02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

28 OCAK 2011 CUMA SAYFA HABER 3 Rant avcıları 226'da Tapu sorununun çözümsüzlüğe itildiği Ahatlı, Kültür ve Yenidoğan Mahalleri’nde rant avının başladığı ileri sürülüyor. Hissesinin ödemesini yapamayacak durumda olan yurttaşların arsaları teker teker toplanıyor inibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç, AKP'li Meclis Üyesi Yaşar Tabur'un kendilerinden hesap sorma durumunda olmadığını belirterek, “Geçmiş göz önüne alındığında Tabur hesap verecek konumdadır. Tabur’un soru sorabilmesi için öncelikle geçmişte minibüs esnafına yaptığı haksız uygulamaların hesabını vermesi ve açıklama yapması gerekmektedir” dedi. Yakın Bakış ŞAHİN FiLİZ [email protected] M Minibüsçüler Tabur'u kınadı FARUK KESKİN M Tabur esnafa hesap verecek Tabur'un geçmişte minibüs esnafının zararına sebep olan uygulamalara imza attığını vurgulayan Gönenç, “Siyasi yenilginin sorumlusu olarak gördüğü odamızla uğraşması Tabur’a fayda değil zarar getirir. Minibüsçüler Odası olarak siyaset ile ilgimiz ve bağımız olmamıştır. Arka bahçe olarak kimseye hizmet vermedik. Fakat bu durum gerçekleri kamuoyu ve yargı ile paylaşmamıza da engel değildir. Herkes haddini ve yerini bilmek zorundadır. Minibüs esnafı Tabur’a hesap vermek durumunda değildir. Tabur minibüs esnafına hesap verecektir. Araçlarımız zorla değiştirilirken, gelirimizin yüzde 13'üne el konulurken sesi çıkmayan Taburun bu günlerde dili çözülmüş esnafın rahat etmesinden rahatsız olmuştur” diye konuştu. HP Kepez İlçe Başkanı Süleyman Kılınç, bölgeden bazı kişilerin arazi toplamaya başladığını belirterek, “Kepez Belediyesi'nin istediği parayı ödeyemeyecek durumda olanlar evini ve arsasını satmak zorunda bırakılıyor. Bölgede rant peşinde koşanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Kılınç, tapu sorununun çözümsüzlüğe sokulduğu Ahatlı, Kültür ve Yenidoğan mahallelerinde bazı kişi ve çevrelerin arsa toplama gayreti içerisinde olduklarını belirtti. Üç mahalleyi kapsayan 226 no’lu parselle ilgili Kepez Belediyesi'nin 'çözüm' diye ortaya koyduğu uygulamaların vatandaşın mağduriyetine yönelik olduğunu söyleyen Kılınç, “Daha önce metrekare fiyatı mahalle içinde 43, ana yol kenarı için ise 53 lira olarak belirlenmesine rağmen, Kepez Belediye si'nin son kararıyla bu fiyatlar iç kesimler için 249 TL'ye, ana yola cephe parseller için de 550950 TL’ye çıkarıldı” dedi. Suç duyurusunda bulunacak Bu fiyatların yüksek tutulmasının öncelikli nedeninin vatandaşın çaresiz kılınarak, gecekondusunun birilerine peşkeş çekilmesi olduğunu da ileri süren Kılınç, “Taksitlendirme süresi 2 değil 5 yıl uzatılsa bile asgari ücret veya emekli maaşıyla geçinmeye çalışan insanların bu parayı ödeyebilmeleri mümkün değil. Bu miktarı ödeyemeyecek olanlar, yıllardır otur makta olduğu evini parası olana satmak zorunda bırakılmakta” diye konuştu. Bölgede yoksul insanların ev ve arazilerini yok pahasına toplayarak rant hesabı yapanların çabalarının boşa olduğunu anlatan Kılınç, “Bazı kişilerin konutunu satmaya yanaşmayanları tehdit ettiğine dair duyumlar alıyoruz. Bölgede arsa toplamaya başlayanların rant hesapları yargıdan dönecektir. Oluşturduğumuz komisyon tespit yapınca bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Turizmde beklenti yüksek Turizmde bu yıl en az yüzde 5 büyüme bekleniyor. Almanya ve Rusya’nın yanı sıra, İran ve İngiltere’deki pazar payında da ciddi bir artış olacağı tahmin ediliyor NTALYA (AA)Bu yılın turizm sektörü için iyi başladığını, fuarlardan edindikleri izlenimlerle tur operatörlerinin Türk turizme bakışlarının umut verici olduğunu belirten Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut, 2011’de hem turist sayısının, hem de turizm gelirinin artmasını beklediklerini anlattı. A Duraktan taksi çaldı ''Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2011 yılında dünya turizminde turist sayısında yüzde 4, turizm harcamalarında yüzde 5'lik bir artış olacağı öngörülüyor. Türkiye gelen turist sayısı bakımından en az yüzde 5 büyür. 2011 yılında Türkiye 31 milyon turist, 25 milyar doların üzerinde döviz girdisi bekliyor.'' A Terör kaynaklı sorunlar Dünyada beklenmedik terör olaylarının yaşandığının da altını çizen Barut, terörün turizmi etkileyebileceğini, ancak Türkiye turizminde şu anda herhangi bir sıkıntının yaşanmadığını söyledi. Bu yılın turizm sektörü için iyi geçeceğinin altını çizen Barut, şunları söyledi: İngiltere ve İran pazarı Barut, 2011 yılında özellikle İngiltere ve İran'da Türkiye'nin pazar payının çok artacağına inandığını vurgulayarak, “Bu yıl da Rusya’da artış beklentisi var. Ancak en büyük artış İran ve İngiltere pazarından bekleniyor. İran'ın nüfus yoğunluğuna bakıldığında en büyük artışın buradan olacağı görülmekte” dedi. ntalya'nın Alanya ilçesinde, sürücüsünün, çalıştığı taksi durağına anahtarını üzerinde bırakarak park ettiği otomobili çalan zanlı, polis ekipleri tarafından kovalamaca sonunda yakalandı. Ali Korum, 07 H 0865 plakalı taksisini Saray Mahallesi Şeyh Şamil Caddesi'ndeki Güneş Taksi Durağı'nda park etti. Otomobilinin anahtarını üzerinde bırakan taksi sürücüsü, daha sonra alışveriş yapmak için durağın yakınındaki markete girdi. Bu sırada bir kişinin otomobilini çalıştırarak kaçtığını gören Ali Korum, polise haber verdi. Kahreden ölüm A Kovalamaca yaşandı İhbar üzerine polis ekipleri taksinin ilerlediği yöndeki cadde ve kavşaklarda önlem aldı. Polisin ''Dur'' ihtarına uymayarak kaçan zanlı, Cumhuriyet Mahallesi Oba Caddesi'nde taksiyi bırakıp, koşarak kaçmaya devam etti. Polis ekipleri, kısa süren kovalamacanın ardından Doğan K. (36) adlı zanlıyı yakaladı. Hasta yakınından asistanlara saldırı S Gönüllü torunların yürekleri sımsıcak liZeliha Önal çiftinin gecekondusunda, babanın işte olduğu saate, bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Evde bulunan Zeliha Önal, 1,5 yaşındaki kızı Hilanur ile 2 yaşındaki yeğeni Kaan Kartal'ı alarak dışarı çıktı. 4 yaşındaki oğlu Mehmet Ali Önal'ı kurtarmak için tekrar gecekonduya girmek isteyen Zeliha Önal'a yoğun duman engel oldu. Mehmet Ali Önal, yanarak ölürken anne Zeliha Önal da dumandan zehirlendi. Yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü. Hastaneye kaldırılan Zeliha Önal'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Toptancı Hali'nde çalışan baba Ali Önal ise yangını haber alıp eve geldiğinde şoka girdi. Önal, yangının sobadan çıkmış olabileceğini söyledi. Kaleiçi’nde yangın yaşlılarla tek tek sohbet etti. Proje kapsamında periyodik olarak huzurevini ziyaret edecek olan öğrenciler, duygulu anlar yaşattı. Kimi zaman göz yaşı döken yaşlılar da bu tür ziyaretlerin kendilerini sevindirdiğini söyledi. üleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görevli iki asistanın bir hasta yakını tarafından darp edildiği ileri sürüldü. Hastane bahçesine çıkan asistanlar Duygu Zorlu Karayiğit ile İlkay Yılmazer, bahçedeki banklarda ayaklarını uzatıp oturan bir hasta yakınını uyardıkları ve bu olaydan sonra aynı kişinin hastanenin acil servis bölümünde iki asistana şiddet uyguladığı belirtildi. A ntalya’da Ramazan Savaş İlköğretim Okulu’ndan bir grup öğrenci, “Gönüllü Torun Projesi” kapsamında Büyükşehir Belediyesi Huzurevi’ni ziyaret etti. Gönüllü torunlar, çiçekler ve hediyeler sunup, T arihi Kaleiçi semti Mektep Sokak'taki kullanılmayan iki katlı ahşap binada, henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangına Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri müdahale etti. Ahşap bina büyük oranda hasar görürken, çevredeki binalara sıçramadan söndürüldü. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Emin Pehlivan da olay yerine gelerek yangını söndürme çalışmalarını koordine etti. Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için soruşturma başlatıldı. emokratik rejimlerde muhalefet, en az iktidar kadar, belki daha da yaşamsaldır. İktidar, muhalefetsiz ya da zayıf muhalefetin olduğu bir sistemde her yaptığını haktan; her düşündüğünü Tanrı’dan sayar. İktidarın çevresinde kümelenen çıkar grupları, iktidar ne yaparsa yapsın onu alkışlar ve sonunda önünü göremez hale getirir. Halk, iktidarı seçme hakkına sahip olduğu kadar, muhalefetin de görevini yapmasını isteme hakkına sahiptir. Dahası, iktidarlar geçicidir: ancak hangi parti olursa olsun muhalefet kalıcıdır. Muhalefet olmazsa, demokrasi olmaz, mevcut iktidar da sağlıklı işlemez. Ülkemizdeki durum bundan çok farklı değildir. Ülkemizde iktidarınher yolu ve olanağı kullanarak“ne yaparsam hikmettendir” faşizmini m frenlemek için muhalefet ne yapmamalıdır? Maddeler halinde sıralayalım: Başbakan’ın tarzıyla konuşup kişisel polemiklere girmeyin. “Kaynak Kemal” diyen için “Oynak Recep” demek zorunda değilsiniz. Kayseri ve Elazığ yolsuzluklarınon üzerine gitmek muhalefetin görevidir, ama tek uğraşı değildir. Her ay ya da haftada bir araya geldiğiniz “akademisyenler”, konuşma metninize, toplantıya geldikleri sıklıkla katkıda bulunmalıdırlar. Her açıklamadan sonra, oy kaybına yol açacak eleştireler alıyorsanız, “akademisyenlerinize” daha dikkatli olmaları uyarısı yapın, değiştirin. Tarikatlara saygıdan çok, seçmen kitlenizi kucaklayacak “saygı” formatı oluşturun. Cumhuriyeti ve laikliği tehdit edenlerden yakınırken o çevrelere selam ve saygı yollamayın. İnanca saygı ile inancı holdingleşme için kullananları birbirinden ayırın. Bilime dayalı olmayan açıklama yapmayın. Partide her kafadan ses çıkmasına izin vermeyin. Yeri geldiğinde sinirlenin, ama bu kişisel değil, toplumsal bir öfkeye tercüman olsun. Partinizle ilgili bir soru geldiğinde, “benden önce mi, benim zamanımda mı?” diyerek parti kurumsallığını tehlikeye atmayın. Siz şimdiki partinin değil, Atatürk’ün kurduğu partinin liderisiniz. Önceyi yok saymak, partinin sizinle doğduğunu iddia etmekten farksızdır. Sizden öncenin hesabını da vermek zorundasınız. Çünkü partiye gelmişi ve geçmişiyle sahip çıkmanız sizi asıl lider yapacak bir davranıştır. Eleştirildiğinizde her yurttaşa dikkatli ve akılcı yanıtlar vermek zorundasınız. “Ben de bunu yapamazsam mesleği de, liderliği de bırakırım” demeyin. Çok şeyi yapabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Ama her lider gibi bunlardan yalnızca bir kısmını yapabilirsiniz. O halde, her yapamadığınızda seçmeninizi liderliği bırakma olasılığı ile karşı karşıya getirmemelisiniz. Güven bunalımına yol açmayın. Yapamadıklarınızı ya da yapamayacaklarınızı söylemeyin. Yapacaklarınızı söyleyin ve kitlelere umut verin. Kitleler, yapacağınıza dair verdiğiniz umutlarla harekete geçecektir. “Ne yazık ki”, “evet, bu bir hataydı”, “olmamalıydı” gibi ifadeler kullanmaktan kaçının. Halk, “kusursuz” olduğuna inandığı ve “kendini hep güçlü gösteren” liderlerden yana olur. Bölücü terör, etnik ayrımcılık, din istismarcılığı konularında mütereddit değil, kararlı durun. Arkadaşlarınızın açıklamalarını ya denetleyin, ya da tekzip etmeyin. Hem parti içinde hem de seçmen kitlesinde birbirinden farklı düşüncelere sahip insanların bulunması ayrı, Cumhuriyet ilkelerinden ödün vermemek ayrıdır. Herkese kucak açın ama Atatürk ilke ve devrimlerine kasten düşmanlık edenlere de göz açtırmayın. Her parti aynı yollarla iktidar olmaz. Mevcut iktidarın izlediği yol ile sizinki farklı olmalıdır. Muhalefet gibi düşünüp davranın; iktidar gibi düşünmeyin. Unutmayın; yapmamak gerekenleri yapmamak, iktidarın hatalarını tekrar etmenizi önleyecektir. D Bunları Yapmayın Suç duyurusunda bulunacak Asistan Duygu Zorlu Karayiğit ile İlkay Yılmazer'in boynunda, kollarında ve kulaklarında yaralanmalar oluştuğu kaydedildi. Karayiğit, suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Böyle bir olayın yaşanmasının üzüntü verici olduğunu ifade eden Karayiğit, ''Hastanede yaralı insanlara, hastalara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ancak hasta yakınlarının şiddetine maruz kalıyoruz'' dedi. Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. İlker Büyükyavuz da saldırıyı kınadığını açıkladı. İsrail’in kalbine giden yol A NTALYA (Cumhuriyet)İsrail Büyükelçisi Gabby Levy, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak’ı makamında ziyaret etti. İki ülkenin tarih boyunca iyi ilişkiler içinde olduğunu, son dönemdeki krizin geçici nitelik taşıdığını düşündüğünü söyleyen Budak, “Devletler arasında hatalar yapılabilir. Ama halkların buna çok fazla dahli yoktur. Sizin Büyükelçi kimliğinizin yanı sıra, bireysel olarak da halkların buluşması için çaba sarf ettiğinizi biliyorum. Ama hiçbir sebep Mavi Marmara gemisinde sivil insanların öldürülmesini haklı gösteremez” dedi. Budak, İsraillilerin tatil programlarına Antalya’yı tekrar almasını da istedi. Büyükelçisi Levy ise “Siyasetçiler ne yaparsa yapsın, sivil toplumun bu sürecin aşılmasına daha fazla yardımcı olacağına inanıyorum. İsrailliler’in yeniden Antalya’ya gelmesi konusunda çok iyimserim. Bir şekilde halkımızın kalbine giden yolu bulacağız” diye konuştu ve Budak’ı 7 Şubat’taki fuara davet etti. Güvenlikçilerin dizi kırgınlığı A ntalya'da Tüm Özel Hizmet Çalışanları Sendikası (ÖzişSen) üyeleri, bir televizyon dizisinde özel güvenlik görevlilerine hakaret edildiğini ileri sürerek diziyi ve yayınlandığı televizyon kanalını protesto etti. Kazım Özalp Caddesi'nde bir araya gelen grup, ellerinde ''Mal değil, özel güvenliğiz'', ''Üniforma gururumuz, görevimiz onurumuz'' yazılı dövizler taşıdı. Grup adına açıklama yapan Öziş Sen Akdeniz Bölge Başkanı Bolat Ankaralı, özel güvenlikçilerin dizide hakarete uğradığını ve hakir görüldüğünü öne sürdü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle