Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 ARALIK 2011 PAZARTESİ SAYFA HABER 3 Burdur Gölü'ne Sadakat Yürüyüşü HES isyanına destek Isparta'nın Sütçüler ilçesindeki Yukarı Köprüçay Havzası'nda yapımı planlanan barajı ve HES için başlatılan su seferberliği çağrısı, pek çok isimden destek buldu YUSUF YAVUZ Hafta Başı AHMET ORUÇOĞLU aorucoglu@cumhuriyet.com.tr K uruma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Burdur Gölü'nün korunması için başlatılan kampanyaya bir yenisi daha eklendi. Türkiye'nin dört bir tarafından yola çıkacak Doğa Derneği üyeleri ile çevreciler, Burdur Gölü'nün kuruyan bir noktasında pankart açıp, tehlikeye dikkat çekecek. Doğa Derneği'nin düzenlediği yü rüyüşe ''Burdur Gölü'ne Sadakat Yürüyüşü'' adı verildi. 6 Ocak'ta Türkiye'nin her yerinden Burdur'a doğru yola çıkacak olan Doğa Derneği üyeleri ve çevreciler, 7 Ocak'ta Burdur Gölü yakınlarında toplanacak. Yürüyüş ile hem Burdur Gölü'ndeki kurumaya dikkat çekilecek hem de göllerinin kurumasının durdurulması istenecek. Y ukarı Köprüçay Koruma Platformu’nun su seferberliği çağrısına Muzaffer İlhan Erdost, Gülsüm Cengiz, Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner, Cihan Dura, Orhan Silier, Turhan Feyizoğlu, Müge İplikçi ve Aslı Akyüz gibi yazar, sanatçı ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu 50'den fazla aydın destek verdi. Enerjinin satışı Su seferberliği çağrısında, Türkiye'nin bütün derelerinde eş zamanlı olarak başlatılan yaklaşık 2 bin HES projesinin toplumsal maliyeti düşü Üniversiteler öncelikle otoriteden arındırılmalı MAHMUT BUDAK nülmeden uygulamaya konulduğu belirtilerek, ‘enerjide dışa bağımlıyız’ bahanesiyle halkın yaşam alanlarına özel şirketler tarafından el konulduğu, ancak bu projelerden üretilen enerjinin çoktan Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelere satılmaya başlandığı vurgulanmıştı. Türkiye'nin suları üzerindeki bütün yetkinin, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kurulan ve merkezi İstanbul'da bulunan Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) aracılığıyla Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na verildiğinin anımsatıldığı çağrıda, “Türkiye'nin sularını HES projeleriyle denetim altına alan şirketlerin pek çoğu yabancı ortaklı ya da doğrudan yabancı şirketlerdir. Doğru planlamayla toplumsal dokuya zarar vermeyecek projelerle enerji açığı kapatılabilecekken, Trabzon Solaklı’daki bir havzada 36 projede olduğu gibi akıl ve bilim dışı uygulamalarla Türkiye adeta kendi ayağına kurşun sıkar hale gelmiştir” denildi. İLGİNÇ BİR KİTAP Aralık'ta Antalya Piyano Festivali'nin kapanışını izledim. Gecikmiş de olsa Kadir Dursun'u kente kazandırdıklarından ötürü kutluyorum. Emeği geçenlere de yürekten teşekkürler. Antalya'nın giderek kültür ve sanatın önemli merkezlerinden biri haline gelmesi insanın hoşuna gidiyor, gururlandırıyor. Kentte aşılamayan sorunları, kargaşayı unutturuyor. Kültür ve sanatın bu aşamaya gelmesinde, bugüne kadarki ve bugünkü belediye yönetimlerinin de katkısı olduğunu anımsatmakta yarar var. Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın da gerek kendi düzenlediği, gerekse desteklediği etkinliklerle, kültüre ve sanata olan bakışıyla takdir topluyor. Piyano Festivali'nin kapanış konseri sonrası Hürriyet Gazetesi'ndeki, 'Cumhuriyetçi' Yalçın Bayar'la da bu konu üzerine sohbet ederken, söz döndü dolaştı Bayar'ın uçakta gelirken okumaya başladığı bir kitaba kondu. Bayar kitap için, "Çok ilginç, müthiş şeyler yazmış. Yazan da çok zeki biri belli ki... Mutlaka okuyun" diyordu... AKP neden kazanır, Bayar'ın sözünü ettiği, 'A CHP neden kaybeder' adlı Ateş İlyas Başsoy'un kitabını okudum. Kitabın yazarı, Antalyalıların tanıdığı biri. Belediye seçimlerinde Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın seçim kampanyasını yürüten Fayda Ajans'ın sahibi. Birbirine bağlı iki bölümden oluşan kitabın birinci bölümü seçim kampanyası öncesi konuşulanlar, kampanyaya başlarken yaşananlar, planlananlarla ilgili. Proje üretirken, bu projelerin 'Hoca'ya vebal yükleyeceğini ve iktirdarın bunu engellemek için elinden geleni ardına koymayacağını bildiklerini yazıyor Başsoy. Bu nedenle seçim başarısından sonra Akaydın'ın ilk gezisini, AKP'ye rağmen dünyanın en güzel kentini kuran DSP'li Büyükerşen'e yaptığını anlatıyor. Büyükerşen'in dehasının Akaydın'a feyz vereceğini umduğunu yazıyor. "Ne yazık ki Mustafa Akaydın, seçimden sonra böyle projelerle pek ilgilenmedi... 'Başkan' haline dönüşen 'Hoca' yalakalardan ördüğü duvarların içine girdi ve böyle projeler 'uydurup', başına 'dert' açtığım için bana kızmayı tercih etti..." diyor. Başsoy'un tespitleri, duygusal bir bakışın getirdiği yanılgı da olabilir, objektif bir bakışla belirlenen doğrular da olabilir... Onu bilemeyiz. Başkanın seçimden sonra çıkar çevrelerinin baskısını yönetemediğini ve güvenli alana çekilip 'Belediye Üniversitesi'nin Rektörü' gibi görüntü verdiğini anlatıyor Başsoy... Yürüttüğü kampanyadan ötürü olsa gerek, kendisini sorumlu sayıp, kendisini çoğu kez 'Antalyalı esnaf, memur, emekli, işsiz insanlardan, yoksul kadınlardan ve çocuklardan özür dilerken' bulduğunu yazıyor kitabında. Kitabın bir yerinde, dileğini dile getiriyor ve "Belki bu kitabın bir etkisi olur da 'Başkan' daha fazla vakit kaybetmeden 'Hoca' imajını gerçek kılmaya çalışır" diyor. Bununla da ne demek istediğini, kitapta olmayan bir anekdotla bana şöyle anlattı: "Seçimden sonra, İstanbul'a gelişlerinin birisinde, 'hoca'yla Sarıyer'deki ünlü balık lokantası ‘Kahraman’a gittik. Orada bulunan müşterilerin, garsonların, garsonların çocuklarının çok büyük bir sevgiyle, 'sen bizim umudumuzsun' deyip sarıldığı, 'kahramanlarının' bugünkü durumuna inanamıyorum. Yeniden 'umut' olabilmesi için geç olmadığını düşünüyorum" diyordu. Meraklısına, kolay okunabilir, ilginç bir kitap. İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 17 A kdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği’nce düzenlenen "Nasıl Bir Rektör" konulu konferansta, öğrenciler ve akademisyenler 'üniversite yönetimi nasıl olmalı' sorusuna yanıt aradı. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, üniversitelerin her türlü otoritenin egemenliğinden kendisini arındırması gerektiğini belirterek, "Akıl ve eleştirel düşünce otoriteyle bağdaşmaz. Üniversite üretkenliğini ancak özerk bir ortamda sağlar" dedi. Üniversitelerin devlet dairesi gibi görüldüğünü söyleyen Ortaş, "Üniversiteler, öğretim üyelerinin özgür kişiliklerinin, bilimsel ve idari açıdan bütünleştiği bir yapıda olmalıdır” dedi. ÇED toplantısı ertelendi I sparta'nın Sütçüler ilçesindeki Yukarı Köprüçay Havzası'nda yapımı planlanan Kasımlar Barajı ve HES'in ÇED bilgilendirme toplantısı ertelendi. Kasımlar beldesindeki kahvehanede yapılacağı duyurulan toplantı bölgedeki yoğun kar yağışı altında başladı. Kasımlar Belediye Başkanı Yusuf Karataş ve 30 kadar köylünün hazır bulunduğu toplantıya, Isparta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri katıldı. Ancak proje sahibi firmanın 'ilgili' yetkilileri bulunmadan başlayan toplantının usulüne ilişkin yapılan itirazların ardından toplantı ertelendi. Kar nedeniyle gelemediler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirleyeceği bir tarihte yeniden yapılacağı belirtilen toplantıya, projeden etkilenecek olan İbişler, Darıbükü ve Bucakdere köylerinden katılımın olmaması dikkat çekti. Şirket yetkililerinin yoğun kar yağışı nedeniyle bölgeye ulaşamadığı ileri sürüldü. Tarih depodan çıkacak HURİYE MAZİ AFYONKARAHİSAR A rkeolojik ve etnografik eserler yönünden zengin olan Afyon'da bina yetersizliği nedeniyle bugüne kadar depolarda tutulan eserler, artık yeni müzede teşhir edilebilecek. Afyonkarahisar’da yeni yapılacak müzenin temelini, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu attı. Törende konuşan Belediye Başkanı Bur hanettin Çoban, Afyon'un arkeolojik açıdan çok zengin olduğunu belirterek, “Şehrimizin müzesi yetersizdi ve birçok önemli eser depolarda korunuyordu” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Güney ise Türkiye’nin en estetik müzelerinden birinin Afyon'a yapıldığını belirterek, “Afyon turizmin çeşitlenmesinde önemli rol oynadı” dedi. I sparta Barosu tarafından restore edilen İbrahim Demiralay konağı hizmete açıldı. Baro Başkanı Gökmen Gökmenoğlu, konağın restore edilme şartıyla Valilik tarafından kendilerine tahsis edildiğini söyledi. Gökmenoğlu, konakta şiddet mağduru kadınlara danışmanlık hizmeti veren ''Alo yardım hattı'' merkezinin kurulacağını ve kadınlara adli yardım konusunda bilgilendirmeler yapılacağını anlattı. Gökmenoğlu, adliyedeki yerin yeterli gelmediğini, bu nedenle konağın baro için önemli olduğunu ifade etti. Vali Memduh Oğuz konağın yardıma ihtiyaç duyan kadınlar için önemli olduğunu dile getirdi. Tarihi konağı Baro restore etti Hortum çok korkuttu G azipaşa'da denizde çıkan hortum Koru Mahallesi'ndeki bazı seraların üzerinden geçti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Hasan Aslan, hortumun de nizden çıktığını ve hızlı bir şekilde Koru Mahallesi'ne gelerek toplam 50 dönümlük alanda kurulu seralara zarar verdiğini söyledi. 30 seranın etkilendiğini ifade eden Aslan, kesin rakamın hasar tespit çalışması sonrası ortaya çıkacağını söyledi. Aslan, cam seraların sigortalı, naylon seraların ise sigortasız olduğunu dile getirdi. Kaymakam Muhittin Pamuk, can kaybı yaşanmamasının kendilerine teselli verdiğini kaydetti. C MY B C MY B