24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 KASIM 2011 ÇARŞAMBA SAYFA SAĞLIK 5 Annelik heyecanına gölge düşürmeyin Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Eylem Şeker Arı, gebelikte görülen rahatsızların anne ve bebek sağlığı açısından önemsenmesi gerektiğini söyledi Bacaklardaki ide bulantıları, bacak krampları ve şişkinlikler… Anne adaylarının hamileliğin keyfini çıkarması yerine, bu dönemde baş gösteren rahatsızlıklar ile mücadele etmesi anne ve bebek sağlığı açısından önemsenmesi gereken durumlardır. Gebelikte en sık rastlanan şikayetlerden birinin de bulantı ve kusma isteği olduğ u n a dikkat çeken Op. Dr. Arı, “Bu durumla başa çıkabilmek için sık, az ve sıvı alımının kısıtlandığı beslenme düzeni tavsiye edilir. Kesinlikle kısıtlanmaması gereken sıvı, yemek aralarında alınmalı; gebelik boyunca kahve, çay ve meşrubat ŞEYİ R N d ışında E günde en az 8 bardak su içilmelidir. BAŞI Öte yandan SAĞLIK M bazı çalışmalar, Vitamin B6 desteğinin bulantıyı azalttığını göstermektedir. Gebenin ağızdan hiç beslenemediği durumlarda damardan sıvı verilmeli ve bu şekilde kısır döngüyü kırarak tekrar ağızdan beslenmeye dönülmesini sağlanmalıdır.” dedi. Sık idrara gitmek Op. Dr. Arı, “Gebeliğin ilk dönemlerinde, idrara sık gitme durumu ortaya çıkabilir. Gebelerin normalden daha yüksek oranda idrar yolu enfeksiyonu geçirdikleri ve hatta yüzde 5 oranında hiçbir klinik bulgu vermeden idrarda bakteri bulunabildiği unutulmamalıdır. Tedavisi basit olabilecek bir enfeksiyonunun, ileride komplike bir böbrek ve idrar yolları enfeksiyonu olarak karşımıza çıkabileceği düşünülerek, gerekli testlerin yapılması gerekir” dedi. Bel fıtığı tedavisinde başarı için Memorial Antalya Hastanesi Nöroşirürji Bölümü’nden Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, bel fıtığı tedavisinde uygulanan yöntemler hakkında bilgi verdi B Erken doğum riski Erken doğum riskine karşı da uyaran Arı, “Vajinada değişen kimyanın etkisi ile gebeler vajinal enfeksiyonlara daha yatkındırlar. Bu nedenle, bu dönemde görülen akıntılar ciddiye alınmalı ve uzman hekim tarafından gerekli görüldüğü takdirde tedavi edilmeli” diye konuştu. el ve sırt ağrıları herkesin hayatının bir döneminde mutlaka karşılaştığı şikayetlerden biridir. Omurga hastalıklarının kişinin yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürdüğünü belirten Op. Dr. Kılınçoğlu, ağrılar hissedildiği dönemde altında yatan başka hastalık yoksa, istirahat, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaç alımı, sıcak uygulaması gibi basit önlemlerle ağrılardan kurtulmanın mümkün olabileceğini söyledi. Kılınçoğlu, “Eğer bu tedavilere rağmen, ağrı 3 aydan fazla sürüyorsa, burada kronikleşme H den söz edilebilir ve altından, omurga ile ilgili hastalıkların çıkma ihtimali yüksektir. Omurga ile ilgili hastalıklar sırt ve beldeki kasların zayıflığından başlayıp, boyun ve belde düzleşme, boyun ve bel fıtıkları, kaymalar, eğrilikler, kireçlenme ve omurga kanalında darlıklar şeklinde ortaya çıkabilir” dedi. E r te s i g ü n ta b u r c u Tedavide, risk faktörleri ortadan kaldırılmasının tam başarı için önemli olduğunu anlatan Op. Dr. Kılınçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle tedavilerin başarısı, yaşantının rehabilitasyonu ve risk faktörlerinin belirlenip, bunlardan mümkün olduğu kadar uzak durulmasına bağlıdır. ‘Laser veya kapalı yöntem’ de denen mikrodiskektomi yöntemi geliştirilmiş, daha yeni ve az kullanılan bir teknik olan “İnterlaminar mikrodiskektomi” başarı ile kullanılmaktadır. Hasta tarafından, sakat kalma veya daha kötü olma endişesiyle geciktirilen tedavilerde, İnterlaminar Mikrodiskektomi tekniği ile yüzde 9095 başarı sağlanmaktadır. Ameliyat sonrası dönemde ağrısız hızlı bir geri dönüş sağlanırken, hastalar 46 saat içinde ayağa kalkıp, 1824 saat sonra evlerine gidebilmektedir. Hastalar, hastaneden çıktıktan sonra 10 günlük yatak ve ev istirahatından sonra, günlük işlerine dönebilir. şişkinliği önemseyin Op. Dr. Arı, anne adaylarının vücutta şişkinliklerden şikayet etmelerinin sık karşılaşılan bir durum olduğunu söyledi ve ekledi: ”Sıklıkla akşam Gebeliğin ikinci yarısından itibaren daha sık görülen saatlerine doğru belirginleşen ödemin giderilmesi bacak kramplarının, annede kalsiyum azalması ve için ayakların uzatılıp yükseltilmesi önerilir. Eğer bu fosforun yükselmesi ile ilişkili olduğunu söyleyen ödem sabah yataktan kalkıldığında da devam ediArı, “Özellikle geceleri zor zamanlar yaşatabilen yor ise veya göz kapaklarında ve ellerde de benkramplar için fosfor içermeyen kalsiyum tabletlik ve mekanik etkilerin sonucu olduzer bir durum kendini gösteriyor ise “gebelik leri alınmalı, yormayan ğu düşünülür. Sıklıkzehirlenmesi” de deniaktivitelerde bulunullen ‘preeklampsi’den la 14. hafta civarında malı, sıcak uygulaşüphelenip, gerekli geçen yanmalar sonmaları ve masaj önlem alınmarasında, rahmin büGeyapılmalı” Balıdır.” yümesi midenin yer belik dönededi. ğırsakdeğiştirmesine neden minde mide ve lardaki hareolur ve bu da ‘reflü’ bağırsak sorunlarının da sık göketsizlik, su geri emilimine problemlerine neden rüldüğünü ifade eden Op. Dr. neden olurken; bu durum olur. Bu durum da Arı: konu ile ilgili şunları kaykabızlık ile sonuçlanabilir. göğüs kafesi arkasındetti: “Gebeliğin ilk dönemleAnne adayı için düzenlenen da yanma hissi ve mirinde bulantı ve kusmanın yauygun beslenme programı de yanması olarak nında mide ekşimeleri en sık ile önlem alınmadığı takkarşımıza çıkar. Gerastlanan şikayetlerden bir didirde, ileride gebeliğin ilerğeridir. Bu dönemde görülen mide yanmalarının, belikte artan progesteron hormonu, bağırsaklar leyen dönemlerinde artan karın içi basınç ile vebulantı ve kusmanın yarattığı kimyasal değişik da hareket azalması ile şişkinliğe neden olmaktadır. ya direk bası ile hemoroid oluşması önlenebilir.” Reflü ve hemoroide dikkat! Kramplara karşı kalsiyum Op. Dr. Kılınçoğlu, yöntemin boyun fıtıklarında da etkili olduğunu ifade ederek, “Mikrodiskektomi yöntemi bilinenin aksine sadece bel fıtıkları ile sınırlı olmayıp; boyun fıtıkları, daha önce açık cerrahi yapılmış bel fıtıkları, belde kireçlenme ve hafif derece bel kaymalarında da başarı ile uygulanmaktadır. Tam başarı için, hasta ile hekim arasında uyum çok iyi olmalı, istekler ve riskler tüm çıplaklığı ile ortaya konmalıdır” dedi. Soğuk havalarda orta kulak iltihabına dikkat A Soğuk havalar pek çok hastalığın oluşumuna zemin hazırlarken özellikle orta kulak iltihabı sağlığı tehdit eden rahatsızlıkların başında geliyor ateş görülmez ancak işitme azlığı, kulakta dolgunluk hissi görülebilir” dedi. teş, işitme problemleri ve kulak akıntısı ile gelebilen orta kulak iltihabı, erken tanı, tedavi ve düzenli takiple kontrol altına alınabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi KBB Bölümü’nden Op. Dr. Şakir Bilge Çelik, ani başlangıçlı orta kulak iltihabında yüksek ateş, şiddetli ağrı, geçici işitme azalması veya kulakta dolgunluk hissi görülebileceğini belirterek “Uzun süreçli olanlarda ise ağrı ve O Nedenleri araştırılmalı Çocuklarda daha sık görülüyor Orta kulak iltihaplarının sıklıkla aniden ortaya çıktığını ve bu tablonun ardından orta kulakta sıvı oluşumu görülebildiğini söyleyen Op. Dr Çelik, her iki durumun da en sık olarak çocuk yaş grubunda izlendiğini söy C MY B C MY B ledi. Op. Dr. Çelik, sonbahar ve kış aylarında orta kulak iltihabı geçirme riskinin ve sıklığının artığını da söyledi. Tedavi edilmeyen orta kulak iltihaplarının ciddi sorunlara yol açabildiğine dikkat çeken Op. Dr. Çelik, “Kulak zarında çökme, yapışma, kulak zarı delinmeleri, işitmeyi sağlayan kemikçik zincirde erimeler, kalıcı işitme kayıpları, sürekli iltihabi akıntılar, yüz felci, denge bozukluğu ve baş dönmeleri, menenjit, beyin absesi gelişimi görülebilir. İlaç kullanımının yanı sıra; düzenli takip de çok önemlidir” diye konuştu. p. Dr. Çelik, yılda 34 defadan fazla olan veya 3 ay boyunca tüm tedavilere rağmen iyileşmeyen orta kulak iltihaplarında altta yatan sebepleri belirlemenin önemli olduğunu belirterek, “Geniz eti, alerjik nezle, kronik sinüzit, sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme en sık sebeplerdir. İlaç tedavisinden çok cerrahi müdahale önerilmektedir. Hastalığın seyri ve cerrahın tercihine göre tedavi şekillendirilmekle birlikte, komplikasyon oluşumunu önlemede çok önemlidir. Tedavinin gecikmesi durumunda ağır cerrahiler gerekebilir” dedi. O p. Dr. Çelik, sık el yıkama, havlu gibi ortak eşyaların kullanılmaması, hastayla temasın önlenmesi, klimadan uzak durulması, dengeli beslenme, grip aşısı gibi uygulamaların hastalıktan korunmada önem taşıdığını belirterek, “Alerji, kronik sinüzit gibi süregelen rahatsızlıkların tedavisi, sigara içmemek, hava kirliliğinden uzak durmak ve reflünün tedavi edilmesi orta kulak iltihabından korunmada önem taşır” dedi. Korunmak mümkün!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle