18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C 23 A USTOS 2014 CUMARTES EGE 3 Zeytinliklerde rant kokusu! lCHP Manisa Milletvekili Ören, ‘Urla villalarının arkası mı gelecek?’ diye sordu; tasarının yasalaşması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını vurguladı. EMRE DÖKER Zeytinlikleri maden ve enerji yatırımlarına açacak düzenlemenin endişe yaratmaya devam ettiğini vurgulayan “Enerji bahanesiyle Edremit’ten İzmir’e dek yeni rant kapıları mı açılacak? AKP milletvekillerinin bile savunamadığı bu tasarı meclisten geçerse, Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz”dedi. “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılatılması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın görüşülmesi, TBMM’nin tatile girmesi nedeniyle ekime kalmıştı. Ancak AKP, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda sunduğu raporda tasarıyı, “Enerji santrallerinde sorun yaşıyoruz. Amacımız buralarda rahatlama sağlamak” diyerek savunmuştu. CHP Manisa Milletvekili Ören, düzenlemenin altyapısının ve ciddiyetinin olmadığını söyledi. Türkiye’de zeytinliklerin yok sayılmaya çalışıldığını, bunun altında ne yattığını merak ettiğini vurgulayan Ören, “Türkiye genelinde bütün zeytinliklerin yerleriyle ilgili değişiklik yapılması şüphe uyandırıyor. Ne komisyon başkanı ne de bakanlık yetkilileri bu konuda bilgi veremiyor. Enerji projeleri için olduğu söyleniyor. Sorun yaşanan bölgede ‘şu kadar ağaç kesilmesi gerekiyor yerine şu kadar dikilecek’ diyebilirsiniz. Ancak tüm yurtta zeytinlikleri yok edecek düzenleme getirmenin arkasında rant vardır” dedi. “Urla’daki villaların arkası mı gelecek?” diye soran Ören, düzenlemenin sadece enerjiyle ilgili olmadığını vurgulayarak, “Zeytinliklerin en yoğun olduğu Edremit’ten İzmir’e kadar yeni rant kapıları mı açılacak. Millete doğru bilgileri vermek iktidarın görevidir. Kendi milletvekillerinin bile savunamadığı bir zeytin yasasıyla ilgili kanun teklifi getirirseniz o zaman bunun mantığı yoktur. Birileri karar veriyor, herkes o kararı kabulleniyor. Padişah kararı vermiş, ferman yazılmış diğerlerine parmak kaldırmak düşüyor. Bunun altında rant var. Tasarının görüşülmesi ekime kaldı. Eğer AKP bunu yasalaştırma yolunu giderse parti olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız” diye konuştu. Şarapçının tadı kaçtı... HAKAN DİRİK lYüksek vergi, mahalle baskısı ve AKP yasakları nedeniyle sektörün baltalandığı vurgulandı. Bu yıl içinde çok sayıda bağın söküleceğine dikkat çekildi. RANT KAPILARI REDDİ MİRAS İlçeler büyükşehirden şikayetçi l Balıkesir’de büyükşehir belediyesinin AKP’ye geçmesiyle birlikte CHP’li ilçe belediyeler gelir ve yetki sıkıntısı yaşıyor COŞKUN YAMAN BALIKESİR Balıkesir’de büyükşehir belediyesini AKP’nin kazanmasının ardından CHP’li ilçe belediyeler, gelirlerinin yarı yarıya azaldığını ve yetki sıkıntısı yaşandığını vurguladılar. CHP’li Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, tüm belediyelerin İller Bankası gelirlerinin yarısının yok olduğunu belirterek, “Büyükşehir Yasası çıktığında ve propagandaları yapıldığında, büyükşehir olduğumuzda yerel belediyelerinin bütçelerinin ikiye katlanacağı, hizmetlerin artacağı, her tarafa eşit hizmet geleceği ve daha güzel bir dönemin yaşanacağı bize söylendi. Ancak Bandırma Belediyesi´nin 30 Mart’tan önceki ve sonraki dönemi kıyaslandığında, gelirlerimiz yarı yarıya azalmış” dedi. Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka da, büyükşehir belediyesinin kendilerine yetki devri yapmaktan kaçındığını söyledi. Saka, “Bakıyorum büyükşehir belediyesi, bizimle yapmak zorunda olduğu protokolden ziyade, ilçe belediyelerinden neyi, nasıl ve ne şekilde alırım, onun hesabında. Bizim örfümüzde, ananemizde büyük küçükten almaya çalışmaz; büyük küçüğe verir” diye konuştu. Ayvalık’ın CHP’li Belediye Başkanı Rahmi Gençer de şunları söyledi: “Ayvalık´ta yıllardır su sorunu var, kanalizasyon sorunu var. Sular kesildiği ya da kanalizasyon sıkıntısı yaşandığı zaman, siyasete yeni başlamış ilçe başkanlarımıza göre belediye başkanı sorumlu oluyor. Sular akmaya başladığında ise bu BASKİ’nin başarısı oluyor. Bütün gün sosyal medyada, gazetelerde o yeni siyasetçi arkadaşlarımız demeç veriyor. Bir kere tahrike kapılıp bunlara cevap vermedik. Memlekette bir tane belediye başkanı seçiliyor bir de Büyükşehir başkanımız var. Şimdi ilçe başkanlarının kendini belediye başkanı hissetmeleri yanlış. Bu etik değil.” BÜYÜK KÜÇÜKTEN ALMAZ... Şaraplık üzümde alım sezonu başlarken, hükümetin olumsuz yaklaşımı, yüksek vergi oranları ve mahalle baskısı nedeniyle şarap üretimi geriliyor. Üzüm üreticileri de bu nedenle bağlarını sökmeye başlıyor. Şarap Üreticileri Derneği Başkanı Ali Necati Başman, en yüksek katma değeri üreten sektörün “baltalandığını” vurgulayarak, “Şaraba darbe vuruluyor” dedi. Kavaklıdere Şarapları’nın da yöneticisi olan Başman, Türkiye’de yıllık yaklaşık 55 milyon kayıtlı şarap üretimi yapıldığını söyledi. Bu rakamın yanı sıra 10 milyon litrenin üzerinde de kayıt dışı üretim yapıldığı biliniyor. Tüketim rakamları da buna yakın seyrediyor. Başman, ekonomideki kötü gidiş, turizmdeki olumsuzluklar, içki yasakları, tanıtım ve satış engelleri nedeniyle tüketimin düştüğünü dile getirdi. İçkiye yönelik yasakların alkolizmi hedef alması gerektiğini dile getiren Başman, “Oysa şarap, alkolizme en uzak olan içkidir. Bir tattır, yemeği tamamlayan bir unsurdur. Şarapta amaç, kafayı bulup sarhoş olmak değildir. Ama en çok darbe şaraba vuruluyor” dedi. Şarabın Anadolu’dan dünyaya yayıldığını, ancak mevcut vergi oranları ve yasal düzenlemelerle bir çeşit “reddi miras” yapıldığını belirten Başman, “Şarap üretimi düşünce, üzüm alımı da eksilmeye başlayacaktır ve bağlar sökülecektir. Bağcılıkta, şarapçılıkta, tarihin başladığı topraklarda bu duruma gelmek, gerçekten bir mirası kullanamamaktır. Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde şaraba vergi yoktur. Herkes bu işlerden büyük katma değerler kazanırken, bizim bunu değerlendirmememiz hepimizin ayıbıdır. Memleketimizi tanıtmakta kullanabileceğimiz, 1 liralık üzümü 1020 liralık ihracat malına dönüştürebileceğimiz sektör baltalanıyor. Türkiye’de şaraba vergi, hem ekonomik olarak devlete gelir kazandırmak için uygulanıyor, hem de politik olarak. Şarapçılık sektörü bu uygulamaları hak etmiyor” diye konuştu. Derneğin eski başkanı ve Sevilen’in kurucusu Coşkun Güner de Türkiye’de şarap sektörü üzerinde mahalle baskısı olduğunu söyledi. Yüksek vergi oranları ve baskılar nedeniyle her geçen yıl tüketimin gerilediğini dile getirerek, “Hükümet uyuşturucu ile mücadele etmeli. Şarap sektörüyle değil. Devletin bizi koruması gerekiyor” dedi. Tüketimin 3540 milyon litreye kadar düştüğünü kaydeden Güner, “Biz de koşullara göre kendimizi ayarlayacağız. Tankları, stokları doldurmayacağız. Az şarap yapacağız. Maalesef az üzüm alacağız. Bu durum köylü için iyi olmayacak. Zaten üzüm fiyatları çok düştü. Geçen yıl 80 kuruş ile 1 lira arasında değişen şaraplık üzüm bu sezon 50 kuruşa geriledi. 1 kilo üzümün maliyeti 1.201.30 liraya geliyor. Oysa bağcıyı da korumak lazım. Bağcılık bir devlet politikası olmalı. Bu sene çok bağ sökülecek. Köylüye yazık olacak” diye konuştu. MAHALLE BASKISI TAHRİKE KAPILMADIK Üreticiyi elektrik çarpıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir ve Manisa’nın elektrik dağıtımını üstlenen Gediz AŞ, 90 bin tarımsal sulama abonesinden 20 bininin, elektrik borcunu ödeyemediğini bildirdi. Toplam borç tutarının 24 milyon lirayı bulduğu ve 8 üreticiden birinin elektriğinin kesildiği vurgulandı. Gediz Elektrik Perakende Satış A.Ş. Müşteri İlişkileri Müdürü Mustafa Demir, l İzmir ve Manisa’daki 90 bin tarımsal sulama abonesinden 20 bini borcunu ödeyemiyor. Kooperatifleşme vurgusu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yönetimi, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nu ziyaret etti. Kooperatif yöneticileri, ürettikleri çiçek sayısının ve üretim kapasitesinin 10 yılda 10 kat arttığına dikkat çektiler. İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere bir çok belediyeyle sözleşmeli üretim yaptıklarını da anımsatarak, Selvitopu’ndan da bu konuda destek istediler. Selvitopu da bugüne kadar hep üretenden, emekten yana olduklarını, bundan sonra da bu anlayışı koruyacaklarını vurguladı. abonelerinin yüzde 2’sinin tarımsal sulama abonesi olmasına karşın, alacaklarının yüzde 1415’ini tarımsal sulama alacaklarının oluşturduğunu söyledi. Demir, “45 bin adet ödenmemiş elektrik faturası bulunuyor. Tarımsal sulama abonelerinden 24 milyon lira alacağımız var. Elektrik kesilen abone sayısı 8’de 1 diyebiliriz. Biz elektriği mümkün mertebe kesmeme eğilimindeyiz” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle