02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

15 ŞUBAT 2011 SALI HABER SAYFA 3 Antalya mucizesi K Yurttaş güvensiz ültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Levent Demirel, Antalya'nın dünyanın en çok ziyaret edilen 10 şehri arasında Paris, Londra ve Singapur'un ardından 4'üncü sırada yer aldığını bildirdi. ICF Airports'un ev sahipliğinde Antalya'da düzenlenen Routes Turizm Akdeniz Forumu, Hırvatistan, Yunanistan ve Türkiye turizminin ele alındığı ülke brifingleriyle başladı. Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Levent Demirel, Türkiye'nin dünya turizminde yüzde 3'lük büyüme gerçekleştirdiğini söyledi. Türkiye'nin dünya sıralamasında 6'ncı sırada yer aldığına dikkati çeken Demirel, Türkiye'de ise Antalya'nın ilk sırada bulunduğunu, Antalya'yı İstanbul, Muğla ve Kapadokya'nın izlediğini belirtti. Antalya'nın dünyanın en büyük 7 turizm destinasyonundan biri olduğunu belirterek, ''Antalya, dünyada en çok ziyaret edilen 10 şehir arasında Paris, Londra, Singapur'un ardından 4'üncü sırada yer alıyor. Paris, Londra ve Singapur kendi vatandaşlarını da ziyaretçi sayılarına dahil etmiş ancak Antalya dahil etmemiş'' dedi. NTALYA (Cumhuriyet)Türkiye’nin narenciyede 500 ton üretim fazlası bulunduğunu söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, bir an önce ihracata teşvik verilmesi ve yeni pazarlara yönelik çalışma yapılması gerektiğini söyledi. Tuncer, “Yıllık narenciye üretimi 3.5 milyon ton. Bunun 2 milyon tonu iç piyasada tüketiliyor, 1 milyon tonu da ihraç ediliyor. 500 ton ise üreticinin elinde kalıyor. Türkiye’deki narenciye çeşitlerinin bir kısmı yanlış tercih edildiği için bu türler dışarıda da talep görmüyor” dedi. Son yıllarda gübre ve ilaç fiyatlarında yüzde 2530 oranında artış yaşandığını, buna karşılık narenciye fiyatının değişmediğini anlatan Tuncer, “Portakal 2007’de 48, 2008’de 52, 2009’da 51 kuruştan satıldı. 2010’da ise 50 kuruştan alıcı buldu. Bu veriler 5 yıldır fiyatın değişmediğini ortaya koyuyor. Ama gübre ve ilaç fiyatlarında durum hiç de böyle değil. Gübrede potasyum nitratın fiyatı 2007’de 1 lira, 2008’de 2.8 lira, 2009’da ise kısmi düşüşle Turuncu öfke Gübre ve ilaç fiyatı yüzde 25 arttı ama portakalın fiyatı 5 yıl öncesiyle aynı. Limon üreticisinin durumu daha da vahim. Ürün dalında çürümeye bırakıldı Ya! İşte Böyle! CELAL HAFİFBİLEK [email protected] A 2.4 lira oldu. Amonyum fosfat ise 2007’de 1.4 liraya satıldı, 2008’de fiyatı 5 lira çıktı, 2009’da da 2.2 liraya indi ve şimdi de bu civarda seyrediyor. Yaygın olarak kullanılan kimyasal ilaçlarda da 2007 ile 2011 arasında fiyatlar yüzde 2530 arasında yükseldi” dedi. Bahçeler sökülüyor Bütün bu artışa rağmen narenciye fiyatının yerinde saydığını, üreticinin her geçen yıl zarar ettiğini anlatan Tuncer, üreticinin yavaş yavaş narenciyeden vazgeçmeye başladığını, bahçelerin sökülüp, yerine nar ağaçlarını dikildiğini ya da seralar kurulduğunu söyledi. Antalya’nın narenciye kapasitesinin 500 bin ton olduğunu ve kentin simgesel ürünü ol duğunu ifade eden Tuncer, “İhracatta teşvikler verilerek yurt dışı satımı artırılmalı. Bunun yanı sıra gelişmiş ülkelerde olduğu gibi narenciyenin taze meyve olarak tüketimimin yanı sıra, meyve suyu olarak da tüketimi teşvik edilmeli, bunu değerlendirecek sanayi tesisleri kurulmalı” dedi. BESLEMELER Yıllarca bize bağırttılar: “Kıbrıs Türktür, Türk kalacaktır!” “Ya taksim, ya ölüm!” Sesimiz kısılırdı; analarımız tuzla suyla gargara yaptırırdı. Niye bağırmışız o kadar? Beslemeler için mi? Bir yaz sıcağında Anıtkabir’in