Katalog

N SAN PAZARTES EGE PATİKA HALUK IŞIK [email protected] c 8 Nisan 2013, Silivri... Çok kitap çıkacak oradan, şimdiye kadar çıkanlarla koca bir kitaplık doldu bile. Resimleri yapılacak, filmleri çekilecek, heykeller yontulacak ve şiirler, oyunlar yazılacak. Balbay, orada yazdığı kitaplara, “Yargıtatör” oyununu ekledi ve şimdi ikincisine hazırlanıyor. “İçeridekiler”in bu kadar çok yazıp çizdiklerine şaşıranlara ne söylemeli? Dünlerinden habersizsek, bugünlerini algılayamıyorsak, hayatı düşünme, yorumlama ve davranma konusunda eksiğiz demektir. Hapishanelerini kafalarında taşıyanların, binbir umut ve adalet beklentisiyle ”içeride” ve “dışarıda” gün tüketenleri anlaması, elbette olası değildir. Belki de asıl sorunumuz budur. Oradaydım. Silivri’de, daha doğrusu yerleşim bölgelerinden hayli uzakta, dünyayla bağı yalnızca bir otoban olan, mimari açıdan tam bir zevksizlik ve kabalık ürünü yapısıyla, kapısında “T.C. Adalet Bakanlığı Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü” yazan o binanın önündeydim. Tam karşısındaki çadırlarda, çadırların ortasındaki fidanlıkta, ama daha çok gri parmaklıklardan oluşan bariyerlerinbarikatların içinde saatlerce bekledim. Düşünecek konu çok ve zaman neredeyse sonsuzdu. Nazım Hikmet’in, Balaban’ın “Mapushane Kapısı” resmi üstüne yazdığı, “Altı kadın vardı kapının önünde” diye başlayan şiiri anımsamak kolaydı. Kemal Burkay’ın yazdığı “Sonbahardan Çizgiler” vardır bir de. Yeni Türkü tarafından bestelenmiştir, biz onu “Mamak Türküsü” diye biliriz. O yürek burkan şarkıyı, Samsun yerine İstanbul, sonbahar yerine ilkbahar, Mamak yerine Silivri koyarak, bağıra bağıra söylemek işten değildi. “Silivri’ye ilkbahar geldi…İstanbul asfaltında otomobiller, ne güzeldir yollarda olmak şimdi…” Bahar sözün gelişiydi elbette. Jilet keskinliğinde rüzgar, kemiklere işleyen Trakya soğuğu, binbir özveri ürünü derme çatma çadırlar dışında, insani hiçbir kokusu ve dokusu olmayan koşullar… İçinizde “Bugün adalet yerini bulacak” umudunuz, “Sesimi seslerine eklersem, herşey daha adil ve hak edilir olur” inancınız, “Güzel günler göreceğiz çocuklar” kararlılığınız yoksa; uzayıp giden ova, üstünüzde kıyamet koparan bulutlar, insan zekasına saygısızlık anıtı “kampüs”, ruhsuz lojmanlar, minaresinin alemi rüzgarda ölümcül biçimde sallanan cami ve herşey, sizi kederden kedere sürükleyebilirdi. Leylekler dönüp duruyordu havada, “Sevinin, işte geldi bahar!” der gibi… Olmadı. İzlediniz, okudunuz yaşananları. Sonrasının gelişmelerini de birlikte gözlemleyeceğiz. Sorun neydi? Düzen ve insani koşullar sağlayacağına, sonsuz barikatlar kurup, binlerce asker ve polisi gerçeküstü kılıklara sokup, insanların karşısına dikenler olabilir miydi? Halkla ilişkileri, herkesi potansiyel suçlu görüp, ortamı terörize etmek sananlar mıydı? Sağlıklı ve açıklıktan güç alması gereken bir hukuk sürecini, bu denli kaotik hale getirmek, provokasyonlara kurban etmek ve bunlardan beslenenlere sofra açmak için, elinden geleni yapanlar da, sorumlu sayılmayacak mıydı? Hayır, demagog ağızlardan bunları işitmek, hayal ötesi bir beklentiydi. “Gaza gözlük, suya yağmurluk!” diye bağıran işportacılar, simitçiler köfteciler, bayrakçılar şapkacılar… İnsan çantasında, cüzdan taşır, ne bileyim ayna mendil tarak kolonya falan taşır. Çantada limonun ne işi var? Bu dışarıdakilerin sorunuydu. 35 dakikada biten, yargılamadan çok teknik sorunlarla boğuşulan, dertlerin dillendirilemediği ve dinletilemediği bir duruşma. Bir duruşma salonunda, biber gazının ne işi var? Bu da içeridekilerin sorunuydu. Hayat, içerisi ya da dışarısıyla, ömür törpüsü bir mecrada, sıkıntıyla akmaya çalışıyordu. Oradaydım. “Balbay’a Özgürlük Girişimi”nin özverili, dostluk ve dayanışmadan güç alan paydaşlığı içinde gittim. Silivri izlenimlerimi, tarihe not düşmek adına sürdüreceğim. ENGELSİZ Ç KEYİF... eşme Belediyesi tarafından engellilerin de kullanabileceği şekilde düzenlenen Ilıca Plajı, yaz sezonu öncesi ilk konuklarını ağırladı. Gerçekten istenildiğinde tüm engellerin kalkabileceğini söyleyen Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, “Çeşme’nin dünyaca ünlü plaj, deniz ve güneşinden engelliler de yararlanabilsin diye böyle bir plaj kurduk. Yoldan denize kadar kumlar üzerine kurulan ahşap rampalarla plajımızı tekerlekli sandalye, beyaz baston ve koltuk değneklerine uygun hale getirdik” dedi. Çalışma kapsamında plajdaki genel kullanıma ait tuvalet, duş ve soyunma kabinleri de engelli yurttaşlara göre tasarlandı. Uluslararası Engellilerin Kentsel Sorunları ve Çözümleri Kongresi’nde geri sayım başladı Sorunlara sanatsal bakış İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek Uluslararası Engellilerin Kentsel Sorunları ve Çözümleri Kongresi (ENGELSİZ İZMİR 2013) kapsamında sanat yarışmaları düzenlenecek. Yaşar Holding desteğiyle düzenlenecek kısa film, karikatür ve fotoğraf dallarındaki yarışmalarla, engelli sorunlarına farklı bakış açıları ile dikkat çekilecek. Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Film Tasarımı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şefik Güngör'le Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevcan Sönmez, Engelsiz İzmir Sanat Yarışmaları hakkında şunları söyledi: “Engelsiz İzmir Sanat Yarışmaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin konu ile ilgili diğer sosyal çalışmalarına destek niteliğinde ve sanatsal üretimi artırmayı amaçlayan bir etkinlik. Sanat yarışmaları kapsamında ‘Engelleri Kaldıralım’ temalı kısa film, fotoğraf ve karikatür yarışmaları düzenlenecektir. Yaşar Üniversitesi ise bu proje kapsamında düzenlenecek olan kültürel etkinliklere hem ev sahipliği yapmakta, hem de bu etkinliklerin organizasyon ve yürütülme aşamalarında yer almaktadır. Yarışmaların ödül töreni de yine ekim ayında üniversitemizde gerçekleştirilecektir. Ödül alan eserler ise hem sergilenerek sanatseverlerle buluşacak, hem de daha sonra engellilere yönelik çeşitli sosyal kampanyalarda kullanılacak.” OYUNC AKL AR K U M B A R AY A B ergama Belediyesi ve Ege Üniversitesi Bergama Meslek Yüksekokulu Eser Koruma Bölümü öğrencileri tarafından sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Mutlu Etmek Çocuk Oyuncağı” ve “Oyuncaksız Çocuk Kalmasın” sloganıyla, Oyuncak Kumbarası yaşama geçirildi. Son olarak ilçedeki Ali Rıza Eroğlu İlkokulu öğrencileri, okul müdürü Hasan Aras'la birlikte kumbaraya birbirinden güzel oyuncaklar attı. Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, toplanan oyuncakların çocuklara hediye edileceğini söyledi. Gönenç, kampanyaya ilk günden büyük, küçük herkesin yoğun ilgi gösterdiği vurgulayarak, Bergamalılar, çocuklarının, torunlarının eski oyuncaklarını kumbaraya atarak ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırmamızı sağlıyorlar. Gezici kumbarayı yerleştirdiğimiz okullarımız da kampanyaya destek oluyor” dedi. Selçuk’ta ‘ulusal’ şenlik elçuk Belediye Spor Kulübü’nün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle düzenlediği spor karşılaşmaları başladı. 714 yaş gurubundan kız ve erkeklerden oluşan futbol takımlarının katıldığı etkinliği başlatan Selçuk Belediye Spor Kulübü Derneği Başkanı Ümran Songun “Ulusal Egemenlik Şenliği spor etkinliklerini sizlerin bayramını kutlamak için düzenledik. Satranç, voleybol, basketbol ve tenis karşılaşmaları ile devam edecek ve sonunda dereceye giren sporculara sürpriz hediyeler vereceğimiz karşılaşmalarımıza, tüm Selçukluları davet ediyoruz” dedi. öğretmenlere emanet İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Okullarda öğrencilerin, daha sağlıklı ve güvenilir gıda tüketmesini sağlamak amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık, Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıkları arasında imzalanan protokol, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren İzmir'de de uygulanacak. Bugünden başlayarak 9 Haziran'a kadar da, konuyla ilgili öğretmenlere bilgi verilecek. Eğitimden geçen öğretmenler, okullardaki kantinleri denetleyecek ve belirledikleri olumsuzlukları, eksikleri gıda tarım ve hayvancılık il, ilçe müdürlüklerine bildirecek. Hazırlanan yönetmeliğe göre, kantinlerdeki erkek personeller saç, sakal ve bıyığını kapatacak şekilde bone ve maske kullanarak çalışacak. Kadın personeller ise çalıştıkları süre boyunca oje, cila ve makyaj malzemesi kullanamayacak. Personel gerekli sağlık muayenesi sonrasında işe alınacak ve çalıştığı sürece periyodik olarak sağlık kontrolünden geçirilecek. Kantinler Çocuklar Havagazı’nda ergici Halkla İlişkiler’in (DPR), Ege Çağdaş Eğitim Vakfı yararınına 2.’sini düzenlediği çocuk karnavalı, 20 Nisan’da Tarihi Havagazı Fabrikası'nda, 14.0019.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. DPR Genel Koordinatörü Ferhan Avcı, “Bizler İzmirli cumhuriyet kadınlarıyız. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın dünya barışı için atılan en büyük adımlardan biri olduğunu düşünüyoruz ve biz yaşatmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.2. Çocuk Karnavalı'nda, eğlenceli oyunlar, konserler, kukla, dans gösterileri, ödüllü yarışmalar, hobi ve sanat atölyeleri olacak. S D C MY B