Katalog

c MAYIS CUMA EGE İNSANA DAİR ASUMAN ABACIOĞLU Bağlar yardım bekliyor Yağıştan zarar gören Manisa ve çevresinin ‘afet bölgesi’ ilan edilmesi isteniyor zümSen Genel Başkanı Adnan Çobanoğlu, Alaşahir, Sarıgöl ve Ahmetli'deki üzüm bağlarındaki zararın iki yıllık üretimi etkileyecek boyutta olduğunu belirterek ‘Önlem alınmazsa bölgedeki bağların tapuları el değiştirebilir’ dedi. OZAN YAYMAN Manisa'ya bağlı Alaşehir, Sarıgöl ve Ahmetli'de mevsim normalleri üzerinde yağan şiddetli yağmur ve dolunun, üzüm üreticisini perişan ettiği belirtildi. İlk belirlemelere göre 25 bin dekar üzüm bağının zarar gördüğü bildirildi. Zararın iki yıllık üretimi doğrudan etkileyecek boyutta olduğunu söyleyen ÜzümSen Genel Başkanı Adnan Çobanoğlu, hükümetin üreticilere destek vermesi gerektiğini vurguladı. Sarıgöl'de şiddetli yağmurun ardından başlayan dolu, Tırazlar, Doğuşlar, Sığırtmaçlı, Çanakçı, Bağlıca, Bahadırlar, Baharlar, Çimentepe köyleriyle merkez Kavakkırı ve Ada arasındaki bağları olumsuz yönde etkiledi. Sarıgöl'de üzüm üreticiliği yapan Ali İhsan Ülgen, bölgede bu yıl üzüm hasadı yapılamayacağını söyleyerek, “Önümüzdeki yılın tohumları da zarar gördü ve gelecek yıl daha şimdiden olumsuz etkilendi”dedi. Ülgen, Sarıgöl'deki bağların çoğunun bankalara ipotekli olduğunu belirterek, “Devlet yardım etmez buraları afet bölgesi ilan edilmezse, bölgedeki bağların tapusu el değiştirebilir” dedi. Ülgen, Sarıgöl, Alaşehir, Ahmetli'nin afet bölgesi ilan edilmesinin kaçınılmaz olduğunu da sözlerine ekledi. [email protected] İçki Yasağı ve İzmir Hükümetin hazırladığı, içki yasağının kapsamını genişletecek olan yasa önerisinin mecliste kabul edilmesi durumunda bundan en çok etkilenecek yerlerden birisi de sanırım İzmir olacak. Malum olduğu üzere İzmir’in Kordon’u, Türkiye’de rakı ve şarap tüketiminin en fazla olduğu yerlerden biri olarak tanımlanıyor. İzmir’de yaşayanlar çok farkında olmasalar da ülkemizin diğer bölgelerinde içki yasağı fiili olarak zaten bir süredir uygulamaya konmuştu. Birçok ilimizde alkol satışı ve tüketimi, gerek içkili yerlerin kent dışına çıkarılması, gerekse o vilayetlerin yöneticileri tarafından yasaklanmasıyla kendiliğinden çoktandır oldukça sınırlandırılmıştı. Gidenler bilirler, Anadolu’nun bir çok kentinde bırakın herhangi bir marketten bira alabilmeyi turistik otellerin restoranlarında bile içki içebilmenin imkanı kalmamıştı. AKP iktidarının alkollü içkilerle ilgili yeni tasarısı yasalaşırsa, çoktandır yaşam tarzını inatla korumaya çalışan İzmir halkının içki içme özgürlüğü elinden alınacak. Üstelik, AKP’nin, yaşam tarzına müdahale edebilmek için İzmir’de yerel seçimleri kazanmasına bile gerek kalmayacak. Bir süre önce Kordon İşadamları Derneği Başkanı’nın AKP’ye üye olması üzerine ulusal basın organlarına bile yansıyan tartışmalarda İzmir’in, özellikle de Kordon’un ‘’rakı ve şarap içebilme özgürlüğü’’ ile özdeşleştirilmemesi gerektiğini savunanlar olmuştu. Ancak, geçimi büyük ölçüde alkollü içki satışına bağlı olan Kordon esnafı, kendisini temsil eden bir derneğin başkanının, alkol satışı ve tüketimine olumlu bakmayan bir partiye üye olması karşısında rahatsızlık duymuş, laf arasında müşterilerinin de buna tepki gösterdiğini açıklamıştı. Kordon’u ve genel olarak İzmir’i, tek başına içki içebilme özgürlüğü ile özdeşleştirmek elbette doğru değil. İçki içebilme özgürlüğünün yanı sıra İzmir ve Kordon, kadınların tek başına özgürce içki içebilme özgürlüğü ile de tanımlanmalı. Hatta bu da yetmez; kadınların geceleri özgürce dolaşabildiği, özgürce giyinebildiği, özgürce sevgilileriyle el ele sarmaş dolaş gezebildiği yer olarak da tarif edilebilmeli. İzmir aynı zamanda, cuma günleri Hisarönü Camisi’nde sokaklara yayılarak namaz kılanların, yanlarından, arkalarından, önlerinden geçenlere aldırış etmeden ibadetlerine devam edebildikleri ve hoşgörü gösterebildikleri bir yer olarak da öne çıkmalı. Ramazan ayında restoranlarda, lokantalarda yemek yiyenlere ‘’Neden oruç tutmuyorsun?’’ diye saldırıda bulunulmayan bir kent olarak da bilinmeli. Ancak şu da bir gerçek ki, Kordon’da içki içebilme özgürlüğü İzmir’in yaşam tarzının önemli bir göstergesidir. Bu özgürlüğün, tarihsel bir yanı da vardır. Mustafa Kemal Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırdığı İzmir’de, Kordonboyu’nda rakısını yudumlarken Yunan Kralı Konstantin’in burada rakı içip içmediğini garsona sormuştur; ‘’Hayır’’ yanıtı üzerine de ‘’Öyleyse İzmir’i niye almak istemiş ki?’’ diye şaşırmıştır. Yani bizim Kordon’da rakı içebilme özgürlüğümüz oradan gelir. Bu özgürlük, bize Kurtuluş Savaşı’nı kazanan atalarımız tarafından hediye edilmiştir. Yoksa İzmir’de yaşamanın ne anlamı vardır? Ü SİGORTA SIKINTISI ÜzümSen Başkanı Adnan Çobanoğlu da konuyla ilgili şunları söyledi: “Üzüm bağlarının gelecek yıllarda üzüm verecek olan filizlerinin de kırılmış olması nedeniyle üreticiler önümüzdeki 2 yıl daha bu zararın sonuçlarıyla karşı karşıya kalacaklar. Zarar gördüğü tespit edilen 675 üreticiden sadece 75'inin 'Tarım Sigortası' yaptırdığı belirlendi. Yani üreticilerin sadece yüzde 12'si ürününü sigortalatmış, geri kalanı primlerinin yüksekliği yüzünden sigorta yaptıramamış. Hükümet çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları bilerek önlemler almalı. Alaşehir ve Sarıgöl afet bölgesi ilan edilmeli. Çiftçilere her türlü teknik ve mali destek verilmeli. Üreticinin özel bankalar dahil tüm borçları 2 yıl süreyle ertelenmeli.” ORUN TBMM’DE CHP Manisa milletvekilleri Hasan Ören ve Özgür Özel de, 20 dakika kadar süren dolunun üzüm bağlarında yaprak bırakmadığını, doludan zarar gören çiftçinin borçlarının ertelenmesini istemiyle TBMM'de önerge verdiklerini bildirdi. S Narlıdere’de buruk başlangıç N Kirleten temizler!.. iz kirlettik, biz temizleyeceğiz” sloganıyla Kançeşme Mesire Alanı'ndaki çöpler toplandı. Konak Belediyesi Çevre Müdürlüğü ile Toplum Gönüllüleri Vakfı üyelerinin işbirliğinde gerçekleşen etkinliğe; Konak Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi, CHP Kadın ve Gençlik Kolları, Konak Belediyesi Temizlik İşleri ile Özmüşler Geri Dönüşüm Firması gönüllüleri katıldı. Alanı temizleyen 85 gönüllü, 250 torba çöp topladı. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, “Geleceğimizin sahibi çocuklarımıza temiz bir dünya bırakabilmemiz için çevremizi temiz tutmalıyız. Önemli olan temizlemek değil, temiz tutmak, kirletmemek. Çocuklarımıza örnek olalım, büyükler olarak yerlere çöp atmayalım” diye konuştu. “B arlıdere Belediyesi'nin geleneksel Gençlik ve Çiçek Festivali, Hatay Reyhanlı’da meydana olaylar nedeniyle buruk başladı. Geleneksel festival yürüyüşü, “Acıya Saygı Yürüyüşü” adıyla yapıldı. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP İzmir milletvekilleri Mehmet Ali Susam, Erdal Aksünger, CHP PM Üyesi Hüseyin Saygılı, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin'le çok sayıda Narlıdereli, yürüyüşte yer aldı. Konserlerin ertelendiği festival kapsamında bugün Âşık Mahsuni Beste, yarın da en güzel çiçek yarışmaları yapılacak. ÇİÇEK FESTİVALİ İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde % 30 indiri m kitap.cumhuriyeti.com.tr Dilmen anısına... B alıklıova Köy Tiyatrosu, geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren oyun yazarı Güngör Dilmen’in anısına Karşıyaka’da adını taşıyan parka yarımadadan getirdiği nergis soğanlarını dikti. Çiçeklerin dikiminde Dilmen’in eşi Gürgör Dilmen’de yer aldı. Topluluk, 23 Mayıs’ta yine usta yazarın ınasına yine Dilmen tarafından kaleme alınan “Midas’ın Kulakları” adlı oyunu sahneye koyacak. C MY B