22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 17 ARALIK 2011 CUMARTESİ GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Sadece Kent Konseyi’nden ses geldi “Ağa Takılanlar”da, Antalya’da günlük yaşamın parçası haline gelen hava kirliliği kabusu ile ilgili çağrıda bulunduk. Konunun gündeme getirilmesini, çözüm buluncaya kadarda unutturulmaması gerektiğini yazdık. Siyasi partilerin, meslek odalarının, sivil toplu kuruluşlarının hava kirliliği konusunda açıklama yapmamasını eleştirdik. Onları göreve çağırdık. Çağrımıza sadece Antalya Kent Konseyi’nden yanıt geldi. Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, hava kirliliği konusunda yaptıkları çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kirlilik konusunda duyarlılıklarının olduğunu belirtti. Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, geçen yılın ocak ayında hava kirliliği ile ilgili alınması gereken önlemler hakkında İl Mahalli Çevre Kurulu ile ilgili bakanlık, kamu kuruluşu ve belediyelere öneriler de bulunduklarını söyledi. Kent Konseyi’nin yazılı olarak bildirdiği önlemler şöyle; “İmar, ulaşım ve peyzaj düzenlemelerinde hava kirliliği önlemleri esas alınmalı. Mahalli çevre kurulu oluşumunda bürokratik değil, teknik ağırlıklı temsil ön plana çıkarılmalı. Hava kirliliği önlemlerinin daha işlevsel olmasını sağlayacak şekilde halk bilgilendirilmeli.Hava kirliliğinin azaltılmasına uygun nitelikte kömür ve alternatif temiz enerji yakıtları kullanılmalı.Yakıt verimini artırarak hava kirliliğinin azaltılmasını kolaylaştıran teknik özelliklere sahip tesisatlar kullanılmalı. Hava kirliliği sorununu, halk sağlığını en fazla tehdit ettiği kış aylarında birbirinden kopuk düzeltici tedbirlerle çözmeye çalışmanın ötesinde, önleyici tedbirleri de kapsayan bütünsel bir yaklaşımla ele alınmalı…” Antalya Kent Konseyi, geçen yıl ekim ayında genel kurul toplantısında da hava kirliliğini ele almış. Bu konudaki görüş ve önerilerini biraz daha geliştirerek ilgili kurum ve kuruluşlara iletmiş. Konseyin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na ilettiği kömür ve alternatif enerji ile ilgili görüş ve önerisi yol gösterici nitelikte. Kent Konseyi, “Hava Kirliliğinin Azaltılmasına Uygun Nitelikte Kömür ve Alternatif Temiz Enerji Yakıtlarının Kullanılması” başlığı altında şunları öneriyor: “Mahalli çevre kurulunun kömür hakkındaki kararında, Antalya’daki hava kirliliğinin azaltılmasında yüzde 70 oranında iyileşme sağlayacağı öngörülen partikül oranı düşük alt ısıl değeri yüksek kömür kullanımında ısrarlı olunması sağlanmalıdır. Bununla birlikte uygulamada etkin ve yaygın denetimle yapılarda ve seralarda hava kirliliğine yol açan; her türde yakıt kullanımı ve açıkta yakma işlemi (yanık yağ, sera atıkları, vb.) ile yakıtların yanlış depolanması önlenmelidir. Diğer taraftan, yapıların yanı sıra seralarda hava kalitesini bozmayacak nitelikte alternatif temiz enerji yakıtlarının kullanımı teşvik edilmelidir. Bu amaçla, örneğin makilik alanlar başta olmak üzere çevrenin korunmasına duyarlı olarak odun üretimin geliştirilmesi sağlanabilir. Bu arada, doğal gazın kent merkezine getirilerek ısınma amaçlı kullanımının sağlanması, Antalya’da hava kirliliğinin azaltılması kadar, doğal gaz anlaşmalarındaki miktardan daha az kullanım halinde ortaya çıkan maliyetlerin azaltılmasına da katkıda bulunabilir. Ayrıca, sosyal yardımlarda hava kalitesini bozan kömür dağıtımı yerine, ısınma amaçlı para yardımı ile elektrik başta olmak üzere temiz enerji yakıtı kullanımı özendirilebilir.” Keşke, ilgili kurum ve kuruluşlar, geçen yıl Kent Konseyi’nin görüş ve önerilerini dikkate alıp gereğini yerine getirseydi. Şu anda çekilen sıkıntıların önemli bölümü ortadan kalkardı. Kent Konseyi’ni görevini yapan kuruluşlar arasına alıyoruz. Benzer duyarlılığı diğer sivil toplum kuruluşları ile meslek odalarından ve siyasi partilerden de bekliyoruz. Çünkü sıkıntı sürüyor. ükümet, enerjide yaşanan kayıp kaçakların önüne geçemiyor. Kimilerine göre üretilen enerjinin yarısı kaybediliyor. Kaybın en önemli nedeni iletim hatlarının yetersizliği ile kaçak kullanım. Kaçak kullanım ile baş edemeyen hükümet çareyi bunun faturasını abonelere kesmekte buldu. Elektrik faturalarına eklenen “Kayıp Kaçak Bedeli” adlı kalem ile dürüst aboneden ek ücret alınmaya başlandı. Aboneler, çevrelerindeki kayıp kaçağın bedelini de ödemeye başladılar. Muhalefet bunu, “Dürüst tüketicinin cezalandırılması” olarak değerlendiriyor. Bu değerlendirme haksızda sayılmaz. Antalya’nın Hüsnü Karakaş Mahallesi’nde yaşananlar, olayın bir başka boyutunu gözler önüne seriyor. Kepez’deki gecekondu ağırlıklı bu mahallede sık sık elektrik kesintisi yaşanıyor. Bazen günde 4 – 5 kez kesinti oluyor. Kesintiler yü H Mahalleye kaçak faturası mı? Burdur’da hazımsızlık tartışması zünden yaşam sekteye uğruyor. Öğrenciler ders çalışamıyor. Buzdolabı, televizyon gibi elektrikli ev aletleri bozuluyor. Kesintilerin en önemli nedeni mahallede trafoların ve hatların yetersizliği. Mahalle sakinleri, AKEDAŞ’ı arayarak sorunun çözülmesini istiyorlar. Ama bir türlü çözüm bulunmuyor. Hüsnü Karakaş Mahallesi sakinlerinin ısrarlı tavrı üzerine AKEDAŞ görevlilerinin son derece düşündüren bir yanıtı oluyor. Görevliler, “Mahallenizde çok kaçak kullanım var. Bu yüzden trafolar yetersiz kalıyor. Onları bildirmezseniz kesintiler bitmez” şeklinde konuşuyorlar. Antalya’nın orta yerinde elektrik kaçaklarını önleyemeyen AKEDAŞ, faturayı bir mahalleye kesiyor. Sonunda bunu da gördük. Bakalım ileride daha neler göreceğiz. B urdur Belediye Başkanı AKP’li Sebahattin Akkaya ile CHP İl Başkanı Süleyman Erman arasında su zamları nedeni ile başlayan tartışma sertleşerek devam ediyor. Tartışmaya zaman zaman CHP Merkez İlçe Başkanı Barış Ayten ile milletvekili Ramazan Kerim Özkan da katılıyor. Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya’nın su zammı konusunda CHP’den gelen eleştirileri seviyesiz ve düzeysiz olarak değerlendirince ipler iyice gerildi. CHP İl Başkanı Süleyman Erman, Akkaya’yı eleştirilere yanıt vermek yerine konudan kaçmakla, işi başka yöne çevirmekle suçladı. AKP’li başkanın, psikolojisinin bozuk olduğunu söyleyen Erman, “Son iki yıldır CHP Örgütünün yapmış olduğu eleştirilere karşı başkanın vermiş olduğu cevapların hepsi toplam bu üç cümleden ibarettir. Eleştiri ve yorumlarımıza verecek cevap bulamayan başkan olayları basit ve kısır bir döngü içerisinde geçiştirmektedir. İlçe başkanımız, suya neden zam yaptığını soruyor. Seçilirken söylediği, ‘Burdur suyu pahalı kullanıyor, ucuzlatacağız. Suya, harçlara zam yapılarak belediye yönetilmez. Belediye, iktidar partisinden olsunda bakın görün o zaman hiç zamma ihtiyaç duyuluyor mu?’ sözlerini hatırlatıyor. Belediye başkanı bunlara cevap vermek yerine, gerek şahsımı gerekse örgütümü her defasında seviyesizlikle, düzeysizlikle suçluyor. Bizi iki dönemdir seçim kaybetmeyi hazmedememekle itham ediyor.” CHP İl Başkanı Süleyman Erman, asıl hazımsızlığın Başkan Akkaya’da olduğunu, kendinden önce 20 yıl Burdur’u başarı ile yöneten CHP’nin başarısını hazmedemediğini, bunun psikolojik baskısı altında ezildiğini söylüyor. Burdur’da CHP örgütü ile AKP’li Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya arasındaki tartışmanın devam edeceği anlaşılıyor. Bunun belirli bir düzeyde olmasında yarar var. Seviye düşürülmemeli. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle