02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

23 MART 2011 ÇARŞAMBA SAYFA SAĞLIK 5 Op. Dr. KEMAL GÖKKUŞ ücutta en sık görülen eklem ağrılarından biri olan ve kişinin hareketlerini önemli ölçüde sınırlandıran omuz ağrıları, tedavi edilmediği takdirde günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. Hafif şikayetlerle başlayıp, günlük yaşamı alt üst edecek kadar şiddetlenebilen ağrılarda, uygun tedavi için doğru teşhisin konulması önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi Bölümü’nden Op. Dr. Kemal Gökkuş, omuz ağrıları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Ağrının kaynağı önemli Omuz ağrıları, omuz eklemi ve boyun hastalıkları kaynaklı olabilir. Bu rahatsızlıklar içerisinde omuz döndürücü manşet yırtıkları başlıca sebep olarak yer almaktadır. “Rotator manşet yırtıkları” olarak da adlandırılan bu hastalıkta, kemiğin üstünü örten tendon (kiriş) kısımlarında oluşan yırtıklar sonucu, kişinin omuz hareketleri kısıtlanmaktadır. Yırtık nedeniyle hareketleri kısıtlanan ve gece ağrılardan şikayet eden bu hastalar, baş üstü seviyesindeki aktivitelerde zorlanmaktadır. Kronik şekilde veya ani travma sonrası oluşabilen omuz döndürücü manşet yırtıklarının yanı sıra; özellikle voleybol, hentbol ve basketbol oynayan sporcularda, omuz içi kıkırdağın, pazı kasının çekmesine bağlı yırtılmalar nedeniyle de omuz ağrıları görülebilmektedir. Omuz ağrılarına neden olan diğer hastalıklar ise; omuz eklemi ve çevresindeki tüm kırık çıkıklar, omuz eklem bağlarının incinmesi ve burkulması, omuz eklem bağlarının incinmesi ve burkulması, boyun fıtıkları, tüm romatizmal hastalıklar olarak sıralanabilir. Nedeni doğru tespit edilmeli! Omuz ağrılarının nedeni çok çeşitli olabileceği için, bu şikâyetle gelen hastaya doğru tanı konulması büyük önem taşır. Hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren omuz ağrılarında ayırıcı tanı koyabilmek için, hekim bakışının özel bir önemi vardır. Özel testlerden oluşan fiziki muayene ve MRG (Manyetik rezonans görüntüleme) tekniği omuz döndürücü manşet yırtıkları tanısında yardımcıdır. Özellikle sporcularda görülen “SLAP lezyonu” adı verilen eklem rahatsızlığının tanısı için eklem içine verilen özel bir madde yardımıyla “Artro MRG” çekilmesi önerilir. Kişiye uygun olan tedavi yapılmalı Omuz ağrılarından kurtulmak için, uzman hekimin değerlendirmesi sonucu kişiye uygun olan tedavi başlatılmalıdır. Omuz döndürücü manşet yırtıklarında, yırtığın özel tekniklerle onarımı ve cerrahi müdahale gerçekleştirilir. Kas çekmesine bağlı yırtıklarda ise, kapalı yöntemle yapılan yırtık operasyonları ile başarılı sonuçlar alınabilmektedir. V Omuz ağrıları yaşam kalitenizi düşürmesin Kalbiniz strese yenik düşmesin Toplumda günlük yaşamın bir parçası haline gelen stres, vücuttaki tüm sistemlerle birlikte kalp sağlığınızı da olumsuz etkiliyor. Stres, damar sertliğinden ritim bozukluklarına kadar kalpte pekçok hastalığın gelişmesine neden olabiliyor H ER ŞEYİ BAŞI SAĞLIK N tresin kalp sağlığına etkileri ve korunma yollarını anlatan Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Hakan Hasdemir, vücudun, strese verdiği tepkinin “Alarm tepkisi, direnme ve tükenme” olarak üç aşamada gerçekleştiğini söyledi. Uz. Dr. Hasdemir, “Alarm aşamasında meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişmeler sonucunda; kalp atışları ve solunum hızlanır, tansiyon yükselir, ani olarak adrenalin salgılan S maları başlar. Direnme aşamasında ise; kalp atışı, tansiyon, solunum düzene girerken, bireyin kas gerilimi azalır ve strese karşı koyma çabaları görülür. Üçüncü aşama olan tükenme aşamasında ise; gayreti kırılan bireyin davranışlarında sapmalar ve hayal kırıklıkları gözlenir” diye konuştu. Stres, alkol ve sigara Uz. Dr. Hasdemir stres altındayken kalp atışları hızlanan bireyde, kan basıncında mey dana gelen artış nedeniyle damar sertleşmesi olabileceğini ifade etti ve ekledi; “Stres damar sertliği olarak bilinen ‘Aterosklerozis’ hastalığının gelişmesinde hem öncü hem de ilerletici rol oynar. Stres yaşayan bireyin sigara ve alkol tüketiminde görülen artış da durumun daha da kötüleşmesine sebep olurken; bazen stresle bağlı olarak artan kalori tüketimi de metabolik sendrom ve diyabet hastalığının gelişmesi riskini artırmaktadır.” Cildin yaşlanmasına ‘dur’ demek elinizde Yaş ilerledikçe ciltte kendini gösteren leke ve kırışıklıklar, dermatolojideki yeni yöntemler sayesinde, endişe kaynağı olmaktan çıkıyor emorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Lütfiye Çoban, derideki yaşlanma belirtilerini engellemek için kullanılan yöntemler arasında en sık yapılan işlemlerin “peeling”(soyma) ve “mikrodermabrazyon”(mekanik cilt soyma yöntemi) olduğunu söyledi. Çoban, “Peeling işlemi ciltte değişik derinliklerde soyulma sağlayan kimyasal ajanlarla yapılır. Derideki yaşlanma belirtilerinin oluşmasını azaltmak için yüzeysel soyulma sağlayan peelingler tercih edilir. İşlemler kişinin günlük yaşamını etkilemeden ciltte renk düzensizliğini azaltır, yeni ve daha sağlıklı kolajen yapımını uyararak antiaging etki gösterir” dedi. “Cilt hücreleri uyarılarak genç kalması sağlanıyor” Çoban, yıllara meydan okumanızı sağlayacak diğer yöntemleri de şöyle anlattı: “Bu konuda kullanılan “mezoterapi” uygulamasında, deri içine yaşlanma karşıtı etki gösterecek bazı vitamin ve antioksidan etkili moleküller enjekte tresin kadınlar üzerindeki etkisinin erkeklere oranla daha fazla olduğunu belirten Uz. Dr. Hasdemir, “Stresin tetiklediği bir kalp kası hastalığı olan “kırık kalp sendromu” (takotsubo kardiyomiyopati) sıklıkla kadınlarda görülür. Hastalığın seyrinde görülen göğüs ağrısı kalp kriziyle karıştırılmasına neden olabilmektedir. EKG bul Kırık kalp sendromuna dikkat M S guları olan bu hastalıkta, kalp damarları tamamen normaldir. Hastalığın oluşumunda en önemli faktör ise strestir. Stresin ortadan kaldırılmasıyla ve destek tedavi ile hastalık geriler. Tüm bu nedenlerden dolayı ağır stres altında bulunan kişilerin dönemsel olarak kapsamlı bir kardiyolojik muayeneden geçirilmesi uygun olacaktır” diye konuştu. Hamilelik kabusunuz olmasın nne adaylarının hamileliğin keyfini çıkarmak yerine, kimi zaman bu dönemde baş gösteren rahatsızlıklar ile mücadele etmek zorunda kaldığını anlatan Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Eylem Şeker Arı, gebelikte en sık rastlanan şikayetlerden biri de bulantı olması ve kusma olduğunu söyledi. A görülebileceğini ifade etti. Arı, “Özellikle geceleri anne adayına zor zamanlar yaşatabilen kramplar için fosfor içermeyen kalsiyum tabletlerinin alınması, yormayan aktivitelerde bulunmak, sıcak uygulamaları ve masaj yapılması önerilir” dedi. Enfeksiyona dikkat Vajinada değişen kimyanın etkisi ile gebelerin vajinal enfeksiyonlara daha yatkın olduğunu da anımsatan Arı, “Gebeliğin özellikle son üç aylık dönemine girişte oluşabilecek bazı enfeksiyonlar erken doğum riskini artırabilmekte veya erken su boşalmasına neden olabilmektedir. Gebelikte görülen bir başka belirgin değişim ise memelerde görülmektedir. Gebeliğin başlangıcında gerginlik ve hassasiyet olarak başlayan bu değişim, büyüme ile devam ederek gebelikte alınan kiloya yaklaşık 500 gramlık bir katkıda bulunur. Bol ve asıcı sütyenler giyilmesi anne adayı için rahatlatıcı bir çözüm olabilir” diye konuştu. Birden fazla yöntem tercih edilebilir Kalsiyum önerisi Gebeliğin ilk dönemlerinde, büyüyen rahmin mesaneye yaptığı baskı nedeniyle sık idrara çıkıldığını da belirten Arı, gebeliğin ikinci yarısından itibaren de bacak krampları, annede kalsiyum azalması ve bağlantılı olarak fosforun yükselmesinin Y aşa bağlı oluşan renk değişikliği, kırışıklık ve sarkmaların tümünün tek bir yöntemle giderilmesinin mümkün olmadığını belirten Uz. Dr. Çoban, “Çoğunlukla birden fazla yöntemin bir arada kullanılması daha etkili olmaktadır. Özellikle hafif ve orta düzeydeki yaşlanma belirtilerinin giderilmesinde, biraz daha derin soyulma sağlayan, kimyasal ve mekanik cilt soyma işlemleri, lazerler, PRP ve Roller uygulamaları iyi birer seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır” diye belirtti. edilir. Diğer oldukça iddialı iki yöntem de “PRP” ve “Dermaterapi” olarak adlandırılan “Roller” uygulamalarıdır. “PRP” (Plasma rich platelet) işleminde hastadan alınan kan, ayrıştırma işleminden geçirildikten sonra büyüme faktörlerinden zengin hücrelerin bulunduğu bir plazma elde edilir. Bu plazma, derinin içine değişik tekniklerle enjekte edilmektedir. Roller uygulamasında ise küçük çelik iğneciklerin bulunduğu bir silindir ile deride mikrokanallar açılır. Nanoteknoloji ile üretilmiş cilt bakım ürünlerinin, açılan kanallardan deri içine geçişi sağlanır. Her iki yöntem de yaşla beraber işlevleri azalan deri hücrelerini uyararak antiaging e t k i gösterir.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle