Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABERLER ‘Yağmur Suyu Hasadı’ ile ekolojik onarım... c Suyun aşırı ve bilinçsizce kullanımı ve tatlı su habitatlarının bozulması sebebiyle ülkemizde iklim değişikliğine karşı en MUHAMMED ÖZMEN hassas bölgelerden biri haline gelen Büyük Menderes Havzası’nda suyun verimli kullanımı için sürdürülebilir bir model oluşturmak amacıyla ‘Yağmur Suyu Hasadı’ projesi hayata geçirildi. Aydın’ın Haydarlı köyünde 2019 yılı içinde başlatılan ve kuraklıkla mücadelede yağmur suyunun verimli kullanımı amacıyla HSBC Türkiye ve WWF Türkiye işbirliğiyle yürütülen ‘Yağmur Suyu Hasadı’ projesi kapsamında bugüne kadar 134 ton, yani dört kişilik bir ailenin yaklaşık altı aylık su ihtiyacanı karşılayacak miktarda yağmur suyu hasadı yapıldı. Proje ile toprağın erozyondan korunması, yağmur suyunun daha verimli kullanılması ve binlerce yıldır değişen koşullara uyum sağlayarak günümüze ulaşmayı başarmış atalık zeytin ağaçlarının gelecek kuşaklara aktarılması hedefleniyor. Ekim 2020’ye kadar 650 ton yağmur suyunun hasat edilmesinin hedeflendiği projenin gönüllüleri, Haydarlı köyünde düzenli aralıklarla saha çalışması yapmanın yanı sıra, yerel halk, ortaokul ve lise öğrencileri ve velileri için temiz su kaynaklarının korunması ile bireyler tarafından tekrar edilebilir küçük ölçekli önlem ve uygulamalar konusunda eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına destek vermeye başladı. WWFTürkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli projeye ilişkin, “Ülkemizdeki 25 akarsu havzasından biri olan Büyük Menderes Havzası’nda 10 yıldan uzun süredir su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı konusunda çalışıyoruz. Tarım ve sanayinin kaynakları daha verimli kullanması ve ‘su ayak izi’ni azaltması için bugüne kadar yaptığımız sektörel bilgilendirme ve dönüşüm çalışmalarının yanısıra, tarımsal ve evsel kullanımdan kaynaklanan ‘su ayak izi’ni azaltmak için gerçekleştirdiğimiz bu proje, tekrar edilebilir ve ölçeklenebilir olması itibarıyla bizim için çok kıymetli. Havzadaki diğer çalışmalarımızı tamamlayacak şekilde, bölgedeki tüm paydaşları da yanımıza alarak proje sonunda ortaya çıkacak modelin havza çapında yaygınlaştırılmasını amaçlıyoruz” dedi. HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı ise yağmur suyu hasadının yaygınlaştırılmasıyla; yeraltı suyu ve şebeke suyu kullanımı azaltılırken, bölge halkına sosyoekonomik faydalar da sağlanabileceğine dikkat çekti. Ölümlerden kim sorumlu? c Alperen, Yusuf, Ali ve Anıl... Okullar ve servis görevlilerinin almadıkları önlemler nedeniyle ‘kaza’ veya ‘kader’ denilerek hayatlarını kaybeden MEHMET çocuklardan bazıları... İNMEZ 3 yaşındaki Alperen, okul servisinde unutuldu, havasızlıktan öldü. Lise öğrencisi Anıl Erdem okula girerken otomatik kapıya sıkışıp hayatını kaybetti. Yusuf ve Ali Tencirlioğlu kardeşler inşaat firmasının açtığı su dolu çukura düşüp boğularak öldü. Bu ölümlere neden olanlar ise en fazla 7 yıl hapis cezası aldı. Tabii hiçbiri şu an cezaevinde değil. Geriye anılarıyla ayakta kalan gözü yaşlı aileleri kaldı. En son minik Alperen Sakin’in ölümüne ilişkin 3 müfettiş hakkında “ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla dava açılması, yeterince denetim ve önlem alınıp alınmadığı sorusunu yeniden gündeme getirdi. Mahkemelere göre, ihmal veya kaza. Ailelere göre ise cinayet... Okul servisinde unutuldu Çiğli’de 15 Ağustos 2017 tarihinde meydana gelen olayda, BuketSerkan Sakin çiftinin oğulları minik Alperen, Özel Sevgi Yumağı Ana okuluna götürülmek üzere servis sürücüsü Tamer İ. (47) ile rehber personel D.K’ye (17) teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada D.K., ağlayan bir öğrenciyi alarak okula girdi. İddiaya göre, serviste uyuyan Alperen’i fark etmeyen sürücü, aracı okulun yanında boş Anıl Erdem Yusuf Tencirlioglˆ u arsaya park etti. Alperen’in kreşte olmadığını saatler sonra fark eden öğretmenler okul ve bahçesini aramaya başladı. Küçük çocuk bulunamayınca güvenlik kamerası kayıtları incelendi ve Alperen’in okula girmediği görüldü. Bunun üzerine okul servisine bakan görevliler, Alperen’in, koltukta cansız bedenini buldu. Okul yöneticilerinin, polise verdikleri ilk ifadelerinde gerçeği saklayarak, Alperen’in uyku saatinde uyutulduğunu ve bir daha uyanmaması üzerine hastaneye götürüldüğünü söylemişti. Bu durumdan şüphelenen polis, bir görevlinin ifadesinden yola çıkarak olayı aydınlatmış ve Alperen'in kreş servisinde unutulduğu için öldüğünü ortaya çıkarmıştı. Yargılamada, servis şoförü Taner İşgören’e 6 yıl 8 ay, anaokulu sahibi Yurdagül İşgören’e 7 yıl 6 ay, servis hostesi Dilara K’ye 5 yıl, öğretmen Arzu G’ye 2 yıl 6 ay, okul müdürü Ali Tencirlioglˆ u Alperen Sakin Bekir G’ye 3 yıl 20 gün, Ahmet S’ye ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Alperen Sakin’in ölümüne ilişkin Milli Eğitimde görevli üç müdür 1 yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ailenin şikayeti üzerine söz konusu okulda denetim yapan 3 müfettiş hakkında “ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla soruşturma açıldı. En ağır ceza olmalı Baba Serkan Sakin: “Oğlumun ölümü ders olmadı. Göstermelik olarak ilk başta servisler denetlendi. Oğlumun ölümü ihmal değil, cinayettir. Oğlum serviste unutulmadı, oğlumu düşürerek öldürdüler. Aradığım adalet oğlumu bu saatten sonra geri getirmez ama ben yine de adalet istiyorum. Önlem almayanlar, ihmali olanlara en ağır ceza verilmezse ölümler yine olur ve artar. En ağır cezalar verilmeli. Her şeyden önce adalet olmalı.” 2 kardeş su dolu çukurda boğuldu Anıl Erdem otomatik kapıya sıkıştı Karabağlar ilçesinde yaşayan Yusuf (7) ve Ali Tencirlioğlu (5) kardeşler, geçen yıl 14 Ocak günü zaman zaman hayvan satış pazarının kurulduğu, Uzundere mevkiindeki boş arazide oynuyorlardı. Hurda toplayarak geçimlerini sağlayan kardeşler oyun oynarken su dolu 1.5 metrelik çukura düştü. Diğer çocuklar, kardeşlerin yakınlarına haber verdi. Çocukların teyzesi, suya girip, dipte çamura saplanan kardeşleri çıkardı. Gelen sağlık görevlilerinin ilk müdahalesinin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi ile Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan kardeşler, kurtarılamadı. İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuksuz yargılanan inşaat firmasının saha sorumlusu Mustafa Kar’a 5 yıl, yine başka bir inşaat firmasının saha sorumlusu Zeynel Dalgıç'a da 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi. Diğer 5 sanık ise beraat etti. Çiğli’de 2010’da meydana gelen olayda, teneffüste dışarı çıkan 11. sınıf öğrencisi Anıl, okula dönerken, kapanan otomatik kapıda sıkışmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Arkadaşları, Anıl’ın ölümünden okul yönetimini sorumlu tutmuş, arızalı olduğu bilinen kapının tamir ettirilmediğini, para yüzünden güvenlik görevlisinin işine son verildiğini söylemişlerdi. İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesi, ‘taksirle ve asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne neden olduğu’ için okul müdürü Hüseyin Toptaş’a 3 yıl hapis cezası verilmesine, cezanın duruşmadaki iyi hal nedeniyle 2 yıl 6 aya indirilerek 18.200 TL para cezasına çevrilmesine karar verdi. Mahkeme ‘Hapis cezasının bir günü 20 TL üzerinden paraya çevrilerek, birer ay ara ile 24 eşit taksitte sanıktan alınması’ kararı verdi. Batur’a ‘Roman Dostu’ ödülü Batı Balkanlar ve Türkiye'de Roman Sivil Toplumu Geliştirme Ortak Girişimi ile Sıfır Ayrımcılık Derneği tarafından verilen “En Roman Dostu Belediye Başkanı” ödülü, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un oldu. Konak’ın, Roman nüfusunun “en fazla sayıda bir arada” yaşadığı yerlerin başında geldiğine dikkat çeken Başkan Abdül Batur ise “Konak’ın çok kültürlü yapısındaki en renkli dokulardan biri de Roman hemşerilerimizdir. Biz karşı karşıya oldukları sorunları biliyor ve çözüm için de elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Özellikle kadınlarımızın ve çocuklarımızın gelişime destek olmak bizim için çok önemli. Tepecik’te kurduğumuz Engelsiz Yaşam Köyü içinde bir kreşimiz olacak, çocuklarımızın eğitimine destek olacağız. Kadınlarımızın da kendi ayakları üzerinde durmalarını istiyoruz. Onları üretime, iş hayatına kooperatiflerle çekeceğiz. Tepecik’teki tarihi bir binamızı da Roman Kültür Merkezi haline getiriyoruz ve burada da çok güzel çalışmalar yapacağız. Roman hemşerilerimizin yanındayız” diye konuştu. 38 Kasım 2019 Cuma BAŞKANLAR YAZIYOR ADİL KIRGÖZ Dikili Belediye Başkanı Dikili Ege’nin parlayan yıldızı olacak... Hem isim babası Atatürk’ün olduğu bu değerli gazeteden sizlere seslenmenin gururuyla, hem de Dikili için aşkla çıktığımız yolu sizlerle paylaşmanın mutluluğuyla merhaba sevgili Cumhuriyet okurları. Her şey bir kenti sevmekle başlar. Evet, öyle de oldu. Ben, doğup büyüdüğüm ekmeğini yediğim bu topraklara borçluyum her şeyimi. Borcumu ödemek için çıktığım bu yolda da yedi ayı geri de bıraktık. Geçen sürede bu kente ne verebilirim, nasıl faydam dokunur hisleri ile yaşadım ve her nefes alışımı öyle vermiş bir kardeşinizim. Bundan sonra da öyle olmaya devam edecek. Yedi aylık süre zarfında adeta Dikilimizin röntgenini çektik. Belediyemizde ki odamızda bulunmak yerine alanlarda olmaya özen gösterdik. Vatandaşlarımızla buluşmalarımızda Dikilimizin önceliklerini sorduk. İstek ve talepler doğrultusunda önceliklerimizi belirleyip, çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Nasıl bu kentte yaşayanlarımız ile “Birlikte Dikili” olduysak işçi kardeşlerimizle de “Bir” olduk. Dünü geride bırakarak güzel ilçemizin geleceği için omuz omuza, kol kola işlerimize sarıldık. Dikili’mize yeni bir yüz kazandırmak adına eksiklerini hızlıca tamamlamak için çalışıyoruz. Yolundan, parkına, yeşil alanından, kumsalına kadar her alana koşturuyoruz. Tüm çalışmalarımızda kentlilik bilincini ön planda tutuyor, 7’den 70’e herkesin sesi, her kesimin belediyesi olmak için aşkla çalışmalarımız devam ediyor. Dikilimizin geleceğine yön veren çalışmaları hayata geçirirken en büyük desteği İzmir Büyükşehir Belediyemizden alıyoruz. Bu vesileyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer başta olmak üzere tüm büyükşehir çalışanlarına teşekkür ederim. Bizler, Dikilimizi Kuzey Ege’nin parlayan tek yıldızı yapana kadar buradayız. Hemşerilerimizle birlikte bu kenti küllerinden yeniden doğuracağız. Bu inançla yola çıktık ve hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Birlikte Dikili diyerek başlattığımız hizmet kervanımız Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe yürüyerek devam edecek. Mustafa Kayalar Okullara kitap desteği Menderes Belediyesi’nden Menderes’te yer alan ilkokul, ortaokul ve liselere kitap yardımı Menderes Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından yapılıyor. 7 aylık süreçte ilçe genelindeki tüm okullara 2 bin kitap hediye edildi. Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, “Eğitimi ön planda tutan bir anlayışla okullarımıza ve öğrencilerimize destek olmaya devam ediyoruz. İhtiyaçlar doğrultusunda okul binalarımızın fiziki şartlarını iyileştirme çalışmalarımız sürüyor. Şimdi öğrencilerimiz için kitap dağıtımlarımızı gerçekleştiriyoruz. İlkokul, ortaokul ve liselerimizin tamamına bugüne kadar 2 bin adet kitap hediye ettik. Bu uygulamayı başlatırken öğrencilerimiz için en büyük ve en değerli hediye kitaptır düşüncesinden yola çıktık. Öğrencilerimizin kitap okuma alışkanlıklarını ve kitap sevgilerini artırmak amacıyla dağıtımlarımızı gerçekleştiriyoruz” dedi. Marmaris’te sezonu nisanda açalım mektubu İlçede turizm sezonunu uzatmak gerektiğini söyleyen Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, 2020 yılı ile ilgili ilk adımı attı. Belediye Başkanı Oktay ilçedeki oteller, işletmeler ve esnafa mektup göndererek, “Nisan ayı itibarıyla sezonu açmanızı bekliyoruz” ifadesini kullandı. Mektup zabıta ekipleri tarafından dağıtılmaya başlandı. Başkan Oktay mektubunda, “Marmaris temiz havası, uzun aylara yayılan sıcak mevsimi, denizi, doğası ile Türkiye’nin gözbebeği. Buradaki turizm potansiyelini 6 aya sıkıştırmak tek kelime ile Marmaris’e haksızlık etmek olacaktır. Biz gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki tüm görüşmelerimizde turizm sezonunu 89 aya çıkarmak hatta tüm yıla yaymak üzere çalışmalar yapıyoruz. Bu nedenle esnafın 15 Mart’a kadar tamir, tadilat, inşaat gibi tüm hazırlıklarınızı tamamlayıp en geç nisan ayı itibarıyla sezonu açması gerekiyor. Hep birlikte, el ele vererek ilçemizi en iyi noktaya getireceğimize inancım tamdır.”