08 Ekim 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 3 Ekim 2025 Cuma HABERLER Artçı depremler sürüyor: Önlem için deprem Ar Aştırm A enstitüleri ş Art! ege’de f Ayl Ar h Arekete geçti de bölgedeki fayların yakın etkileşimde Ege Bölgesi’nde son günlerde artan depremler, bölgedeki riski olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yeniden gündeme getirirken deprem uzmanı Prof. Dr. Hasan Sözbilir, sındırgı ve simav depremlerinden sonraki “10 milyon yıl öncesinde aktif olmayan faylar bile yeniden aktif oldu. artçı deprem aktivitesi birbirini izleyen Onlar da şu an deprem üretiyorlar” diye konuştu. deprem fırtınaları şeklinde gelişimini sürdürmektedir. Vatandaşlarımız bu BAlıkesir’den sonra kütahya’da yaşanan kayıpları yaşandı. h er fayın deprem üretme süre içinde hasarlı binalarını ilgili kişilere son depremlerin ardından artçılar artarak aralığı farklıdır ve 10 milyon yıl öncesinde göstermeli ve onlardan gelecek yanıtlara göre sürüyor. Cumhuriyet’e konuşan izmir d okuz aktif olmayan faylar bile yeniden aktif hareket etmelidir” diye konuştu. türkiye’nin eylül ü niversitesi (deü ) d eprem Araştırma olabilir. Bunların önemli bir kısmı, bizim yedi bölgesinde d eprem Araştırma ve Uygulama merkezi (dAUm) müdürü prof. jeolojik anlamda ölü fay dediğimiz faylar. enstitüleri kurulmasının şart olduğunu d r. h asan sözbilir, ege Bölgesi’nin kuzeyden Bu son yaşanan depremlerle birlikte, bu ölü vurgulayan sözbilir, bu enstitülerin, deprem kuzey Anadolu f ayı, güneyden h elenik-ege faylar aktif oldu. o nlar da şu an deprem h asan sözbilir tehlike kaynaklarını analiz etmede ve risk dalma-batma zonu arasında yer aldığını ve üretiyorlar” şeklinde konuştu. azaltma çalışmalarını planlı bir şekilde benzer büyüklükte ve birbirini izleyen çok 200’ün üzerinde diri faya sahip olduğunu yürütmede kritik rol oynayacağını söyledi. ‘d eprem fırtınası sürecek’ sayıda deprem fırtınası şeklinde gelişmesi belirtti. sözbilir, “son 100 yılda torbalı-izmir, il düzeyinde hazırlanan afet risk azaltma olduğunu vurgulayan sözbilir, “Bu durum manisa-Alaşehir, kütahya-g ediz, d inar- ege Bölgesi’nde artçı deprem aktivitesinin en raporlarının ancak uzman kişiler tarafından hem bölgedeki fayların konrolünde Afyonkarahisar, sisam-izmir ve sındırgı- büyük özelliği, farklı alanlarda değişkenlik uygulanabileceğini ifade etti. gelişen jeotermal alanların varlığı ve hem Kütahya depremlerinde ciddi can ve mal sunmakla birlikte ana şoktan sonra KuraKlıK gün geçtiKçe artarKen uzmanlar önlem çağrısı yaptı Su kıtlığı kapıda Türkiye’de kuraklık tehlikesi giderek büyüyor. Uzmanlar, yağışların azalmasıyla birlikte barajlarda su seviyesinin kritik düzeye indiğini belirterek 2040’larda ülkenin su kıtlığı yaşayabileceğini vurguluyor. Yeraltı barajları, yasal düzenlemeler ve tek elden su yönetimi öneriliyor. aşta İzmir olmak üzere Ege Bölgesi’nde elverişli değil. Orta ve kötümser iklim susuz bir yaz geride bırakılırken değişikliği modellerine dayalı yağış, kuraklık Bİzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve sıcaklık projeksiyonları Akdeniz’in Hidrojeoloji Uzmanı Prof. Dr. Celalettin büyük bir bölümü ve Türkiye’nin 2040’larla Şimşek ve Boğaziçi Üniversitesi İklim birlikte çok daha sıcak ve kurak koşullarla Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve karşı karşıya kalacağını, tarımsal, hidrolojik Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi ve ekolojik kuraklıkların sıklığı, süresi ve Prof. Dr. Murat Türkeş, sıcaklıklara bağlı şiddetinin artabileceğini ortaya koyuyor” dedi. kuraklık şiddetinin daha da artacağını sıcaklık 4 derece artacak söyleyerek önlem çağrısı yaptı. Ekim, kasım ve aralık ayında da Türkiye’nin Türkiye’de mevcut 240 gölün 186’sının büyük bölümünün kurak geçeceğini aktaran kuruduğunu aktaran Prof. Dr. Celalettin su tükenmesi gerçekleşecektir. Bu bölgelerde Büyükmenderes, Küçükmenderes gibi Prof. Dr. Murat Türkeş, “Çünkü Türkiye’ye Şimşek de önlem çağrısı yaparak, “Kimi aşırı nüfusla beraber su talebi de daha fazla. büyük tarım sahalarını ve nüfusu barındıran ekim, kasım ve aralıkta yağış getiren ana bölgelerde aşırı yağış kimi bölgelerinde ise su Dolayısıyla barajlar, bu talebi karşılayamıyor. havzalarda yüzey depolama dediğimiz sistemler görece daha kuzeyde ve batıda azlığı var. Türkiye’de kuzey kesimlerde aşırı Su kaynaklarımız azalıyor. Ülkemizin barajlarda su azaldığı için tüm su ihtiyacı kalacak ve yüksek basıncın etkisiyle yağış, güney kesimlerde ise kuraklık mevcut. ekosistemi tehdit altında. Bir an önce önlem yeraltından çekiliyor. Yüzey depolama önümüzdeki haftalarda da yeterli yağışlar Yapılan analizlerde 2040’a kadar ortalama alınmalı” ifadelerini kullandı. yerine yeraltı barajlarına yönelmeliyiz. düşmeyebilecek gibi duruyor. Yaşadığımız sıcaklık 2 derece, 2070’e kadar ise sıcaklığın Buharlaşma minimize olduğu için daha ‘yeraltı barajları yapılmalı’ uzun süreli tarımsal, ekolojik ve hidrolojik ortalama 4 derece artması bekleniyor. Bunun yararlı. Yapay beslemelerle yeraltı suyunun Su kıtlığına dikkati çeken Prof. Dr. Şimşek, kuraklığın etkisi ekimdeki yağışlarla da en fazla hissedileceği kesim Marmara, Ege ve miktarı artırılmalı. Yasal önlemler alınmalı. “2040’larda su kıtlığı yaşayan ülkeler geçmeyecek. Genel ve bölgesel atmosfer Akdeniz bölgeleri. Aşırı şekilde bu bölgelerde Su güvenliği bakanlığı kurulmalı. Su tek arasına gireceğiz. Öncelikle elimizdeki su dolaşımı, Türkiye’deki kuraklığı giderebilecek daha fazla hissedilecektir. Sular aşırı elden yönetilmeli ve su ile ilgili stratejilerin varlığını korumamız gerekiyor. Bakırçay, hava sistemlerinin Türkiye’ye ulaşmasına buharlaşacak. Açık yüzey barajlarda ise hızlı geliştirilmesi gerekli” diye konuştu. l DHA izmir’de s U kesintileri süre Cek izmir’in merkez ilçelerinde kesinti, karşıyaka, ç iğli, Bayraklı, kuraklık ve azalan su kaynakları menemen, g aziemir, Bornova, nedeniyle 6 Ağustos’ta başlayan menderes, Buca, karabağlar, planlı su kesintileri ekim ayında Balçova, konak, n arlıdere ve da sürecek. izs U’nun internet g üzelbahçe ilçeleri iki gruba sitesinde yer alan açıklamaya ayrılarak iki günde bir uygulanacak, göre, su tüketiminin yoğun olduğu saat 23.00’te başlayıp sabah 13 ilçede kesintiler yapılacak. 05.00’te sona erecek. Aydın’d A inCir İkizköy’den Erdoğan’a üreti Cisinden isy An Aydın’ın n azilli ilçesinde incir üreticileri artan maliyetler, düşen fiyatlar ve alıcıların köylere gelmemesi nedeniyle zor zeytin ağacı tepkisi günler yaşıyor. incir bahçelerinde emek veren üreticiler, gün doğumundan batımına kadar süren mesailerinin karşılığını alamamaktan şikâyetçi. Bağcılı mahallesi’nden bir kadın zeytinlik alanları maden işletmeciliğine üretici, “50 gündür incir topluyorum ama bir kilo bile açılmasına izin veren düzenlemenin ardından satamadım. ç oluk çocuk hep beraber çalışıyoruz. ç iviti, Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy bölgesindeki çapası, toplaması, hepsi masraf. Bu incir para etmiyor” dedi. maden faaliyetleri için zeytin ağaçlarının ü retici şenol Özçelik ise “Bugün bir yevmiyeyi 1750 liradan sökülmesine karşı bölge halkının başlattığı veriyoruz ama alıcı yok. Antep inciri, Aydın inciri diye satılıyor. sonra ‘h astalık çıktı’ deniyor. Banka kredimizi yatıramıyoruz. “zeytin direnişi” sürüyor. Toplamda 58 köyü türkiye’de denetim bitmiş durumda. köylüye sahip çıkan yok” ve 240 bin dönümlük alanı etkileyecek olan diye konuştu. g enç üreticilerden Özgür Arslan ise “Bir ton incir yasaya karşı direnen Muğlalı köylüler, zeytin satıyoruz ama bir tane altın alamıyoruz. 8 milletvekili var, ağaçları ve tarlaları için yetkililere seslendiler. seçimden seçime köye geliyorlar. Artık kooperatifleşip birlik Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze’deki olmamız lazım, yoksa tüccarın elinde yok olmaya mahkûmuz” ağaç kıyımına ilişkin sözlerini hatırlatan ifadelerini kullandı. l An KA köylü Mevlüt Çukur, “Cumhurbaşkanımız Suriye’deki zeytinlikleri, tarlaları İsrail’in acımasızca katledildiğini söylüyor. Oradakileri savunuyorsan neden İkizköy’dekileri söktürüyorsun? Bir zeytin ağacını söküp sıfırdan aşıladığınızda en azından 20 sene gerekiyor ürün vermesi için. Ben 70 yaşındayım, bu zeytin ağaçları da 45 senelik” diye konuştu. Yıl 365 gün ben çiftçilikle uğraşıyorum. Bu nereye gidecek? Kimin tarlasına bahçesine yaşıma rağmen kendi işimi yapmak için gidecek? O ağaçlardan verim elde etmek ‘en az 20 yıl emek ister’ uğraşıyorum. Biz yerlerimizi kolay elde hayaldir. Milleti aldatmanın yolunu Sökülen ağaçların yeniden ürün vermesinin etmedik. Bu ağaçlar kolay meydana gelmedi. yapıyorlar. Kendileri de inanmıyor ama mümkün olmadığını kaydeden Hasan Bir ağacı meydana getirmek için en az 20 milleti bu şekilde avutmaya çalışıyorlar. Yorulmaz ise şöyle konuştu: “Ben Akbelen’e 500 metre mesafede yıl emek ister. Koskoca ağaçları kesip dikip Bugün Akbelen’e gelen yakın zamanda bana yeniden eski haline getirmek olası değildir. gelecek. Çünkü ruhsat alanı içinde. Tehlike yaşıyorum, Karacahisar köyündenim. Burada 400 zeytinimiz var. Bu zeytinler 50 yıllık. Masaldır, aldatmacadır. Bu kadar ağaç yakındır ve hakikattir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle