Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB C M Y B SSAAYYFFAA 33 2222 EEKKİİMM 22001100 CCUUMMAA HHAABBEERR ŞAHİN FiLİZ safiliz@hotmail.com Yakın Bakış Türban Fırtınası Ö ğrencilerime eğitimöğretim hakkından yararlanmaları konusunda hiçbir ayrım cılık yapmadım. Kılık kıyafeti ya da gö rüşleri yüzünden hiçbir öğrencimi mağdur et medim. En hafifinden olsun, onuruna dokun duğum öğrenci olmamıştır, bundan sonra da ol maz. YÖK’ün, biz akademisyenlere türban ko nusunda tutanak tutulması ve bu yüzden öğ renciyi eğitimöğretim hakkından yoksun kıl mamak yollu talimatlarına bile gerek kalmadan, bir ben değil, hiçbir üniversite elemanı meslek taşım öğrencisini kıyafetinden dolayı dersten çı karmaz. Fiili durum yani öğrencinin derste başını ör tüp örtmemesi, şu ya da bu kıyafeti giyip giy memesi önemli değildir. Bugünkü durum, geli nen de facto durumdur. Sorun, türban takan in sanlarımız değil, bu türbanın arkasında yatan, ar kasına gizlenen mantıktır. Pratikte öğrencilerimizi ya da başkalarını bu yüzden kınamak, engellemek veya haklarından yoksun bırakmak ne işimizdir, ne yetkimiz, ne de uygar insana yaraşır tutumdur. Türbanhanginiyetletakılırsatakılsın,uygulamada asıl sorumlu, bunu dayatan anlayıştır. İşte asıl so run buradadır. Bir türban fırtınası esmeye başlamıştır. “Di nimiz böyle emrediyor, bu Allah’ın emridir” di ye diye milyonların nasıl efsunlandığını biliyoruz. İslamiyet’le hiçbir ilgisinin bulunmadığını; dü pedüz bir siyasal simgenin blok halinde meşru laştırılmasından ibaret olduğunu “Türban So rununun İslamiyet Açısından Temelsizliği” te zimde açık ve seçik olarak kanıtladım. Aksini ka nıtlayan bir babayiğit çıkmadı, çıkamadı. Sade cesütregerisindenküfürler,hakaretlervetehditler aldım. Bu normaldi. Çünkü İslamiyet’te başı ört mek gibi bir zorunluluk yoktu. Diyanet bile böyle bir “farz”ın olmadığını ya rım ağızla da olsa söyledi. Hem sivil olduğunu hem de din konusunda tek yetkili merci olduğunu iddia eden Diyanet’e göre türban 1400 yıldır uy gulandığı için dinin vecibelerindenmiş! Ne ka dar süslü, allıpullu ama içi boş bir söz. Demek ki bir şeyi uzun süre uygularsanız “vecibe” olup çıkıyormuş. Hem vecibe ne demek? Arapça’da vecibe, “gereklilik” demek. Yani dini olarak va cip diyemiyor, ama gereklilik sözüyle konuyu al layıp pulluyor. Açıkça türban yoktur, bu bir di ni ibadet biçimi ya da kıyafeti diyemiyor. Diye mez, çünkü defalarca yazıp çizip söylediğimiz gi bi, bunun dinimizde hiçbir ilertutar tarafı yok. Olsun, dinin içini boşaltıp kabuğuyla geçi nenler için, bunun pek önemi yok. Zaten dini mizde var ve bunun için başımı örtüyorum söy leminden, “özgürlük ve demokrasi” nutukları eş liğinde,bubirözgürlüksorunudursöylemineçok tan geçildi. Peki, mademki İslamiyet’te türbanın olup ol maması türbanistleri ilgilendirmiyor. Mademki sırf kadınınama erkeğin değilbaşını örtmesi bir özgürlük ifadesi, o halde, yediden yetmişe başı nı örtenlerin yoğun olduğu İslam ülkelerinden hangisi özgürlük ve demokrasinin öncülüğünü yapmaktadır? Neden kadınlarımızı kendi halle rine bırakmak gibi insanca bir yolu denemiyoruz? Doğru, önceden en masum örtüler bile çağdışı sayılmak gibi bir aymazlık yaşanmıştı. Kadın üze rinden politik çıkar devşiren farklı çevreler ol muştu. Ancak en tehlikelisi ve yıkıcısı kuşkusuz kadına, sırf uzun süredir uygulanıyor diye bir sim geyi dinin esası gibi dayatmaktır. Oysa İslamiyet, kişi ve toplumların gelenek lerinin din haline getirilmesine karşıdır. Çünkü tek tek olgulardan genel ilkeler çıkarmak, Ya hudilikveHıristiyanlığınbaşınagelenleriİslamiyet için de kaçınılmaz kılacaktır. Bu fırtına, İslamiyet ağacını kökünden söküp savurabilir. FARUK KESKİN B azı meslek odaları ve Antalya Ba rosu'nun açtığı dava üzerine Da nıştay 6. Dairesi, Lara Kent Par kı'nın turizmci Fettah Tamince'ye veril mesiyle ilgili bakanlık kararını iptal etti. Söz konusu 3 bin 500 dönümlük alan An talyalıların tepkilerine rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ön izini ile AKP ik tidarına yakınlığı ile bilinen Tamince'ye ait UDE Tur. Yat. İşl. San. ve Tic. A.Ş.'ne te malı park yapılmak üzere verilmişti. Meslek odalarının davası Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu'nda alınan ortak karar üzerine Antalya Baro su, İnşaat Mühendisleri, Peyzaj Mimarla rı ve Mimarlar Odası'nın birlikte açtığı da va sonucunda Lara Kent Parkı'nın ön izinle Tamince'ye verilmesiyle ilgili iş lemleri Anayasa'ya aykırı bulan Danıştay 6. Dairesi, geçtiğimiz günlerde sonuçlan dırdığı başka bir davada ise söz konusu ala nın turizm yatırımcılarına 49 yıllığına tahsise çıkarılmasıyla ilgili bakanlık ka rarını da iptal etmişti. Bu davayı ise yine Antalya Barosu'nun dahil olduğu Makine Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri ve Mimarlar Odası birlikte açmıştı. iöevaüctk Danıştay 6. Dairesi'nin 2009/203 esas ve 2010/867 nolu kararında, Anayasa'nın ilgili maddelerine dikkat çekilerek şöyle deniliyor: “Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararı göz önüne alınarak Kamu Arazisi nin Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin 7. ve 11. maddesinin 1. fık rasının (d) bendinin iptaline kararın ve rildiği, bununla birlikte Kemerağzı Kun du Kültür, Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi içerisinde bulunan Lara Plajı mevkiindeki alanın 20.06.2006 günlü, 2006/2 sayılı kamu arazisi tahsis duyuru su uyarınca 49 yıllığına turizm yatırımcı larına tahsisine ilişkin kararın iptali için açı lan davada da Antalya 1. İdare Mahke mesi'nin 20.09.2010 günlü E:2009/43, K:2010/868 sayılı kararı ile işlemin hukuka aykırılığı saptanarak iptal kararı verildiği anlaşılmış olup, belirtilen maddi ve hukuki duruma Lara Plajı mevkindeki alanda te malı park gerçekleştirmek üzere UDE Tur. Yat. İşl. San. ve Tic. A.Ş.'ne verilen ön iznin kaldığı yerden devamına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık gö rülmemiştir.” Kamu yararı için kullanılmalı Antalya Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Av. Tuncay Koç da “Alan ya Bü yükşehire devredilebilir, ya da bakanlık la ortak bir proje geliştirilebilir. Bölgenin kamu yararında kalması gerekir” dedi. Tamince’nin tahsisi iptal Tamince’nin tahsisi iptal Tamince’nin tahsisi iptal Tamince’nin tahsisi iptal Tamince’nin tahsisi iptal Lara Kent Parkı'nın 49 yıllığına tahsi se çıkarılma kararını iptal eden Danıştay 6. Dairesi, bu kez de turizm ci Fettah Ta mince'ye ait UDE Tur. Yat. İşl. San. Ve Tic. A.Ş.'ne ön izinle veril mesine yöne lik işlemi de geçersiz saydı A NTALYA (Cumhuriyet) Muratpaşa Belediye Meclisi, Ekim ayı toplantısında, 2011 Mali Yılı Bütçesi görüşüldü. Beledi ye Başkanı Süleyman Evcilmen, Mu ratpaşa Belediyesi'nin sadece kendi si ile yarışan bir belediye olduğunu, 2010 yılında 155 milyon TL olan büt çenin 2011 yılı için 165 Milyon TL'ye çıktığını söyledi. Hedefler yakalandı Gelecek yılki bütçenin büyük bö lümünün yatırım ve hizmet alımları nı içerdiğini dile getiren Evcilmen, 20092010 yıllarında yaşanan krizle rin kendilerini de etkilemesine rağmen hedefleri yakaladıklarını kaydetti. Bu yılın ilk 9.5 aylık döneminde bütçe nin gerçekleşme oranının yüzde 53 ol duğunu anlatan Evcilmen, sözlerine şöyle devam etti: “Bu gerçekleşme oranı, Kasım ayındaki vergiler ve yıl sonunda ya pılacak harç ödemeleri ile yüzde 70'leri aşacaktır. Belediyeler borçlu dur hatta borç batağındadır. Muratpaşa Belediyesi'nin gideri 3 bin 257 bele diyeden daha fazladır. Muratpaşa, borçsuz ve kasasında parası olan be lediyedir. Belediyemizin yüzde 9 oranında gelir fazlalılığı var. 15 Ekim 2009'da 44 milyon TL olan vergi ge lirimiz, 15 Ekim 2010 tarihi itibariy le 89 milyon TL'dir. 2011 yılı gelir ka lemlerimizi, 2010 seviyesinde tutarak yurttaşlarımıza ek yük getirmemeyi uygun gördük.'' Borçsuz belediye 2011 yılı bütçesinin 165 milyon TL olarak onaylandığı meclis toplantısında konuşan Evcilmen, “Muratpaşa borçsuz ve kasasında parası olan bir belediyedir” dedi A NTALYA (Cumhuri yet) Eğitim Sen Şube Başkanı Nurettin Sön mez, sendika üyesi öğretmen leri, laiklik ve bölücülük pro pagandası yapmakla suçlayan sahte isimli mektupların, Milli Eğitim tarafından işleme ko yulduğunu, müfettiş raporuyla aklanmalarına rağmen, öğret menlerin sürgünle cezalandı rıldıklarını anlattı. Baskılar artıyor Sendika binasında düzen lediği basın toplantısında, hak larında bir takım asılsız suçla malarda bulunulan öğretmen lerin müfettiş raporlarıyla ak lanmalarına rağmen sürgünler le cezalandırıldıklarını ifade eden Sönmez, “Eğitimde süre gelen bu antidemokratik uygu lamalar Cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde olmadığı ka dar AKP iktidarı döneminde yaygınlaşmıştır” dedi. Soruşturma açılıyor Eğitim Sen üyesi öğret menlere yönelik sistemli bir baskı olduğunu belirten Sön mez, “Müfettiş raporlarında di lekçede yer alan isimlerin tak ma olduğu belirlenmesine rağ men Milli Eğitim Müdürlüğü öğretmenler hakkında soruş turma başlatıyor” diye konuştu. Son olarak Kepez Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Li sesi'nde görev yapan Mehmet Temim Abay'ın, Kumluca'ya sürgün edildiğini açıklayan Sön mez, “Öğretmenler arasında huzursuzluk iddiası öne sürül dü. Ancak müfettişlerin soruş turmasında herhangi bir idari iş leme gerek olmadığı sonucuna varıldı. Buna rağmen Abay Kumluca'ya sürgün edildi. Hiç bir idari ceza olmadan sadece 'tedbir gereği' bir öğretmenin sürgün edilmesi hukuka ne ka dar uygundur? Milli Eğitim Müdürlüğü idari yapılanmada da Eğitim Sen üyesi bir tek öğ retmen bile bırakmadı” dedi. SSüürrggüünn ööğğrreettmmeennlleerr A NTALYA (Cumhuriyet)Büyükşe hir Belediyesi Halk Ekmek Fabri kası, önümüzdeki günlerde Ispar ta ve Trabzon ekmeğinden, tandıra kadar üretim yelpazesine 50 yeni ürün daha ek leyecek.HalkEkmekFabrikası şletmeMü dürü Ertuğrul Atasoy, kalite ve hijyenden ödün vermeden ürün çeşitliğini artırdık larını söyledi. Atasoy, Antalya’da sağlık sız ve kaçak üretiminin önlenmesi için et kilidenetiminyanısıraekmeğinpoşetegir mesinin gerekli olduğunu da belirtti. Kent içinde mini fırınlar Şu anda 10 çeşit ekmek ve unlu mamul üreten Halk Ekmek’in bu çeşidi 60’ın üzerine çıkarmaya hazırlandığını kayde den Atasoy, “Önümüzdeki günlerde 3 mil yon Avro’luk yatırımla yeni ünitemiz faa liyete geçtiğinde çeşitlerimizi artıraca ğız. Isparta ve Trabzon ekmeğinden tan dıra, yufkadan diğer unlu mamullere ka dar ürün yelpazemizi genişleteceğiz. Tu ristik tesislerin istediği çeşitleri üretece ğiz. Ayrıca halka sıcak ekmek, simit, po ğaça sunabilmek için kentin bazı bölge lerinde, hamurunu buradan gönderece ğimiz mini fırınlar açacağız” dedi. Atasoy, ekmeğin poşete girmesi konusundaki girişimleri de desteklediklerini anlattı. Halk Ekmek’in yelpazesi büyüyor A lanya Kaymakamlığı bünyesinde oluşturulan bir heyet, ilçedeki hastane ile kamu kuruluşlarında engelli yurttaşların yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla alınan önlem ve uygulamaları denetledi. Sosyal Hiz metler Müdürü Çetin Geyik başkanlı ğında oluşturulan heyet önlemlerin uy gulanabilirliğini inceledi. Heyet tara fından kurumlardaki eksik veya hatalı uygulamaların fotoğrafı çekilerek, rapor hazırlandı. Geyik, ilçedeki özel hasta neler, devlet hastanesi, Milli Eğitim Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Müdür lüğü binalarında yapılan denetimlerde engelli otoparkı, merdiven rampaları, engelli tuvaletleri, asansörleri ve ulaşım imkanlarını incelediklerini belirtti. Geyik, “Denetimlerimizde engellile rin karşılaştığı engellerle ilgili yetkililer le görüşerek eksikleri onlara iletiyoruz. Eksikliklerin giderilmemesi halinde va liliğe bilgi vererek gerekli yasal işlemleri başlatıyoruz” diye konuştu. Bu denetim engelliler için A NTALYA(Cumhuriyet)DSPİlBaş kanı Ali Ulvi Büyüknohutçu ve parti yöneticileri, DİSK Bölge Temsilcisi Matoş Gonca’yı ziyaret etti. Gonca, sendika laşma ve sendikal hareketin önündeki engel lerdensözederken,Büyüknohutçu,sorununik tidarda çözümlenebileceğini söyledi. Sol bir iktidar AKPhükümetidöneminde,işçiyezararve rildiğiniveülkeyesolbiriktidargerektiğinian latan Büyüknohutçu, “Anayasa değişikliği ile işçihakları iyice zarargördü.İkisendikayabir den üye olabilme hakkı tanınarak işçi örgüt lenmesidağınıklaştırıldı.Bunudeğiştirebilmek için mutlaka iktidara gelip yeni yasalar çıkart makzorundayız.İktidaragelebilmekiçinisesol daki oyları arttırmalıyız. Meclise birden fazla sol parti girmeli ve gerekirse bir sol koalisyon hükümeti kurulmalıdır” dedi. Büyüknohutçu, bu güne kadar meclise her zaman sadece bir tek sol parti ama birden faz la sağ parti girdiğini söyledi. İşçi hakları yok edildi M anavgat'ın Bahçelievler mahallesin deki bir evde çıkan yangına müda hale eden üç kişi dumandan etki lendi. Mustafa ve Gülsen Çetin'e ait daire de henüz belirlenemeyen bir nedenle yan gın çıktı. Yangına, Manavgat Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri müdahale ederken, evegirerekitfaiyeekiplerineyardımcıolmaya çalışan 3 kişi dumandan etkilendi. EvsahibiGülsenÇetinileolayyerinege len eşi Mustafa Çetin itfaiyenin söndürme çalışmasını gözyaşları içerisinde izlediler. Mahalle sakinleri, mahallede sık sık elektrik kesintisivevoltajdüşüklüğüyaşandığınıbe lirterek, bir hafta önce de bir avukatlık bü rosunda yangın çıktığını söylediler. Gözleri önünde yandı