01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c HAZ RAN CUMA EGE İNSANA DAİR ASUMAN ABACIOĞLU [email protected] Arıtmalar faciaya açık Güllük’te 7 kişinin yaşamını yitirdiği olayın benzerlerinin yaşanabileceği belirtiliyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Milas’ın Güllük beldesinde özel bir arıtma tesisinde denetimsizlik ve ihmal sonucu 7 kişinin ölümüne neden olan olayın, ülkenin dört bir yanındaki arıtma tesislerinde de yaşanabileceği vurgulandı. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, “Günümüzde sayıları yaklaşık 415 olan kentsel atıksu arıtma tesisi sayısının 2023 yılında 2 bin 942’ye ulaşmasının hedeflendiği düşünülürse, benzer iş kazalarının yaşanmaması için gerekli önlemler alınmalıdır” dedi. Şubeden yapılan açıklamada, atıksu arıtma tesislerinin, Arıtma Tesisleri,İş Sağlığı Güvenliği Mev Değerlerimizi Hatırladık Taksim gezi parkında başlayan ve ülke geneline yayılan direniş en özet şekliyle söylemek gerekirse bize insanlığımızı hatırlattı. Biz çoktandır değerlerimizi kaybetmiştik. Yolda yürürken insanlara çarpıyor özür dilemiyorduk; kimseye yol vermiyor ‘’önce ben’’ diyorduk. Otobüse binerken diğerlerini itip kakıyorduk. Yaşlılara yer vermiyor, engellilerin geçiş yerine araba park ediyorduk. Şiddete eğilimli, çevreye duyarsız, başkalarının haklarına saygısız, kitap okumayan, dünyada olup bitenlerden habersiz, televizyon dizilerine bağımlı, tüketmeye meraklı ve bencil bir toplumduk. Başkalarının sorunlarına sırtımızı dönüyor, ‘’bana dokunmayan yılan bin yaşasın’’ diyorduk. Paraya ve güce tapıyor başka da bir şey bilmiyorduk . Otorite karşısında sinik, sessiz ve çaresizdik. Kimseye güven duymuyor, kimseyle paylaşmıyor, giderek kendi içine kapanarak yalnızlaşıyorduk. Durmadan üstümüze üstümüze gelen otoriter bir yönetimin neyi yapıp neyi yapmamamız gerektiğini dikte eden söylemleri bizi eziyor, onursuzlaştırıyor ve kapana kısılmışlık duygusu içine hapsediyordu. En temel özgürlüklerimizi kaybediyor ya da kaybetme korkusu yaşıyorduk. Umutsuzduk, çaresizdik, mutsuzduk ve yalnızlık hissediyorduk. Ama meğer bu toplumun gençleri öyle değilmiş. Meğer biz farkında olmadan nasıl bir gençlik yetiştirmişiz. Meğer bizim gençlerimiz ne kadar akıllı, ne kadar duyarlı, ne kadar yürekli, ne kadar yardım sever ve renkli bir nesilmiş. Biz darbelerle ezile ezile, iş ve aş kaygısıyla kapitalist sistemin çarkları arasında törpülenerek bugünlere gelirken güzel günlere dair umudumuzu kaybetmiştik. Ancak anlaşılıyor ki çocuklarımızı kendi mutsuzluğumuzdan uzak tutabilmişiz. Onlar otoriteye, özgürlüklerinin tırpanlanmasına, baskıya ve şiddete karşı en yürekli, en yaratıcı, en barışçı ve en renkli eylemlerle karşı çıkarlarken bizi kendi aymazlığımızdan uyandırdılar. Anneler ve babalar çocuklarını meydanlarda yalnız bırakamazlardı. Biz önce çocuklarımızı biber gazından, polis şiddetinden koruyabilmek için çıktık meydanlara. Çıkmasaydık, korkaklığın ve onursuzluğun en diplerine savrulacaktık. Sonra da kaybettiğimiz değerleri yeniden bulduk. Taksim gezi eylemleri bizde çoktandır varlığını unuttuğumuz insani değerleri ortaya çıkardı. Taksim’de, Kuğulu Park’ta , Gündoğdu meydanında ve Türkiye’nin direniş yapılan bütün alanlarında yalnız olmadığımızı gördük. Alanlarda insanlara güvenmeyi, dayanışmayı, ‘’hayır’’ demeyi, en temel hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmayı, yardımlaşmayı ve fedakarlığı yeniden öğrendik. Kendimizden çok gurur duyduk. En çok da bu hoşumuza gitti; onurumuzu kurtardık. Biz bu değerleri çoktandır unutmuştuk. Oysa bunlar insan olmanın gereğiydi; uzun zamandır hayatımızın çok tatsız olduğunu anladık. Şimdi ok yaydan çıktı bir kere; insanlığımızın tadına vardık. Ne güzel şeymiş tanımadığın birilerine güvenmek, yere düşenin elinden tutup kaldırmak, şiddete karşı hep birlikte karşı çıkmak, birlikte şarkılar söyleyip dans etmek. Bundan sonra her şey çok farklı olacak; artık sokakta yürürken başımız dik yürüyeceğiz; karşıdan gelenlerin gözlerinin içine bakacağız; tanımadığımız insanlara gülümseyerek selam vereceğiz; otobüse binerken ‘’önce siz buyurun’’ diyeceğiz. Trafikte hoyratlık etmeyeceğiz; başkalarının haklarına saygı gösterecek, çıkarcı, bencil, kaba ve duyarsız olmayacağız. Artık gündelik hayatımız eskisi gibi olmayacak; başkasına yapılan haksızlığa arkamızı dönmeyeceğiz, tacize uğrayan genç kız ve kadınlara sahip çıkacağız, kabalığa, hoyratlığa tepki göstereceğiz. Birbirimizi koruyup kollayacağız. Çünkü biliyoruz ki birbirimizden başka kimsemiz yok. Bunlara küçük ve önemsiz şeyler mi diyorsunuz? Çok yanılıyorsunuz. Ç evre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 10 yıl sonra ülkede yaklaşık 3 bin arıtma tesisi bulunacağını kaydederek, şimdiden önlem alınması gerektiğini vurguladı. dır” denildi. Bu tür tesislerde gaz ölçümünün ve havalandırma sistemlerinin kontrolünün sürekli yapılması gerektiği belirtilerek, şu görüşlere yer verildi: “Günümüzde sayıları 415 civarında olan kentsel atıksu arıtma tesisi sayısının 2023 yılında 2 in 942’ye ulaşmasının hedeflendiği düşünülürse, benzer iş kazalarının yaşanmaması için atıksu arıtma ÇOK TEHLİKELİ zuatına göre “Çok Tehlikeli” sınıfında yer aldıkları anımsatıldı. Güllük Atıksu Arıtma Tesisi’nde yaşanan iş kazasının nedeni olarak, tesis içinde biriken metan gazının gösterildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Metan, hidrojen sülfür ve amonyak gazları, çalışan personel için öldürücü niteliktedir. Bu doğrultuda tesislerde iş sağlığı ve güvenliği kapsamında alınması gereken zorunlu önlemler bulunmakta tesislerinin ve pompa istasyonlarının projelendirme aşamasında risk analizlerinin yapılması gerekmektedir. Zehirli, boğucu gaz oluşumu ihtimali olan ünitelerde gaz ölçüm ve havalandırma sistemlerinin oluşturulması ve yapımı tamamlanan tesislerde bu ünitelerin düzenli olarak işletilerek, periyodik olarak kontrolünün sağlanması büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde gerçekleşen iş kazalarının çoğunun resmi kayıtlara geçirilmemesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında alınması gereken önlemlerin bir yük olarak değerlendirilmesi, İş Sağlığı Güvenliği Mevzuatı'nda yapılan sürekli düzenlemeler ve kamusal denetimin yetersizliği, iş kazalarının azaltılmasına engel olmaktadır.” KORDON’DA YENİ DÜZEN İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) aldığı karar kapsamında, Kordonboyu pazartesi akşamından itibaren araç trafiğine kapatılacak. Kararla pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri 20.0001.00, cuma ve cumartesi günleri 19.0002.00, pazar günleri ise 19.0001.00 saatleri arasında Kordon’a araç girişine izin verilmeyecek. Yeni trafik düzenlenmesi 15 Ekim'e kadar devam edecek. Çiğli’deki arıtmalardan çıkan günlük 800 ton çamur, kullanılabilir duruma getirilecek Çamurlar kurumaya başladı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Büyükşehir Belediyesi, çamur kurutma tesisini tamamlayarak hizmete aldı. Tesis, Çiğli'deki arıtmalardan çıkan günlük 800 ton çamuru yüzde 92 oranında kurutarak hem tarım alanlarında hem de ek yakıt olarak sanayide kullanılır hale getirecek. Kent, yıllardır Çiğli’de depolanan arıtma çamurlarından böylece kurtulacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 60 milyon liraya mal olan tesisin temelini geçen yılın mayıs ayında atmıştı. İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, kurutma ünitesinde diğer arıtma tesisleriyle birlikte günlük 800 tona ulaşan çamur miktarının yaklaşık 4 kat azaltılarak 220 tona düşürüleceğini, ayrıca yüzde 92 oranında katı madde içeriğine ulaşan kurutulmuş çamurun, tarım alanlarında, kentsel yeşil alanlarda veya ek yakıt olarak sanayide kullanılabileceğini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce devreye alınan sistemde kurutulmuş çamurdan tarım alanlarında ve ek yakıt olarak sanayide yararlanılacak. Çamurun farklı alanlarda değerlendirilebilmesi için çalışmalar EK YAKIT yürüttüklerini belirten yetkililer, “Çimento fabrikalarında çamurun ek yakıt olarak kullanılması için firmalarla görüşmelerimiz sürüyor. Şu an tesiste Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nden çıkan çamurların kurutuma işlemi başladı. Ardından diğer arıtma tesislerinden çıkan çamuru tesise alacağız. Kısa bir süre sonra Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi sahasında çamur depolama işlemi sona erecek ve bu alanlar rehabilite edilecek” dedi. Yüzde 70 oranında tamamlanan tesisin “Çürütücü Ünitesi” ise 2014 yılı başlarında hizmete açılacak. Çamurda kokuya neden olan organik bileşikler, çamur çürütme işlemi sonrasında biyogaz olarak tanımlanan ve yanabilen gaz bileşenine dönüşeceği için kalan çamurda koku problemi olmayacak. Ayrıca çamur çürütme tesisinde günde tahmini olarak üretilecek 53 bin metreküp biogaz da çamurun kurutulmasında kullanılacak. Böylelikle tesisin doğalgaz ihtiyacının yüzde 75’i biogaz üretiminden sağlanmış olacak. Konak’ta güvenli parklar K onak Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü, ilçedeki parkları güvenli hale getiriyor. Parkların zeminleri, çocukların zarar görmeyeceği kauçuk tabanlarla kaplanıyor. Salıncak ve kaydıraklardan düşüp yaralanmalar meydana gelmesi nedeniyle başlatılan uygulamayı, velilerde de olumlu buluyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle