Katalog

4 C EGE 13 MAYIS 2013 PAZARTES Serçiler Köyü yakınındaki altın arama çalışmalarının Çanakkale’nin içme suyunu da riske attığı vurgulanıyor Atikhisar’a sahip çıkın Çanakkale’nin içme suyu gereksinimini karşılayan barajlar arasında yer alan Atikhisar yakınındaki tesise dikkat çeken Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Nalbant, ‘150 bin kişi hiçe sayılamaz’ dedi. ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, Serçiler Köyü yakınlarındaki altın arama çalışmalarının, Çanakkale’nin içme suyu gereksinimini karşılayan Atikhisar Barajı’na zarar vereceğini belirterek, “Bu işin burada hiç yapılmaması lazım. Çünkü, yaklaşık 150 bin kişi, Atikhisar Barajı’ndan yararlanıyor. Yurttaşlarımızın da bunu görmesi ve sahip çıkması lazım” dedi. Serçiler ve Terziler köyleri arasında başlayacak altın arama çalışmalarıyla ilgili ÇED halkın bilgilendirilme toplantısı Serçiler’de yapıldı. Toplantıya, bu köyler dışından çok sayıda insan getirildiğini öne süren Nalbant, “ÇED başvurularından bugüne kadar yüzde 99.5’i, yani tamamına yakını olumlu ÇED almış. ÇED, hep söylüyoruz, sulandırılmış bir kurumdur. Parayı bastıran ÇED’i alıyor. ÇED böyle bir şey. Halkı bilgilendirme toplantısına da kabadayı takımı ve kiralanmış kişiler toplanmış ve getirilmiş” dedi. İçme suyu kaynağı Atikhisar Barajı’nı olumsuz etkileyecek altın arama çalışmalarına karşı halkın daha duyarlı olması gerektiğini de vurgulayarak, şunları söyledi: “Çünkü, yaklaşık 150 bin kişi, Atikhisar Barajı’ndan yararlanıyor. Baraj, daha önce de Kirazlı’daki maden tehdidi altında kalmıştı. Ancak, Kirazlı’daki Kuzey Biga’nın işlettiği maden, Atikhisar Barajı’na Serçiler’dekinden daha uzak. Sondajlarda kullanılan tehlikeli kimyasallar var. Zehirli çamurlar, dağların 700 metre derinliğe kadar basılıyor. Binlerce ton zehirli çamur, Kirazlı’daki sondaj nedeniyle yerin altına basılıyor. Aynı işlem Serçiler’de de olacak. Yeraltı ve yerüstü sularının tümü böylece kirlenmiş olacak. 150 bin insanı hiçe saymak, bu insanları adam yerine koymamak ve çok uluslu altın tekellerinin isteklerini yerine getirmek devlet yönetme anlayışıyla bağdaşlaşacak bir durum değil.” MUĞLA artıyor Mavi bayraklar ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Deniz, plaj, marina ve yatların temizliğiyle standardının kalitesini simgeleyen “Mavi Bayrak” uygulamasında 2013 rakamları belirlendi. Buna göre mavi bayraklı plajların sayısı 355’ten 383’e çıktı. Marinaların sayısı da 20’den 21’ye ulaşırken, 13 olan mavi bayraklı yat sayısı değişmedi. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TURÇEV) tarafından yürütülen proje kapsamında, sadece Muğla’da mavi bayrak alan plaj sayısı bir önceki yıla göre 8 artarak, 84’e ulaştı. 7 Marina ve 6 yatla birlikte bu sayı 97 oldu. Bir yıl boyunca plaj, marina ve yatlarda asılı kalacak bu bayrağı alabilmek için plajlarda, çevre eğitimi ve bilgilendirme, yüzme suyu kalitesi, çevre yönetimi ve güvenlik ve hizmetler başlığı altında 32 kriterin yerine getirilmesi gerekiyor. Marinalarda ise, deniz suyu kalitesi, çevre yönetimi ve bilgilendirme, çevre yönetimi ve güvenlikhizmetler başlığı altında 24 kriter gerekirken, yatlarda ise gezi tekneleri yönetmeliği, atık takip formu, denize elverişlilik belgesi, sintine ve pis su tankları düzeni gibi 19 kriter yer alıyor. ZEHİRLİ ÇAMURLAR... MÜZE OLACAK... İzmir Büyükşehir Belediyesi, 17. yüzyılda yapıldığı bilinen ve yıkılmak üzere olan Beit Hillel Sinagogu’nu kent yaşamına kazandırmak için “yeniden yapım” çalışmalarına başladı. Belediyeden verilen bilgiye göre; İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan onaylanan projeye göre, yıkılmaya yüz tutmuş Sinagog için öncelikle temizleme çalışmaları başlatıldı. Kısa süre içinde rekonstrüksiyon projesi uygulamaya konularak bu tarihi yapının orjinaline uygun olarak yeniden kente kazandırılacağı bildirildi. Uzun yıllardır harabe konumunda olan yapı, çalışmaların tamamlanmasının ardından müze olarak kentlinin hizmetine sunulacak. C M Y B