Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c TEMMUZ PAZARTES EGE PATİKA HALUK IŞIK halukisik@gmail.com Sanat ve Politika Urla Tiyatro Festivali’nde katıldığım panelin adı buydu ve elbette yaşadığımız süreçten soyutlanarak tartışılamazdı. Geçen haftaki Patika’da “Dersimiz:Gençlik” derken, buluşmanın kimliğini de anlatmaya çalışıyordum ve şaşırtıcı yoğunlukta tepkilere yol açtı. Övgüleriniz ve eleştirileriniz güç ve tadilat kaynağımızdır. Zahmet ve inceliğinize teşekkür ederim. Gençliğin yarattığı onurlu fırtına, her kesime ders vermeyi sürdürüyor. “Yüzde 50” avuntusuyla ve “yarım porsiyon aşk” umarsızlığıyla varlığını korumaya çalışanlarımız başta olmak üzere, partisinden örgütüne, sanatından sporuna, biliminden eğitimine, hukukundan güvenlik güçlerine, bu ülke bir milat yaşamaktadır. Gençlerimize, bize yepyeni bir “hayat okuması” fırsatı sundukları için, saygı ve minnet duymalıyız. Yetmez, gereğini yapmak için, kemikleşmiş, donmuş ve kimseye hayrı dokunmadığı yeterince kanıtlanmış aymazlıklarımızdan sıyrılmak zorundayız. İktidarından muhalefetine, kurumlarından yasalarına, bir ülke bu fırsatı ıskalayamaz. Hayatı okumak evet, ama mümkünse “doğru” tarafından olmalıdır. Her düşünce, tavır ve davranış gibi, sanat da “politik” bir eylemdir. Siyasi toplantılarda yapılan konuşmaların bile “Arkadaş çok siyasi konuşuyor ama!” diye suçlandığı absurd coğrafyalarda, bilmem ki şimdi bu belirleme nasıl açıklanabilir? Bir politikacının, görüşlerini ve uygulamalarını eleştirenleri “Bunlar ideolojiktir!” diye suçlayabilmesindeki zihniyeti, nasıl irdeleyebilirsiniz? Sanki kendi tekelindeymiş ya da lanetli bir sözmüş gibi, ayar çekiyor vatandaşa politikacı: “Bana politika yapma!” Hele kimi daha da abartmakta, coşmaktadır; “İşini bırak, politikaya gir o zaman!” Ee, seni seçerken politika yapmıyor da, ne yapıyor vatandaş? Beni seçerken “politika mübah”, beni seçmiyor ya da eleştiriyorsa “politika tukaka” diyorsak, önce demokrasi algımızı sanayiye götürüp, iyice baktırmamız gerekiyor demektir. Uzatmayalım, “apolitik” olmak bile politik bir tutumdur ve politikayı hayattan ve hayatın hiçbir alanından soyutlayamazsınız. Ya da bu kafayla, siz antidemokratik hiçbir eylemi yargılayamazsınız, örneğin 12 Eylül’ü. Peki, sanat ve sanat emekçisi “politik tavrını” nasıl gösterir, göstermelidir? 11 Temmuz 1978’de faşistlerce 38 yaşında katledilen, ardında sanat eleştirisi ve incelemesi dalında büyük yapıtlar bırakan Bedrettin Cömert’i anarken, sorumuza yanıt vermeyi de ona bırakıyoruz. Şehnaz Ersoy’un 10 Temmuz tarihli SoLKitap’taki köşesinden, şöyle sesleniyor Cömert: “Sanatla, edebiyatla uğraşan kişinin, hele de toplumcu, devrimci bir görüşü benimsiyorsa, yalnızca dünya görüşünü oluşturan genel doğrularla yetinmemesi, özel olarak sanat sorunlarının en ince ayrıntısına kadar eğilmesi zorunludur.” Benim bu alıntıdan anladığım şudur; evet sanat da politikadan soyutlanamaz. Ama sözü estetiğe, estetiği söze kurban etmemek koşuluyla. Peki ne demek istiyorum, o da haftaya kalsın. Konak Belediyesi, Srebrenitsa Katliamı'nın 18. yılını, anlamlı bir etkinlikle andı. Yaptığım konuşmada, bir yandan vefayı alkışlarken, öte yandan Başkan Dr. Hakan Tartan’a “Barış ve İnsan Hakları Müzesi”sinin kurulmasını önerdim. Çalışmalarıyla “müzecilik” anlayışına farklı boyutlar kazandıran Konak Belediyesi kadar, adı barış ve demokrasiyle özdeş İzmir’e, böyle bir müze çok yakışacaktır. Muğla Belediyesinden de bir vefa muştusu geldi. Şadan Gökovalı ağabeyimizin adı, belediyece yeni açılan tiyatroya verildi, kutluyorum… Kırık dökük sevinçleri bile çok görüyorlar bize. Şiddet, provokasyon ve demagoji hızla sürüyor. Umut soluksuz bırakılmaya çalışılıyor. Gidenlerimize, Ali İsmail Korkmaz da eklendi. 19 yaşındaydı. Devletin yeni bir sınavıdır, katillerini bulmalıdır. Bir ülke, bu kadar utançla yaşayamaz! Selçuk Belediyesi’nin Pamucak sahilinde düzenlediği yaz kampının ilk konukları şehir plancıları oldu. Kentleri ranta teslim etmeyin S elçuk Belediyesi tarafından her yaz Selçuk Pamucak sahilinde düzenlenen yaz kampının ilk konukları Şehir Plancıları Odası oldu. Planlamacıları kampta ziyaret eden Selçuk Belediye Başkanı H. Vefa Ülgür, “Kentleri ranta teslim etmeyin” dedi. Kampa, Türkiye’nin tüm üniversitelerindeki 100’den fazla şehir ve bölge planlama bölümü öğrencileriyle akademisyenler katılıyor. Ayrıca TMMOB Şehir Plancıları Odası olmak üzere bir çok meslek ve sivil toplum örgütü temsilcisi de bulunuyor. Pamucak sahilinde 9 gün boyunca süren kampta, “Kentsel Haklar ve Mücadele”, “Mesleki Etik Uygulama Deneyimleri”, “Kentsel, Tarihi ve Arkeolojik SİT'lerde Koruma”, “Meslek Odaları ve Örgütlenme”, “Doğa ve Çevre Koruma”, “Kentsel Dönüşüm”, “Afet ve Barınma Hakkı”, “İnsan Hakları”, “Demokratikleşme”, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” gibi eğitimler verildi. Ayrıca tiyatro, heykel, kentsel sorunlar ve çözüm önerileri gibi atölyeler düzenlendi. Kampı ziyaret eden Belediye Başkanı Ülgür, kentleri koruması gereken merkezi hükümetlerin geçmişten bu güne kadar Selçuk’u değişik alanlarda ranta açmak için çaba harcadınığı anımsattı. İlçenin belediyenin mücadelesiyle korunabildiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Tüm Türkiye’de plansız kentleşmelerin en büyük sebebi, merkezi hükümetlerin belli kesimlere rant sağlamak için aldığı kararlar, verdiği tavizlerdir. Bütün bunların yanında Türkiye’de ranta dönük olarak kurulmuş sivil toplum örgütleri var. Bunlar merkezi hükümete yakın durarak, kentlerdeki rantı kendilerine ya da yandaşlarına aktarılması çabası içindeler. Efes’te benzer olayları biz de yaşadık ve yaşıyoruz. Geçen yıl 27 milyon liralık Selçuk Belediyesi bütçesinin sadece 4,5 milyonu merkezi hükümet tarafından gönderildi. Hizmet yapmamak için gerekçemiz yok. Gelirlerimizi artırarak yatırımları sürdürmeye devam ediyoruz. Sizler de geleceğin şehir planlamacıları olarak, kentleri ranta teslim etmeyin. Bu yönde duyarlılık gösterin.” İşyerlerine değil okula Ç iğli'ye gelen 5 ülkeden 25 gönüllü genç, örnek bir projeyle farkındalık yaratmayı amaçladı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Çiğli Belediyesi Avrupa Birliği birimince oluşturulan “İşçi Değilsin Sen, Çocuk Kal” projesi kapsamında 5 ülkeden 25 genç Çiğli’ye geldi. Gönüllü gençler, projeyleriyle çocukların işyerlerine değil, okula ait olduğunu vurguladılar. Çiğli Belediyesi’nin gönüllülük üzerine hazırladığı proje sonucunda oluşan Çiğli gönüllü takımının yanı sıra, Yunanistan, İtalya, Macaristan ve Romanya’dan gelen gençler, bir hafta boyunca çocuk işçiliğine dikkat çeken projede görev aldılar. Alanında uzman kişilerin koordinatörlüğünde yürütülen çalışmada fabrikalardan toplanan ve çocuk işçilerin çalışma materyallerinden, oyuncak, sergi eşyası ve müzik aleti meydana getirdiler. Projenin bir sonraki ayağında ise oluşturulan materyaller sergilendi ve yerel bir müzik gurubuyla halk üzerinde farkındalık yaratmak amacıyla Çiğli Kasaplar Meydanı’nda mini konser düzenlendi. ALIŞAN ÇOCUKLAR Projeyle sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın diğer ülkelerindeki küçük yaşta çalışmayla itilen çocukların da yaşamlarına da ışık tutmak hedeflendi. Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, “Gençlerimizin çevreye ve yaşanılan sorunlara duyarlı olması bizleri mutlu ediyor. Çocuk işçiliği konusunda da önemli bir proje hazırladılar. Çalışan çocuklarımızın çalışma materyallerinden müzik aleti yaptılar ve dikkatleri çekmek için de mini bir konser verdiler. Gençlerimizi duyarlılıklarından dolayı tebrik ediyor ve kendilerine desteğimizin süreceğini belirtmek istiyorum” dedi. NARLIDERE Yerinde dönüşüm Ç evre ve Şehircilik Bakanlığı, 2. İnönü, Atatürk, Narlı ve Çatalkaya mahallelerindeki 43 hektarlık alanda kentsel dönüşüm çalışması yapmak için Narlıdere Belediyesi'ni yetkilendirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, “Yıllardan beri kentsel dönüşümü Narlıdere’nin her köşesinde başarıyla uygulayan bir belediye olarak, bu kararı büyük bir sevinçle karşılıyoruz. Bu mahallelerde de, daha önce uyguladığımız gibi, yerinde dönüşümü, halkın içinde olacağı yaklaşımlarla yürütmeyi planlıyoruz” dedi. Batur yurttaşlara da, “Belediyemize danışmadan yerinizle ilgili herhangi bir işlem yapmayın. Sizin güvenceniz belediyenizdir. Şimdiye kadar sabır içinde, belediyemizi güvenle beklediniz. Bugün gelinen nokta, sabır, dayanışma ve karşılıklı güvenin ön planda olacağı noktadır” diye seslendi. Ç BAĞL ANTI KURUL UYOR ‘YÜRÜYEN’LER SOKAK TA... onak Belediyesi tarafından Göztepe 99 Sokak’ta hizmete başlayacak yürüyen merdiven, İzmirlilere büyük bir ulaşım kolaylığı sağlayacak. Daha çok üstgeçitlerde kullanılan yürüyen merdivenler İzmir’de ilk kez bir sokağa uygulanacak. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, “Merdivenin yapılacağı bölgenin arasında kaldığı Mithatpaşa ve İnönü caddeleri, bölgenin merkezi konumunda ve 250 bin insanın sirkülasyon içinde olduğu bir semt. Önemli olan kentin dinamiklerine hizmet edici güzel şeyler geliştirmek. İnsana farklılık sunacak, farklı tasarımlar yapmaya çalışıyoruz” dedi. K zmir Büyükşehir Belediyesi'nin, yaklaşık 47 milyon liralık maliyetle, İnönü ve Yeşillik caddeleri arasında yürüttü 4.5 kilometrelik yeni bağlantı yolunun yılbaşına kadar tamamlanması planlanıyor. Belediyeden yapılan açıklamaya göre yolun bugüne kadar yüzde 70'i tamamlandı. Bölgede ayrıca, eğim ve kot farkı nedeniyle bölünmüş yol olarak yapılan 4549 Sokak üzerindeki cami, sağlık ocağı ve okulun bulunduğu noktada, vatandaşların karşıdan karşıya geçişini sağlamak için proje çalışmaları sürüyor. İ C MY B