22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 10 ARALIK 2011 CUMARTESİ GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Kentin bir simgesi En anlamlı mesaj daha tarih oldu Şükrü Sözen’den ize miras bırakılmış bizimde gelecek kuşaklardan ödünç aldığımız tarihi eserlere, yapılara, semtlere gereken özeni gösteremiyoruz. Antik kentlerimiz, definecilerce talan ediliyor. Kaleiçi’nin durumu pek parlak değil. Balbey Mahallesi’ndeki çoğu Cumhuriyetle yaşıt evler, yıkılmak üzere. Yediden yetmişe birçok Antalyalı’nın anılarını barındıran Aliçetinkaya Caddesi’ndeki “Okullar Bölgesi”nin bugün sadece adı kaldı. Kendisi de buradaki İnönü İlkokulu’ndan mezun olan Menderes Türel, eski okuluna acımadı. Kentin nirengi noktası, belleği, tarihi olan eserlere, yapılara yönelik kıyım sürüyor. İşte son örnek Belediye Nikah Salonu’nun başına gelenler. Antalya kent merkezinde çok sayıda belediye var. Her belediyenin de bir nikah salonu bulunuyor. Ama Antalyalıların çoğu için “nikah salonu” B denildiğinde akla gelen yer Büyükşehir Belediyesi’nin Karaalioğlu Parkı’ndaki nostaljik salonudur. Ama bugün o salonun yerinde yeller esiyor. O bölgede yapılacak proje kapsamında nikah salonu yerle bir edildi. Yıkılan o tesis, yaklaşık 10 yıl önce Dr. Bekir Kumbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde kapsamlı bir onarımdan geçirildi. Onarım yapılırken zemininde fayansların olduğu ortaya çıktı. Büyükşehir Belediyesi’nin ambleminin yer aldığı zemin fayansları herkesi heyecanlandırdı. Yaklaşık 30 yıllık fayansların üzeri temizlendi. Ama daha sonra fayansların üzerinin tekrar kapatıldığını gördük. Yıkım ile birlikte o fayanslarda yok edilmiş oldu. Karaalioğlu’ndaki nikah salonu, tarihi boyunca her yıl binlerce Antalyalı’nın mutluluğuna tanıklık etti. Ama salonun tarihinin daha da eski lere dayandığını öğrendik. Edindiğimiz bilgilere göre yıkılan tesis, yaklaşık 70 yıl önce Öğretmen Gazinosu olarak yapılmış. Yıllarca öğretmenleri bir araya getiren, onlara hizmet veren yapı, 1970’li yılların başında nikah salonuna dönüştürülmüş. Nikah işlemleri dışında kültürel faaliyetlere, toplantılara ev sahipliği etmiş. Antalya’nın simgelerinden biri olan bu yapı yıkılıp atıldı. Yerine yapılacak olan yenisi belki daha görkemli olacak. Yenisinin yapılacak olması elbette önemli ama daha da önemli olan konu, anılarla dolu tarihi yapının yerini dolduramayacak olmasıdır. Başta da belirttiğimiz gibi bugün her belediyenin nikah salonu var ama birincisi ortadan kaldırıldı. Yenilerine esin kaynağı olan Antalya’nın nostaljik nikah salonu artık yok. Bu durum özellikle orada nikahları kıyılanların içini hayli acıtıyor. 0 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü, artık bir hafta boyunca kutlanıyor. Bu süreçte resmi etkinliklerin yanı sıra sivil toplum örgütleri de birçok organizasyona imza atıyor. Çeşitli açıklamalar yapılıyor. 10 Aralık Cumartesi günü saat 14.30'da ANSAN'da düzenlenecek olan 'OOO KİTAP Dokunan Yanar' kitap söyleşisi ve imza günü bu kapsam içinde yer alıyor. İmza etkinliğinden önce Üçkapılar'da saat 14.00'de bir araya gelecek olan duyarlı yurttaşlar, Kalekapısı’ndaki Attalos Heykeline kadar yürüyüş yapıp, burada tutuklu gazetecilerle ilgili basın açıklaması yapacak. Açıklama yapanlar arasında belediye başkanları var. Bunlar içinde en içten ve anlamlı açıklamalardan birini Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen yaptı. Kasırga Operasyonu nedeni ile uzun süre tutuklu kalan, özgürlüğüne ve başkanlık koltuğuna yeni kavuşan Başkan Sözen, İnsan Hakları’na özel bir duyarlılığı var. Bunu da açıklamasına yan 1 sıtmış. Bu özel gün için yaptığı açıklama özetle şöyle: “Her birey, hayata geldiği andan itibaren evrensel ve yasal güvenceleri olan temel hak ve özgürlüklere sahip olma, toplumsal değerler ışığında barış içinde yaşama hakkına sahiptir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini ülkemiz, ilk onaylayan ülkeler arasında yer almıştır. Temel insan haklarımızdan olan yaşama, özgürlük, güvenlik, özel yaşamın gizliliği ve dokunulmazlığı, haberleşme özgürlüğü, kanun önünde eşitlik, seçme seçilme ve birçok sahip olduğumuz hak vazgeçilemez haklarımızdır. Ancak içinde yaşadığımız 21. yüzyılda dahi, suçlarının ne olduğunu bilmeden tutuklanarak özgür yaşam hakları ellerinden alınan insanlarımız var. İstismara uğrayan çocuklarımız, dayak yiyen şiddet gören, sebepsiz yere öldürülen kadınlarımız var. Tüm bunlar insan haklarının hala istenen seviyede olmadığının göstergesidir. Bunlardan büyük üzüntü duyuyoruz. Türkiye’de Manavgat’ımızda sevgi, saygı, hoşgörü, birlik, beraberlik, yardımseverlik ve vicdan duygularına insan hakları çerçevesinde özellikle bugünlerde daha fazla sarılmaya ihtiyacımız vardır. Manavgat’ımız büyük bir ailedir. Ben ve ilçede yaşayan her fert, bu büyük ailenin parçası ve kardeşidir. Manavgat, kardeşliğin, barışın, dayanışmanın, haklara saygının diğer bölgelere oranla kat kat fazla yaşandığı, Türkiye’ye örnek olacak bir bölgedir. Köklerimizden bize miras kalan geleneklere sahip çıkan, insan haklarına saygılı, paylaşımcı bir ilçenin Belediye Başkanı olmaktan onur ve gurur duymaktayım. Bizlerin görevi bu geleneklerimizi gelecek nesillere aşılamaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, insanı ve mutluluğunu esas alan bir gelecek inancıyla, başta Manavgat halkı olmak üzere 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününü kutlarım.” Konu A aynı, roller değişik ntalya’da suya yüzde 20 oranında zam yapıldı. ASAT Genel Kurulu’ndan çıkan karar CHP ve MHP’nin oyları ile geçti. Muhalefetteki AKP grubu karşı çıktı. Suya yapılan zam, AKP’ye yakın çizgideki yerel medyada hayli eleştirildi. Zam üzerinden Büyükşehir yönetimine suçlamalar gerçekleştirildi. Antalya’da suya zam yapan CHP’li Büyükşehir Belediyesi, buna karşı muhalefet geliştiren ise muhalefetteki AKP oldu. Burdur’da da suya zam yapıldı. Bu kez zammı AKP’li Burdur Belediyesi yaptı. MHP’li meclis üyeleri de destek verdi. Muhalefetteki CHP ise karara karşı çıkıp eleştirmeye başladı. CHP Burdur Merkez İlçe Başkanı Barış Ayten, su zammına karşı yaptığı açıklamada, “Partimiz meclis grubunun tüm gayretlerine rağmen MHP ve AKP oyları ile su zammı gerçekleşmiştir. Belediyenin gelir kaynaklarını hovardaca harcayan verdiği ihalelerden sonuç alamayan, projeleri hep havada kalan bir belediye anlayışı nın bedelini hep beraber ödüyoruz. Başkan Sebahattin Akkaya, 2004’te iktidara geldiğinde, su fiyatlarının çok pahalı olduğunu iddia ederek hesapsız indirim yaptı. Bunun sonucunda, son 8 yıldır belediyenin gelir kaynaklarında kapatılamaz kayıplara neden oldu. Varan 1, Varan 2 pankartları ile su fiyatları üzerinden siyaset yapan anlayış, bugün ne değişti de suya zam yapma ihtiyacı hissetmiştir? Bugün Burdur şehir merkezinde yaşayanlar her yıl asgari ücrete ve rilen zammın en az 4 katı kadar su zammı ile karşılaşmaktadır. Belediye Başkan, Burdur için yeni gelir kaynakları yaratmada ki başarısızlığını örtmek için en büyük gelir kaynağı olan su üzerinden fiyat arttırmayı amaç edinmiştir. Hani ‘Güçlü İktidar, Güçlü Belediye’, Hani , ‘Bölgenin Tek İktidar Partisine Sahip Belediye Başkanı !!’ İnsanın en temel ihtiyacı olan suya zam yaparak borçlarının kamburunu Bur dur halkının üzerine yükleyen anlayışı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Her fırsatta Burdur ve Burdur halkının çıkarlarını gözeterek onurlu mücadelelerini sürdüren, mecliste zamlara direnen CHP grubumuza teşekkürlerimi sunuyorum.” İki komşu ilde suya zam yapılıyor. Antalya’da zammı yapan CHP, ona destek veren MHP, eleştiren AKP. Burdur’da ise zammı gerçekleştiren AKP, destek veren MHP, tepki gösteren ise CHP İlginç bir durum… Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle