Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SAYFA 21 ŞUBAT 2011 PAZARTESİ EKONOMİ Sabırla koruk Antalya ihracatta 1 milyar doları geçti A ntalya Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı Antalya'nın 2010 yılında 1 milyar dolar ihracat yapan şehirler kulübüne dahil olduğunu söyledi. Antalya'dan geçen yıl 1 milyar 130 milyon 709 bin dolarlık yaş meyve ve sebze ihracatı gerçekleştirildiğini anımsatan Satıcı, gerçekleşen ihracatın yarıya yakınının yaş meyve ve sebze ürünlerinden oluştuğunu, yaş sebze ve meyve ihracatında Antalya'nın Hatay'ın ardından ikinci sırada yer aldığına dikkati çekti. olur helva YELİZ GÜL EGE yelizgul@rosehotels.com.tr ÇOK MÜHİM BİR KONU! irbirimizi ne kadar verimli dinliyoruz? İletişim, yaşamı idam ettirme ve kaliteli kılma hususunda hayli çaba harcanması gereken alan. İletişebilmek, kurallarına uygun bir iletişim kadar değerlisi var mı? “Beni anlamadı, ben anlatamadım sanırım” der durur, saçımızı başımızı yolarız. Bu, iletişim kuran tarafların anlayabilme becerisi midir gerçekten? Yoksa eğitim midir önemli olan? Aynı zümreden olmak mıdır önemli olan? Anlaşabilmek, aynı dili konuşabilmek için... Evli çiftin, ders anlatan öğretim görevlisinin, trafikteki polisin, veznedeki memurun, hastasına derman anlatan hekimin; kısacası herkesin, en temel gereksinimlerinden birisi iletişim. Hani bazen, yemeiçme kadar gerekli oluveren iletişim. Olur değil mi bu türden anlarınız; konuşmak istemeyip sadece kendinizle kalmak istediğiniz ya da konuşacak bir Allah’ın kuluna özlem duyduğunuz anlar. Dikkat edin bakınız, konuşmak için; dinleyip sonrasında cevap vermek için, hep anlatan olmak değil ya da hep konuşan olmak için değil. Bu konuda güzel bir örnek vardır; Dinleme ve konuşma, Şarklı ve Garblıyı en çok ayıran konulardandır, der. İkisi tanıştıklarında Şarklı, Garblının ilk on saniyede adını öğrenir, altı ay hayatıyla ilgili hiçbir şey öğrenmezmiş. Garblıysa, Şarklının ilk on saniyede hayatını öğrenir, altı ay ismini öğrenmezmiş. Bir kimsenin hayatıyla ilgili bir şeyleri öğrenebilmek; iletişimle olacaktır. Konuşmak ve dinlemek ile olacaktır aksi takdirde, bu örnekte olduğu gibi adını öğrenmekten ileri gidelemeyecektir. Konuşarak ve dinleyerek, öğreneceğizdir; ihtiyaçlarımızın neler olduğunu ve bu ihtiyaçlara nasıl cevap verebileceğini? Konuşmayan toplumda, sığlaşma kaçınılmaz olacaktır. Hep iyiler, hep kötüler değil; her şeyi, düzeyinde konuşarak bertaraf olunulabilir, bu sığlaşma ve kısırlaşmadan. Aksi takdirde, yavan ilişkilerin, geresizliklerin ve anlamsızlıkların hakimiyeti sürekli olur. O zaman büyüttüğümüz çocukların geleceğinden de şüphe içine düşeceğizdir. Konuşmayan aileler ve sonucunda, susan ve susmaya mahkum toplumlar. Bazı çocuklara toplum şu yorumu yapar: “Bu aç kalmaz, ekmeğini kendisi bulur” diye. Nedeni nedir bu yorumun?Konuşur ve isteklerini ifade eder ve ihtiyaçlarını da karşılar da ondan. Birey olarak çözümü yine kendisidir, yalvarmaz, yakınmaz, ajitasyon yapmaz.İnsanlar, toplumlar böylelikle ilerler. Ona, buna laf atarak, sadece eksiklikleri konu ederek, dedikodulardan bezeli arkadaşlıklar kurarak ve “çok ayıp, sus!” denilerek büyütülen çocuklar yetiştirerek değil. Sağlıkla Kalın. B Türkiye’nin lokomotifi Özellikle örtüaltı üretimi ve domates ihracatında Antalya'nın Türkiye'nin lokomotifi konumunda olduğunu kaydeden Satıcı, "Bölgeden kış aylarında gerek Avrupa Birliğine gerekse yakın coğrafyaya ürün tedariki sürüyor. Antalya'nın yaş sebze ve meyve üretim ve ihracat kapasitesi yanında sektörün gelişmesi ve büyümesi adına son dönemlerde modern sera ve meyvecilik alanlarında yatırımların artması da sevindirici" dedi. Akdeniz mutfağı zamana yenik Dünyanın en önemli ve en sağlıklı mutfaklarından biri olan Akdeniz mutfağındaki yöresel tatlar kaybolmaya başlıyor eme içme kültürü, sofra sanatı ile tüm dünyanın dikkatini çeken filmlere ve kitaplara konu olan Akdeniz sofrası eski özelliğini yitiriyor. Sebze, meyve ve deniz ürünlerinin ağırlıkta olduğu sofralara sahip olan Akdenizli, yöreye özgü tadlarını zamanla kaybediyor. Zeytinyağı, enginar, salep, kekik ve reyhan ile öne çıkan Akdeniz sofrasında zeytin, üzüm, incir, badem, doğanın cömertçe sunduğu yeşil otlar ise sofraraların olmazsa olmazı. YÖREX desteği ntalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından bu yıl ikincisi 28 Nisan 1 Mayıs arasında düzenlenecek olan gerek Antalya ve çevresindeki gerekse tüm Türkiye'deki yöresel ürünlerin sergileneceği Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) ile de ülkedeki yöresel ürünlerin ekonomiye kazandırması için çaba harcanıyor. A Y Kınıklı Bio Hasatı öğreniyor A ntalya'nın Aksu ilçesindeki bir çiftçinin serasında bio hasat yaparak üreticilere örtü altı biyolojik mücadele yöntemlerini anlatan Koppert Genel Müdürü Ali Eroğlu, şimdi de Kaş'ın Kınık beldesinde üreticilik yapan Ufuk Kekse'nin domates üretimi yaptığı serada Bio Hasat günü yaptı. Biyolojik mücadelenin önemine vurgu yapan Eroğlu, Kopert olarak ilaç kalıntısı ve gıda güvenliği probleminin çözümünde tek sistemi biyolojik mücadele olarak gördüklerini vurguladı. Hepimiz Akdenizliyiz Akdeniz iklimine has ürünler ve özellikleri geçtiğimiz aylarda Antalya’da 10 Akdeniz ülkesinin bilim adamı tarafından da ele alındı. Tarımsal ve sosyal yönleriyle Akdeniz’i irdeleyen, ev sahipliğini Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun yaptığı, Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Ülkeleri Ekonomik Araştırmalar Merkezi başta olmak üzere Uluslararası Akdeniz Tarımsal Yüksek Eğitim Merkezi, Montpellier Akdeniz Tarım Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü gibi kurumların işbirliğinde düzenlenen seminerin sloganı ise “Hepimiz Akdenizliyiz. Bölgemizin doğasını, somut ya da somut olmayan tüm kültürel değerlerini birlikte koruyalım” idi. li tatları kitle tüketimi adında benimsettiği belirtildi. Tarihsel, coğrafi ve sosyal açıdan olağanüstü yöresel ürün potansiyeline sahip Akdeniz çanağı ülkelerinin, özellikle coğrafi işaretlere gereken önemi vermesini isteyen uzmanlar, bu şekilde ürünlerin katma değere dönüşmesinin mümkün olacağını ve yeme içme kültürünün korunabileceğini belirtiyor. Yöresel tadlar yok oluyor Seminerde yöresel tatlar ve çeşitliliklerinin gün geçtikçe yok olduğu, büyük sermayelerin belir MOBİLYA / DEKORASYON / EV TEKSTİLİ (0 242) 248 00 57 LAN SERV S ALTAR BÜRO MOB LYALARI Perge Bulvarı Perge Palas İş Merkezi No:85/56 TEL: 0.242 322 51 90 – 91 FAX: 0.242 322 51 92 www.altarmobilya.com C MY B C MY B