güneşten yanmış taşlarının üzerinde bağırırken içimizden kısa süreli bayılanlar olurdu. Bir seferinde ben de aralarındaydım: O gün hayatımda yemediğim kadar dondurma yemiş, içmediğim kadar su, gazoz içmiştim de yanmışlığım geçmemişti. Hep oradaydık, 74’ünde, 75’inde. Niye beslemeler için mi? Rum katliamından Kıbrıslı gençler öldü, sakat kalanlar oldu; İstanbul’da okurken Boğazı, Beyoğlu’nu, Beyazıt börekçisini bırakıp cepheye, mücahit olmaya, ölmeye koştular. Besleme olmak için mi? Mersin’den kalkan takalara düğüne gider gibi binen Anadolu gençlerinden bir daha anasının elini öpemeyenler için çıkarmanın koyuna bir taş diktik. Niye beslemeler için mi? Yok, kabullenemiyorum. Kullanılmışız, aldatılmışız. Niye o zaman onların besleme olduğunu bize söylemediniz? Kime söyleniyor bu sözler? Kime yapılıyor bu hakaret? Bir devlete, bir devletin yurttaşlarına. Hadi İsrail halkına buna benzer bir şey de! Diyemezsin, skandal olur. Ama, Yavru Vatan, diye gururlandığımız toprağın çocuklarına söyleyebiliriz, hakkımız vardır. Çünkü onların parasını biz veriyoruz. (3 Milyar bütçesi olan KKTC’ye 800 Milyon TL. civarında yıllık yardım yapıyoruz. Uluslararası ekonomik abluka altında bulunan KKTC ekonomisinde bizim de katkılarımızla üretim, ihracat nerdeyse sıfır, turizmden kazandıkları para ile 1,5 milyarlık ithalatları var, o da Türkiye’den.) Ettiğimiz yardım ihracatla geri geliyor aslında. Şimdi bunlar besleme mi oluyor? (Kömür, şu, bu dağıtılanlar ne oluyorlar?) (Yunanistan Ege adaları ile Meis adasına her yıl finansal yardımda bulunur. Yunan Başbakanından “bizim beslemeler” diye bir şey işitmedim bu güne değin) Hakarete neden neydi? 2030 bin kişinin katıldığı “Toplumsal Varoluş” mitinginde üçbeş satılmışın açtığı pankartın yarattığı sözde yiğitlik öfkesi. O alçaklar yıllardan beri aynı haltı yerler, Kıbrıs içinde sayıları 150’i 200’ü zor bulur, bunu herkes bilir, Türkiye de çok iyi bilir. ( Elçimiz de bu nedenle geri çekilmiş olabilir. Bu da ayrı bir skandal) Kıbrıs demokrasisi ( ki kökleri İngiliz demokrasisine dayanır,) bu insanların pankart açma özgürlüğüne karşı çıkmaz. Polis de biber gazı kullanmaz. Gerçek budur. Bizim de anlayamadığımız da budur. Önemli nokta, sen, Kıbrıs halkını küçük görürsen, Kıbrıs Cumhurbaşkanını valin sanırsan yabancı ülkeler o zaman Kıbrıs’a altmış paralık değer vermezler. Lafın kısası, böyle giderse Kıbrıs’ı sorununu çözemeyiz. Limonda daha vahim Tuncer, limonda durumun portakala göre daha vahim olduğunu belirterek, “Bugün limonun kilosu 25 kuruştan satılıyor. Bu da ağacın başında kilosunun 10 kuruştan satıldığı anlamına gelir. Bu fiyat bırakın üretim maliyetini karşılamayı, toplamak için işçi ücretlerini bile karşılayamayacak bir rakamdır” dedi. I SPARTA (Cumhuriyet)Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner, sosyal güvence ve demokratik hakların güvenliğinin sağlanamadığını, bunun sorumlusunun da iktidar partisi olduğunu söyledi. AKP ile 2002'den bu yana gelinen noktada, ülkede her kesimin ortak ve en büyük kaybının güven ve güvence olduğunu söyleyen Coşkuner, “Yurttaşın sosyoekonomik güvencesi, demokratik haklarının güvencesi, yargı güvencesi eğer bugün sağlanamıyor veya büyük eksiklik içindeyse bunun tek sorumlusu iktidar partisidir'' dedi. Coşkuner 8 yıldır kimsenin ülkede yaşam güvencesi, sağlık, eğitim ve hukuk güvencesinin olmadığını belirterek, “İşsizlikle mücadele yerine işçi sınıfını da güvencesiz çalışmaya iten bir ekonomi politikasının mimarı AKP ile yargı güvencemiz de kalmamıştır” dedi. Binde 5’i geçemedik değerlendiren Satıcı, “Türkiye, fuara 17 firma olarak katıldı.Bu yıl Avrupalılar geçen yıla göre daha çok ilgi gösterdi” dedi. Gelişme sağlanabilir Bu yılki fuarda rakip Avrupa ülkelerinin özellikle İspanya ve Hollanda'nın üretimden satışa kadar son derece organize, örgütlü yapı oluşturmaları ve yeni çeşitlerin geliştirilmesi konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Satıcı, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Avrupa pazarının toplam ticareti yaklaşık 100 milyar dolar ve biz bu pastanın ancak binde 5'ini alabiliyoruz. Bunu geliştirme imkanımız üretimden geçiyor. Bizim de örgütlenme konusunda mesafe almamız lazım. Maliyetleri düşürmenin yolu tüm sektör temsilcileri ile işbirliği içinde çalışmaktan ve iyi bir organizasyon alt yapısı oluşturmaktan geçiyor. Ayrıca, ürün çeşitlendirilmeli.” A ntalya Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birliği (AYMSİB) Başkanı Mustafa Satıcı, Avrupa yaş meyve sebze pazarının toplam ticaretinin 100 milyar dolar olduğunu, Türkiye'nin bunun ancak binde 5'ini alabildiğini söyledi. Almanya'da geçen hafta gerçekleştirilen Fruit Logistica 2011 Fuarı’nı Fethiye’de ulaşıma zam ETHİYE(Cumhuriyet)FethiyeEsenköy arasındaki dolmuş ücretlerine 50 kuruş zam yapıldı. Fethiye Şoförler Odası Başkanı Hayri Topçu, zamlı uygulamanın sadece FethiyeEsenköy hattına yapıldığını, başka zamlı tarifeye geçen durak olmadığını söyledi. Fethiyeli dolmuşçuların valiliğin verdiği fiyat tarifesinin altında yolcu taşıdıklarını anlatan Topçu, “Fethiye'de 13 ayrı dolmuş kooperatifi ve 573 dolmuş var. Ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarına göre bu taşıma ücretleri çok ucuz. Valiliğin verdiği fiyat tarifesinin neredeyse yarı fiyatına yolcu taşıyoruz. Fethiye'de yolcu taşıma fiyatı konusunda yurttaş haklı, ama bunun yanında dolmuşçularımız da haklılar” diye konuştu. F Belediye ucuza taşıyor Türkiye Arapları Meclisi’nden ziyaret NTALYA (Cumhuriyet)Türkiye Arapları Meclisi Başkanı İsmail Cankurt, CHP İl Başkanı Özer Ülken'i ziyaret etti. Kadın ve Gençlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Cemile Nadir ile Ülken'i ziyaret eden İsmail Cankurt, amaçlarının Türkiye'deki Araplar ve onların kültürlerini tanıtmak olduğunu söyledi. A Hükümetin akaryakıt fiyatlarını düşürmesi durumunda, Fethiye’de dolmuşçuların da yolcu taşıma ücretlerini düşüreceğini anlatan Topçu, “Diğer yolcu taşıyan duraklar da zam yapmak istiyor ancak belediye otobüsleri çok ucuza yolcu taşıdığı için, dolmuşlar zam yapamıyorlar. Belediye otobüsleri çok ucuza yolcu taşıyor. Ben belediye otobüslerinin zarar ettiğini düşünüyorum” dedi. Etnik ayrım AKP’nin Kürtler ve Romanlar'a yönelik açılımlarını hatırlatan Cankurt, ''AKP Hükümeti herkese açılım yaptı, ama Türkiye'de yaşayan 5 milyon Arap'tan hiç bahsedilmiyor. Sadece Antalya'da 31 bin Arap var'' dedi. Ülken de, hükümetin politikalarını etnik köken temelinde yürütmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Ülken, “Bu halk Anadolu topraklarında, Türk'ü, Kürt'ü ve Arap'ı ile yıllardır kardeşçe yaşıyor” diye konuştu. Kuzular telef oldu erik’in Sarıabalı Köyü, Konak Mahallesi’nde, son 10 gün içinde Fevzi Aksay ve kardeşleri Arif ile Ömer Aksay'a ait yüzün üzerinde kuzunun bilinmeyen bir nedenle telef oldu. C MY B C MY B S Köyde sürü besleme ile geçimini sağlayan Fevzi Aksay, kuzu teleflerinin gün geçtikçe arttığını ve ellerinde kalan küçükbaş hayvanların ise tehlikede olduğunu belirtti. Aksay ilgililerden destek beklediğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle