Katalog

2 AĞAÇKAKAN EGE C 6 ARALIK 2014 CUMARTESİ EGE ’den Serdar Kızık n Baştarafı 1. Sayfada [email protected] ‘KAZARA’YLA BAŞLADILAR Dönüşüm Atölyesi Oyuncuları (DAO) yeni sezona Fransız Kültür Merkezi’nde sahneye koydukları ‘Kazara’ adlı oyunla başladı. Altuğ Hasözbek tarafından uyarlanan ve yönetilen oyun büyük beğeni topladı. Topluluk, Kazara’yı 20 Aralık’ta da İstanbul’da sanatseverlerle buluşturucak. Perdeler ‘Dayanışma’ için açıldı Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf (TAKSAV) tarafından bu yıl 3.sü düzenlenen “İzmir Tiyatro Festivali” başladı. “Başka bir dünya mümkün” sloganıyla düzenlenen etkinlik boyunca 33 tiyatro grubunun 42 gösterimiyle atölye çalışmaları yer alacak. Bu yılki konuk ülkenin İsviçre olduğu festivalde 2 Kürtçe oyun da sanatseverlerin beğenisine sunulacak. 15 Aralık’a kadar sürecek festivalde oyunlar kentin çeşitli noktalarındaki kültür merkezlerinde perde diyecek. (www.taksav.org) Fikret Tartan anıldı E ski İzmir Devlet Tiyatrosu Müdürü, tiyatro oyuncusu, yönetmen ve yazar Fikret Tartan, ölümünün birinci yılında, ailesi ve dostları tarafından mezarı başında anıldı. Doğançay Mezarlığı’ndaki anmaya, oğlu Hakan Tartan’ın yanı sıra, İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancak Maruflu ve çok sayıda seveni katıldı. Katılanlara teşekkür eden Tartan, babasının anısının tiyatro oyunlarında, kitaplarda kuşaktan kuşağa yaşamaya devam edeceğini söyledi. Devinimsiz, çakılıp kalmak bana göre değil. Şimdi örneğin, bu yağmurlar, bu sonbahar, doğa, renkler kışkırtıyor. Yeni tanışıklıklar çağırıyor. Derken sol yanımdaki Yolcu’ya takıldı gözlerim. Kütüphanede, her zamanki yerinde. Aldım. Sayfalarından bir öyküyü paylaşayım istedim sizinle. Bakalım, hangi yollara götürürür: KETUM YOLCU! Yol ve yolculuksa söz konusu olan, olağanüstüdür öyküler... Yolculuk, kendini de keşiftir bir nevi. İçe yolculuklar, içine yolculuklar akıl almaz serüvenlere dönüşür. Başka türlü bir sevinç duyarız, ya da acı. Farklı bir yolculuk onunki. Yıllarla, yaşamla öfke ve kırgınlık dolu bir hesaplaşma. Çocukluğunda neşeyle geçtiği yolları, bu kez acıyla aşıyor. Gözlerinin önüne geliyor, çocukça korkularını kovalayan o güzel insan. Şimdi direksiyonda silueti yok, kokusu yok. Yalnızlığı büyüyor. Geri dönülmez ülkeye gideli kaç yıl oldu. Dört, beş, altı... Tam çıkaramıyor, zaman kavramı da bozuldu zaten. Kaptandan yalnızca direksiyonu devralmamış, yol arkadaşları, yolcuları ona emanet. Omuzlarında ıslandıkça ağırlaşan sünger gibi, büyük bir sorumlulukla hayatı sürdürüyor, çaresiz. Onun bu yoluculuğunda duraklar değil, duygular önde. Canını derinden acıtan duyguları, yolluk oluyor. Uçurumları, sert virajları aşıyor, bozkır yaklaşıyor. O, bu halde. Ben, onun bilmediğim hayat çizgisinde başka öykülerini arıyorum, ama ketum! En büyük mutluluğu neydi acaba, nasıldı? Bir yolculukta Can Baba’dan “can” dizeler geliyor aklıma: “Başka türlü bir şey benim istediğim Ne ağaca benzer, ne de buluta Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, Havası ayrı hava... Bir başka yolculuk dalından düşmek yere Yaşadığından uzun Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere Ağacın yüksekliğince Dalın yüksekliğince rüzgarda Ve bir yeni ömür Vardığın çimen yeşilliğince Nerede gördüklerim Nerede o beklediğim Rengi başka Tadı başka...” Doğantepe kapatıyor... İbrahim Doğantepe’nin İzmir Sanat’ta resim sergisi pazartesi günü sona erecek. Adolf, İzmir’de A dolf adlı oyun İzmirlilerle buluşuyor. Burak Sergen’in rol aldığı oyunun rejisi Levent Özdilek, ışık tasarımı Akın Yılmaz, kostümü Hatice Kübra Erişir’e ait. Oyun 20 Aralık’ta saat 20.00’da İzmir Sanat’ta sahnelecek. C M Y B