22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 ATSO'nun 11 kişilik yönetim kurulunun Almanya'daki dünyanın en büyük gıda fuarına katılması tartışmaya neden oldu. Fuarın çok önemli olması nedeniyle tüm yönetimin katıldığını belirten ATSO Başkan Yardımcısı Parlak, “Gereken hassasiyeti gösteriyoruz. Aynı gemideyiz. Gemiye hepimiz omuz verelim” dedi PELİN GEL AĞAN Anlamsız Tartışma SAYFA 26 EKİM 2011 ÇARŞAMBA EKONOMİ GÖRECE GİRAY ERCENK gercenk@yahoo.com.tr LİNÇ... Linç sözcüğü, dilimizden gibi gelse de, aslı İngilizce... Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında(18.yüzyıl ikinci yarısı) İngiliz yanlılarını yargılamak üzere kurulan bir mahkemeye başkanlık eden Charles Lynch(Linç)’in adından türeme... Anlamı, “suçlu olduğuna inanılan birinin, yargılama yetkisi olmayan kişiler tarafından cezalandırılması...” Sözcük; bedeni eziyet ve şiddeti içerse de, linç denildiğinde akla cinayet gelir... Ülkenin doğusunda etkin bir tarikatın şeyhi iken, II. Dünya Savaşı sonrasında Libya’ya Kral yapılan İdris el Senusi, Bursa Kaplıcaları’nda tatildeyken, 1 Eylül ‘69’da ajanslar dünyaya; “başlarında Yüzbaşı Muammer Kaddafi’nin bulunduğu genç subayların yönetime el koyarak, Libya Sosyalist Arap Cemahiriyesi(Cumhuriyeti) kurdukları” haberini duyurdu... Yaşlı Kral, Türkiye’nin, yeni rejimi tanımasını sindiremedi; tasını tarağını toplayıp Yunanistan’a gitti... Çok geçmeden, Avrupa’da bir yerlerde öldü... Ancak % 10’unda hayvan otlatılabilen; gerisi uçsuz bucaksız çöllerden ibaret yaklaşık iki milyon kmkare genişliğindeki Libya topraklarının gerçek sahibi; deve, keçi, koyun sürülerinin ardında dolaşıp duran yarı göçebe bedevi aşiretlerdir... Kaddafi, kırk iki yıllık diktatoryal iktidar gücünü bu aşiretlerden aldı... Özeti şu ki, O’nu kendi halkı diktatör yaptı... Eğer ortada diktatör arayan bir halk olmazsa, diktatör de olmaz... Kaddafi’nin, çadırda yaşayıp, deve sütü içmekten muradı, kendisini diktatör yapan aşiret insanının kutsal belleyip; yaşamındaki her şeyden üstün tuttuğu asabiyet bağına selam göndererek canlı tutmaktı... Daha düne kadar, bedevi temennası çekip “ya Kaddafi, anam babam sana kurban” diye haykıranlarla, linç ettikleri adamın, kasap dükkânında tutulan cesediyle Churchill selamı verip hatıra fotoğraf(!) çektirenler aynı insanlardı... NATO desteğindeki Ulusal Geçiş Hükümeti’nin başında; yıllar yılı Kaddafi’nin emirlerini harfiyen uygulayan Adalet Bakanı var; “Kurtulduk artık, başınızı yüksek tutun” diyor ve ekliyor; “Libya bundan sonra şeriatla yönetilecek...” Sonuç; Kaddafi’yi diktatör eden kendi halkı linç etti... Ne diyordu Nazım; “Onlar ki uyup hainin iğvâsına/ Sancaklarını elden yere düşürürler/ Ve düşmanı koyup kaçarlar evlerine/ Ve onlar ki nice bir mürtede hançer üşüşürler...” Dünyayı yeniden kurma kararını alanlar, Libya’da kırkiki yıl önce kendi elleriyle açtıkları Kaddafi sayfasını, Libya halkına kapattırdılar... Sıra, aşiretler arası kavga sayfasının açılmasında... Libya’yı izlemeye devam edin... A ntalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) Ekim ayı olağan meclis toplantısı Ali Rıza Akıncı başkanlığında toplandı. Fuarların önemine değinen ATSO Başkan Yardımcısı Güray Parlak, ihracatı artırmak için yurt dışı fuarlarına katılımın artması gerektiğini söyledi. Yönetim Kurulu olarak Almanya'nın Köln kentine gerçekleştirilen dünyanın en büyük gıda fuarı 'Anuga Uluslararası Gıda Endüstrisi'ne katıldıklarını söyleyen Parlak, "100 ülkenin katıldığı fuara Türkiye'den 146 firma katıldı. Bir sonraki Anuga Fuarı'na milli katılımı Türkiye adına biz yapmak istiyoruz" dedi. Meclise sundu Ardından Ekim ayı mizanı ve Hesapları İnceleme Komisyonu nca hazırlanan raporu okumak için Bütçe Komisyonu Başkanı Ahmet Öztürk kürsüye çıktı. Öztürk'ün,komisyon olarak fuara tam katılım gösteren yönetim ku THY Van'daki yaraların sarılması için uğraşıyor T HY Antalya Bölge Müdürü Ömer Durna, THY olarak gerek kurtarma ekiplerinin intikali ve gerekse lojistik anlamında Van depremine süratli şekilde ulaşılmasında önemli rol oynadıklarını söyledi. Konyaaltı Sanayici İşadamları Derneği'nin geleneksel toplantısının bu haftaki konuğu Türk Hava Yolları Antalya Müdürü Ömer Durna oldu. Depremin hemen ardından Başbakanlık Afet Koordinasyon Merkezi kanalıyla 2’si kargo olmak üzere 11 acil yardım seferi gerçekleştirdiklerini açıklayan Durna, depremden sonraki ilk altı saat içinde 100’ün üzerinde kişiden oluşan arama kurtarma timinin Van’a intikalini sağladıkla rını ayrıca ihtiyaçlar doğrultusunda bölgeye ek sefer ve uçak tip büyütmeleri yapıldığını söyledi. Durna, “THY üzerine düşeni en hızlı şekilde yerine getirmeye devam edecektir” dedi. KONYSİAD İkinci Başkanı Emin Altıner de geçtiğimiz hafta yapılan hain saldırıda yaşamını kaybeden şehitlerin ardından Van depremi ile ülke olarak yaşanan acının daha da derinleştiğini belirtti. Altıner, KONSİYAD olarak Van depremine maddimanevi gereken desteği vermeye hazır olduklarını dile getirdi. Toplantı sonunda KONYSİAD üyelerinden Kaan Tontu ve Ahmet Canbaz günün anısına Ömer Durna’ya plaket verdi. eclis üyelerinin tepkilerini dile getirmelerinin ardından Ali Rıza Akıncı 2011 yılı aylık mizanın onaylanmasına geçti. Akıncı'nın "Bunun oylanmasında iki yöntem uygulayabilirim. Bir ret oyu verenler ve evet oyu verenler, ikincisi ise şerh koydurmak isteyenler" diye sözlerini iki kez tekrar etmesi üzerine meclis üyelerinden Mustafa Karaman da tepkisini dile getirdi. Akıncı'nın meclisi yönlendirdiğini dile getiren Karaman, "Başkan siz burada ret oyu vereceklerin olduğunu mu düşünüyorsunuz da sürekli ret oy verenler kabul edenler şerh yazdırmak isteyenler diye söylüyorsunuz. Kabul eden etmeyen diye oylarsınız. Kimseyi yönlendirmezsiniz” diye konuştu. M Üyelerin tepkisi rulu üyelerinin bu seyahate ilişkin harcamalarının yasal olduğunu, fakat harcamalarda meclisten görüş alınmasına karar verildiğini bildirmesi tartışmalara neden oldu. Fuara yönetim kurulunun tamamının katılması yerine konu ile ilgili kişilerin katılması gerektiğini dile getiren Öztürk’ün tartışmayla ilgili önceden hazırladığı metni okuması ise tepki topladı. Meclis üyelerinden Mustafa İssi, “Öztürk olayın tartışılacağını bilecek gibi önceden metin hazırlamış.Bu nasıl birşey” dedi. A TSO yönetiminin bundan önceki fuarlara üç kişi ile katıldığını, sadece bu fuarın dünyanın en önemli fuarlarından biri olması nedeniyle yönetim kurulu olarak katıldıklarını açıklayan Parlak, tüm fuarlara ellerinden geldiğince katılım göstereceklerini söyledi. Herkesin aynı gemide olduğunu kaydeden Parlak, "Burası ne benim ne Çetin Budak'ın ne de bir başkasının yeri değil. Avusturya'ya gittiğimizde bazı meclis üyesi arkadaşlar gideceklere sakın gitmeyin Aynı gemideyiz demiş. Bunlar üzücü. Zaman birlik zamanı. Keşke fuarlara tüm meclis katılabilsek. Benim görmediğimi başka arkadaşımız görebilir. Ülkenin buna ihtiyacı var. Sadece gıda fuarı diye düşünmeyin. Fuarlar bir ışıktır. Oradan bir şey kaparsınız ülkemize döviz kazandırırsınız. Bunlara gitmeye devam edeceğiz. Harcamalara son derece hassasiyet gösteriyoruz. Fuar döneminde zaten fuar yapılan yerlerde fiyatlar anormal oluyor. Bir yıl önceden rezervasyon yaptıramayız ki” dedi. Yiyelim İçelim Eğlenelim (0 242) 248 00 57 İLAN SERVİSİ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle