Katalog

HABERLER 3 15 Ocak 2021 Cuma Pandeminin neden olduğu ‘hapis’ hayatını büyükşehirlerde geçirmek istemeyenlerin Ege’ye göçü sürüyor... Kuşadası’ndan Didim’e, Çeşme’den Bodrum, Marmaris, Fethiye’ye kadar Ege’nin cennet ilçeleri neredeyse yaz nüfuslarına yaklaştı. Bölgenin insanı kendine çeken büyüsü AKP’nin ayrıcalıklı işadamları için “büyük rant” anlamına geliyor... Elime ulaşan son dosya doğanın kucağında yeni bir katliamı anlatıyor... Projenin sahibi; millete galiz küfürü ile ünlü iktidarın milyonluk vergi borcunu sildiği Mehmet Cengiz... Tam 580 sayfa... Cengiz’in sahibi olduğu Bodrum Bir Turizm Yatırım AŞ Bodrum’un Cennet Koyu’nda yapacağı mendirekleri, plajları ve bungalow evleri projelendirmiş. Yazmama gerek var mı bilmiyorum, proje alanı arkeolojik SİT... Koruma bölgesi... Nerede bir orman, SİT alanı, kıyı, ova, mera var ise orada yandaş işadamlarının baraj, maden, otel, marina, lüks konut projelerini görüyoruz! Salda Gölü örneğinde olduğu gibi, bu doğal güzelliklerin “keşfedilmiş” olmasına üzülüyoruz! H Bodrum’da yaşayan çevreci, aktivist avukat Remzi Kazmaz ile konuşuyorum; “Adrese teslim ÇED raporu hazırlanıyor. Özel şirketlerin ÇED raporu vermesi, TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU Mehmet Cengiz; bu kez de ‘milletin kıyısına’ mı? talanın bahanesi oluyor” diyor... Kazmaz, Mehmet Cengiz’in Bodrum koyundaki son projesine de tepkili: “Halk bu projenin hiçbir yerinde yok. Ne belediyeye soruluyor, ne de vatandaşa... Özel şirketin ÇED raporunu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü onaylıyor. Oysa Bakanlık vermeli raporu. Belediyelerle idareler bu yanlış sistem nedeniyle karşı karşıya geliyor...” Doğrusu bakanlığın verdiği raporları da biliyoruz. Birçok projede olumsuz ÇED raporuna rağmen yağma ve talanın iktidar gücü ile nasıl yapıldığını da... Türkiye’de bir avuç işadamı, kendilerini yasaların üzerinde görüyor. Söz konusu rant ise ne doğanın çığlığını ne de orada yaşayan insanların itirazlarını dinliyorlar! H Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı AydınMuğla Bütünleşik Kıyı Planlaması’nın, kıyıları yapılaşmaya açacağını Cumhuriyet’te gündeme getirmiştik. Her metrekaresi doğanın bir mucizesi... Aydın’dan Muğla’ya dünyanın en güzel kıyı şeridi için Ankara’da bir ekip oturup plan hazırlıyor... O planların halkın oyları ile seçilmiş belediye başkanlarına, sivil toplum kuruluşlarına, çevre örgütlerine, bölgede yaşayan insanlara sorulmadan yapılması, AKP’ninsamimiyetten yoksunsıkça dile getirdiği “milli iradeye” aykırı değil mi? Her fırsatta millet iradesini diline dolayan iktidar ve yandaşları söz konusu milyarlık talan projeleri olunca neden milleti yok sayıyor? Her defasında “seçilmiş” olmanın önemine değinen Erdoğan, seçimle gelmiş yerel yöneticileri neden planlama ve karar alma süreçlerinin dışında tutuyor? Havası, suyu, toprağı kirlenen, sorunlar yumağı içinde boğulan kentlerden Ege’ye akın devam edecek... Arkalarında devlet gücü ile gözünü rant hırsı bürüyen müteahhitleri bu topraklardan uzak tutmadıkça, Ege’den başka sığınacak bir liman da kalmayacak!. 60 genci uyuşturucu batağından kurtardı Zabıta memuru Osman Yılmaz, madde kullanan gençlerin elinden tuttu. Onlara sanat, spor, eğitim ve sevgi aşıladı. Bir yıl içerisinde zehir bataklığından çıkmalarına yardımcı oldu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde zabıta memuru Osman Yılmaz, aynı mahallede oturan ve uyuşturucu bağımlısı olan arkadaşını kurtarmak için aylarca çaba gösterdi. Onların içerisine girdikçe arkadaşı gibi yüzlerce yaşı küçük çocuğun uyuşturucu bataklığında olduğunu gördü. Devlet kurumları ile işbirliği yaptı, ailelerle görüştü. Uyuşturucu satıcılarına savaş açarak arkadaşını ve gençleri kurtarmak istedi. Aralarında kızların da olduğu gençlerin eğitim, spor olanağı, aile sorunları ve iş bulamamalarından dolayı uyuşturucu kullandığını tespit etti ve Gümüşpala Nafiz Gürman Gençlik Sosyalleşme ve Madde Bağımlıları ile Mücadele Derneği’ni kurdu. Bütün gençleri bir araya getirdi. Onlarla futbol takımı kurdu. Psikolojik destek almalarını sağladı. İşsiz olanlara iş buldu. Ailesi ile sorun yaşayanları barıştırdı. 60 genci kurtardı Uyuşturucu bağımlısı gençlere ilaçsız rehabilitasyon hizmeti sunan Osman Yılmaz’ın çabası bi yıl içerisinde etkili oldu. Bölgelerinde uyuşturucu kullanan 1623 yaş arasında 60’a yakın genci alışkanlıklarından vazgeçirdi. Kullandıkları zehirle hayattan kopmak yerine hayata bağlanmalarını sağladı. Küçük yaştaki gençlerin göz göre göre bataklığa sürüklenmesine izin vermemek için yola çıktıklarını anlatan Osman Yılmaz, “Çevremde o kadar çok uyuşturucu kullanan varken sessiz kalamazdık. Bu yola arkadaşımı kurtarmak için çıktım ve başardım. Bu sayede onlarca çocuğun zarar görmesini ve başkalarına zarar vermesini engelledik. Bu, tek başıma olmadı, onların kurtulma c Mehmet İnmez isteği ile oldu. Bölgede 500’e yakın genç var. Şimdi bunların elinden tutup, hayata bağlamak istiyorum. Ben onlara, uyuşturucunun zararlarını, aileyi, sevgiyi, hayatı, sporu ve gülmeyi öğrettim. Boş gezmeleri yerine spor yapmalarına, kitap okumalarına yardımcı oldum. Onlara el uzattım, onlar bana inanda ve benim yolumda kötülükten ayrıldı” diye konuştu. Diğer gençleri kurtarmak için belediye ve kurumların desteğine ihtiyacı olduğunu ifade eden Yılmaz, “Benim aldığım maaşın yarısını dernek binasını kirasına ve masraflara veriyorum. Ama az geliyor. Belediye ve kurumlardan bize spor alanı, eğitim alanı gibi yerler göstermesini istiyoruz. Onların desteği ile yardıma muhtaç ve bataklıktan kurtulmak isteyen gençlere yardımcı olabiliriz. Gelin hep birlikte geleceğimiz olan gençleri kurtaralım” dedi. Hüseyin Doğan (Nafiz Gürman Osman Yılmaz Mahalle Muhtarı) Onlarca çocuk uyuşturucu bağımlısıydı. Onların elinden tutmak istiyoruz. Her 10 gençten 4’ü içiyor veya satıyordu. Yüzde 80 kesildi. Sinekleri değil, bataklığı kurutmak istiyoruz. “Uyuşturucuya Hayır” kampanyası başlattık. Tehdit almamıza rağmen mücadele ediyoruz. Yarınları kurtarmak için elimizden geleni yapmalıyız. Bizlerin gözü kapansa da çocuklarımız gözü açık olsun. Onlar kurtulsun. Memlekete kazandırmak gerekir. Devletten ve yerel yönetimlerden maddi manevi destek bekliyoruz. Spor ve diğer aktiviteleri yapmamız için yer tahsisi yapılmasını istiyoruz. Osman Harman: Yıllarca uyuşturucu kullandım. Hiç bırakacağımı tahmin etmiyordum. Alışkanlık yapıyordu. Ama, Osman Yılmaz’ın desteği ve ısrarı ile bırakmayı başardım. Çok mücadele ettim. Muhtar ve Osman abi sayesinde bu zehirden kurtulduk. Yuva kurduk. Onlarla sevgiyi, paylaşmayı ve dostluğu öğrendik. Şimdi bu dernekte görev alarak başka bağımlıların kurtulması için çaba gösteriyorum. Bizi kullanmadan bir yere getiriyorlar. Onlara teşekkür ederim. Caner Kaptan: Üç yıldır uyuşturucu kullanıyordum. Zehri aldıktan sonra kendimi kaybediyor, zarar veriyordum. Sokakta yatıyordum. Ailemi ve arkadaşlarımı hep üzdüm. Bu dernek ve Osman abi sayesinde hayata tutunmayı başardım. Uyuşturucudan kurtulmama dostluk, kardeşlik ve spor sebep oldu. Bana sahip çıkılmasaydı bırakmam çok zor olurdu. Uyuşturucu yüzünden intihara kadar giden olaylar yaşadım. O zehir hırsızlık, gasp ve hatta fuhuş yaptırıyor. Cinayet işletiyor. Şimdi spor yapıyorum, düzenli bir ailem var. Benim gibi kullanan herkesi bırakmaya davet ediyorum. Liseli Sudenaz’dan 10 gündür haber yok Narlıdere ilçesinde yaşayan Sudenaz Serter (17) “staja gidiyorum” diyerek bir hafta önce evinden çıktı bir daha da kendisinden haber alınamadı. Filiz ve Ali Serter çifti, tek çocukları Sudenaz’a çağrıda bulunarak “Yeter ki sesini duyalım, iyi olduğunu bilelim bu bize yeter” dediler. Arkas Meslek Lisesi Lojistik Bölümü son sınıf öğrencisi Sudenaz Serter, geçen hafta staj için özel bir lojistik firmasına gitmek üzere evden çıktı. Ancak bir daha kendisinden haber alınamadı. Cep telefonu o günden beri kapalı olan genç kızın, en son staja gitmek için otobüse bindiği belirlenirken, ailesi kızlarının bulunması için İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne kayıp başvurusunda bulundu. Filiz ve Ali Serter çifti, tek çocukları olan Sudenaz’ın bulunması için her yere baktıklarını ve kayıp başvurusu yaptıklarını söyledi. Anne Filiz Serter, “Kızım, bir telefon etsin, ‘İyiyim desin’ başka bir şey istemiyorum. Kalmak istiyorsa başka bir yerde de kalsın; ama yeter ki sesini duyalım” diye konuştu. Baba Ali Serter de kızının eve dönmesini istediğini belirterek “Herkes hata yapar. Affedilmeyecek bir şey değil. Annesi ve benim kötü olmamamı istemiyorsa bir telefon edip ‘ben iyiyim’ demesi yeter” diyerek kızına seslendi. Sudenaz Serter Aşırı yağışlar barajları doldurdu Kurak bir kış geçiren İzmir’de beklenen yağışlar uzun süre bir türlü gelmedi ancak kentte etkili olan ve yer yer sele neden olan sağanak yağışlar barajların dolmasını sağladı. Kentin su ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı geçen aylarda yüzde 34’e kadar gerilemişti. Özellikle aralık ayında etkili olan yağışlar sonrası doluluk oranı yüzde 39.18’e kadar çıkmıştı. İzmir’de iki gün etkili olan aşırı yağış sonrası Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı yüzde 40.28’e yükseldi. Yüzde 13’lere kadar gerileyen Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın doluluk oranı yüzde 42’ye çıktı. Yüzde 37’lere kadar düşen Ürkmez Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 59.12’ye çıktı. Geçen sene bu zamanda barajın doluluk oranı yüzde 60.2 olarak ölçülmüştü. Balçova Barajı’nın doluluk oranının yüzde 41.35’e, Güzelhisar Barajı’nın 47.44’e yükselmesi yüzleri güldürdü. Barajlar kritik seviyede Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, kent genelinde gerek yeraltı su rezervleri gerekse baraj seviyelerinin kritik oranlara indiğini açıkladı. Tasarruf konusunda uyarı yapan Büyükşehir, “Vatandaşlarımız, musluk başlarına su tasarruf aparatları takılması, tuvalet rezervuarlarının tasarruflu rezervuarlarla değiştirilmesi, sensörlü muslukların takılması, havuz suyu, bahçe sulama ve tarımsal sulamaların kesinlikle şebeke suyundan yapılmaması gibi basit önlemler almalı” diyerek tarımsal sulamada da dikkatli olunmasını istedi. İki baraj da dolmadı Balıkesir merkezinin içme suyunu karşılayan İkizcetepeler Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 28.87’den yüzde 29’a yükselirken Gönen Barajı ise yüzde 18.92’den 20.66’ya yükseldi. Engelleri aşacağız Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı yöneticileriyle bir araya gelerek işbirliği içerisinde hayata geçirilmesi planlanan projelerle ilgili fikir alışverişinde bulundu. Görüşme sonrasında kitaplıktan seçtiği “Atatürk’ün Mirası” isimli kitabı, engelli bireyler için okudu. Yurttaşların eşit, özgür ve destek almadan yaşayabileceği güvenli bir kent hüviyetine kavuşturabilmek için çalışmaya devam ettiklerini ifade eden Başkan Gümrükçü, “Göreve gelir gelmez engelli bireylerimize yönelik hayata geçireceğimiz hizmet ve projeleri kurumsal ve sürdürülebilir kılmak adına “Yerel Yönetimlerde Hak Temelli Engellilik Politikası Çalıştayı” düzenledik. 2020 yılında ilçemizde ikamet eden görme engelli yurttaşlarımıza 50 adet beyaz baston desteğinde bulunduk. Belediyemize ait sosyal tesislerin menülerine Braille alfabesi ekledik. Son olarak da Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası kapsamında çok Utku önemli işlere Gümrükçü imza atan Görme Özürlüler Kitaplığı’nı ziyaret ettik. Yapılabilecek hizmetlerle ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Kamu kurumları, vakıflar ve halkımızla el ele vererek engelleri birlikte aşacağız” diye konuştu.