22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 3 ARALIK 2011 CUMARTESİ GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Resmi HES Tanıtım Kampanyası ükümet, derelerin üzerinde hidro elektrik santralı yapımı için bol keseden ruhsat dağıttı. HES ruhsatlarına sahip olanlar, akarsuyun o bölgesindeki tek sahibi konumuna geldiler. Suyun tasarrufunu ellerine geçrdiler. Bir yandan olur olmaz yere verilen ruhsatlar nedeni ile doğa yok edilirken, diğer taraftan suyun birileri tarafından özelleştirilmesi olgusu var. Tehlikeyi gören duyarlı yurttaşlar harekete geçtiler. Anadolu’nun her yerinde HES’e karşı gösteriler başladı. Dernekler, platformlar kuruldu. Anadolu’nun dört bucağından Ankara’ya uzun yürüyüş gerçekleştirildi. Bir avuç Bu tür eylemleri başlangıçta, “B malum çevrenin feveranı” olarak gören hükümet, zaman içinde köylülerin de tepkisi ile karşılaşınca olayın küçümsenmeyeceğinin farkına vardı. Bu aşamadan sonra hükümetten, “Galiba bazı şeyleri yanlış yaptık” diyerek HES projelerini gözden geçirmesini beklerdik. Örneğin Batı Toroslardaki Beydağları’ndan doğup 50 60 kilometre sonra Kumluca sa H hilinden Akdeniz’e ulaşan Alakır Çayı üzerinde, neden 9 HES ruhsatı olmasında anormallik bulunduğunu görmesini isterdik. 9 HES’in üreteceği 100 Megavat enerjinin, uygun yere kurulacak, çevreye zararı en az olacak 2 HES ile de olabileceğinin ayırdında olmasını dilerdik. Ama öyle olmadı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Galiba halka HES’leri gereği gibi anlatamadık” dedi. Önce DSİ’nin ve Orman müdürlüklerinin çevrelerine, HES’lerin aslında ne kadar önemli projeler olduğunu anlatan açık hava reklamları asıldı. Bu da yetmemiş olacak ki şimdi de HES’e karşı çıkan yurttaşları, özellikle köylüleri ikna kampanyası başlatıldı. “Bilgilendirme” adındaki ikna kampanyasına devletin görevlileri katılıyor. Şimdilik bilgilendirmeyi müdür, müdür yardımcısı, memur düzeyindeki görevliler yürütüyor. İleriki aşamada kaymakamlarda bilgilendirmede görev alırsa şaşırmayalım. HES’lerin yapılacak köylerde yapılan bilgilendirme!çalışmaları Antalya’nın batı ucundaki Kaş’ta başlatıldı. Sonrasında HES’lere yoğun tepki olan Kumluca Alakır’da ve Akseki Gümüşdamla’da sürdürüldü. Kaş’taki toplantıyı izleyen arkadaşımız Yusuf Yavuz’un izlenimlerinden edindiğimiz bilgiye göre kampanya pek parlak başlamamış. Kaşlı köylüler, geçmişte bazı görevlilerin kendilerine, “Kasketi pis köylü HES’e nasıl karşı çıkarmış” dediğini unutmamışlar. Hatta bunu onlara hatırlatmışlar. Köylüler, dün kendilerine karşı üst perdeden konuşan görevlilerin Bakan Eroğlu’nun talimatı ile kapılarına gelmelerini, daha doğrusu gelmek zorunda kalmalarını samimi bulmuyorlar. Kaş’taki toplantıda bir kamu görevlisinin, “Neden HES yapılıyor, güneşten enerji elde edilmiyor” sorusuna, “Güneş panelleri çok yer kaplıyor” şeklinde traji komik yanıt vermesi de ilginç. Sanki HES’ler birkaç metre karelik alanda inşa ediliyor. Akseki’de yapılan toplantıdan yansıyanlara bakılırsa Kaş’tan pek farklı değil. Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren, ilginç bir konuya parmak bastı. HES'leri yapacak firmaların yabancı olmasının kendilerini rahatsız ettiğini söyledi. HES ruhsatını alanların suyunda sahibi olması nedeni ile Başkan Özeren’in bu saptamasının altını özenle çizmek gerekiyor. Gündoğmuş’un Köprülü Beldesi’nin mahalle muhtarlarından Mevlüt Tunçol, anlatılanlardan ikna olmadığını görevlilerin yüzüne karşı söyledi. “HES’ler deremizi kurutacak” diye de ekledi. Uzun süredir köylerindeki HES’in yarattığı tahribata karşı direnen Akseki Gümüşdamla Köyü İhtiyar Heyeti Üyesi Ahmet Özgüven ise mağdur olduklarından, meyve sebze üretemez hale geldiklerinden yakındı. Bu gerçekler ortada iken DSİ yetkilileri ise HES yapımı sırasında vatandaşlara zarar verilmeyeceğini, köylülerin yanlış bilgilendirildiklerini belirtmeleri ne kadar inandırıcı olabilir.. Bakalım bilgilendirme adı altındaki ikna!çalışmalarından nasıl bir sonuç çıkacak. Şu andaki görüntü ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun istediği çizgide değil. Özgürlük için yürüyecekler B ugün Antalya’da özgürlükleri engelleyen yasa ve uygulamaları protesto için bir etkinlik düzenleniyor. KESK, DİSK, Türk Tabipler Birliği ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile bazı sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Emek ve Demokrasi Güçleri, “Özgürlükler” için meydana çıkacak. Özgürlükleri engelleyen yasa ve uygulamalara karşı protesto yürüyüşü yapacak. Saat 14.00’de Üçkapılar’da toplanacak olan duyarlı Antalyalılar, Kalekapısı’ndaki Attalos Heykeli’ne kadar yürüyecekler. Antalya’nın kurucusunun önünde basın açıklaması yapacaklar. KESK Antalya Şubeler Platformu Sözcüsü Nurettin Sönmez, AKP’nin toplumsal muhalefete yönelik baskılarına “dur” demek için meydanlara çıkma kararı aldıklarını açıkladı. Sönmez, tüm Antalyalıları yürüyüşe ve basın açıklamasına destek vermeye davet etti. Birleşmeye ne oldu? ntalya Büyükşehir Belediyesi, uzun süreden beri kent merkezinde toplu yolcu taşımacılığı yapan esnafı birleştirmeye çalışıyor. Daha açık yazmak gerekirse minibüscülerin, halk otobüsü çatısı altına girmesi isteniyor. Birleşmenin gönüllü olabilmesi için epeyce çalışma yapıldı.Toplantı üstüne toplantı gerçekleştirildi. Basına ve kamuoyuna zaman zaman, “Bu iş oldu, oluyor” anlamında duyurular yapıldı. Geçtiğimiz günlerde Minibüscüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç, bu konudaki bir soru karşısında, “Halk Otobüsü Kooperatifi Başkanı hacca gitti. Geldiğinde bu iş bitecek” şeklinde yanıt vermişti. Söz konusu başkan hac görevini çoktan tamamlayıp Antalya’ya döndü. Ama hala birleşmeden ses çıkmadı. Son olarak CHP İl Başkanı Özer Ülken de, esnafı birleşmeye çağırdığına göre gelişmeler olumlu değil. Birleşme girişiminin sonuçlarını merak ediyoruz. Açıklama yapılsa da durumu öğrensek memnun olacağız. Dürüst tüketici, yolunacak kaz mı? lektrik faturalarındaki, kayıp ve kaçak yani “KK Bedeli” olgusu tartışılmaya devam ediyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, beceriksizlik ya da görevi ihmal nedeni ile kaybettiği elektriğin bedelini dürüst aboneden alıyor. Tüketim miktarı yükseldikçe de alınan para da artıyor. ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, bu olaya itiraz edenlerden biri. ATSO Meclisinde, “Benim dürüst olmam, kaçak elektrik A E kullanmamam suç mu?” diye soruyor. Elektrik faturalarına yansıtılan “Kayıp ve Kaçak Bedeli”, “TRT Payı” gibi kalemlerin son derece anlamsız olduğunu belirterek, “Maalesef elektrik faturalarımıza ‘kayıp ve kaçak bedeli’, ‘TRT payı’ gibi anlamakta zorluk çektiğim kalemler yansıtılıyor. Enerji dağıtım ihalesini almak için para döken şirketler o ihaleleri nasıl aldılarsa kayıpkaçağı önlemek, önleyemediklerini üstlenmek zorundalar. Bunun bedelini kaçak elektrik kul lanmayan bir vatandaşa yüklemek en basit tabirle haksızlıktır, kaçak elektrik kullanımına teşviktir. Benim dürüst olmam, kaçak elektrik kullanmamam suç mu? Kaçağı yakalayamamanın cezasını neden ben ödüyorum? ‘TRT payı’ gibi elektrik kullanımı ile alakası olmayan bir kalemin faturalara yansıtılmasını ise anlamak zaten mümkün değil. Bugün birçok sektörde yüksek maliyetler nedeni ile diğer ülkelerle rekabbette zorlanıyoruz. Özellikle sanayinin ana girdisi enerjidir. Ama baktığımızda Türkiye’de enerji fiyatları çok yüksek. Sektörlerimizin rekabet gücünü artırmak istiyorsak zaten yüksek olan enerji fiyatlarının üzerindeki böylesine gereksiz kalemlerin kaldırılması gerekiyor” diyor. Meclis Üyelerinden büyük alkış alan ATSO Başkanı Çetin Osman Budak’ın sözlerine bir alkışta bizden. Hükümetler artık dürüst aboneyi, vergi mükellefini, “Kümeste yolunacak kaz” olarak görmekten vazgeçmeli. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle