Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 SAYFA KÜLTÜR&SANAT lan bir türdür. “Yahu, senin söylediklerinin hepsi hikaye” derken aslında bu edebi tür küçümsenir. Oysa küçümseyenlerin hiç biri ömründe bir kez olsun hikaye okumamıştır. Örneğin Oğuz Atay’ı, Memduh Şevket Esendal’ı, Nezihe Meriç’i duymamışlardır. Sait Faik’i ve Ömer Seyfettin’i de okul kitaplarından tanırlar. Milli duyguları onlara sadece Ömer Seyfettin’i işaret eder. Veliyse çocuklarına, öğretmense öğrencilerine Ömer Seyfettin’in kitaplarını önerir. Önerenlerin bu önemli yazarımızın kimi hikayelerinde geçen pornografik ve şiddet unsurlarından haberleri yoktur. Olsa bile n’olacak ki, onlara göre şiddet, pornografi de bir ‘hikaye’ değil mi? “Hayatım roman” Hayatım Roman, aynı zamanda bir dönem TV’de yayınlanmış, gerçek yaşamdan 12 ARALIK 2011 PAZARTESİ ‘Şiir gibi kadın.” Sanırım bu sözü duymayan yoktur. Kadının güzelliğini betimlemek için kullanılır. Altında elbette bir erotizm yatar. Kadın, görünüş olarak çok güzeldir. Sözü söyleyen kişi bu güzel kadınla tanışmamıştır henüz. Tanıştıysa da samimi olacak kadar bir yakınlaşma olmamıştır aralarında. Yani sözü söyleyen kişinin kadının yaşamı, birikimi, dünya görüşü, düşünceleri hakkında hiçbir fikri yoktur. Olması da gerekmez, çünkü kadın, sadece dış görünüşüyle ‘şiir gibidir”. Bu da şu demek: şiir sadece güzel dizelerden oluşur öz, yüklenen anlam, gönderme, tema… Bunların pek önemi yoktur. Yani kullanılan dil sadece dişil bir biçim olarak algılanır. “Hepsi hikaye” Yani hikaye, aslı astarı olmayan, yalan do SALİH MERCANOĞLU smercanoglu@gmail.com EDEBİYATA ve SANATA NASIL BAKIYORUZ yola çıkarak kurgulanmış trajik yaşam öykülerini anlatan dizinin adıdır. Muhafazakar bir gazetede ise yazı dizisi olarak yayımlanmaktadır. Sokak dilini bir yana bırakın medya di linde bile hayatın roman olması, romanın sadece macera ve renkli yaşam olarak algılanması demektir. Kurgusu, katmanları, zaman ve mekan, kısaca edebi bir türde olması gereken kurallar kimseyi ilgilendirmez. Roman, hikâye gibi uyduruk değildir ama gerçeği kendince macera ve renkli bir yaşam biçimi olarak zihne yerleştirir. Bu yönden roman algısı hikâyeye göre daha şanslıdır. “Kitap gibi (karı)”* Argo da çok güzel anlamına gelir. ‘Şiir gibi kadın’ sözünün değişik bir çeşitliliğidir. Kitap dişildir ve baştan çıkarır, belki de yeryüzünde içeriğini öğrenmeden, bilmeden baştan çıkan tek insan bizim insanımızdır. Bu sözün devamı daha da çirkin: “Çevir, çevir oku”, kadın okumaktan başka şeyler okumaya fırsatı bulamayan bir halkız vesselam. “Kitabına uydurmak” Yasal olmayan bir işe yasalmış gibi bir yol bulmak.* Bu yerleşik deyim kitabın yasal olduğunu çağrıştıran üsteki anlattığım söz ve deyimlerden daha masum, hatta masumlukla aptallık arasındaki çizgide duran bir sözdür. Yasadışı her suçu o masum duruşuyla kitap kapatır. Suçlu kişi yada kişiler kitabın suçunu kapatması için ona bir rüşvet önermezler. Onu tekrar düzenleyip kendine göre tanzim ederlerken kitap bu işten bir karşılık beklemez. Burada da şu romantizm var: Kitap, kendisine müdahaleye ses çıkarmadığından dolayı aptal, masumluğundan dolayı dokunulmazdır(!). Bilmiyorum, bu yazıyı kitabına uydurdum mu? (Örnekleriyle Büyük Deyimler Sözlüğü, M.E.Saraçbaşı, YKY y. s.795) Kültür Sanat Ajandası Opera yatro Topluluğu'nun başarılı prodüksiyonu, Yeni Mahalle Kültür Merkezi'nde saat 20.00'de başlayacak. Büyük usta Orhan Kemal'in unutulmaz eseri "Tersine Dünya", 17 Aralık tarihinde izleyiciyle buluşuyor. ABT oyuncularının tamamına yakınının yer aldığı eserde, kadın ve erkek rollerinin yer değiştirdiği hayali bir dünya seyirciye sunuluyor. Erkeklerin evlerde oturup çocuk baktığı, çamaşır, bulaşıkla uğraştığı, kadınların ise bitirim olup serserilik yaptığı Tersine Dünya'da bir yandan da toplumsal yapıdaki çarpıklıklar mizahi bir dille gözler önüne seriliyor. Antalya Devlet Opera ve Balesi sahnesinde "Mevlana Çağrı" adlı modern dans gösterisinin prömiyeri gerçekleşecek. Mehmet Balkan'ın koreografisi ve Can Atilla'nın müzikleriyle bale sahnesine taşınan eserin prömiyeri 17 Aralık'ta Haşim İşcan Kültür Merkezi'nde yapılacak. Müziği ve koreografisiyle dikkat çeken eser, prömiyerin ardından 20 Aralık'ta da sahnede olacak. çekleştirilen eseri "Dört Şarkı Op 37"nin Türkiye prömiyeri yapılacak. Nazım Hikmet'in "Masallar Masalı", Ingeborg Bachmann'ın "Die Grose Fracht", Turgut Uyar'ın "Göğe Bakma Durağı", Rilke'nin "Der Panther" adlı şiirlerinden oluşan eserde Elif Şahin'in piyanosuna Szymon Chojnacki de eşlik edecek. Konserin ikinci yarısında, Birsen Ulucan izleyicilerin karşısına çıkacak. Gecede, Say'ın "Nasreddin Hoca" adlı eseri de seslendirilecek. Dans ve müziğin ateşini aynı sahnede buluşturan İspanyol piyanist David Pena Dorantes ve grubu 15 Aralık günü AKM'de performanslarını sergileyecek. Gecede kontrabasta Yelsy Heredia, kemanda Faikal Kourrich, perküsyonda ise Nano Pena eşlik edecek. Flamenko dansçıları Manuela Rios ve Joaquin Grilo ise danslarıyla izleyenlere unutulmaz bir gece yaşatacak. Tiyatro Haldun Taner'in yazdığı "Eşeğin Gölgesi" adlı komedi, 30 Aralık tarihine kadar her Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi Antalya Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde izleyiciyle buluşuyor. Yenimahalle Kültür Merkezi Tiyatro Topluluğu, 14 Aralık tarihinde "Yaygara 70 Müzikal Tiyatro" adlı oyunla izleyiciyle buluşuyor. Antalya Devlet Tiyatrosu (ADT) tarafından hazırlanan Don Kişot adlı çocuk oyunu 18 ve 20 Aralık tarihlerinde Haşim İşcan Kültür Merkezi Sahnesi'nde. "İspanya’da bir köyün şatosunda güneş yükselmekte. Horozyo meşguldür, güneşi doğurması gerekmektedir. Ah yaşlı Don Kişot, kitaplarıyla kendi dünyasında ne düşlere dalmıştır yine. Yeğeni Sinyorita, köyün papaz ve berberi Don Kişot’un bu durumundan endişelidir. Ancak kararını vermiştir Don Kişot; bu dünyada bir amacı olmalıdır ve prensesi çamaşırcı Dülsine için, ne gerekiyorsa dünyayı dize getirmelidir. Zorlu bir görev kendisini beklese de o azimle tüm kötülüklerin kaynağı büyücü Pispison’a karşı her an savaşmaya hazırdır. Her asil şovalye gibi yanında yardımcısı olması gerektiğinden, yanına Sanço Panza’yı da alarak yola koyulurlar. Zorlu bir yolculuktur bu. Savaşılacak yel değirmenleri, kurtarılacak kürek mahkumları vardır. Neyse ki tüm bu yolculukta kendilerini gölge gibi takip edecek yeğen Senyorita, berber ve rahip vardır..." 17 Aralık'ta ise festivalin kapanışını Moskova Virtiözleri ile şef Vladimir Spivakov birlikte yapacak. "Harika Gençler" adıyla AKM'de gerçekleşecek olan özel konserde, piyanoda Daniel Kharitonov, obuada Sergey Finoedov, çelloda ise Anastasia Kobekina sahne alacak. Sergi Büyükşehir Belediyesi ve Macaristan Büyükelçiliği işbirliğiyle ünlü Macar besteci Liszt'in doğumunun 200'üncü yılı anısına düzenlenen "Liszt Sergisi" 17 Aralık tarihine kadar Antalya Kültür Merkezi'nde fuaye alanında görülebilir. Kırmızı Kalem Tiyatrosu'nun "Uykusuz Kraliçe" adlı çocuk oyunu, 15 Aralık'ta Yenimahalle Kültür Merkezi'nde olacak. Antalya Büyükşehir Tiyatrosu, 1516 Aralık tarihlerinde, Prof. Dr. Metin Balay'ın yazdığı ve yönettiği "İnadına Yaşamak" adlı oyunu sahneliyor. Müfit Kayacan, Mehmet Özgür ve Murat Ercanlı'nın rol aldığı oyunda insan hikayeleri yaklaşık 2 saat boyunca anlatı tarzında seyirciye sunuluyor. Usta tiyatro emekçisi Özer Tunca'nın yazıp yönettiği "Otobüs Durağında Üç Bencil" isimli çocuk oyunu, 17 Aralık'ta ABT Sahnesi'nde. Eserde birbirinden bencil üç soytarının, 24 numaralı otobüsü bekledikleri durakta yaşananlar anlatılıyor. Dünyanın asırlardır değişmeyen gündemi olan senben kavgasını ve bencilliği işleyen "Otobüs Durağında Üç Bencil" bu yönüyle çocuklar kadar büyüklere de hitap ediyor. Ankara Sanat Tiyatrosu'nun hazırladığı "Zübük" adlı oyun 19 Aralık tarihinde AKM Aspendos Salonu'nda. Festival 12. Uluslararası Piyano Festivali'nde girişin ücretsiz olduğu halk konserlerinin sonuncusu bu akşam, Antalya Kültür Merkezi'nde gerçekleşiyor. Saat 20:30'da Alman caz piyanisti Dieter Köhnlein, Perge Salonu'nda müzikseverlerle buluşuyor. Biletli konserler ise sürüyor. Yarın akşam AKM'de klasik müzik dergisi Andante adına düzenlecek gecede Fazıl Say'ın dünya prömiyeri Almanya’da gerİzmir'den Tunceli'ye kadar yurdun birçok şehrinde sergiler açan ressam Mustafa Düzgün'ün resim sergisi bugün Antalya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, 21 Aralık tarihine kadar gezilebilecek. Mikail Duggan'ın "Siyah Kalem Antalya" adlı sergisi 31 Aralık'a kadar Karaalioğlu Parkı Antalya Kent Müzesi Açık Hava Sergi Alanı'nda görülebilir. Cumhuriyetin kuruluşunun 75. yıldönümünde düzenlenen "Atatürk" konulu yarışmada Jüri Onur Ödülü alan sanatçı Mehmet Rıza Ünlü'nün "Gravür ve Mozaik'le Antalya" başlıklı sergisi, 22 Aralık tarihinde Antalya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde sanatseverlerle buluşuyor. Sergiden elde edilen gelir, Arama Kurtarma Derneği'ne (AKUT) bağışlanacak. Direklerarası Halk Jürisi tarafından geçen yıl "En İyi Komedi Oyunu" seçilen Karanlıkta Komedi, 17 Aralık'ta tiyatroseverlerle buluşturuluyor. Kırmızı Kalem Ti C M Y B C M Y B