02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 5 KASIM 2011 CUMARTESİ GÜNCEL G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Kırcami’de suçlayan suçlayana K ırcami’nin imarı Antalya’da yeni bir tartışma yarattı. Tartışmanın tarafları; Antalya Büyükşehir Belediyesi, AKP İl Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Büyükşehir Belediyesi, Kırcami’nin imar planını yapmak için girişimde bulunduğunu, fakat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan, “Burada yetki bizde” şeklinde yanıt geldiğini söyledi. AKP İl Başkanı Mustafa Köse, böyle bir durumun olmadığını, Büyükşehir’in Kırcami’de imar yapmaya niyeti olmadığını öne sürdü. Köse, “Top, Büyükşehir’de” dedi. Hemen ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Kırcami, bizim üst ölçekli planlarımızda tarım alanı olarak geçiyor. Bunun değiştirilmesi için Büyükşehir’den bize gelen başvuru yok” anlamında açıklama yaptı. AKP ve bakanlık cephesinden gelen açıklamalara bakılırsa Büyükşehir, kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Söylemlere bakılırsa herkesin konuya kendi cephesinden baktığı ortaya çıkıyor. Yaklaşık 20 yıldır imara açılması konuşulan, defalarca yargıdan dönen Kırcami, 2007 yılında ilgili bakanlık tarafından, “Tarım Alanı” ilan edildi. Bunun anlamı Kırcami’nin imara açılamayacağıdır. Çünkü yürürlükteki Tarım Topraklarını Koruma Kanunu’na göre imara açılmasına olanak vermiyor. Kırcami’nin bu hali ortada iken 2008 yılında dönemin AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, bölgede imar planı çalışması başlatıyor. Türel, Tarım Bakanlığı’nın plan yapmaya izin verdiğini söylüyor. Aslında bu durum, “Bile Bile Lades Demek”ten başka bir şey değil. Bir yıl sonra yapılacak yerel seçimlere yönelik bir çalışma öte anlam taşımıyor. Bu çalışmayı yapanlar, yapılacak bir itiraz da, konunun yargıya taşınması halinde iptal edileceğini herhalde tahmin ediyordu. Sonuçta öyle de oldu. Yargı, yapılan imar planını iptal etti. Türel’in yaptığı çalışma da seçim yatırımından öteye geçemedi. Büyükşehir Belediyesi, Kırcami’yi yeniden planlamak için tekrar harekete geçti. Duyumlarımıza göre yapılan çalışmanın yargıdan dönmemesi için prosedüre uyuldu. Belediye Meclisi, bölgenin imara açılmasında kamu yararı olduğu kararını alarak onaylanması için İçişleri Bakanlığı’na gönderdi. Bundan sonraki aşamada Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan, imar planı için izin alınması süreci var. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile yazışmalar sürerken, birden hep birlikte izlediğimiz tartışmalar başladı. Bir yandan planlama süreci devam ederken Kırcami ile ilgili bu tartışmanın neden başladığını anlamak biraz zor. Anlaşıldığı kadarı ile taraflardan biri ayak sürümek istiyor. Kırcami’nin bu dönemde planlanmasını istemeyen birileri var. Acaba o birileri kim? Bu arada Kırcami’de son sözü belediyelerin değil, merkezi yönetimin yani Ankara’nın söyleyeceğini de bilmek gerekiyor. Biz hiç şaşırmadık S erik Tekke Köyü’de tarihi eserlerin burnunun dibinde değişik isimlerle faaliyet gösteren taş ocağının durumu kamuoyuna yansıdı. Sillyon antik kenti yakınlarındaki taş ocağının tarihi eserlerin yanı sıra köydeki evlere de zarar verdiği ortaya çıktı. Köylülerin başvurusu üzerine bölgede inceleme yapan İl Genel Meclisi Turizm Komisyonu, konu ile ilgili hazırladığı raporu başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere ilgili kuruluşlara gönderecek. Turizm Komisyonu Başkanı Mustafa Sayın, taş ocağında kullanılan dinamitlerin 1.Derece Arkeolojik Sit Alanı olan bölgenin yanı sıra evlere ve tarım alanlarına verdiği zarara dikkat çekerek, “Evlerde ve tarihi camilerde çatlamalar oluşmuş. Yeraltı suları ve kalkan tozlarla da tarım alanları büyük zarar görmektedir. Hemen yanında bulunan