01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HABERLER 3 9 Nisan 2021 Cuma Ölümlerİ tırZmiravneıyyeor gİzlİyorlar Üniversite ve devlet hastanelerinin yoğun bakım yatakları tamamen dolu. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1 yatak boş. cEGE İzmir Tabip Odası Başkanı Opr. Dr. Lütfi Çamlı, Türkiye genelinde ve İzmir’de hızlı bir şekilde tırmanışa geçen koronavirüs tablosunu değerlendirdi. Hükümetin ekonomik sebeplerden dolayı önlem almadığını açıklayan Dr. Çamlı, “Bu rakamların bu şekilde olacağı günler öncesinden belliydi. Özellikle ölüm rakamlarının daha fazla olduğunu düşünüyorum. Covid19 nedeniyle hayatını kaybeden birçok hastanın ölüm sebebine Covid19 yazılmıyor. Rakamlar gizleniyor” dedi. Çamlı ayrıca, üniversite ve devlet hastanelerinde yoğun bakım yataklarının dolduğunu sadece Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir yatağın boş olduğu bilgisini paylaştı. Veriler doğru değil İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in salgın nedeniyle kentte 4 bin kişinin hayatını kaybettiğini açıkladığını ama bu rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade eden Dr. Çamlı, “Biz sahada görev yapan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilerle karşılaştırdığımızda bu rakamların daha fazla olduğunu düşünüyoruz. Hastaneye yatırılan hastaların bulguları Covid19’a işaret etse de hastanın PCR testi negatif çıktığı için ölüm raporuna Covid19’dan kaynaklı ölüm yazılmıyor. Bunu en son kaybettiğimiz doktor arkadaşımızın ölüm raporunda açıkça gördük” dedi. Hükümetin salgını iyi yönetemediğine bunun da rakamlara yansıdığına dikkat çeken Dr. Lütfi Çamlı, “Ölüm ve vaka sayıları artınca sadece cumartesi günlerine kısıtlama getirildi. Haftanın 5 günü hayat tüm hızıyla devam ediyor. AVM’ler açık, insanlar sokakta, tüm işçiler çalışıyor, toplu taşıma oldukça kalabalık. Çözüm olarak sadece hafta sonunu kapatmakta buldular. Hükümet, ekonomik kaygılar ile hareket ediyor. En kısa zamanda sosyal ve ekonomik destek paketleri açıklanarak, karantina tedbirleri alınmalı. Filyasyon ekipleri ile bulaş Lütfi Çamlı zinciri sahada kırılmalı ve izole edilmeli. Hızlı aşılama ve test sayısı artırılarak kısıtlamalara gidilmeli” diyerek çağrı yaptı. Salgının zirveye ulaşması ile yoğun bakım yataklarının dolduğunu açıklayan Dr. Çamlı, şöyle konuştu: “Arkadaşlarımız ile birlikte dün tek tek üniversite ve devlet hastanelerinin yoğun bakım yataklarının doluluk oranlarını araştırdık. Maalesef hiç boş yatak yok. Sadece Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir yatağın boş olduğu bilgisini aldık. Yeni yoğun bakım alanları açıyorlar. Daha zirveyi gördüğümüzü söyleyemeyiz. Acilen önlem şart. Yoksa bu salgın durdurulamaz.” Ömer Günel Altın Güvercin eylül ayında olacak Kuşadası Belediye Meclisi nisan ayı olağan toplantısı, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel başkanlığında yapıldı. 2020 yılı faaliyet raporunun oyçokluğu ile kabul edildiği toplantıda konuşan Başkan Ömer Günel, “Altın Güvercin Beste Yarışması’nı belediye kasamızdan bir kuruş bile harcamadan sponsorlarımızın desteği ile gerçekleştireceğiz” dedi. Toplantıda, belediye kiracısı olan esnaflar için destek kararı çıktı. Karara göre ecrimisil borcu bulunan esnafın borcu 4 eşit takside bölünerek tüm icra işlemleri durduruldu. Toplantıda ayrıca Kuşadası’nda faaliyet gösteren balıkçı esnafının ardından Güzelçamlı Mahallesi’nde balıkçılık faaliyeti yürüten esnafa da malzeme desteğinde bulunma kararı çıktı. Buna göre Kuşadası Belediyesi, 29 esnafa barbun ağı, 36 esnafa voli ağı, 10 esnafa ise paragot takımı desteğinde bulunacak. Kuşadası Belediye Meclisi’nde kentin kültürsanat yaşamı açısından büyük önem taşıyan Altın Güvercin Beste Yarışması’nın düzenlenmesi ile ilgili olarak protokol yapmak üzere Başkan Ömer Günel’e yetki verildi. Başkan Ömer Günel, Altın Güvercin Beste Yarışması’nı Eylül ayı sonunda yapmayı planladıklarını belirterek “Yarışmayı belediye kasamızdan bir kuruş bile harcamadan sponsorlarımızın desteği ile gerçekleştireceğiz. Yine güçlü isimler sahne alacak ve ulusal bir kanalda canlı olarak yayımlanacak. Bu yıl yarışmamızda bir değişiklik yaparak oylamayı tamamen dijital platforma taşıyacağız. Oylamamız tasarlanacak bir uygulama aracılığıyla şeffaf bir biçimde yapılacak” diye konuştu. İzmir, Roman kültürünü tanıtan merkez olacak cEGE İzmir Büyükşehir Belediyesi, Dünya Romanlar Günü’nü Kültürpark’ta etkinliklerle kutladı. Roman Kültür ve Tarih Araştırmaları Merkezi’nin müjdesini veren Başkan Soyer, “İzmir tüm dünyaya Roman kültürünü tanıtan, onun tarihini, zenginliklerini, değerlerini insanlıkla buluşturan bir merkez haline gelecek” dedi. Etkinlik Tepecik Flarmoni Orkestrası’yla başladı. CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Romanların tarih boyunca büyük zorluklar çektiğini belirterek “İzmir, bizim için çok kıymetli. Çünkü İzmir bürokrasisiyle, belediye başkanıyla, halkıyla örnek bir şehir. Biz İzmir’de gerçekten yaşadığımızın farkına vardık” diye konuştu. “Türkiye merhaba” diyerek sözlerine başlayan Uluslararası Avrupa Roman Birliği Başkan Yardımcısı Orhan Galjus, “İzmir’in ileride Roman tarihi için bir merkez olacağına inanıyorum. Bu kapsamda Ian Hancock da 56 bin kitabını buraya arşivinize bağışlayacak. İzmir Roman bilgi ağı için çok önemli başkent olabilir. Bir ülkemiz yok. Biz burada üniversiteler kurmak istiyoruz, akademisyenler yetiştirmek istiyoruz. Burada kendimi evde hissediyorum” dedi. Roman vatandaşların haklarını kullanamadığını, ayrımcılığa uğradığını ifade eden Başkan Soyer, İzmir'in birleştirici gücüne vurgu yaptı. Kentin kültürel zenginliği adına pek çok çalışma yürüttüklerini söyleyen Soyer, “Toplumsal yaşamda var olan tüm dezavantajlı durum ve eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, farklılıkların bir aradalığını sağlayarak ortak yaşam iradesini sürdürmek amacıyla ‘eşit bir yurttaşlık mümkün’ anlayışıyla hareket ediyoruz. Uluslararası Romanlar Günü’nü, bu eşitsizliklere karşı farkındalık oluşturmak ve Roman kültürünün tanıtılması amacıyla kutluyoruz” dedi. Başkan Soyer, “Galjus bir şey söyledi, yüreğime dokundu. Dedi ki ‘bizim ülkemiz yok’. Sevgili Galjus, sizin şehriniz var, İzmir sizin şehriniz. Bunu şu rahatlıkla söylemek istiyorum. Yarın Konak Belediyesi’nin öncülüğünde Roman Kültür Merkezi’nin açılışını yapacağız” diye konuştu. İzmir’de de Roman vatandaşların pandemi ile birlikte gelirlerinin de azaldığını belirten Soyer, Büyükşehir Belediyesi olarak talepleri karşılamaya devam ettiklerini söyledi. Köklü çözüm; bu ülkenin insanlarının farklılıklarıyla özgürce yaşadığı, demokratik, adil ve eşit bir yaşamı inşa etmekten geçiyor. Bu sebeple, bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz, ‘Bir arada, eşit, adil ve onurlu bir yaşam, herkesin hakkı’. Temennimiz, ön yargılardan ve ayrımcılıktan uzak, eşit bir yurttaşlık ve farklılıkların bir arada yaşadığı bir hayatı, İzmir’den başlayarak inşa etmek” dedi. Liseli Songül 10 gündür kayıp Manisa’da okula gitmek için evden çıktıktan sonra ortadan kaybolan lise öğrencisi Songül Yoluk’tan (16), 10 gündür haber alınamıyor. Yoluk’un babası Tacettin Yoluk, “Hayatından endişe ediyoruz” dedi. Şehzadeler ilçesi Kazım Karabekir Mahallesi’nde yaşayan İsmet İnönü Kız Teknik ve Meslek Lisesi 10’uncu sınıf öğrencisi Songül Yoluk, okula gitmek için sabah saatlerinde evden çıktı. Akşam eve dönmeyen Yoluk’a ulaşamayan aile, İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne giderek durumu bildirdi. Ekipler Songül Yoluk için arama çalışması başlatırken, şu ana kadar herhangi bir sonuç alınamadı. Kızının hayatının tehlikede olabileceğini ifade eden 5 çocuk babası inşaat işçisi Tacettin Yoluk, “Songül’ün hayatından endişe ediyoruz. Lütfen kızım neredeysen emniyet güçlerini arayarak yerini bildir, bizi ara. Lütfen kendini de bizi de perişan etme. Allah rızası için evine dön. Tek başına olmadığından kesinlikle eminim. Sen bunu yapacak kapasitede bir çocuk değilsin. Ben çocuklarımın huyunu çok iyi bilen bir insanım. Sen evi terk edip gidecek bir insan değilsin” diye konuştu. Songül Yoluk Mehmet Fatih Atay Mutlu toplumun temellerini atıyoruz Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, Baltaköy Mahallesi’nde yetiştirilen enginarların ilk hasadını yaptı. Başkan Atay, “Enginarı özellikle kadınlar ve Efeler halkımızla bir bütün olarak görmeliyiz. Sadece enginar yetiştirmiyoruz, mutlu bir toplum yaratmanın temellerini atıyoruz” dedi. Başkan Atay, “Tarım ürünlerimizin sanayisinin gerçekleşeceği bir ortamı yaratacağım, istihdam yaratacağım, çiftçilerimizin ekonomik durumlarının artarak refah içinde yaşamalarına yönelik faaliyetlerde bulunacağım. Söz vermiştim, verdiğim sözleri hayata geçiriyorum. Hasadını gerçekleştirdiğimiz enginarlarımız fabrikamızda işlenecek, orada da sadece kadınlar istihdam edilecek. Kadınların sosyal ortamda, ekonomik şartlarda kendilerini kanıtlayabilecekleri bir ortam yaratmak istiyoruz. Kadınların özgürleşebilmeleri için ekonomik olarak da özgürlüklerine kavuşmaları gerekiyor. Kadının, ailelerinin ve çocuklarının mutlu bir ortamda yetişmelerini sağlayacak. Sadece enginar yetiştirmek olarak görmemek, sevginin, mutluluğun, kadınların özgürleşmesinin bir yansıması olarak görmek gerekiyor. İlk enginar hasadımızla birlikte mutlu bir toplumun temelini atıyoruz” diye konuştu. Bütün ürünler kooperatiflerden İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Türkiye Belediyeler Birliği'nin (TBB) İzmir’deki “Pandemi Sonrası Bölgesel Kalkınma Toplantıları”nda İzmir’in kırsal kalkınma hikâyesini anlattı. Gökçe, “Biz İzmir’de üretileni doğrudan almaya ilişkin bir çerçeve çiziyoruz, kırdaki yoksulun ürettiğini kentteki yoksulun ulaştığı bir ürün haline getiriyoruz. Büyükşehir Belediyesi, yoksullara ulaştırdığı gıda kolisi dağıtımı, pandemi döneminde 2020 yılı için 275 bin koliydi. Alınan ürünlerinin hiçbirisi, marketlerden alınmış gıda ürünleri değil. Bunların tamamını kooperatiflerimizden alıyoruz. Böylece kırdaki istihdamın sürdürülebilirliğini sağlayan, kentteki yoksulun yerinde doymasına referans olan bir çerçeve çizmeye çalışıyoruz” dedi. Gökçe sözlerine şöyle devam etti: “Gördük ki bir ürün planlaması yapmadan, sahanın niteliklerini sağlıklı görmeden, yapılabilecek destekleme alımları da yetersiz kalabilir. Mesela Küçük Menderes Havzası’nda ağır bir susuzluk sorunu yaşıyoruz. Biz esasında ürünü planlamayarak, suyu vahşi kullanarak, o kadar ağır bir tahribat yapıyoruz ki doğaya. Daha önce Küçük Menderes Havzası’nda, 3040 metreden su çıkarken, Kiraz’da Beydağ’da şimdi sondaj kuyularımızla 300350 metreden su çıkarmaya çalışıyoruz. Neyi ektiğimizi, ne kadar su tükettiğimizi bilmezsek, bunları da planlamazsak destekleme alımları istemeden doğaya zarar verebilir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle