Katalog

TEMMUZ AR AMBA EGE SPOR GÜNDEMİ NÜVİT TOKDEMİR ntok59@hotmail.com c CHP’de yerel yönetim için başvuru süresi 2 Eylül’e uzarken, aday adayları bolluğu yaşanıyor Koltuğun erken talipleri HAKAN DİRİK CHP'de yerel seçimler için daha önce 31 Temmuz olarak belirlenen adaylık başvuru süresinin 2 Eylül'e uzatılması, adayları yeni pozisyon almaya itti. Pek çok aday son güne bıraktığı adaylık başvurusunu önümüzdeki günlere erteledi. Ancak yine de ilçe başkanlıklarına belediye başkan adaylığı için oldukça ilgi olduğu gözlendi. CHP İzmir'de metropol bölgedeki ilçelerde şu ana kadar ortaya çıkan duruma göre özellikle Buca, Çiğli, Karabağlar gibi ilçelerde aday bolluğu yaşandığı gözleniyor. Mevcut belediye başkanlarının da koltuklarını bırakmaya niyetli olmadığı göz önüne alınırsa, CHP'yi oldukça çetin bir adaylık yarışı bekliyor. Mevcut belediye başkanı Mehmet Ali Çalkaya, adaylık başvurusunu ilçe başkanlığına sundu. Çalkaya'nın en ciddi rakibi uzun yıllardır sol çizgide siyaset yürüten Hüseyin Çorlu. İlçe belediye meclis üyesi Ergin Akman ve ilçe başkanlığına da aday olan İsmail Yıldız, belediye başkanlığı aday adaylığı başvurusunda bulunan diğer isimler. Hasan Karabağ'a karşı adaylık için şu ana kadar resmi başvuru yapan isimler Ayşe Yurdakul, Serdar Sandal, Metin Gürel, Gönül Ateş, Yüksel Türker ve Pı u ana kadar ilçe başkanlıklarına adaylık dosyası sunanların yanı sıra mevcut belediye başkanlarının da görevine devam etmek istemesi nedeniyle CHP'yi çetin bir parti içi yarış bekliyor. Ş arasında yer alıyor. Sıtkı Kürüm'e rakip olan isimler de bir hayli fazla. Fahri Elmas, Fahri Erkek, Ali İhsan Yıldız, Adnan Kavur, Yusuf Boytaş, Ertan Büyükkaya ve Süella Akıncı Karabağlar'da aday olmak için şu ana kadar başvuru yaptı. Cevat Durak'ın koltuğuna göz diken ve bunun için de ilçe başkanlığından adaylık dosyası alan isimler çok. Ancak şu ana kadar yalnızca Kazım Müjdat Ünsalan, Hüseyin Mumcuoğlu ve Talat Ünlü resmi başvurularını yaptı. İl Kadın Kolları Başkanı Özgün Utku ve avukat Nilay Kökkılınç adaylık dosyalarını ilçe başkanlığına teslim eden iki kadın aday. Tayfun Emre, Hüseyin Mutlu Akpınar, Murat Bakan, Muhsin Kurt ve Cenap Börühan ise aldıkları dosyaları henüz teslim etmedi. Abdül Batur'un karşısına çıkan isimler yok denecek kadar az. Hasan Aydoğan ve Gökhan Bal adaylık dosyası aldı, ancak henüz ilçe başkanlığına teslim eden olmadı. Büyükşehir içinse il başkanlığına dosya veren tek isim Çeşme'den diş hekimi Cemal Zafer Gürbüz oldu. Futbol Taraftarıyla Güzel!.. Futbol oyunu günümüzde her ne kadar dev bir sanayiye dönüşmüşse de, görsel bir şölen olarak spor dünyasındaki liderliğini sürdürüyor!.. Bu gizemli oyunu spor alanları içinde diğerlerinden farklı kılan bir önemli öğe de tribün gösterilerinin farklı bir şölen havası yaratması değil midir? Günümüzde yüz yılı aşkın yaş düzeyiyle nice kulüpler var ki, yandaşlarının bitimsiz sevgisi ve desteğiyle ayakta duruyor; ve bir asra yakın yaş ortalamalarıyla yine bir ilgi odağı ve coşku seliyle beslenenler saymakla bitmez!.. Futbol, becerisini sahaya üst düzeyde yansıtırken, kas gücüyle besleyen; aklını ayaklarıyla bütünleştiren oyuncu kalitesiyle güzel!.. Futbol, alana çıkan 11 ayrı kalitedeki insan yumağının ortaya koyduğu takım ruhuyla anlamlı!.. Ve futbol, tribünlerdeki şovlarıyla, görsel zenginliğiyle insanları çeken en büyük organizasyon!.. Seversiniz, sevmezsiniz ama futbol yaşamın bir gerçeği!.. ??? Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan futbolda, kulüp yöneticiliği de çok ciddi bir iş ve büyük sorumluluklar gerektiriyor... Öncelikle spor kültürü gelişmiş, bilgili ve günümüz koşullarına uyan, spor etiğine sahip kişilerin; bir başka anlamda da yüz yıllık camiaların kendi içlerinde yetişmiş ehil insanların yöneticiliği yandaşlar arasında da, spor camialarında da onay görür... Dünyada örneklerine çokça denk gelirsiniz böyle yöneticilerin... 2530 yıldır aynı kulübün başkanlığını yürüten; menecerliğini yapan, hatta teknik direktörlükte simgeleşmiş isimler vardır futbolun geçmişinde. En son örnek ise Manchester United'ın efsane teknik direktörü Alex Ferguson'dur... Bugün yine marka olmuş kulüplerin geçmişlerini bir araştırın Real Madrid'den Barcelona'ya, Arsenal'den Leeds United'e ve Chelsea'ye, Juventus'tan Milan'a; Brezilya'ya ve Portekiz'e bir uzanın çok sayıda örnekle karşılaşırsınız... Başkanıyla, yöneticisiyle, teknik adamı ve futbolcularıyla, taraftarlarıyla büyüleyen, simgeleşen, kurumsallaşmış kulüpler görürsünüz... Büyüklükleri de oradan gelir!.. ??? Bir de Türkiye'deki futbol yapısına baktığınızda kaç isim sayabilirsiniz geçmişten adı usunuzda "efsane" diye yer etmiş kulüp yöneticisi olarak? Günümüzdeki birkaç örnek takılır dilinizin ucuna!... Düşünüyorum da, adı hiç bir "şaibeye" karışmamış; futbolcu olarak da, başkan olarak da kulübüne büyük hizmetler yapmış bir tek Süleyman Seba, diyebiliyorum!.. Sonra? Sonrası yoktur işte... Çünkü kuruluşları yüz yılı aşmış kulüplerimiz bırakın altyapılarını, kulüp binalarına, antrenman yapacakları sahalarına, maçlarını oynayacakları statlarına bile son 1015 yıllık süreçte, o da devlet desteğiyle kavuşabilmişlerdir!.. Bu ortamı sağlarken de, birbirlerini çelmelemekten, en ağır hakaretlerle dolu bildiriler yayınlamaktan geri durmamışlardır... Ne taraftarlarını savunabilmişlerdir haksız ortamlarda, ne de onların çektikleri çilelere direnebilmişlerdir!.. Bu nasıl spor etiği ise, salt kendi güçlerini geçerli kılmak için yandaş kitleleri kendilerince gruplandırıp, yönlendirme yolunu seçenleri de olmuştur!.. Yönetici kalitesini oluşturamamış, spor kültürü gelişmemiş ve bir spor politikası olmayan ülkenin koca bir asrı geride bırakmış kulüplerini yönetenlerden başka ne beklersiniz? ??? Bu işleyiş biçimi salt büyüklere özgü değildir kuşkıusuz!.. Bakın İzmir'de yüz yaşını doldurmuş Karşıyaka'ya, yüzüncü yaşına basan Altay'a! 90 yaşını doldurmuş ve bugün mal varlığı açısından hala İzmir'in en varsılı diyebileceğimiz ama amatör ligde yoksunluk içinde çırpınan İzmirspor'a bakın!.. Birbirini suçlayan, her gün gazetelerde, tv ekranlarında birbirlerine sallayan onlarca kulüp yöneticisiyle karşılaşırsınız!.. Sanki geçmişte ya da bugün yöneticilik yaptıkları kulüplerin milyonlarca liralık borç batağına sürüklenmesinde hiç imzaları yokmuş gibi nasıl da konuşuyorlar; nasıl da efeleniyorlar dünyanın en büyük markasını yaratmışlar gibi!.. Ne yazık ki bu yönetici yapısı, şimdi kendilerini ayakta tutan taraftar kitlelerine karşı en önemli gelişmelerde ise suskun!.. Yönetici kalitesi yerli yerine oturmadığı içindir ki, bugün siyasi iktidar "Gezi Direnişi"ndeki dinginliği kırmak için artık tribünlere el atıyor... Meydanlarda sağlanan birlikteliğin tribünlerde oluşmaması için yasaklar getiriyor! FenerbahçeGalatasaray Süper Kupa mücadelesinde uygulamaya konulacak yasaklar size birşeyleri anlatmıyor mu? Bugün davul ve pankart yasağı ile başlayan kısıtlamalar yarınlar için nelerin habercisi acaba? Ve taraftarlar bu gelişmeye tepkisini gösterirken, futbolun yöneticileri sessizliğini koruyor!.. Futbolun en önemli aktörleri saha dışı kalırken ne hazin bir sessizliktir bu? Bu duyarsızlıkla kime oynayacaksın o oyunu bakalım, göreceğiz!.. KARABAĞLAR nar Susmuş. Mevcut belediye başkanı Kamil Okyay Sındır'ın yanı sıra ilçe başkanlığından istifa eden Enver Dündar ile Günay Gökdemir, Mustafa İduğ, Onur Koçanalı ve Selma Nalbantoğlu adaylık dosyası aldı. Ercan Tatı'nın yerinde olmak isteyen isim sayısı bir hayli fazla. Tatı'nın yanı sıra Necati İmam, Ali Hıdır Uludağ, Hasan Nebi, Remzi Akdemir, Zekiye Seda Sönmez, Muhlis Çelik, Şerif Özsakarya ve Mustafa Korkmaz ilçe başkanlığından adaylık dosyası aldı. Ancak dosyalar henüz ilçe başkanlığına verilmedi. Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak'ın koltuğuna oturmak isteyenlerin sayısı bir hayli fazla. İlçe başkanlığına şu ana dek başvuru yapan isimler Gürbaz Bal, Ali Talak, Aziz Buğa, Ali Rıza Koçer, Figen Erol, Mustafa Doğan, Hasan Aslan, BORNOVA Umut Barış Ballıkaya, Ester Bulut, Birol Soylu. İlçede oldukça ilginç bir adaylık yarışı yaşanacak. Mevcut belediye başkanı Halil İbrahim Şenol'un aday gösterilmesi için ilçe başkanlığı döneminde yoğun çaba harcayan Yüksel Demirsoy, bu dönem kendisinin de aday olacağını açıkladı. Bu iki ismin yanı sıra Fikret Kar, Bülent Zenginobuz, Serdar Yılmaz, Mehmet Fethi Yıldırım de ilçeye başvurdu. ÜZELBAHÇE Adaylık yarışı Gaziemir'dekini de gölgede bırakacak gibi. Eski belediye başkanı Ertan Avkıran, soruşturma altında olduğu dönemde belediye başkanı seçilen Mustafa İnce'nin karşısına aday adayı olarak çıkıyor. Avkıran'ın aday gösterilmeme olasılığı karşısında bağımsız adaylığı da değerlendirmeye aldığı iddia ediliyor. Araştırmacı İlhan Pınar da Güzelbahçe'de başvuru yapanlar GAZİEMİR KARŞIYAKA BALÇOVA BUCA KONAK G BAYRAKLI ÇİĞLİ NARLIDERE İzmir Valisi, EXPO oylaması öncesi İnciraltı'na ilişkin tartışmaları doğru bulmadığını söyledi Toprak sessizlik istedi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Valisi Mustafa Toprak, 27 Kasım'da Paris'te yapılacak ve EXPO 2020'yi düzenleyecek kentin belirleneceği oylama öncesi, İnciraltı'ndaki EXPO alanıyla ilgili tartışmaları doğru bulmadığı söylemini yineledi. Balçova Termal Tesisleri'nde önceki akşam basın yayın kuruluşlarının temsilcileriyle iftar yemeğinde buluşan Toprak, kentin Paris'teki son EXPO sunumunda, İnciraltı Lagünü ve 1. derece SİT alanlarında yapılaşma öngörülmesinin ardından tartışmalar çıktığını anımsattı. Bu sunumun geçici görüntüler olduğunu, İzmir'in EXPO'yu kazanmasının ardından uygulama planlarının yapılacağını belirten Toprak, şunları söyledi: “27 Kasım'da Paris'teki EXPO oylamasından önce bunları tartışmanın, diğer ülkeler tarafından kullanıldığını biliyorum. Bazı sokak hareketleri bile aleyhte kullanıldı. Her İzmirli inanmalı ki, yanlış bir şeyi yaptırmama konusunda biz de kararlıyız. EXPO alanı çok tartışılıyor. Yasayla belirlenen bir yer. SİT alanları, lagün var. EXPO Yasası'nda ocaoğlu'yla açık ifadeler var. İzmir Büyükşehir ve Balçova aralarındaki belediyeleri, uygulama aşamasında planları jeotermal düzenleyebilir. 1. derece SİT alanları tartışmasına açıklık üzerine yapılaşma olamaz, yasalar açık. getiren Toprak, Böyle bir şey benim zihnimde, kafamın 'Saygınlığı ortadan arkasında da yok. Bir kaldıracak bir şeyin daha iyi gösterilmesi açısından davranış olmamıştır' böyle bir çalışma yapılmış. Onun bir dedi. sunum, kesin mutlak bir yerleştirme olmadığını ifade etmek istiyorum.” K Dikili kuyuları İ zmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'yla, İzmir Jeotermal AŞ'nin geçen perşembe günü yapılan yönetim toplantısında yaşadıkları tartışmayla ilgili de Toprak, ayrıntılı bilgi verdi. Aralarında kırgınlık, kavga ve kırıcı üslup olmadığını belirterek, konunun özünü, Dikili Belediyesi'ne ait Dikili Jeotermal AŞ'nin, İzmir Jeotermal AŞ tarafından satın alınması girişiminin oluşturduğunu söyledi. Toprak, konuya ilişkin şöyle konuştu: “31 Mayıs'ta göreve başlamamın ardından haziran sonunda yapılan İzmir Jeotermal AŞ'nin ilk toplantısında, Dikili Belediyesi bünyesindeki ve batak durumundaki jeotermal şirketin 5 milyon lira bedel karşılığında ana jeotermal şirket tarafından satın alınması teklifi getirildi. Dikili'deki şirketin 2 çalışır, 3 de çalışmaz kuyusu var. Bunu oylayalım yaklaşımı üzerine ben de konunun araştırılması gerektiğini söyledi. ODTÜ'den bir profesörün İzmir'le ilgili araştırma yaptığını öğrendim. Bu çalışmanın Dikili'yle ilgili kısmının bize yol haritası çizeceğini söyledik. O toplantıda karar çıkmadı. İkinci toplantıda hocamız geldi, bilgilendirmelerde bulundu. Sayın başkan, bunu jeotermal şirketi alamıyorsa, İZENERJi üzerinden satın alacağını söyledi. Belediyenin şirketi İZENERJi'nin Dikili'deki şirketi alması bizim tasarrufumuzda değil. Birkaç görüşme daha yapıldıktan sonra, 'İzmir Jeotermal AŞ İZENERJİ'ye destek versin' teklifi yapıldı. Ben de ancak satın alma gerçekleştikten sonra destek verilebileceğini söyledim. Bunun üzerine sayın başkan, 'öyle desek olmuyor böyle desek olmuyor' yaklaşımı sergiledi ve toplantıdan ayrıldı. Kan şekeri düşmüş olabilir. O gün şirketlerin grevi vardı. Onun etkisi de olabilir. Açık ve net olarak söylüyorum, saygınlığı ortadan kaldıracak bir davranış, olay olmamıştır.” C MY B