22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 SAYFA 1 KASIM 2011 SALI GÜNCEL G NİHAT TOKLU G GÜRSU KUNT G PELİN GEL AĞAN Buruk bayram ve bilinmesi gerekenler umhuriyet Bayramı törenlerinin Van Depremi nedeni ile iptal edilmesine kamuoyunda tartışma yarattı. Sokaktaki yurttaş, deprem felaketi yüzünden bayram eğlencelerinin yapılmamasına bir şey demiyor. Ama başta geçit töreni olmak üzere diğer etkinliklerin iptaline sıcak bakılmadı. Genel kanı geçit törenleri ile okullardaki etkinliklerin yapılması gerektiği şeklindeydi. Tüm etkinliklerin iptali en azından yurttaş yüreğinin burulmasına yol açtı. Süreç içinde bu karara tepkiler oluştu. Cumhuriyet Bayramı törenlerinin iptaline tepki gösteren birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü de oldu. Bunlar tepkilerini çeşitli şekilde dile getirdiler. Bazıları sokakta basın açıklaması yaptı. Bazıları da 29 Ekim’de sokağa C çıkıp yürüdü. Belediyeler arasında CHP’liler ön plandaydı. Ankara, İstanbul (Bakırköy, Kadıköy, Beşiktaş, Şişli), İzmir, Eskişehir, Mersin ve Antalya’da belediyelerin yaptığı yada destek verdiği Cumhuriyet Yürüyüşleri oldu. Antalya’daki yürüyüş, 29 Ekim akşamı Yenikapı’daki Büyükşehir Belediyesi önünden başladı. Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. CHP İl Örgütünün düzenlediği benzeri gösteriye oranla daha coşkulu idi. Katılım da daha fazlaydı. Bazı kesimler bu etkinliğin Antalya’ya özgü olduğunu sanıp düzenleyenlere övgüler düzüyorlar. Oysa diğer illerdeki benzeri etkinliklere baksalar, olayın CHP Genel Merkezi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun istemi doğrultusunda düzenlendiğini görürlerdi. Bu konuda övgü ya pılacaksa ilk adres CHP lideri Kılıçdaroğlu olmalıydı. Ülke gündemine sadece Antalya’dan bakabilenler bu gerçeği görememişler. Kendileri göremedikleri gibi kamuoyunu da doğru bilgilendirmiyorlar. Bu arada CHP İl Örgütünün Cumhuriyet Meydanı’nda, ‘alternatif tören’ine ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Önceki yıllarda bu tür organizasyonlar, Güllük’teki parti merkezi önünden yürüyüşle başlatılırdı. Özellikle konu, “Cumhuriyet” gibi CHP tabanının özel duyarlılığı olduğu gündem olursa yürüyüşe katılım binleri bulurdu. CHP İl Örgütü nedense yürüyüş yapmadı. Partilileri meydanda toplantıya çağırdı. Bu çağrı da parti tabanında yeteri kadar ilgi görmedi. Öte yandan CHP’nin Cumhuriyet Meydanı’ndaki etkinliğine katılan İl Gençlik Kolu Başkanı Önder Önen’in, alelecele alandan ayrılması, soranlara da, “Uçağa yetişmem lazım” demesi dikkati çekti. Partililer, CHP Gençlik Kolları Genel Sekreteri olan Önen’in bu aceleciliğinin, önemli bir toplantı için Ankara’ya gidecek olmasından kaynaklandığını düşündü. Aynı kişiyi bir süre sonra bir kafede arkadaşları ile sohbet ederken gören partililer önce şaşırdılar. Sonra da genç politikacının kendilerinin güvenini sarstığını, hayal kırıklığına uğradıklarını söylediler. Ortada ciddi bir güven bunalımını oluşmuş durumda.. Önder Öner, olayı nasıl açıklar bilemiyoruz. Politikada kalıcı olmak istiyorsa önce güvenilir olmayı öğrenmek zorunda. Yıkım, Özel İdare İşhanı’ndan başlasın V Antalyaspor’da neler oluyor? Aşçılardan anlamlı yardım onyaaltı Belediyesi ile Akdeniz Turizm Aşçıları Birliği, Van’da 14 mobil mutfak kuruyor. 7 bin kişiye günlük sıcak yemek çıkaracak mutfağın malzemeleri de Antalya’dan gönderiliyor. 35 şef aşçı, mutfak eleman ve ekipmanı ile birlikte 10 ton kuru gıda bölgeye iletildi. Konyaaltı Belediyesi’nin aşçılar ile birlikte yaptığı bu organizasyon, eğer yer seçimi de özenli yapılırsa deprem bölgesinde önemli bir eksikliği gide B K recek. Mobil mutfakların bölgede işler belli düzeye gelinceye kadar kalmasında yarar var. Bunun yanı sıra Konyaaltı Belediyesi’nin, bunların dışında deprem bölgesine yaptığı yardımlarda önemli. Yurttaşların verdiği destekle toplanan kuru gıda, su, bebek maması, bebek bezi, battaniye, çorap, kıyafet, sağlık malzemesi, yağmurluk, ayakkabı ve sobalar, deprem bölgesinde en fazla gereksinim duyulan malzemeler. atı Akdeniz’in Türkiye Süper Lig’deki temsilcisi Antalyaspor, sıkıntılı günler yaşıyor. Kırmızı beyazlı ekip, 6 haftadır galibiyete hasret kaldı. Oysa lige fırtına gibi girmişti. İlk iki haftada alınan galibiyetlerin ardından, lig liderliği hesapları yapılmaya başlandı. Fakat üçüncü haftadan sonra işler tersine döndü. Üst üste gelen yenilgiler ve beraberlikler sonucu takımın havası sönüverdi. Liderlik hesaplarının yerini de düşme tehditi aldı. Bu tür durumlar futbolda yaşanabiliyor. Eğer takımda sıkıntı yoksa böylesi dönemler gelip geçicidir. Ya sıkıntı varsa? İşte asıl korkulması gereken bu. Antalyaspor’da ne yazık ki ciddi sıkıntılar, huzursuzluklar olduğu duyumları geliyor. Bunların başında da takım içindeki gruplaşmaların geldi ği söyleniyor. İddialara göre Antalyasporlu futbolculardan bazıları; İstanbul, Anadolu ve Yatçılar gibi 3 grup halinde bölünmüş durumdalar. Gruplaşan futbolcular arasında iletişim sıkıntısı olduğundan söz ediliyor. Bunların dedikodu olduğu söylenebilir ama son maçlardaki görüntüler iddiayı doğrular nitelikte. Galatasaray maçında takımın kaptanı ve kalecisi Ömer ile İbrahim Dağaşan, neredeyse yumruk yumruğa kavga edecekti. Aynı manzara Orduspor maçında Kerem Şeras ile Necati benzer bir manzarayı sergiledi. Aynı sıkıntıların antenmanlarda da olduğu söyleniyor. Özetle sportif başarının yanı sıra takım uyumu, birlikteliği ve dayanışması açısından Antalyaspor’da işler iyi gitmiyor. Yönetimin hemen duruma el koyması gerekiyor. an Depremi’nin ardından Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın, kaçak yapılara savaş açması dikkat çekiciydi. Erdoğan’ın ucunda seçim kaybetmek bile olsa kaçak yapıları yıkacaklarını açıklaması tartışma yarattı. Bir dönem kendisi de kaçak bir yapıda oturan Erdoğan’ın sözünü tutup tutamayacağı tartışılıyor. Konunun uzmanları bu söylemin yaşama geçirilmesini mümkün görmüyorlar. Türkiye’deki yapıların yüzde 70’inin kaçak olması gerçeğini dile getirerek, “Bu nasıl olacak?” diye soruyorlar. Bazı okuyucularımız bizi arayarak, “Başbakan bu konuda kararlı ise her ilde simge kaçak belirlesin. Önce onlar yıkılsın.Antalya’da bu iş için uygun yapı İl Özel İdare İşhanıdır. Yıkıma oradan başlansın” önerisinde bulundular. Ortada, yaklaşık 30 yıldır ruhsatı olmayan, ekonomik ömrünü hemen hemen tamamlamış, üstelik kolonları patlamış bina var. Üstelik bu binanın onarılması, yeniden inşa edilmesi kadar pahalı. Ayrıca yapı onarılsa bile yurttaşların kafalarındaki soru işaretleri bir türlü giderilemeyecek. Özel İdare İşhanı’nın güvenirliği hep tartışma konusu olacak. Özellikle içinde çalışmak zorunda olanların ruh halini olumsuz etkileyecek. Yıkım denince ilk akla bu yapının gelmesi doğal. Umarız Başbakan Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra Özel İdare İşhanı’nın yıkılmaması için ayak diretenler bundan vazgeçerler. Bu konudaki anlamsız ısrarlarından vazgeçerler. HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK İLAN SERVİSİ C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle