25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 31 ARALIK 2011 CUMARTESİ GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Basın özgürlüğüne güvenlikçi engeli zel güvenlikçiler toplumsal yaşamın bir gerçeği. Onları kamu kurumlarının yanı sıra özel firmaların kapılarında görmek mümkün. Yönetmeliklerle düzenlenen özel güvenlikçilerin görev yetkileri kamuoyu tarafından yeteri kadar bilinmiyor. Hatta sektörde çalışanlarda bu konuda gerekli bilgi donanımıma sahip değil. Ne yazık ki özel güvenlikçilerin bir kısmı, üniformayı giyince kendilerini geniş yetkilerle donatılmış, seçilmiş ve özel!kişiler olarak görüyorlar. İşverenlerin talimatlarını uygulamak için kanunları, özgürlükleri bile ihlal edebiliyorlar. İşte bunun son örneği Antalya’da yayın yapan VTV Televizyonu ekibinin başına geldi. VTV Muhabiri Şefi Sibel Özkan ile kameraman İbrahim Davran, İsmetpaşa Caddesi’ndeki tramvay istasyonuna geldiler. İbrahim Davran, kamerasını omzuna alır almaz, Hop burada bir güvenlik görevlisi, “H çekim yapmak yasak” diye bağırdı. Sibel Özkan, “Tramvayın içinde çekim yapmayacağız. Duraktan tramvaya inip binenleri görüntüleyeceğiz” demesi de çözüm olmadı. Güvenlikçi, “O da olmaz. Antray’ın hattı boyunca çekim yapmak yasak” dedi. Bunun üzerine VTV ekibi, “O zaman biz durağın dışına çıkıp karşı kaldırıma çekeriz” deyince Bekçi Murtaza rolündeki güvenlikçi, “Hayır oradan da çekemezsiniz” şeklinde şaşırtıcı olduğu kadar düşündürücü bir yanıt verdi. Bu arada ekibin yanındaki güvenlikçi sayısı önce ikiye, sonra üçe çıktı. Televizyoncuların, “Bir apartmanın çatısına çıkıp çeksek ona da karışacaksınız?” sorusuna tramvayın özel Tutuklular için dayanışma kartı DENİZ BAŞARAN Ö güvenlikçilerinden ukalaca, “Evet karışırız, yasak…” şeklinde karşılık geldi. Ardından da tramvayı işleten Büyükşehir Belediyesi’nin kuruluşu olan Antray’ın yönetmeliğinin bilmem kaçıncı maddesine göre, Kepezaltı’ndan Meydan Kavağı’na kadar olan hat boyunca fotoğraf ve görüntü çekmenin yasak olduğunu söylediler. Haberciler, tramvay hattına değil de sanki askeri bölgeye girdiklerini sandılar. Bu trajikomik durum karşısında söylenecek söz yoktu. Haber alma özgürlüğüne yönelik açık bir engelleme söz konusuydu. İsmetpaşa’daki tramvay durağından ayrılmak isteyen VTV ekibi, bu kez bir başka engel ile karşılaştılar. Ekibin etrafını çevreleyen 3 özel güvenlikçi, “Bize talimat gelmeden bir yere gidemezsiniz. Antray’a durumu bildirdik. Onlarda polisi aradı” dediler. Basın özgürlüğünden sonra bu kez habercilerin kişisel özgürlükleri engelleniyordu. Habercilerin özgürlükleri yaklaşık 10 dakika kısıtlandı. Olay yerine gelen polisin, özel güvenlikçilere, “İnsanları zorla tutamazsınız” uyarısı üzerine ablukayı kaldırmak zorunda kaldılar. Bu olumsuz olaydan sonra ilgili kurumdan çoktan özür gelmesi gerekiyordu ama VTV ekibini kimsenin aramadığını duyduk. Bekçi Murtaza rolündeki görevlilerini uyarıp uyarmadıklarından da haberdar değiliz. Belediyeye bağlı bir kuruluşun özel güvenlikçileri tarafından yapılan haber alma ve insan hakları ihlali konusunda öncelikle basın kuruluşlarının duyarlılık göstermesi gerekiyor. Aksi halde haber alma özgürlüğüne yönelik engellemelerin önü alınamayacak. D İSK'e bağlı sendikalar dün Güllük P.T.T önünde bir araya gelerek, cezaevinde bulunan üyelerine destek amacıyla basın açıklaması yapıp, kart gönderdi. Genel İş Sendikası'na üye Cafer Konca, Memiş Sarı, Yakup Yıldırım, Necip Binici, Cafer Alt, Cengiz Başkurt, Sosyal İş Sendikası'na üye Ahmet Şık ve BankSen'e üye Muhsin Yenisöz için Türkiye'nin pek çok kentiyle eş zamanlı düzenlenen destek açıklamasını, DİSK Bölge Temsilcisi Matoş Gonca okudu. Saldırıya uğrayan TGB’li gençten tepki MAHMUT BUDAK kdeniz Üniversitesi'nde bir etkinliğe katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a taleplerini iletmek isteyen Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi 4 öğrenciye, özel güvenlik görevlilerinin uyguladığı şiddete tepki sürüyor. Şiddete uğrayan öğrencilerden Alparslan Güneş, ADD’de düzenlenen basın açıklamasında demokratik haklarını kullanmak için mücadeleye devam edeceklerini söyledi. A Sendikacılar cezaevinde Hukuk sisteminin ayaklar altına alınarak, iftiralarla sendika üyelerinin haksız yere ceza evinde tutulduğunu anlatan Gonca, tutukluların yalnız olmadıklarını, onları unutmadıklarını, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizliğe kar şı yüreklerinin yine yanayana attığını söyledi. Gonca, AKP'nin gazeteciler, avukatlar, akademisyenler, siyasiler ve çeşitli mesleklerden muhaliflere yönelik operasyon düzenlediğini ifade ederek, "Hemen ardından DİSK/Genelİş Sendikası yönetici ve üyesi sendikacılar akla gelmedik yöntemlerle, iftira atılıp tu tuklandı. Artık muhalefet etmek 'suç' haline getirildi. Kimin ne zaman tutuklanıp, ne kadar cezaevlerinde tutulacağının belli olmadığı bir korku imparatorluğu oluştu" dedi. Etkinliğe destek veren KESK Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez de emek örgütlerinin baskıya karşı mücadelesinin süreceğini anlattı. İfadelerini verdiler TGB Antalya Grubu’nun İl Yöneticisi Alparslan Güneş, "Bakan Günay'a eleştirilerimizi yöneltmek ve soru sormak için oradaydık. Fakat sesimizi bile çıkarmadığımız halde, özel güvenlik görevlilerinin saldırısına uğradık. Savcılığa ifadelerimizi verdik. Kararı bekliyoruz" dedi. Açıklamaya CHP, İP, Eğitimİş, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyeleri de destek verdi. Anayasa çalışmalarını protesto ettiler A ntalya Ulusal Güçler Birliği Platformu üyeleri, hükümetin yeni anayasa çalışmalarına karşı "Bölünme Anayasasına Hayır" sloganıyla Attalos Heykeli önünde eylem yaptı. Eğitimİş Antalya Şubesi Başkanı Mehmet Balık, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Ercan Erkan'ın da destek verdiği eylemde açıklama metnini Antalya Ulusal Güçler Birliği Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Daş okudu. Daş, "ABD ve yerli işbirlikçilerin 2007 yılında deneyip başaramadıkları anayasa çalışmaları tekrar başlatılmıştır. Milletimize kabul ettirmek için de anayasa uzlaşma komisyonları kurulup, partilerden üniversitelerden ve demokratik kitle örgütlerinden görüş alınıyormuş gibi yapılmaktadır. Sonuçta herkese sorduk, böyle bir anayasa ortaya çıktı denilecek ve milletimiz oyuna getirilecektir" sözlerini kaydetti. Siyasi partiler başta olmak üzere tüm kesimlere seslendiklerini belirten Daş, "Yeni anayasanın hedefi ulus devleti parçalamaktır. Anayasa uzlaşma komisyonunundan oyuna gelmemek için çekiliniz. İktidarın anayasa çalışmalarına destek vermeyiniz" diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle