02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c EGE F aik Tütüncüoğlu, yarımadaya RES, balık çiftliği, katlı konut yapılırken halkın görüşünün dikkate alınmadığını söyledi. OCAK CUMARTES Festival için önerge İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Rahmi Aşkın Türeli, İzmir Uluslararası Film Festivali’nin neden düzenli yapılmadığını, sözlü soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Türeli, Türkiye’nin ilk film festivallerinden biri olmasına rağmen bir türlü sürekli ve düzenli hâle getirilemeyen festivalle ilgili olarak, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e şu soruları yöneltti: “İzmir Uluslararası Film Festivali uzun bir aradan sonra 2012 yılında yeniden yapılmış olup, festivalin bundan sonra sürekli olarak yapılacağı, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı tarafından ifade edilmiştir. Bununla birlikte, 2013 yılında İzmir Film Festivali yapılmamıştır. Neden yapılmamıştır? İzmir Uluslararası Film Festivali’nin 2014 yılında yapılması ve izleyen yıllarda sürekli hâle getirilmesi konusundaki düşünceniz nedir? Bu konuda bakanlığınızca yürütülen herhangi bir çalışma var mıdır?” Sömürge toprağı mıyız? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, Seferihisar, Urla, Karaburun’un da yer aldığı Çeşme Yarımadası’nın rüzgâr enerjisi santralleri (RES), balık çiftlikleri gibi yatırımlarla katledilmek istendiğini vurgulayarak, “Sömürge toprağı mıyız?” diye sordu. Tütüncüoğlu, Çeşme Belediyesi’nin endişelerine, yöre halkının karşı çıkmasına rağmen ilçede, yerleşime yakın noktalara RES kurulması çalışmalarının sürdüğünü anımsattı. RES firması Ç eşme Belediye Başkanı 'Yarımada, sanki ülkeye bağlı değilmiş gibi, sömürgeci devletlerin mantığıyla, bölgeye ve halka verileceği zarar düşünülmeden hareket ediliyor' diye konuştu. yerinde inceleme yapılmadan, yerel yönetimlerin görüşü alınmadan, bölge halkının tamamının karşı olması önemsenmeden, RES, orkinos çiftliği, katlı konut gibi çalışmalar yapıldığını anımsatarak, “Yarımada, sanki ülkeye bağlı değilmiş gibi, sömürgeci devletlerin mantığıyla, bölgeye ve halka verileceği zarar düşünülmeden hareket ediliyor” diye konuştu. Yarımada’nın geleceğini tehdit eden RES ve balık çiftliklerine karşı yarın saat 13.00'te Çeşme Meydanı’nda protesto eylemi yapılacağını belirten Tütüncüoğlu, Çeşme, Karaburun, Seferihisar, Urla olmak üzere tüm Yarımada ve İzmir halkını direnişe katılmaya çağırdı. DİRENİŞE ÇAĞRI için Ovacık Mahallesi’nde yolların açılmaya başlandığını kaydeden Tütüncüoğlu, yerleşim birimlerine birkaç yüz metre uzaklıkta bu tür yatırımlar olamayacağına dikkat çekti. Karaburun, Seferihisar ve Urla’nın da bulunduğu tüm yarımadada, EGE ÜNİVERSİTESİ Heliport hizmete girdi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi'nin “heliport işletme ruhsatı” aldığı bildirildi. Heliport, yeni acil servis ve yanık ünitesi binasının çatısına konuşlandırıldı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile yapılan işbirliği sonucu oluşturulan acil servisin üzerindeki alana inen ilk helikopter, getirdiği kalple bir hayat kurtardı. EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, “Üniversitem adına çok mutlu oldum. Acil serviste ambulansın girebileceği büyüklükte girişler yaptık. Artık acil servisimize helikopterler inebiliyor. Bu sayede hastaları en hızlı şekilde tedavi edebileceğiz. Heliportumuzun bölgemiz için önemli bir eksiği dolduracağına inanıyorum” diye konuştu. Uzman Doktor Murat Ersel, “Ülkemizde hava ambulans sistemi 5 yıldır uygulanıyor. Bizim daha önce ruhsatımız vardı. Yeni binada bu pisti çatımıza taşımış olduk” dedi. Köylülerin yaşadığı sorunları Çeve ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'ye verdiği önergeyle soran CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, köylülerin su kaynaklı sağlık sorunlarıyla yüz yüze olduğunu vurguladı. Karaayıt korku içinde OYA UĞRAL AYVALIK CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, Ayvalık Karaayıt köyünün madencilerle yaşadığı sorunları TBMM gündemine taşıdı. Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Akova, köylülerin, yerleşimlerindeki demir cevheri işleme madeninden yakındıklarını, bölge yeraltı sularının kirlendiği yönünde endişeleri olduğunu anımsattı. Yetkililerin yalanlamasına karşın köyden alınan içme suyu örneklerinde yüksek oranda arsenik çıktığına dikkat çekerek, “Üstelik Bilfer Madencilik Şirketi’nin DSİ’den aldığı izinle Karaayıt’ın içinden geçen ve Madra Barajı'na ulaşan dere yatağını, pasa döküm alanı yaratmak için kaydırdığı belirtiliyor. Köylüler, sel baskınıyla bu pasa yığınlarının zaman içinde evlerinin üzerine yıkılmasından korkuyor” dedi. Akova, önergesinde şu soruları yöneltti: “Karaayıt köyü ve çevresindeki bölgede su kaynaklarının temiz olduğu doğrultusunda verilen bilgiye rağmen, şu an Karaayıt köyünün su kaynaklarında arsenik çıktığı doğru mudur? Maden şirketinin yerüstü ve yeraltı su kaynaklarına zarar verip vermediği yönünde inceleme ve takip çalışmaları neden yapılmamıştır? Maden şirketinin yerüstü ve yeraltı su kaynaklarına verdiği zarardan etkilenen başka köyler olup olmadığı araştırılacak mıdır? Maden şirketinin depoladığı pasa atıkları yüzünden dere yatağını kaydırdığı doğru mudur? Doğruysa Karaayıt köyünün olası bir sel baskını sonrası pasa yığını altında kalma riski var mıdır? Karaayıt köyünün sularının zehirlenmesinden dolayı kısa ya da uzun dönemde ortaya çıkacak olan sağlık sorunları karşısında yaşayacağı mağduriyet nasıl giderilecektir? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle