nın, Ziya Halis'in genel başkanı olduğu Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden istifa ettiğini yazdık. Av. Ali Sanlı, bizi arayarak iki küçük düzeltme yaptı. Sanlı'nın 70'li yıllarda, "Burdur Senatörü" olduğunu yazmıştık. "Senatör değil milletvekiliydim" dedi. Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden, Ziya Halis'in istifasından daha önce ayrıldığını da sözlerine ekledi. Odatv baskının hemen ardından istifa ettiğini vurguladı. "Ağa Takılanlar"da asıl altını çizdiğimiz olgu, CHP'ye dönüp dönmeyeceği idi. Av. Sanlı, bu konunun ancak milletvekili sıralamasının belli olmasından sonra gündeme gelebileceğini söyleyince, "Adaylık düşünmüyor musunuz?" diye sorduk. Deneyimli siyasetçinin yanıtı oldukça anlamlıydı: "Ben 70'indeyim. Bu ülke bu kadar verimsiz mi? Donanımlı binlerce genç politikacı var. Onların önünü açmak lazım" mealinden söylemde bulundu. Bu anlamlı mesaj herhalde birilerine ulaşmıştır. Kamacı ve Baloğlu aday olmadı C HP'nin 2002 – 2007 dönemi milletvekillerinden Feridun Baloğlu ve Nail Kamacı, 12 Haziran seçimlerinde aday olmadı. Feridun Baloğlu, yayınladığı mesajda, yeniden aday olmak için verilen desteğe rağmen koşulların ilkelerine uygun olmadığını söyledi. Nail Kamacı’nın da benzeri nedenlerle aday olmaması söz konusu. Kamacı, "11 Nisan'dan sonra ayakta kalanlardan olacağım. Siyaset yapmaya da devam edeceğim" dedi. ir süredir Antalya'daki toplu ulaşım kartı konusunda sıkıntı duyulmaz olmuştu. İşlerin yoluna girdiğini düşünmeye başlamıştık ki bu durum fazla sürmedi. Ulaşım esnafından bir yakınma aldık. Halkkart'taki fotoğrafların validatör adlı cihazı üzerinde çıkmadığını söylediler. Kart okutulduğunda araç sürücüsü validatör üzerinde çıkan fotoğrafla, kullananı karşılaştırıyor. Fotoğraf çıkmadığında bu karşılaştırma yapılamıyor. Ulaşım esnafı, "100 validatörden ancak bir kaçında fotoğraf görünüyor. Diğerlerinde çıkmıyor. Yeğeninin, çocuğunun öğrenci kartını kullananların sayısı arttı. 40 50 yaşındaki kişiler öğrenci kartı ile araçlara biniyor" dedi. Bizde nostalji tramvayı ile yeni tramvayda deneme yaptık. Fotoğrafların orada da çıkmadığını gördük. Bu sıkıntının ne zaman çözüleceğini bilemiyoruz ama şundan bir kez daha emin olduk ki kurulan sistem sürekli arıza üretmekle meşgul. Ne zaman düzlüğe çıkacağını kimse bilmiyor. Zaten bunları kamuoyuna anlatacak muhatap da ortada yok. Öte yandan Deniz Baykal'ın Antalya'ya gelişi sırasında havaalanında çok sayıda halk otobüsü esnafı ve çalışanının da bulunması dikkat çekti. Baykal, kendilerini gösteren halk otobüs esnafı ve sürücülerine, "Sizlerin sorununu biliyoruz" dedi. Deniz Baykal'ın bildiği o sorunlar neler olabilir? Kulağımıza gelen duyumlara göre CHP Antalya Milletvekili Tayfur Süner'in kolaylaştırıcılığında yapılan, "Halk Otobüsü – Minibüscü Birleşmesi Operasyonu" çıkmaza girmiş durumda. Nikahın gerçekleşmemesinin nedeni, bir grup minibüscünün anlaşmayı imzalamamasıymış. Anlaşma gereği minibüscüler, her halk otobüsü (160 adet) sahibine 175 bin lira ödeme yapacak. Bu, minibüscü başına 35 bin lira yük getiriyormuş. Anlaşmayı imzalamayan minibüscülerin bu miktara itirazı varmış. Bakalım sorunları bildiğini belirten Deniz Baykal'ın, çözüm noktasında etkisi olacak mı? Bunu yakından izleyip göreceğiz. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 LAN SERV S C MY B C MY B