Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Leylek protokolü lektrik telleri ve direkleri üzerindeki leylek yuvalarının yerine yapay yuvalar yapılması için Ege Üniversitesi’yle (EÜ) Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü arasında bilimsel işbirliği protokolü imzalanacak. Leylekleri, elektrik tellerinin yanı sıra yuvaya taşınan ip, naylon poşet ve çuval gibi malzemelerin öldürdüğünü belirten EÜ Tabiat Tarihi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı, yurttaşlardan çevre temizliğine dikkat etmelerini istedi. Sıkı, “Çevreye atılanlar nedeniyle 100 leylek yavrusundan 10’unun öldüğünü ya da sakatlandığını belirledik. Kuşların kuluçkaya yattığı yerleşim yerlerindeki bahçe, tarla veya ekili olmayan alanlara balya ipi, çuval ve naylon poşet atılmamalıdır” diye konuştu. E c Uzun ince bir yol... arşıyaka, Bayraklı, Buca, Bornova, Gaziemir ve Karabağlar’dan sonra Konak’taki muhtarlarla da bir araya gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, en çok kentsel dönüşüm sorularıyla karşılaştı. Kocaoğlu, “Bu, uzun ince bir yol gibi. 60 senelik çöküntü 23 senede ayağa kalkmaz” diye konuştu. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın da katıldığı toplantıda, 25 mahalle muhtarı yer aldı. Kocaoğlu, kentsel dönüşümde kararlı olduklarını belirterek, “Bu kentin dönüşüme ihtiyacı var. Tepecik’i, Basmane Meydanı’nı, Dibekbaşı’nı, Mezarlıkbaşı’ını, orayı da burayı da kirleten biziz. Yıllar içinde kent merkezini yıkmışız. Şimdi toparlamaya çalışıyoruz. Ama bu 12 günde olacak bir iş değil” diye konuştu. EGE UBAT CUMA YIL : SAYI : K Buca’da, kent içinde 45 dönümlük alana sahip De Johng Köşkü, düşük bedelle özel hastane grubuna verildi Şifa’ya SGK kıyağı 1 50 yıllık binayı kamusal amaçla kullanma isteğine olumsuz yanıt aldıklarını belirten Buca Belediye Başkanı Tatı, ‘Bu tahsiste ne gibi bir kamu yararı vardır?’ diye sordu. var mıdır?” dedi. Köşkün ve çevresi doğal SİT olmasına karşın bölgede bazı ağaçların kesildiğini belirlediklerini de bildiren Tatı, “Kesim makineleri ağaçların yanında duruyor. Kesilen ağaçları herhalde gece taşıyorlar. Bu katliam durdurulsun. Burada yer açılarak yeni binalar mı yapılacak? Bucalılar olarak kamu yararını ön plana çıkarmayan bu girişime son verdirmek için mücadele etmeliyiz” diye konuştu. Tatı, Buca Belediyesi önünde arazinin kamu yararına kullanılması için imza kampanyası başlattıklarını bunun belediyenin değil İzmir’in mücadelesi olması gerektiğini de söyledi. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da, “Bu peşkeşi mutlaka durdurmalıyız. Burada kamunun malı olan yer, talan edilerek başkaları tarafından kâr amaçlı kullanılıyor. Kentsel Dönüşüm Yasası’yla bunları anlatmıştık. Sırada Devlet Su İşleri’nin, Karayolları’nın, askeriyenin, Maliye’nin lojmanları, arazileri var” dedi. Şifa Hastaneler Grubu'ndan yapılan açıklamada ise, Tatı'nın sözlerinin “şaşkınlıkla” karşılandığı belirtildi. Grubun “holding” ya da “ticari işletme” olmadığı, binanın, üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nün eğitim yapacağı bir kampüs olarak planlandığı savunuldu. BOZYAKA Daha ne bekleniyor? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Buca’daki 150 yıllık De Johngh Köşkü’nün kamu kullanımına sunulması çağrılarına karşın, SGK tarafından Şifa Hastaneler Grubu’na çok düşük bir bedelle verildiği ortaya çıktı. Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, “Kamu bu kiralamadan ne gibi bir yarar sağlayacak?” diye sordu. 1998 yılında kapatılan Buca’daki eski sağlık meslek lisesi binası ve bahçesindeki De Jongh Köşkü’nün yeniden ayağa kaldırılarak kamunun kullanımına açılması, yıllardır tartışılan bir konuydu. Buca Belediye Başkanı Tatı, son olarak 31 Mart 2010’da Sosyal Güvenlik Kurulu Başkanlığı’na yazı göndererek, 45 dönüm arazi üzerine kurulu, çevresi ağaçlarla kaplı tarihi köşkü, kamu yararına kullanmak amacıyla istediğini bildirdi. Bölgede yaşlı bakım evi, engelli merkezi ve ilçe kütüphanesi yapmak istediğini ancak olumsuz yanıt aldığını belirterek, “Onun yerine burası, çok az bir bedelle özel bir şirkete kiralandı. 45 bin metrekarelik bir alan için söylenilen kira bedeli 50 bin lira. Tarihe mal olmuş bir malikaneye biçilen bedel bu kadar mı? Bu arazinin yanında 110 metrekarelik kafeterya olarak kullanılan evin aylık kirası bile 15 bin lira. Kamu bu kiralamadan ne gibi bir yarar sağlayacak. Bu tahsiste kamu yararı AĞAÇLAR KESİLİYOR H astane acil servisindeki onarımın tamamlanmaması nedeniyle ölümle sonuçlanabilecek durumlar yaşanıyor. HİCRAN ÖZDAMAR DÜŞÜK BEDEL SATIŞ YASAĞI Çomakdağ turizme açılıyor OLCAY AKDENİZ MİLAS Yontma taş evleri, kadınlarının giyimleri ve köçekli, güreşli düğünleriyle tanınan Milas’ın Çomakdağ köyleri turizme açılıyor. Yöreye özgü kayalar kesilen taşlarla yapılan 85 evin bulunduğu Atalan Yaylası’na yol açtırılması için Muğla İl Genel Meclisi tarafından 50 bin lira ödenek ayrıldı. Kendisi de Çomakdağ Kızılağaç köyünden olan Eski CHP Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün, Atalan Yaylası’nda 85 taş ev bulunduğunu belirterek, “Bu evlerin turizme kazandırılmasını istiyoruz. Muğla Valiliği, turizmin kıyılardan iç bölgelere kaydırılması amacıyla başlattığı çalışmalar kapsamında, Atalan Yaylası’nın yolu da yapılacak. Bugüne kadar yüzyıllardır köylülerin patika yolla ulaştığı Atalan Yaylası’na turist gruplarının gelebilmesine uygun bir yol açılacak” dedi. Çomakdağ köyleri, özellikle kadınlarının geleneksel çok renkli giysileri, kadınların başlarına bağladıkları çemperiler arasına veya kulaklarının arkalarına, erkeklerin şapkalarına veya kulaklarının arkalarına taktıkları çiçekleri, en az üç gün geceli gündüzlü süren ve köçeklerle, pehlivan güreşleriyle ünlü düğünleriyle tanınıyor. Uzundere’ye şerh! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TOKİ’den aldığı ve Kadifakale heyelan bölgesindeki yurttaşları yerleştirdiği Uzundere’deki toplu konutlara satış yasağı geldi. Evler beş yıl boyunca başka kimseye devredilemeyecek. Kentsel dönüşüm yasası çıkmadan önce büyükşehirin tek başına yürüttüğü Kadifekale’deki heyelan bölgesinden taşınanlar tapularına kavuşmaya başladı. TOKİ'nin arazinin tapusunu devretmemesi nedeniyle yaşanan sıkıntı aşıldı. Toplam bin 167 adet bağımsız bölümün konut sözleşmesi kapsamında tahsisleri yapıldı. Ancak, konut borcu bulunmayan hak sahiplerine, konut sözleşmesi tarihinden itibaren tapu siciline 5 yıl süre ile satılmaması şerhi konuldu. Buna göre tapuları alanlar konutları 5 yıl boyunca başka bir kimseye satamayacak. Bölgenin mülkiyetinin büyükşehire geçmesiyle birlikte sosyal çalışmalar da başladı. Kadifekale’de geçimini midye yapımıyla sağlayan yurttaşlar için hijyenik ortamda üretim için fabrika da kurulacağı bildirildi. İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisinde onarım çalışmalarının tamamlanmaması nedeniyle hastaların “risk altında” tedavi edildiği, ölümle sonuçlanabilecek durumların yaşanmaya devam ettiği vurgulandı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Başkanı Veli Atanur ve Şube Denetleme Üyesi Ergün Demir tarafından yapılan değerlendirmede, hekimlerin zor şartlarda çalıştığı bildirildi. Atanur, “Yaptığımız uyarılar dikkate alınmıyor. İlle bir hastamızın enfeksiyondan ya da elektrik kesintisi nedeniyle müdahale edilememesinden ötürü ölmesi mi bekleniyor?” diye sordu. Sağlık çalışanlarının tozlu, gürültülü ve hijyenik olmayan bir ortamda çalışmak zorunda bırakıldığını kaydeden Atanur, “Tadilat esnasında elektrik kesintisi dolayısıyla myokard enfarktüsü tanısı konan hastanın yaklaşık yarım saat boyunca karanlıkta ancak telefon ışığıyla takip edilmek zorunda kalınması, hastane enfeksiyonu, sağlık çalışanlarının sağlığı ve güvenliği yöneticiler tarafından önemsenmiyor” diye konuştu. Öte yandan İzmir Valisi Cahit Kıraç, hastanede kalp krizi nedeniyle gözlem altında tutulan hastaya cep telefonu ışığı ve el feneriyle yapılan müdahaleye yönelik inceleme başlattı. EGE’den SERDAR KIZIK serdarkizik@cumhuriyet.com.tr Radyasyon Konutları!.. Tepkisiz, duyarsız, demokrasi anlayışı sığ bir toplumda olabilir ancak, koca bir kentin merkezindeki 70 dönümlük arazide radyasyon sızıntısından söz edilirken, konunun ¦ Devamı SAYFA 2’de C MY B