tarihi eserlerin, kale surlarının, su sarnıçlarının dinamit patlamaların zarar gördüklerini gözlemledik. Toprakta oluşan derin yarıklar, falezlerin çökme riskini de yaratmaktadır” diyor. Bu kadar yazılıp çizilmesine, köylülerin, çevrecilerin isyanına rağmen taş ocakları konusunda atılmış tek bir adım bulunmuyor. Bu gidişle sıra, Serik Ovasının ortasında masa gibi duran Sillyon antik kentine gelecek. Zaten taş ocağı antik kentte birkaç yüz metre yaklaşmış. Birkaç yıl sonra antik kentin üstünde yer aldığı kayalığı da tırtıklamaya başlarlar. Nasıl olsa taş ocağında atılan dinamitler şimdiden antik kentin bulunduğu kayalıktan parçaları koparmaya başlamış bile. Yü yıllarca direnen tarihi kent ve çevresi, bu gidişle talana dayanamayacak. Özel İdare İşhanı önerge oldu aşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Van Depremi sonrasında yaptığı, “Kaçak yapıları ucunda seçim kaybetmek bile olsa yıkacağız” açıklamasına dayanarak bizde, “Ağa Takılanlar” bir öneride bulunduk. Antalya’da yıkıma, Özel İdare İşhanı’ndan başlanılmasını istedik. Önerimizi CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan da destekledi. Sapan, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemi ile TBMM Başkanlığına verdiği önergede, Özel İdare İşhanı’nın durumunu sordu. Kolonları patlayan ve ruhsatsız işhanının neden yıkılmayıp, güçlendirilmeye çalışıldığını merak eden Sapan, B “Kentin ortasındaki bu ucubenin ne olacağına bir türlü karar verilememesinin anlaşılır tarafı yoktur. 2004 – 2009 döneminde İl Genel Meclisinde çoğunlukta bulunan iktidar partisi AKP Grubu, yapının yıkılması yönünde karar almıştır. Ama bir türlü bütçe ayırmamıştır. 2009 yerel seçimlerinden sonra İl Genel Meclisi’ndeki CHP grubunun gayretleri ile ucubenin yıkılması için bütçe ayrılmıştır. Fakat bunun uygulaması da AKP Grubunun engellemesine takılmıştır. AKP’liler nedendir bilinmez birden görüş değiştirerek kaçak yapının güçlendirilmesini, bu şekilde kullanılmasını istemiştir. İktidar samimi ise işte meydan. Kaçak yapıların yıkımına Antalya İl Özel İdares İşhanı’ndan törenle başlasınlar. Eğer iktidar bu ucubenin yıkılmamasında ısrarlı olursa halkı bir kez daha kandırdıkları ortaya çıkacak” dedi. Yıldıray Sapan, verdiği soru önergesinde Özel İdare İşhanı ile ilgili sokakta konuşulanları da TBMM’ye taşıdı. Yıkılmamakta direnilen bu yapının peşinde birilerinin olup olmadığını sordu. Konunun bu kısmını biz de çok merak ediyoruz. Kolonları patlayan Özel İdare İşhanı’nın yıkılmamasının arkasında, burasının özel hastane yapılmak istenmesi olabilir mi? Açık açık dillendirilmeyen bu konu kulislerde çok konuşuluyor. Bu konuda şehir efsaneleri doğdu. Acaba bunda gerçeklik payı var mı? Eğer Başbakan Erdoğan yanıt verirse bunu önce Yıldıray Sapan öğrenecek. Herhalde gelen açıklamayı kamuoyu ile paylaşacaktır. O zaman bizde öğrenmiş olacağız. Bu arada Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu da, Özel İdare İşhanı’nın peşini bırakmıyor. İl Genel Meclisi’nin aldığı güçlendirme kararına yargıya taşıyacak olan Eşgüdüm Kurulu, bu arada binanın bağımsız bir uzmanlar kurulu tarafından incelenmesini isteyecek. Bayrama buruk giren başkan I sparta’nın Keçiborlu İlçesi Belediye Başkanı Turgut Soykan, bugünlerde birkaç acıyı birlikte yaşıyor. Turgut Soykan, herkes gibi Van Depremi’nin üzüntüsü yaşadı. Küçük ilçede yardım kampanyası düzenledi. Bu konuda canla başla çalıştı. Tam bayram öncesinde Turgut Soykan bir acı daha yaşadı. Bayram hazırlığı yaparken babası Haca Hasan Soykan’ı kaybetti. Hacı Hasan Soykan, dün Keçiborlu Ulucami’de kılınan cenaze namazının ardından ilçede defnedildi. Bayrama baba acısı ile giren Turgut Soykan’a baş sağlığı diliyoruz. Hacı Hasan Soykan da ışık içinde yatsın. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle