25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 KASIM 2011 CUMARTESİ SAYFA HABER 3 İmzalar, asgari ücret için Devrimci Sağlık İş Akdeniz Bölge Şubesi, düzenlediği kampanya çerçevesinde, asgari ücret tespit komisyonu bir araya gelinceye kadar imza toplayacak. Komisyonun toplandığı gün de Ankara’da kitlesel açıklama yapılacak Yaşadıkça ÖZLEM ÇETİNKAYA info@gelidonya.com ‘Polisiye İngilizce’ tuttu Emniyet Müdürlüğü’nün, Akdeniz Üniversitesi ile yürüttüğü ‘Polisiye İngilizce’ projesi çerçevesinde, 120 polis, 3 ay süren dil eğitimi aldı kdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Anabilim Dalı lisans öğrencilerinin pedagojik formasyon becerilerini geliştirmek, tecrübelerini paylaşmak üzere başlattığı ve Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün desteklediği, ‘Polisiye İngilizce’ adlı proje, Avrupa Gençlik Eğitim Programları Eylem 1.2 Gençlik programınca kabul edildi. Emniyet Müdürlüğü personelinin İngilizce konuşma becerisinin geliştirilmesini amaçlayan proje çerçevesinde, Akdeniz Üniversitesi A İngilizce öğretmenliği öğrencileri de yeni bir staj yeri olanağı buldu. Proje uygulaması sonunda da emniyetten toplam 120 personel, 3 ay süreli eğitim aldı. Konuya ilişkin düzenlenen toplantıda konuşan Emniyet Müdürü Ali Yılmaz, “Polisiye İngilizce Projesi, sadece polislerin İngilizce öğrenmesini sağlamadı. Aynı zamanda tanıtıma da katkı verdi. Gittiğiniz bir yerde bir polisin size yardımcı olması, o ülkeyi daha çok sevmenizi sağlar” diye konuştu. MAHMUT BUDAK D evrimci Sağlık İşçileri Sendikası ve DİSK Antalya şubeleri dün Akdeniz Üniversitesi Hastanesi önünde, karar için toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nu protesto eylemi yaptı. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi A blok önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, "Tayyip zammını al başına çal", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Parasız eğitim parasız sağlık" sloganlar attı. Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Şube Başkanı Bekir Çivi, "Alınacak karar, sadece asgari ücretle çalışanlar için değil, ülkede emeğiyle geçinen herkes açısın dan yaşamsal bir öneme sahiptir. Emeğimizin karşılığı olarak bize reva görülen ücret, devletin kendi kurumlarının açıkladığı açlık sınırının bile altında. Hergün elektrikten doğalgaza, akaryakıttan ekmeğe kadar her şeyin fiyatı artıyor" dedi. 40 milyon kişiyi ilgilendiriyor Uluslararası Çalışma Örgütü'nün asgari ücretin belirlenmesinde işçilerin ve ailelerin gereksinimleri ve yaşam koşullarının gözetilmesi gerektiğini söylediğini belirten Çivi, "Ülkemizde 40 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren asgari ücret, insanca yaşayacak miktarda olmalı. Eğitim ve sağlık parasız olmalı. Başta biz taşeron sağlık emekçileri olmak üzere asgari ücrete odaklanmış tüm emekçiler için asgari ücret pranga olmak çıkarılmalı" dedi. Eylemlere yurt genelinde devam edeceklerini ifade eden sağlık çalışanları, asgari ücret belirleme toplantısının yapılacağı güne kadar imza toplayacaklarını, o gün de eylem için Çalışma Bakanlığı'nın önüne gideceklerini söyledi. GENPA GENPA öğretmenleri öğretmenleri unutmadı unutmadı G enpa Alışveriş Merkezi’nin, geleneksel hale getirdiği Öğretmenler Günü kutlamasının 11’incisinde, öğretmenler sanatçı Işıl’ın şarkıları ile coştu. Güneş Mahallesi'ndeki kutlamaya bin 250 öğretmen davet edildi. Geniş katılımlı kutlamada, açık büfe ikramının ardından sanatçı Işıl sahneye çıktı. Gecenin sunuculuğunu yapan emekli öğretmen Yekta Başeğmez, esprileriyle katılımcıları güldürdü. Eğlencenin arkasından yapılan çekiliş il öz gümüş ise sukut altındır demişler. Demişler de her durum için mi demişler? Zaman zaman insan susuyor, düşüncelerini aktarmıyor karşı tarafa. Kimi sinirlense de susuyor, kimi derdini anlatmıyor. Bazısı kaybetme korkusundan, bazısı üzmek istemediğinden, bazısı kelimeleri yerli yerine oturtamadığından, kimisi kendi menfaatine öyle geldiğinden. Kadınlarda başka şeyler de var. Kadın der ki; “Ben söylemeden anlasın ne düşündüğümü, ben söylersem ne kıymeti var ki!”. Evet, bence de zaman zaman sukut etmek olgunluktur, erdemdir ama her şartta değil. Kadın susarak karşısındakinin onun ne istediğini anlamasını beklediğini, karşısındaki anlamıyorsa hatalı kim acaba? Sen derdini paylaşmıyorsan karşındakinin senin derdini paylaşmasını bekleyebilme lüksünü kim verir sana? İşinde ters giden bir şey gördüğünde ekip arkadaşlarınla paylaşmak yerine, başkaları ile paylaşıyorsan nerede kalır samimiyet, iş ahlakı, dürüstlük? Mutlu olduğun zamanları dile getirmiyorsan, neden paylaşılsın sevincin? Sen bu kadar bencil olabiliyorsan, karşındakiler neden olmasın? Dedim ya, zaman zaman karşısındakini üzmemek için düşüncelerini paylaşmıyor insan. Kendi kendine konuşmayı, yargılamayı, hatta biraz daha ileri gidip kafasının içinde diğerinin repliklerini de belirleyerek bir diyalog oluşturmayı tercih ediyor. Sessiz bağrış çağrışlar, kavgalar içini kemirip duruyor. Korkuları engel olmuştu ya hani konuşmasına, işte o korkular kemiriyor her yanını. Suratlar asılıyor, nedensiz tavır değişiklikleri başlıyor. Peki nerede kaldı o zaman iletişim? Nerede kaldı paylaşım? Tüm sosyal ilişkilerin temeli paylaşım değil miydi? Konuşmazsan seni dinleyen de olmaz, gerçekten senin söylemek istediklerini anlayan da… Sen doğru kelimelerle ve samimiyetinle içinden geçenleri paylaşırsan, içindeki kemirgenler kurtuluyorsun. Bu kemirgenlerden kurtulamadığında onların senin içindeki açtığı delikler günden güne büyüyor ve zaten önünde sonunda senin istemediğin yerlere akıp gidiyorlar. Korkular, endişeler hakim oluyorlar, zaferlerini ilan ediyorlar. Tüm soru işaretlerinin cevaplarını kendin verebiliyorsan o zaman neden başkaları ile birliktesin ki? Yaşa o zaman kendi kendine… Sukut etmenin anlamı sakinlik, saygılı olmak, fevrilikten uzak olmak… Yoksa ben susayım herkes beni anlasın demek değil. Dilin sukut etmiş, zihnin durmadan sessizce konuşuyorsa eğer buna sukut etmek denmiyor. Bu olsa olsa korkudur, ya endişedir, ya güvensizliktir, ya da kendini fazla önemsemektir. Sakin sessiz olmasını dilediğim zihinleriniz ile sizi baş başa bırakıyorum… Ben şimdi gidip sevdiklerime onları sevdiğimi söyleyeceğim… S ALTININ GERÇEĞİ gi topladı. Laptop kazanan Sefa Akın İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Ahmet Kıvanç da kısa bir konuşma yaptı. Gözü önünde alev alev yandı umluca’da çıkan yangında, bir apartman dairesi kullanılamaz hale geldi. Atilla Köken'e ait evde, henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Köken'in eşi Nazmiye Köken, 4 yaşındaki oğlu Ali Köken, 7 aylık oğlu Mustafa Köken ve kayınbiraderi Ahmet Yaman, yangını fark ederek evden dışarı çıktı. Yangın söndürüldü. Ancak ev kullanılmaz hale geldi. Huzur paralarını almadılar kurtarıcı sahibi oldular K A ntalya Oto Tamircileri Odası, yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkıyla uzaktan kumandalı kurtarıcı satın aldı. Oda Başkanı Turgut Bucak, 65 bin liraya satın alınan kurtarıcının oda yönetim kurulu üyelerinin huzur haklarından feragat etmesiyle oda kasasında biriken paralarla alındığını söyledi. Bucak, ''Oda olarak önce üyelerimize, daha sonra da esnaf camiamıza en iyi hizmeti verebilmek adına odamıza yeni bir kurtarıcı kazandırdık” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle