Katalog

2 29 Kasım 2019 Cuma ‘Sus Hemşire’, şimdi HABERLER AAYYDDIINN şiddete ‘Susma’ diyor 43 yıl önce hemşire kıyafeti giyerek ‘sus’ pozu veren manken Dilek Tunca’nın fotoğrafı hastanelerin vazgeçilmez simgesi oldu. Tunca, fotoğrafın hikâyesini Cumhuriyet’in Egesi’ne anlattı c 43 yıl önce hemşire kıyafeti giyip, “sus” pozu vererek sağlık kuruluşları duvarlarında yer edinen ve hafızalara kazınan eski manken Dilek Tunca, MEHMET İNMEZ İzmir’de yaşıyor. Hastanede sessizliği sağlamak için “sus” işareti yapan Tunca, şimdi kadın cinayetleri ve çocuk istismarına karşı “Susma” diyerek haykırıyor. 1976 yılında bir ilaç firması hastanelere sessizliği simgelemek amacıyla sus afişi yaptırmak için, mankenlik yapan Dilek Tunca’yla anlaştı. Çekim yapılan hastanede baş hemşirenin kıyafetini emanet alan Tunca, günümüze kadar gelen ve sürekli hatırlanan “sus” pozunu verdi. Sağlık Bakanlığı’nın onayıyla özel ve devlet hastaneleri ile sağlık ocaklarının duvarlarında beyaz kepli ve parmağıyla sus işareti yapan fotoğraf yıllarca asılı kaldı. O fotoğrafın hikâyesi Bodrum’dan İzmir’e yerleşen Dilek Tunca, Karşıyaka’da yaşamaya başladı. Çoğu insanın kendisini hemşire olarak bildiğini belirten Dilek Tunca, fotoğraf çekiminin ilaç firması tarafından yapıldığını söyledi. Tunca, fotoğrafın hikâyesini Cumhuriyet’in Egesi’ne anlattı. “O zamanlar 22 yaşındaydım ve mankenlik yapıyordum. Bir ilaç firması, hastanelere ‘Sus pankartı’ yaptırmak istiyormuş. Firma yetkilisi beni seçmiş. Kıyafetim olmadığı için hemşirenin kıyafetini 1 saatliğine emanet aldık. Benden parmağımla ‘sus’ işareti yapmamı istediler. 34 1976 farklı fotoğraf çekildi. Onların arasından bildiğimiz pozu seçtiler. Yıllarca Türkiye ve yurtdışındaki hastanelerde fotoğrafım asılı kaldı. Çoğu insan benim manken değil, hemşire olduğumu tahmin ediyor” dedi. Fotoğrafın şu an hastanelerde olmadığını da belirten Dilek Tunca, “O fotoğraf bir simge olarak kaldı, ama günümüzde artık duvarlarda yok. Ben fotoğrafların depolarda değil de, sağlık ürünlerinin sergilendiği müze ve hastanelere konulmasını istiyorum. Hastaneye giden herkes o fotoğrafı görmüş ve sessiz olmak için çaba göstermiştir. Ayrıca, o fotoğrafın bir başka özelliği daha var. Atatürk’ten sonra duvardan inmeyen fotoğraf benimkiydi. Çok değerli bir fotoğraf. Herkes geldi gitti, ben duvarda ‘Bayan Sus’ olarak kaldım. KyaöDörnş“şiniclSımeeyeukladi“skTkismauşius’inasdde”c”,adakddey,aiteay4edrşo3ıkkanryea.ya.ınr.alş,nı 2019 Dilek Tunca Hafızalarda kalmak güzel bir duygu. Televizyonlarda bazı filmlerde o fotoğrafı gördükçe çok duygulanıyorum” diye konuştu. Kadın şiddeti ve cinayetlerine susma Parmağıyla verdiği pozla herkesi kısa sürede olsa susturmayı başardığını belirten Dilek Tunca, şimdi ise kadın cinayetleri ve çocuk istismarına karşı “Susma” diyor. Türkiye’de kadınların öldürüldüğünü belirten Tunca, “Maalesef her gün bir kadın öldürülüyor veya şiddete maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddetin önlenemesine çok üzülüyorum. Keşke yaptığım ‘sus’ işaretiyle herkesi susturduğum gibi cinayet ve şiddeti durdurabilsem. Bir zamanlar insan sağlığı için ‘sus’ dedim, ama şimdi artık ‘susma’ diyorum. Keşke böyle bir kampanya başlatılsa, ben de yer alsam. Kadınlar ölmesin, şiddet görmesin, çocuk istismarı yaşanmasın. Büyük cezalar ve yaptırımlar olursa belki önüne geçilebilir. Herkes kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve hayvanlara yönelik eziyete “dur” demeli” dedi. Önlem alınmış hali bu mu? cEGE CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat “Buca İlçesi Belenbaşı Mahallesi’nde yenilenmesi amacıyla yıkılan okulda, öğrencilerin cami avlusuna kurulan konteynırlarda öğrenimlerine devam etmesine Bakanlık, “Mevcut binanın yıkılıp yerine yenisi yapılıncaya kadar, eğitim öğretimin aksamaması ve öğrencilerin mağdur olmaması için gerekli önlemlerin alındığı” cevabını verdi. Bakanlığın cevabına tepki gösteren Polat,” Alınan önlem müştemilat ve cami avlusuna kurulan konteynerlerde eğitim ve öğretime devam etmek midir? Evlatlarımızın yeterli donanıma sahip okullarda öğrenim görmesini beklerken, cami avlularına kurulan konteynır ve müştemilata mahkum edilmesi, Atatürk ilkeleri ve İnkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına aykırıdır. Ancak ne yazık ki bu vahim tabloyu gözler önüne serecek bir cevap geldi. Bakanlık verdiği lakayt cevapta Milli Eğitim Bakanlığı’nın internet sitesinin nasıl kullanılacağı hakkında bilgiler vermiştir. Bakanlık tarafından İzmir’e 2016 yılında 15.001.000 TL, 2017 yılında 22.745.000 TL, 2018 yılında 9.875.500 TL, 2019 yılında ise 9.807.500 TL büyük onarım ödeneği gönderilmiş. İzmir’e Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen ödenek son iki yılda yüzde 60 azalmış. Yani her 5 okuldan 3’ü bütçe yetersizliğinden dolayı yenilenemiyor” diye konuştu. 85 köpeğiyle villada yaşıyor Muğla’da, sahiplendiği 60 köpeğiyle birlikte yaşayan Aylin Yıldız Schwarz (63), komşularının şikâyeti üzerine yalısını satarak Ortaca’da havuzlu villaya taşındı. Schwarz, şu an 85 köpeğe bakıyor. Almanya’da anestezi uzmanlığı yapan Aylin Yıldız Schwarz, emekli olduktan sonra, Bodrum’a yerleşerek bir yalı satın aldı. Sokakta bulduğu yaşlı, engelli ve yavru köpeklerin bakımını üstlenen Schwarz, komşularının şikâyeti nedeniyle bir süre sonra yalısını sattı. Ortaca’da havuzlu bir villa alan Schwarz, 85 köpeğinin bakımını Aylin Yıldız Schwarz üstlendi. Eşini yıllar önce kaybeden Aylin Yıldız Schwarz, sabahları tulumunu giyerek, köpeklerin kulübelerini temizledikten sonra mamalarını veriyor. Herkesin takdirini toplayan Schwarz, “Sokakta bulduğum köpekleri veteriner kontrolünden geçiriyorum. Kin ve nefret duyguları yok. Hayvanların savunmasız canlar olduğunu düşünüyorum. Çocuğum olmadığı için hepsini evladım gibi görüyorum. Hamile, yaşlı, sakat ve yavru köpeklerin mağdur olmaması için çaba gösteriyorum. Güvenebildiğim aileler bulduğum zaman sahiplendiriyorum. Bana “Yalnız sıkılmıyor musun?” diye soruyorlar. Benim 85 nüfuslu bir ailem var ve onlar için 24 saat hizmete hazırım” diye konuştu. M. Fatih Atay Gülseren Demen Mehmet Öğretmen’e destek kampanyası cEGE İzmir’de görev yapan Aydınlı öğretmen Mehmet Demen’in lösemi tanısı konulmasının ardından Efeler Belediye Başkanı M. Fatih Atay’ın çağrısıyla bir kampanya başlatıldı. Sınıf öğretmeni olan Mehmet Demen, iki ay önce lösemi tanısı konularak Ege Üniversitesi Onkoloji Bölümü’nde tedaviye alındı. Demen’in hayata tutunabilmesi için ilik nakli yapılması gerekiyor. Aile bireylerinden uygun donör bulunamaması üzerine Demen’in ailesi ilik bağışında bulunulması için harekete geçti. Öğretmen Mehmet Demen’in annesi Gülseren Demen, Efeler Belediye Başkanı M. Fatih Atay’dan oğlu için yardım istedi. Anne Demen’e destek Mehmet Demen sözü veren Başkan Atay, “Mehmet Öğretmen’imizin şifa bulması için vatandaşların yardımına ihtiyacı var. İlik nakli için uygun bir donör bulunması gerekiyor. Kampanya organize edeceğiz. Tüm vatandaşlarımızın duyarlı olacağına inanıyorum. Uygun donör bulunması için biz de üzerimize düşeni yapacağız” diye konuştu. Mehmet öğretmene destek olmak ve kampanyada kan vermek isteyenlerin Baba Fethi Demen’e 0 533 086 87 38 numaralı telefonundan ulaşabilecekleri veya Kızılay’ın Aydın Şubesine başvurabilecekleri belirtildi. Deniz Arda Gaziemir’de kadınlar muayene eğitimi aldı Gaziemir Belediyesi ile Gaziemir İlçe Sağlık Müdürlüğü, ilçede yaşayan kadınları kanserden korunma yolları hakkında bilgilendirdi. Toplantıda, kadınların 20 yaşından sonra belirli aralıklarla kendi kendilerine meme muayenesi yapmalarının önemi vurgulandı. Kadınlar, bir simülatör yardımıyla meme muayenesinin nasıl yapılacağını uygulamalı olarak öğrendi. Ayrıca kadınlara kolon kanseri taramasında kullanılan gaitada gizli kan testi kiti de dağıtıldı. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, kadınlar ve çocuklar için çalışmaya hız kesmeden devam edeceklerini söyledi. Başkan Arda,“Amacımız kadınlarımızın sağlıklı, güvenli, mutlu olması. İlçemizde bu koşulları yaratmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Gönüllü Çalışma Platformu adına konuşan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın eşi Deniz Arda da, kadına ve çocuğa sahip çıkmak için var güçleriyle çalışacaklarını vurguladı. cEGE