22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 ARALIK 2011 PAZAR SAYFA HABER 3 Bu çocuklar alkışlanır Gültekin ifade verdi Kaş’ta özel eğitim alan öğrenciler, okulda galoş üreterek gelir elde ediyor. Çocukların, galoştan kazanacağı para ile bir engelliye tekerlekli sandalye alınacak Refleks YUSUF HACISÜLEYMAN yhacisuleyman@yahoo.com K aş Cumhuriyet Başsavcılığı, ''Belediyeye ait 275 adet mülkün kiralanması hususunda usulsüzlük yapıldığı ve bu durumun kamu zararına neden olduğu'' yönündeki ihbar üzerine, Kaş Belediye Başkanı Abdullah Gültekin'in ifadesine başvurdu. Gültekin’in, yazılı olarak verdiği ifadesinde, belediyeye ait mülklerin kiralarının piyasa şartlarına göre güncelleştirilmesi için 'komisyonu'' kurduklarını belirterek, kamu zararı olmasının mümkün olmayacağını bildirdiği öğrenildi. A NTALYA (AA)Kaş’taki Kasaba Şehit Yusuf Polat Yatılı İlköğretim Bölge Okulu özel eğitim sınıfından 7 öğrenci, öğretmenleri Armağan Aydın ve Sermin Göktepe'nin yardımı ve okul yönetiminin desteği ile okulda galoş üretimine başladı. El becerileri gelişen çocuklar, üretime yaptıkları katkı nedeniyle de özgüvene sahip oluyor. Okulun aldığı 500 liralık galoş makinesi ile galoş poşeti ve paket lastik kullanılarak 15 günde 2 bin galoş üreten çocuklar, 150 lira gelir elde etti. Engelleri aştılar, üretime geçip, para kazandılar. Şimdi de tekerlekli sandalye alacaklar Bahar dediğin e güzel bir isim koydular değil mi? Baharmış. Güney Akdeniz’e bahar gelmiş de haberimiz yokmuş. Herkes alkışladı, yerine neyin geleceği, kimlerin geleceği belli değilken. Herkesin elinde, evinde silah. Kendini yönetemeyen toplumların hazin sonu. Diktatör’den diktatör’e, birinden kaçarken şekil değiştirmiş diğerine yakalanmak. Acaba toplumlar bazen “demokrasi’ye” hazır mı olmuyorlar? Sanırım işin sırrı burada. Demokrasi’ye nasıl hazır hale gelinir? Bunun tek bir yanıtı var diye düşünüyorum, eğitim! Eğitimli bir toplum. Aklın kullanılması, aklın geliştirilmesi, sevgi ve hoşgörünün haysiyet şerefin bireyin kafasına yerleştirilmesi, daha doğarken, bu dünyaya gözlerini açarken bu değerler içine doğmak ve bunların gelecek nesillere aktarılması. Çoğu zaman insan haklarından söz ederiz. Oysa bunun bir de diğer tarafı yok mu? “İnsanlık görevi” belki de daha önemli değil mi? Hak arayan insanlara bu haklarını kimler sağlayacaklar? Tabii ki bu sorumluluğu hissedenler, bunu yerine getirmenin gerekliliğini bir insanlık görevi olarak görenler. Dönüp kendimize bir baksak bugün, ben, Siz, bizler insanlık görevimizi ne kadar yerine getiriyoruz, yoksa birçok şeyde “boşver” mi diyoruz? Boşver deyişimiz tembellikten mi, yoksa öğrenme isteğimizin bir işe yaramayacağı düşüncesiyle azalmasından mı, insanlık görevimizi yerine getirecek olmamızda karşılaşacağımız sorunlardan dolayı mı? Baharla çok ilgileniyorum çünkü dünyanın önemli bir küçük parçacığında birdenbire ne oldu da elli bin kişilik gösteriler diktatörleri yerinden ediyor? Yıllar önce eski Rus Başbakanı Primakov'un Ortadoğu ile ilgili kitabını okumuştum, şimdi sayfaları tek tek tekrar gözden geçiriyorum. Arap baharının şimdilik son halkalarından biri mi desek Suriye için bilemiyorum. İnsan haklarının son bulduğu an “ölümdür”, daha sonrası yok çünkü hak mak kalmamış oluyor öldükten sonra. Televizyonlardan izliyoruz olup bitenleri. Bugün için ölenlerin sayısı beş bin kişiyi buldu deniliyor. Suriye ile aramızdaki vize muafiyetinin başladığı “kendi aramızdaki bahar” dönemini daha henüz aylarla ifade ederken batı dünyası birden bire Suriye’yi düşman ilan etti, yani yönetimini demek istiyorum, gerçi arada fark var mı bilemiyorum, sonuçta ölenler halktan. Doğu dünyası ise ilk kez tepki verdi, ‘dur bakalım’ dedi. Olup bitenleri anlamak, işin perde arkasını görebilmek… Buna özellikle bu günlerde ihtiyacımız var çünkü hiçbir şey göründüğü gibi olmuyor, öyle olsaydı bu dünyada Hz.Mevlananın “ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün” sözüne ihtiyaç kalır mıydı? Bu söz insanlar için geçerli olduğu kadar devletler için de geçerli olmalı mıdır Sizce? Başkan Esad'a çok kızgınım, beni İsrail vizemden dolayı ülke’ye almadığı için. Ancak bir sözüne kulak verdim, bize söyledikleri içinde, o da “Siz onlarca yıldır demokrasiyi yerleştirmek için çabalıyorsunuz, bütün bunları benden bir günde yapmamı bekliyorsunuz”. Bugüne kadar o zaman niye işe koyulmadın sorusu haklı bir sorudur tabii ki. Ancak niyetin ifade edilmesi bile bir adımdır. Suriye belki de Ortadoğu coğrafyasında en çok bilinmeyenli denklem veya diyebilirsiniz ki aslında her şeyi bilinen bir denklem. Size daha önce Beyrut seyahatimi anlatmıştım,30 yıl süren iç savaş sonrası Lübnan’ı gördüm, Sırp vahşeti devam ederken Saraybosna’yı gördüm, Çavuşesku’nun infazından hemen sonrası Bükreş’i gördüm, o sokaklarda nelerin yaşanmış olduğu gözlerimin önünde tekrar canlandı. Delik deşik duvarlar, yakılmış evler savaşın acımasız yüzünü öylece simgeliyorlardı. Suriye’ye bahar geliyor diyorlar, Akdeniz turizmini canlandırmak için olsa gerek Rusya’nın uçak gemisi de Akdeniz’e inmiş. İnsan haklarını korumak için insanlık görevlerimizi yerine getirmemiz gerek, her türlü barışçıl yaptırımla. İç savaş ve savaş hakkın ve görevin bittiği an dır. Güzel bir Pazar günü geçirmeniz dileğiyle… N Engelli değiller Özel eğitim sınıfı öğretmeni Armağan Aydın, derslerden sonra serbest zamanlarda engelli çocukların kaslarını geliştirmek, becerilerini arttırmak ve ortaya bir ürün koyabilmek için öğrencilerimize galoş yaptırıyoruz'' dedi. Aydın, toplumun sadece tüketen bireyler olarak gördükleri özel gereksinimli bireylerin imkanlar sağlandığında neler yapabileceklerini gösterdiklerini belirtti. Özel eğitim sınıfı öğretmeni Sermin Göktepe de özel eğitime ihtiyacı olan çocukların tüketen değil üretebilen hale getirilebileceğini belirterek, ''engelli'' kavramını kabul etmediklerini söyledi. Yollar kara teslim K ar yağışı Antalya’nın Akseki ve Burdur’un Çeltikçi ilçesinde etkili oldu. AksekiSeydişehir Karayolu'nun Alacabel Mevkisi’nde kar kalınlığı 15 santimetreyi buldu. Bölgede zincirsiz araç geçişine izin verilmiyor. Burdur'un Çeltikçi ilçesinde de şiddetli kar yağışı trafiği olumsuz yönde etkiledi. Bölgede kar kalınlığı 10 santimetreyi buldu. Yangın sonrası çaresizlik A Tekerlekli sandalye alacaklar Öğrencilerinden Durkadın Çotur (13) derslerden sonra müzik dinleyerek galoş yaptıklarını ve para kazandıklarını kaydetti. Çotur, kazandıkları parayla tekerlekli sandalye alarak yürüyemeyen bir engelliye yardım etmek istediklerini söyledi. Oktay Kavcar (9) ise yaptıkları ilk galoşları öğretmenlerine satıp çikolata ve süt aldıklarını söyledi. Kavcar, kazandıkları paraları biriktirerek sınıflarına istedikleri oyuncakları alacaklarını da anlattı. fyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesine bağlı Karkın Köyü’nde geçtiğimiz günlerde meydana gelen yangında evleri yanan aileler yardım bekliyor. Yangın sonrası evlerinin zarar görmeyen odalarında yaşamaya çalışan Tosum Ailesi ile yakınlarının yanında kalan Boz Ailesi, yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyor. Yangın sonrası eniştesi Hasan Yavuz'un evinde kalan Yusuf Boz, 3 odalı evde 19 kişinin yaşamaya çalıştığını söyledi. Veznedarların görev yeri değişti A SAT Genel Müdürü Fethi Yalçın, ''kullanım zimmeti'' operasyonunda gözaltına alınan, daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ASAT çalışanlarının görev yerinin değiştirildiğini, personelle ilgili idari soruşturma başlatıldığını söyledi. Henüz açığa alınan personel olmadığını dile getiren Yalçın, ''Görev yerlerini değiştirdik” diye konuştu. Kazada yaralandılar fyonkarahisar'da meydana gelen trafik kazasında 3 kişi yaralandı. Ahmet Demir idaresindeki 03 AS 555 plakalı otomobil, Sandıklı Antalya karayolunun 3. kilometresinde şarampole devrildi. Kazada, işadamı Şuayip Demirel (56), Ahmet Demir (53) ve Ekrem Demirel (28) yaralandı. Yaralılar, farklı hastanelerinde tedavi altına alındı. A C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle