Katalog

N SAN AR AMBA EGE SPOR GÜNDEMİ NÜVİT TOKDEMİR ntok59@hotmail.com c Sona Yaklaşırken!.. Türkiye'de oynanan futbol sizi tatmin ediyor mu? Soruyu değiştirirsek, eğer futbol tutkunuysanız, bir takım ve renk sevginiz varsa, izlediğiniz oyundan hoşnut musunuz? İzmir'de yaşadığınızı düşünerek, bu sorulara "evet" yanıtı veremediğinizi duyumsuyorum!.. Çünkü bir heyecanınız yok, sizi taraftar olarak tribüne çeken!.. Ya da "bu maçı mutlaka izlemeliyim" diye televizyonunuzun başına oturtan!.. Yollarda koşarak, coşarak ve de sevinç çığlıkları atmanızı sağlayacak bir devinim yaratmamışsa o renk sevdanız, boş umutlar ve beklentiler, boş bakışlarla nice içi boş maçlar izlemişsinizdir de, farkında olmamışsınızdır!.. Farkındalık yaratacak bir güç olmayınca yapılacak bir şey de yok aslında... Olmayan bir şeyin heyecanı da olmaz ya!.. ??? Diyelim Bucaspor taraftarısınız... Fanatiklik ve duygusallıktan uzak, "bu takımda hayat var, beni izlemeye zorluyor" deyip, kaç maçını izlediniz ki şu uzun sezon boyunca? Gittiler, geldiler; yendiler, yenildiler; berabere kaldıkları da oldu... Puanlar topladılar, yitirdiler... Verdikleri onca mücadelenin sonunda, PTT 1. Lig'den Süper Lig'e çıkacak üçüncü takımı belirleyecek olan play offa kalabilmenin uğraşını veriyorlar, o kadar!.. Küçümsenecek, yadırganacak bir şey mi bu? Elbette ki hayır... Ama o takım yokluklar içinde Süper Lig'e yükselmiş, bir kent ve o kentin en büyük ilçelerinden biri takımına sahip çıkmayıp başaşağı edip geriye çekmişse... İşte bunu kabullenemediğindendir o düşünce!.. Bugün çıksa ne olacak? ??? Diyelim Karşıyakalısınız... Yeşilkırmızı tutkunuz, sevdanız... Geceyi gündüze taşırken en büyük düşünüz!.. Yollara düşüp, tribüne girmek için kuyruklarda beklediğiniz kaç maç oldu?.. Kaç gece deplasman yolculuklarına çıktınız, büyük beklentilerle? Hangi maçlardan şampiyonluk heyecanınızı körükleyecek bestelerle çıktınız? Evet, umudunuzun yükseldiği... Beklentilerinizi artıran maçlarınız vardı hiç kuşkusuz... "Biraz da para olsa, kesin şampiyonuz" diye düşlerinizi tazelemişliğiniz de vardır!.. Ama olmayınca olmuyor değil mi? Hep yıkım, içtendıştan kim gelirse vuruyor ve "bir umut play off" deyip bekliyorsun sen de... ??? Ya siz Göztepeliler? Nicedir böylesine umutlandığınız bir sezon olmamıştı!.. En küçük grubunuzun bile koca stadı etkileyecek tribün gücü varken; heyecanınız doruktayken... Yine beklentilerinizi karşılayacak, sevinçlerinizi sokağa taşıyacak patlamayı yapamadınız işte... Sizin taşıdığınız o duyguyu, takımın sahipleri ve yöneticiler hissedemedi... Futbolcular "Göztepeliliği" algılayamadı... Tarihini taşıyamadı... Ve bugün o Göztepe, sevgililerini üzecek yerlerde... Anlayacağınız düşmek ya da düşmemek derdinde, kıvrım kıvrım kıvranıyor... Sona yaklaşırken... Şimdi nasıl dersiniz ki, "evet ben bir futbol aşığıyım ve güzel maçlar da izledim" diye... Ve hangi heyecanı paylaşırsınız... Hangi sevinçlere ortak edersiniz tüm İzmir'i? Edemezsiniz ki!.. Çünkü, yoklar!.. ENGELLER ÖNÜMÜZÜ TIKIYOR “Kent dışından Bornova'ya gelen ancak maddi sorunlar nedeniyle cemaatlerin yurtlarına gitmek zorunda kalan öğrenciler için yurt yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna da Sındır şöyle yanıt verdi: “Bazı belediyelerimizin yurt yapma çabaları oldu. Yurdu yaptıktan sonra Sayıştay tarafından borç çıkartıldı. Bu yurdu belediye yapamaz diye. Şu anda belediyelerin yurt yapması yasal olarak mümkün değil. Sadece belediyeler yer tahsis edip, diğer kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların yurt yapması mümkün olabiliyor. ÇYDD, ADD, Türk Eğitim Vakfı gibi kurumlar yurt yapabiliyor. Biz yurt yapmayı düşünüyorduk. Ancak bu yaşanan sorunlar bizi yurt yapma konusunda bir adım geriye attı. Gençlik merkeziyle üniversite gençliğimize başkasının eline muhtaç kalmadan karnını doyurabileceği aylık 300 liraya yakın gider olan sadece en temel insan hakkı olan besleme giderini karşılayabileceği, çamaşır yıkayabileceği sosyal faaliyetlerde bulunabileceği gençlik merkezini oluşturabildik. Yasalar, belediyelere yurt yapabilme imkanı verdiği taktirde, yurt yapma gayretimiz her zaman var.” (Fotoğraf: EMRE DÖKER) Bornova’da İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, yasal engeller nedeniyle öğrenciler için yurt yapamadıklarını vurguladı. Sındır, “Belediyeler sadece, kamu yararına çalışan dernek ve vakıflara yer tahsisi yapabiliyor. Onun dışında yurt yapılırsa, yapanlara Sayıştay denetçileri borç çıkarıyor” dedi. Sındır, 4 yıllık görev süresinde yaptığı çalışmaları toplantıyla anlattı. Ege Sağlık Oteli'nde gerçekleştirilen toplantıda Sındır, 4 yılda sorunlar yaşadıklarını, dalgalandıklarını belirterek, “Öyle böyle ayakta kaldık. Tüm verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Hatta fazlasını da yaptık. Hiçbir siyasi ayrım gözetmeksiniz, herkese adil hizmet götürdük” dedi. Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, yasal engeller nedeniyle yurt yapamadıkları bildirdi yorgan da büyüdü SAĞLAM KASA... Belediyenin hiçbir kredi ve dış borcu olmadığını, 2013 yılında 204 milyon liralık bütçe belirdiklerini söyledi. “Ayağımızı yorganımıza göre uzattık ama yorganı da büyüttük” diyen Sındır, “Göreve geldiğimizde 95 milyon lira olan bütçemizi 204 milyon liraya çıkardık. Gayri safi yerel hasıla 2009'da kişibaşına 232 lirayken şimdi bu rakamı 480 liraya çıkardık. Ekonomimiz düzeltirken hiçbir malı satmadığımız gibi kamulaştırmalar da yaptık” dedi. Belediyenin özgelirlerinin 40 milyon liradan 90 milyon liraya çıktığını da dile getirerek, “Belediyenin sahip olduğu fiziki yapıların yüzde 58'i 2009'dan sonra yapılmış projelerdir. Sokak arasında pazar yeri bırakmamaya söz vermiştik. Bu sloganla, 5 yeni pazar yerini hizmete açtık. Her yıl yeni yeşil alanlar oluşturuyoruz. Son dört yılda 600 bin metrekare yeşil alan ve parkı ilçemize kazandırdık. Kadınlarımıza özel hizmetler de sunuyoruz. Kadınlar hem sosyal hem de çalışma hayatında etkin olması için Türkan Saylan Konuk Evi, Uluslararası Kadın Sanatçıları Festivali, Lider Kadınlar Eğitimi, Kadın Siyaset Okulu ve kadınlarımıza yönelik kent gezileri projeleriyle kadınlarımızı da unutmadık” diye konuştu. Spora “tam” destek verdiklerini, spor okullarından görev süresi boyunca 10 bini aşkın çocuk, genç ve kadının yararlandığını da anımsatarak, şöyle konuştu: “Çocuklara lise ve üniversite hazırlık kurslarının yanı sıra, bilim, İngilizce, sanat, bilgisayar eğitimlerini ücretsiz sunuyoruz. Bu hizmetlerimizden şuana kadar 25 bin kişi yararlandı. Halk sağlığını korumak için de geliştirdiğimiz uygulamalar Türkiye'ye örnek oldu. Evde gebe, bebek ve loğusa bakımı, evde yaşlı bakım hizmetlerinin kapasitelerini artırarak sunmaya devam ediyoruz. Engellilerin yaşamını kolaylaştırmak için çok yönlü çalışmalar yapıyoruz.” Taşeron sisteme karşı da eleştiriler yönelten Sındır, “Çalışan her emekçi çalıştığı kurumun aslı personeli olmalıdır” dedi. TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDUK Tehlike saçıyor! liağa’da Tüpraş Halk Eğitim Merkezi önündeki Ayağmur kanalının etrafında herhangi bir tehlikeyi önleyici korkuluk bulunmaması, yurttaşların tepkisini çekiyor. Haftanın belirli günlerinde merkezde yapılan çalışmalara, çocuklarıyla beraber gittiklerini belirten veliler, bunun için kanal üzerinde yer alan köprüyü kullandıklarını vurguladılar. Akşam saatlerinde ya da havanın kapalı olduğu günlerde, küçük bir dikkatsizlik sonucu kanala düşebileceklerine dikkat çekerek, “Yağmur kanalının etrafında hiçbir tehlike önleyici önlem alınmamış. En azından kanal boyunca bir korkuluk yapılabilirdi. Çevresi yeşil alan olduğu için çocuklar burada oyun oynuyor. Zaman yitirilmeden önlem alınmalı” dediler. Aliağa Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ise, konuyla yetkili kurumun İZSU olduğunu bildirdi. (ŞAHAP AVCI) C MY B