02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 30 KASIM 2011 ÇARŞAMBA EKONOMİ GÖRECE GİRAY ERCENK [email protected] Antalya'nın gerçek gündemini 8 başlıkta toplayan ATSO Başkanı Budak'a göre kurtuluş reçetesi: "Kentsel dönüşüm, kongre merkezi, kaleiçi projeleri, kaleiçi yat limanı, ulaşım, stadyum, hızlı tren ve ticari alanların planlanması." Antalya'nın reçetesi İlkel görüntü Kentte akşamları yaşanan hava kirliliği nedeniyle ortaya çıkan sisin turizmin başkentine yakışmayan, ilkel görüntü oluşturduğunu ifade eden Budak, "Bu sorunun artık aşılması gerekiyor. Kirliliğinin doğal gazla bitmesini bekliyoruz" dedi. EXPO çerçevesinde Alanya otoyolu, Alanya ile demiryolu bağlantısı, Gazipaşa havalimanının büyütülmesi, Antalya havalimanı yeni pisti gibi projelerin gündeme girmesi gereknan karışıklıklatiğini kaydeden Budak, bunun dırın Türkiye'yi de şındakilerin kendi gündemleri yakından ilgilendirdiolmadığını belirtti. ğini, bu gibi büyük soPELİN GEL AĞAN runlar varken Türkiye'de suürkiye'de sürekli yapay ni gündem yaratılarak önemli konugündem oluşturularak ların geri plana itildiğine değindi. gerçek gümdemin tarAntalya'nın da gerçek gündemleri tışılamadığını belirten Anüzerinde durulması gerektiğini betalya Ticaret ve Sanayi Odalirten Budak, "Laf salatasına ve yası (ATSO) Başkanı Çetin Ospay gündem yapmaya gerek yok. man Budak, Antalya'nın gerAntalya’nın, siyasetin ve hükümeçek gündemini 8 ana başlıktin gündemine getirmek istediğimiz ta topladıklarını söyledi. sekiz konu var. Bunlar: 'kenATSO Kasım ayı meclis topsel dönüşüm, konlantısında konuşan Budak, gre merkezi, kadünyanın büyük leiçi projeleri, bir krizden kaleiçi yat ligeçtiğini, sımanı, nır komşuk e n t muz Surimerye'de yaşakeŞ Şe eh hiirriiç çiin nd d e ek kii u ulla aş ş ıım m sıı kıı nttııs sıı s so o u ny ya arra attııy yo orr s k n rru n DERSİM’E NASIL GELİNDİ? slamiyet’in Arabistan’ın dışına yayılma sürecinde Yarımada’nın özgün üretim/yaşam çemberinin içindeki halkların sorunlarının çözümünde rehber olan ayet ve hadislerin, çemberin dışındaki halkların üretim/yaşam özellikleri dikkate alındığında yetersiz kalıyordu... İlk ikiyüz yıl içinde ortaya çıkan dört Sünni mezhebin yola çıkış gerekçesi; Arap dairesi içinde olanların ayrıcalıklarını koruma; dışında kalanların, dini, kendi üretim/yaşam özelliklerine uyarlama çabasından ibaretti... Hanefiliğin kurucusu Türk asıllı Ebu Hanife(öl. 770) ortaçağ ölçülerinde akılcı(kıyasçı) idi... Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile uç veren, Osmanlı ile dal budak salan devletin, başta iktidarın meşruluğu olmak üzere, Ebu Hanife ve ardıllarının (örneğin Maturidi öl.944 ve Muhammed Nakşibend öl.1389) yorumlarıyla biçimlendi... Fakat İmam Gazali’nin(öl.1111) içtihat kapısını kapatmasıyla birçok akılcı öğreti gibi bu da sonraki çağlara hakkıyla taşınamadı... Tarih, “iktidarın tanrı bağışı olarak algılandığı bir sistemde iş’lerin, güç sahibinin niyetine göre yürüdüğünü” yazar... Örneğin, Balkanları iskâna açmak için Anadolu’nun göçebe Türkmen’inin bedeni ve moral gücünü kullanarak Hıristiyan Balkan halklarını kendine Bektaşilik üstünden ısındıran; sistemin vurucu gücü Yeniçeri Ocağı’nın başına, efsanenin “Balkan asıllı bir papaz torunu olduğunu” söylediği Balım Sultan’ı(öl.1516) getiren Osmanlı’nın, Anadolu’daki Alevi/Bektaşi’ye düşman kesilmesini anlamak zordur... Selçuklu ve Osmanlı tarihi, mülhit(dinden dönme) suçlamasıyla katledilen Anadolu’nun fakir/fukara Halkı’nın iç karartan öyküleriyle doludur... 1241’de Babai Türkmen ayaklanmasını bastıran Selçuklu Ordusu’nda Hıristiyan askerler vardı... “Frenk atlıları Türkmenleri çemberlediler; erkek, kadın, çocuk, hayvan velhasıl hiçbir şey kılıçlarından kurtulamadı.”(Ebul Farac Tarihi). Yüzelli yıl sonra Osmanlı, Şeyh Bedreddin’in(öl.1420) “yârin yanağından gayrisi ortak” diyen müridi Börklüce Mustafa’nın etrafında toplanan yoksul onbinleri kılıçtan geçirecekti... Kaynaklar, 1511’de Antalya/Döşemealtı’da başlayan Şahkulu ayaklanmasında Osmanlı’nın kılıcından kaçıp İran’a sığınan Türkmen elebaşlarını, Şah İsmail’in güya ziyafet vermek için kurdurduğu yemek kazanlarına attırarak öldürttüğünü; Yavuz’un(öl. 1520) kırkbin; Sadrazam Kuyucu Murat’ın(öl.1611) yetmişbin Alevi Türkmeni katlettirdiğini yazar... II. Mahmut’un(öl.1839) Yeniçeri Ocağı’nın ve Ocağın inanç örgütleri Bektaşi Tekkeleri’ni kapatarak varlıklarını Nakşî Şeyhlerine devretmesi sonrasında yaşananları tarih kaydetmiştir... Ulusal bilincin ortak paydasında geçmişte yaşanmış acı ve tatlı olaylar birlikte yer alır... Demem o ki, Dersim’e çıkan yolun taşları, dünden bugüne değil, yüzlerce yılda döşenip geldi... İ Toplu işyerinin 2B umudu T K entte işyeri enflasyonunun da ciddi anlamda bir sorun olduğunu, toplu işyerleri konusunu sürekli dile getirmelerine karşın bu konuda bir adım yol gidilemediği eleştirisinde bulunan Budak, "Her apartmanın altında dükkan var. İnşallah 2B'lerde çözülme olacak bundan sonra gidebiliriz. İşyeri açılması için bir master planı olmalı. ‘Sen bu işi şurada değil burada aç gibi’ diyebileceğimiz. Yoksa boşuna konuşup dururuz" dedi. zi ulaşımı, stadyum, hızlı tren ve ticari alanların planlanması.' Bu konuların 2014 ve 2016 perspektifinde mutlaka başlatması ve tamamlaması gerekiyor" dedi. Kaleiçi'nin Antalya'nın kültür ve tarih merkezi olduğunu belirten Budak, Kaleiçi'ndeki projelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini, bölgedeki yat limanının da düzenlenerek bu halinden kurtarılması gerektiğini ifade etti. Depremden ders alınmalı Van depreminin Türkiye'nin özellikle kış aylarında yaşanan bir depreme tamamen dayanıksız olduğunu ortaya koyduğunu açıklayan Budak, kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti. Antalya'da 4050 yıllık binaların yenilenmesi gerektiğine vurgu yapan Budak, "Deprem ders olmalı. Antalya'nın kamusuyla, yerel yönetimleriyle bunu önüne koyması lazım. Bu konuda geç kalındı. Bu oy kaygısıyla yapılacak çalışma değil, sonuçta işin içinde can var" dedi. yaptık, hem de Osmanlı kültürünü ve eserlerini yerinde görme fırsatına eriştik” dedi. Bölgede Türkçe'nin hala konuşulan bir dil olduğunu görmelerinin kendilerini gururlandırdığını vurgulayan Boztaş, yurtdışı gezilerinin gelecek yıl da süreceğini bildirdi. anavgat Sanayici ve İşadamları Derneği (MASİAD) tarafından düzenlenen 2. Balkan Turu tamamlandı. MASİAD Başkanı Ahmet Boztaş, işadamları, akademisyenler ve yerel yöneticilerin katılımıyla gerçekleştirilen 2. Balkan Turu'nda, heyetin Make M Manavgatlı işadamları Balkan Turu'ndan döndü donya ve Kosova'da incelemelerde bulunduğunu açıkladı. Gezide duygusal anlar yaşadıklarını dile getiren Boztaş, ''Makedonya'da Üsküp, Kalkandelen, Ohrid ve Kosova'da Priştina illerini gördüğümüz gezimizde, hem bir tarihi yolculuk Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle