02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 19 KASIM 2011 CUMARTESİ GÜNCEL NİHAT TOKLU GÜRSU KUNT PELİN GEL AĞAN Maraşlı emekli öğretmen örnek olmalı ahramanmaraşlı emekli öğretmen Emine Saygılı’nın girişimi, kamuoyunda yeni bir “Sorma Ver Parası” olarak algılanan elektrik faturalarındaki “Kayıp Kaçak Bedeli” konusunda yeni bir umut yarattı. Maraşlı emekli öğretmen Emine Saygılı, faturasında gördüğü, “KK Bedeli”nin açılımının “KayıpKaçak Bedeli” olduğunu öğrenince işin peşine düşmüş. Fatura bedelinin yüzde 15’i (Demek ki Maraş’ta kayıp kaçak oranı bu kadarmış) civarındaki bedelin kendisinden haksız yere alındığı kanısına varan Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti’ne başvurmuş. Saygılı’yı harekete geçiren faturasındaki KK Bedeli tutarı sadece 11.7 lira. Belki bu tutar bazılarına önemsiz görülebilir ama, elektriği kaçak kullananların K cezasını dürüst tüketicinin çekmemesi gerektiğini düşünen Saygılı gibi duyarlı yurttaşlar için bir kuruş olsa bile önemli. Emekli öğretmenin başvurusu üzerine toplanan K. Maraş Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti, enerjiyi satan AKEDAŞ’tan savunma istedi. AKEDAŞ, söz konusu bedelin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) kararı uyarınca alındığını bildirdi. Hakem Heyeti, bu gerekçeyi yetersiz bulmuş olmalı ki emekli öğretmenin faturasına eklenen yüzde 11.17 liranın iadesine karar verdi. Bu kararı alan K. Maraş Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanı Nesih Tanrıverdi, faturalara kayıp kaçak bedeli yansıtılmasının bir kaç yönüyle hukuka uygun olmadığını savun du. Fatura bedeli yükseldikçe kayıp kaçak bedelinin de paralel olarak arttığını belirten Tanrıverdi, “Kayıp kaçak oranı bölgeden bölgeye farklılıklar gösteriyor. Bazı bölgelerde yüzde 1 olan kayıp kaçak oranı bazı bölgelerde yüzde 15'e kadar yükselebiliyor. Ayrıca, Türkiye'de kayıp kaçak oranının ne kadar olduğu tamamen tespit edilmiş değil. Yani yüzde 15 gibi bir uygulama var ama gerçekten kayıp kaçak oranı bilimsel olarak tespit edilmiş durumda değil. Dolayısıyla bu yönüyle de bir haksızlık içeriyor. Kayıp ve kaçak elektriğini bedelinin kaçak kullananlardan tahsil edilmesi gerekir. Bizim 1031 liraya kadar olan konularda aldığımız kararlar mahkeme niteliğinde karardır. Bu miktarın altındaki ka rarlarımız tarafları bağlayıcı bir karardır. Bunun itiraz merci tüketici mahkemeleridir. İlgili firma aldığımız bu karara 15 gün içerisinde itiraz edebilir” dedi. KK yani “Kayıp Kaçak Bedeli”, tüm elektrik abonelerinin ortak sorunu. Emine Saygılı gibi milyonlarca dürüst abone, enerji üretip dağıtan kamu kurumlarının beceriksizliğini, başarısızlığının faturasını üstleniyor. Hatlarda kaybolan yada elektrik hırsızlarının çaldığı enerjinin bedelini ödemek zorunda bırakılıyor. Buna artık “dur” denilmesinin zamanı gelmiştir. Elektrik aboneleri, K. Maraşlı Emine Öğretmen gibi haklarını aramalı. Bunun için illerindeki Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti'nin yolunu tutmalılar. Siyasette had bilme konusu KP Muratpaşa İlçe Başkanı Mesut Topçu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirileri CHP’lileri hayli kızdırdı. CHP’lilerin kızgınlığı, Topçu’nun eleştirilerinin içeriğinden çok Kılıçdaroğlu’nu hedef almasına. “Bir ilçe başkanı nasıl diğer partinin genel başkanını eleştirir” diyorlar. Bunu, “haddini aşmak” olarak değerlendiriyorlar. AKP’li Topçu’ya ağır sözlerle yanıt veren CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Ercan Erkan, özetle, “Haddini bil” diyor. Şu had bilme konusu epeyce tartışmalı. Bir ilçe başkanının, rakip partinin genel başkanına yönelik eleştiride bulunma haddi var mı yok mu? İlk bakışta AKP Muratpaşa İlçe Başkanı Mesut Topçu, “haddini !” aşarak Kılıçdaroğlu’nu eleştirmiş görünüyor. En azından AKP İl Başkanı Mustafa Köse’yi de aşarak açıklama yapmış gibi duruyor. Fakat Topçu’nun eleştirileri incelendiğinde asıl hedefin Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen olduğu görülüyor. Kılıçdaroğlu’nun Muratpaşa Belediyesi Kültür Salonu’ndaki konuşmasında, Kamer Genç’e saldıran AKP Milletvekili Salim Uslu’nun sendikacı iken lüks makam aracı kullanmasını eleştirdi. Topçu da Evcilmen’in aynı işi yaptığını iddia ederek yanıt vermeye çalışmış. Olaya bu açıdan bakılırsa haddini de aşmış olmuyor. Durum bakış açısına bağlı. A Depremde nerede durmalı eprem tüm ülkenin olduğu gibi Batı Akdeniz’in de her an karşı karşıya kalabileceği bir felaket. Bölgemizde birinci ve ikinci derece deprem alanları var. Kent merkezlerindeki yapıların çoğunun depreme karşı dayanıklılığı ciddi soru işareti. Durum böyle olunca depreme karşı hazırlıklı olmamızın önemi ortada. Sanal ortamda, Amerikan Uluslar arası Kurtarma Ekibi Şefi olan Doug Copp’un önerileri dolaşıyor. “Deprem anında yaşam kurtaracak” denilen önerileri yapan Doug Copp, bunları 60 ülkedeki felaketlerde edindiği deneyimlerden çıkarmış, İşte o önerilerden bazıları; 1 Binalar çökerken basitçe 'çömelen ve korunan' kişiler istisnasız her defasında ezilerek ölüyorlar. Masa, araba gibi nesnelerin altına giren kişiler her zaman ezilirler. 2 Kediler, köpekler ve bebeklerin hepsi do D ğal bir şekilde dizlerini ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek kıvrılırlar. Deprem anında sizde bu şekilde kıvrılmalısınız. Bu doğal bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük bir boşlukta hayatta kalabilirsiniz. Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk yaratacak bir kanepe, geniş büyük bir eşyanın yanında durun. 3 Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır. Sebebi basittir; ahşap esnektir ve depremin zorlamasıyla hareket eder. Eğer ahşap bina çökerse geniş yaşam boşlukları oluşur. Ayrıca, ahşap binalar daha az yoğunlukta yıkılış ağırlığına sahiptir. Tuğla binalar ayrı tuğla parçalarına ayrılacaklardır. Tuğlalar bir çok yaralanmalara sebep olacaktır, ama (beton) bloklardan daha az ezilmiş vücutlar yaratırlar. 4 Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitçe yuvarlanarak yataktan düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır. Oteller müşterilerine deprem anında yatakların yanında yere uzanmalarını salık veren bir uyarı notunu odalarda her kapının arkasına asarlarsa depremlerde çok büyük hayatta kalma oranlarını sağlayabilirler. 5 Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya pencereden dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe veya büyük bir koltuğun/sandalyenin yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere uzanın.. 6 Bina çökerken kapı kirişlerinin altına geçen herkes ölür. Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı kirişi öne veya arkaya doğru düşürse inen tavanın altında ezilirsiniz. Eğer kapı kirişi yana doğru yıkılırsa ikiye bölünürsünüz. Her iki durumda da ölürsünüz! 7 Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler (ana binadan) farklı bir 'frekans aralığına' sahiptir; ana binadan bağımsız/ayrı olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı devamlı olarak birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin yıkılışı gerçekleşene kadar. Merdivenlere ulaşan insanlar basamaklar yüzünden yaralanırlar. Korkunç şekilde sakatlanırlar. Bina yıkılmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanın hasar görmesi en muhtemel kısmıdır. Depremde yıkılmamış olsa dahi, merdivenler bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı yüklenmesi ile çökebilir. Merdivenler binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş olsa dahi her zaman güvenlik açısından kontrolden geçirilmelidir. 8 Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun, mümkünse dışına çıkın. Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına yakın yerlerde olmak çok daha iyidir. Binanın dış çevresinden ne kadar içeride olursanız, çıkış yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktır. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle