01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kitap kokusu yayılacak! ÜYAP tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle bu yıl 18.’si düzenlenen İzmir Kitap Fuarı, kapılarını yarın açıyor. 9 gün sürecek fuarda okurlar yine sevdikleri yazarlarla buluşma olanağı bulacak. G T eçen yıl 332 bin okurun ziyaret ettiği kitap fuarının bu yılki onur konuğu Ahmet Cemal. Fuarda 350 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu yer alacak. TÜYAP Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu, geçen yıllara oranla yüzde 25’in üzerinde bir büyüme gösteren fuarın bu yıl daha görkemli geçmesini beklediklerini söyledi. SAYFA 2 EGE N SAN CUMA YIL : SAYI : c Başpehlivan Karşıyaka’da arşıyaka Belediyesi, Kırkpınar başpehlivanlarından, “Karaali” Lakaplı Ali Çelik’in heykelini dikti. Karaali’nin yaşadığı Örnekköy’de meydana dikilen heykelin açılışında konuşan Belediye Başkanı Cevat Durak, “Vefanın en güzel örnekleri Karşıyaka’da yaşanıyor. Karşıyaka için hizmet etmiş, adını duyurmaya katkı koymuş tüm değerlerimizin isimlerini yaşatıyoruz” dedi. Düzenlenen törene Durak'ın yanı sıra, merhum Karaali’nin eşi Nermin Çelik, kızları Selma ve Sevim Çelik, komşuları, Kırkpınar başpehlivanlarından Yüksel Kalay, Mükerem Kıyı, Abdülkadir Akçay'la Avrupa Şampiyonu güreşçimiz Mahmut Durmaz da katıldı. K Özçelik’in isyanıyla yeniden gündeme gelen yerli ilaç üretiminde, AKP iktidarında bir arpa boyu yol alınamadı Pansuman değil kalıcı çözüm HİCRAN ÖZDAMAR Kanser hastası üniversite öğrencisi Dilek Özçelik’in feryadını duyurmasıyla, Türkiye’nin yerli ilaç üretimi konusu bir kez daha gündeme geldi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bu kapsamda çalışmalara başlayacaklarını açıklarken, sürecin yılları bulabileceği belirtiliyor. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Geç kalınmış açıklamalar yapılıyor. Yıllardır gizli çalışmalar yürütülüyordu da bizim mi haberimiz olmadı?” diye sordu. CHP Manisa Milletvekili, Eczacı Özgür Özel de, AKP iktidara geldiğinden bu yana yerli ilaç sanayisinin yok sayıldığını vurguladı. Edirne’de çeşitli ziyaretlerde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a, kanser hastalarının ilaç bulamadığını Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’nun, “Kanser ilacı üretiminde çalışmaları başlattık” açıklamasını gerçekçi bulmayanlar, yerli firmaların yabancılara satıldığına, bilimsel araştırmaların uzun yıllar süreceğine dikkat çektiler. anlatmaya çalışan Özçelik’e “para” vermesiyle, kanser hastalarının yaşadığı sıkıntılar yeniden gündeme gelmişti. Özçelik’in ilaçları Türk Eczacılar Birliği aracılığıyla getirilirken, Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, “Bir çok ilacımızı da, özellikle kanser ilacımızın da Türkiye’de üretimine inşallah başlayacağız” dedi. İlaç üretiminin 35 günde tamamlanabilecek çalışmalar olmadığını vurgulayan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Yeni kanser ilaçlarının üretimi uzun yılları alan, büyük kadrolar ve kaynaklarla yapılan çalışmalardır. 35 güne sonlanacak çalışmalar değildir. Yine de çalışmaya başlanacağının söylenmesi olumlu bir gelişmedir” dedi. Türkiye’de ilaç üreten bir çok firmanın yabancılara satıldığını, direnen birkaç firmanın bulunduğunu kaydeden Sayılkan, şunları söyledi: “Geç kalınmış açıklamalar yapılıyor. Yıllardır gizli çalışmalar mı yürütülüyordu da bizim haberimiz olmadı. Eğer böyleyse benim için çok şaşırtıcı olacak. İlaçların yüzde 99’u yurtdışından geliyor. Kanser ilaçlarının tamamını ithal ediyoruz. Var olan ilaçların muadillerini mi üreteceğiz? Bugün kanser ilacının olmadığından bahsediyoruz. Geçtiğimiz günlerde 3 liraya satılan guatr ilaçları bulunmuyordu. Şimdi bu ilacın muadilini 2.5 liraya Türkiye’de mi üreteceğiz. Bu ülkede uygulanan ilaçla ilgili politikalar, sağlık sistemi doğru değil. İlaçtan elde edilen tasarruflar yeniden ilaca dönmüyor. Sağlıktaki başka açıklar kapatılıyor. Sağlık bir TOKİ ihalesi ya da otoyol yapımı değildir. İnsan yaşamının bedeli maddiyatla ölçülü değildir. Çalışmaların başlatılması doğru olur ancak tepkileri azaltmak için yapılan pansuman tedbirler, sağlığımızı geri kazandırmaz.” CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de, “AKP iktidara geldiğinde ilaçların yüzde 15'i ithal, yüzde 85'i yerli üretimdi. Şimdi yüzde 50 ithal yüzde 50 yerli. Ancak yerli fabrikaların yabancılara satıldığı düşünüldüğünde, bu oranın yerli üretim aleyhine olduğu dikkat çekiyor. Ulusal ilaç sanayisinde, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Türkiye'de üretim yapan, vergisini ödeyenlere yönelik büyük bir kıyım yaşanıyor. Şu anda sadece iki firma Türkiye'de gerçek anlamda üretim yapıyor. Onlar da zaman zaman yabancı firmalarla görüşüyor” dedi. İTHALATTA ARTIŞ 35 GÜNDE OLMAZ! GI DA MÜ HE N Dİ S LE R İ Y E N İ K U ŞA K K Ö Y E N ST İ T Ü LÜ LE R DE R N E Ğİ istiyorlar Denetçi olmak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Gıda mühendisleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda, bu alanda eğitim almış denetçi sayısının arttırılmasını istiyor. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde kurulan stantta kamuda “yetkilendirilmiş gıda danışmanı” istihdamının arttırılması için imza kampanyası gerçekleştiriliyor. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hülya Yılmaz, Türkiye'de 50 bin gıda üretim yeri ve 400 bine yakın satış noktası bulunduğunu belirterek, “Gıda güvenliğini sağlamaya yönelik kamu denetimlerinin yeterli ve etkin olabilmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda istihdam edilen gıda mühendisi konusunda en az lisans düzeyinde eğitim almış denetçi sayısının artırılması, halk sağlığının korunması için bir zorunluluktur. Bugün için bakanlığın izlediği personel politikasına baktığımızda, gıda denetiminde görevlendirilen personelin çoğunluğu, gıda konusunda eğitim almamış meslek mensuplarından oluşuyor. Gıda mühendisleri KPSS'den aldıkları 85 puanlarla atanamazken, veteriner hekim ve ziraat mühendislerinin atanmak için neredeyse sınava girmeleri yeterli olmakta. Bakanlık bünyesindeki 4 bin 650 gıda denetçisinin sadece 875'i gıda mühendisidir” dedi. Bakanlığın ısrarla gıda mühendisi istihdam etmediğini, belirgin şekilde meslek ayrımı yapıldığını savundu. Eğitimi yeniden düşünecekler İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 73. yıldönümü etkinlikleri, bugün Bornova'da sürecek. Bornova Belediyesi ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) tarafından düzenlenen “Eğitimi Yeniden Düşünmek” başlıklı sempozyum, Bornova Belediyesi Nikah Salonu'nda saat 10.00'da başlayacak.“Türkiye’nin Geçmişindeki YarınKöy Enstitüleri” başlıklı fotoğraf sergisinin açılışının ardından başlayacak sempozyumda, Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, YKKED Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Doç. Dr. Gökhan Günaydın, Varlık Özmenek, gazetemiz İzmir Temsilcisi Serdar Kızık, Hıfzı Topuz, Cengiz Bektaş'ın da aralarında olduğu çok sayıda konuk, farklı oturumlarda konuşacak. G C örünmez ormanlar! ları söyleyerek bu tepkiyi önlemeye çalışmaktadır” dedi. Gediz Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında 20082012 yılları arasında İzmir'e 15, Kütahya'ya 29, Uşak'a 18, Manisa'ya 17 milyon ağaç dikildiğinin açıklandığına dikkat çeken Ören, “Ancak bu ağaçların nerelere dikildiği bilinmemektedir. Bu rakamların çelişkili olduğu açıkça görülmektedir. Manisa’da 3 metrekareye 1 adet ağaç düşerken, Kütahya’da metrekareye ancak 1 ağaç düşmektedir. Bu nedenle ağaçların kağıt üzerinde dikildiği iddia edilmektedir. Çünkü Manisa’da dikilen 17 milyon ağacı gören olmamıştır. Eğer verilen rakamlar doğru ise Manisa’da bir karış ağaçsız alan kalmaması gerekirdi” dedi. EGE’den SERDAR KIZIK [email protected] HP Manisa Milletvekili Hasan Ören, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun, bir soru önergesine verdiği yanıtta kente 20082012 yılları arasında 17 milyonu aşkın ağaç dikildiğini bildirdiğini anımsatarak, “Sadece Çaldağı'nda 200 bin ağaç kesildi. Bakanın sözünü ettiği ağaçlar nerede?” diye sordu. Bakanın, Çaldağı'ndaki tepkiyi önlemek amacıyla bu açıklamayı yaptığını belirten Ören, “Sülfürik asitle nikel madeni çıkaracak şirket için Turgutlu’nun ciğerlerinin sökülmesine izin vermeyeceğimizi sürekli dile getiriyoruz. Turgutlu halkının temiz ve sağlıklı bir çevre özlemi ile verdiği haklı mücadele dalga dalga yayılmaktadır. Orman ve Su işleri Bakanlığı, diktiği ağaç Memleket Meselesi! Akil adam daha ne söylesin. “Ulus devlet başımızda Allah’ın belası bir şeydir” diyor. “Türk” üst kimliği bölücüymüş. Üst kimlik “Türkiyeli” olmalıymış. Eee, orada da “Türk” sözü var, oldu mu şimdi! I Devamı SAYFA 2’de C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle