Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
c UBAT PAZARTES EGE PATİKA HALUK IŞIK halukisik@gmail.com Güncel ile Popüler Fransızca kökenli popüler kavramı, genel olarak: halkın arasında yaşayan motiflere, öğelere yer veren, onlardan yararlanan, halkın zevkine uygun, halk tarafından tutulan diye tanımlanır. “Herkesçe tanınan” olmak da, popüler kavramı içindedir. Güncel ise, günün konusu olan, günü ilgilendiren, gün açısından önemli sayılan anlamında kullanılır. “Popüler” ile “güncel” çoğu kez eşdeğer kavramlar olarak kullanılsa da, en azından “zihniyet” açısından, aralarında uçurum vardır. Yaşamın her alanında, bu karışıklığın yol açtığı bir çorba içinde yüzdüğümüz de, bizim hazin gerçeğimizdir. İki kavram arasındaki uçurumun şifreleri nelerdir, biz niye bu sorunun peşine düşmeli ve yanıt aramalıyız? Politika arenasından kültürsanat dünyamıza, bu kavramlar açısından baktığımızda, vahim bir kirliliğin egemen olduğunu görmemek için, ya cürüm ortaklığı ya da akıl tutulması gerekmektedir. Düşüncelerin, sözlerin, eylemlerin bu açıdan da bir temizliğe ihtiyacı var. Kuşkusuz bu belirlemelerin muhatapları, yakındığımız çorbayı pişirenler ve her daim sıcak durmasını sağlayanlar değil, bu isli pisli kazanı alaşağı etmekle yükümlü olanlardır. Bugün “popüler” kavramı, gelgeç, “fast food”, derinlikten yoksunluk, belleksizlik anlamında kullanılmaktadır. Halk kuyrukçuluğu ya da dalkavukluğu ve demogoji, popüler anlayışın gıdasıdır. Kavramın kökenindeki “halk arasında yaşayan motifler”, “halkın zevki”, “halk tarafından tutulan” belirlemeleri, kuşkusuz ilk duyuşta hoşa gelmektedir. Ama bu büyük bir tuzak, esaslı bir katakullidir. Sözü dolaştırmaya gerek yok, popülere sığınmak, kışkırtmak ve bir yaşam biçimine dönüştürmek, bilinçli bir toplum mühendisliğidir. Olup bitene itirazların, “Bakın bizesize neler söylüyorlar, huzurumuzu nasıl kaçırıyorlar” diye halka şikayet edilmesi, popüler anlayışın sığınağıdır. “Halk böyle istiyor” sözünün altındaki tuzak, ilerlemenin ve gelişmenin önüne çekilen settir. Popüler anlayışta, düşünmeye, irdelemeye yer yoktur. Boyutsuzdur, sığdır, genellemecidir, yapaydır ve tartışmasız biçimde tüketime dayanır. Bu nedenledir, politikacının asal sorunlar yerine, sürekli gündem yaratma peşinde olması. Basının, her gün yeni bir manşet araması, bulamayınca uydurması, popülizmin gereğidir. Popülizmin batağına yuvarlanan sanat, işte bu yüzden sıradanlaşıp, özsüz ruhsuz bir “boş zaman” geçirme ya da “kof eğlence” aracına dönüşür. Popüler olan, her türlü kavramı, değeri, aidiyeti çarçur etmek ve bunun hesabı sorulduğunda kendince kutsal kavramların şemsiyesine sığınıp; mağduriyetten ölümcül tehditlere sarılmak, ötekileştirmenin, itibarsızlaştırmanın yolunu aramaktır. Düşmenin sınırı olmadığı için, her gün daha da pervasızlaşır. Biz “güncel” olanın peşindeyiz. Çünkü güncel, yalnızca bugünle ilgilenmez. Bilir ki, bugün, dünün sonucuyarının gerekçesidir. Bu bilme hali, güdüler ve duyargaların değil, bilincin ve duyarlığın sonucudur. Güncel, bugün gaza gelip carcar konuştuğunu, yarın unutmaz, unutturmaz. Saldım çayıra, mevlam kayıra demez. Bir yüzleşme, muhasebe, irdeleme gerekçesidir “güncel olan”. Bu nedenle sorumluluktur, sorumluluğa çağrıdır. Hangi alanda olursa olsun, estetiğin, şıklığın, düşünsel olgunluğun, yaşama ve insana saygının peşine düşmektir. Güncel olan, yaşama kaygıyla, insana saygıyla yaklaşmaktır. Gündelik gazete köşesi bağlamında, hayli kavramsal bir Patika oldu, farkındayım. Ama son zamanlarda işittiklerimiz, gördüklerimiz, yaşadıklarımız, bu konuda yazmak zorunluluğu doğuruyor. Popüler olanın yarattığı saçma sapan telaş ve kirlilik, güncel olanı boğmasın istiyorsak, işe önce kendimizden başlamalıyız. Yoksa bu cehennem, yaşamdan sanata, hepimizi yakacak. Değer mi üç günlük makamlara, geçici alkışlara ve geleceğe karşı sorumluluklarımızı unutmaya? UĞUR MUMCU ÖZGÜR ÇOCUK NAZIM HİKMET B elediyeden verilen bilgiye göre; bombalı suikastle katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu'nun heykeli, ölümünün 17. yıldönümünde açıldı. İnönü Caddesi Bahçelievler'deki Uğur Mumcu parkı da bu kapsamda yeniden düzenlendi. 3.20 metre yüksekliğindeki Mumcu'nun yontusu, Heykeltraş Zafer Dağdeviren tarafından yapıldı. E skiizmir kavşağında yapılan düzenleme ve yeşillendirme çalışmalarının ardından, bölgeye 1.50 cm boyundaki “Özgür Çocuk” heykeli dikildi. Yontu, Karafatma Dağı’ndan alınan taşın üzerine yerleştirildi. N azım Hikmet heykeli, aynı adı taşıyan kültür parkının içinde yer alıyor. 20 bin metrekarelik alanda düzenlenen Nazım Hikmet Kültür Parkı, Tahsin Yazıcı Mahallesi'nde bulunuyor. İlçenin en büyük parkında çocuk oyun alanları, dinlenme yerleri, amfi tiyatro, seyir terasları, kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Yerel yönetim, ilçenin dört bir yanını heykellerle süslüyerek kent estetiğini geliştiriyor Karabağlar’da estetik atak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karabağlar Belediyesi, ilçenin dört bir yanını heykellerle donatıyor. Uğur Mumcu'dan Nazım Hikmet'e kadar pek çok ismin heykeli, ilçenin kent estetiğine değer katıyor. ENTE RENK KATIYOR Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, heykellerin kentleri süslemesinin çok eski çağlara dayandığını söyledi. Kürüm, “Kente renk katan, hikayesi olan ve kenti daha anlaşılır hale getiren en önemli sanat eserleri heykeller. Bu nedenle bölgeyle bütünleşen heykeller yaptırıyoruz. Aynı zamanda heykellerin bulunduğu alanları da yeniden düzenleyerek insanlarımızın sosyalleşebileceği, kent içinde daha rahat nefes alabileceği bölgeler yaratıyoruz” dedi. Heykellerin, bulunduğu alanlara “kimlik” kazandırdığını vurgulayan Kürüm, bunların yurttaşların beğenisini kazandığını söyledi. K alk şiirinin önemli ismi Yunus Emre'nin heykeli de kendi adını taşıyan mahallede yerini aldı. Sokaklar üzerinde önemli bir kavşak noktasına dikilen heykelin çevresine yapılan düzenlemeyle, bölgenin çehresi de değişti. H B elediyenin Yeşilyurt'taki Karafatma Dağı ve çevresinde gerçekleştirdiği düzenlemelerin ardından oluşturduğu parka bir de “Karafatma heykeli” dikildi. Burasının açılışı eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından yapıldı. Bornova’dan kaldırım kararı B ornova Belediye Meclisi, yol ve kaldırım harcamalarında yurttaşlardan kaldırım payı alınmamasını kararlaştırıldı. Bütünşehir Yasası kapsamında yol harcamalarına katılım paylarının alınıp alınmaması konusu belediye meclislerinin insiyatifine bırakılmıştı. Bornova meclisi, son toplantısında aldığı kararla 2013 yılı ve öncesinde tahakkuku yapılmamış olması kaydıyla katılım payı alınmamasına hükmetti. Uygulamaya başından beri karşı olduklarını belirten Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, “Ancak müfettiş raporları doğrultusunda Sayıştay kararı olduğu için 2007 ve 2008 yıllarına ait işlerin yol katılım paylarını vatandaşa tahakkuk ettirmek zorunda kaldık. Biz 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarda yaptığımız işler nedeniyle kesinlikle vatandaşa ödeme için bir tahakkuk çıkarmadık” dedi. İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde ARAZİ KAPATMA SAVI CHP Barutçu’yu dinledi SELÇUK (Cumhuriyet) Selçuk'a bağlı Barutçu Köyü'nde, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın çıkardığı özel ağaçlandırma yasası fırsat bilinerek, öncelik köy halkında olmasına karşın kimseye haber verilmeden 500 dönüme yakın arazinin kapatıldığı savlandı. Köy halkının bu sıkıntısı, CHP İzmir milletvekili Musa Çam, CHP İlçe Başkanı İbrahim Adıgüzel ve Selçuk Belediye Başkanı H.Vefa Ülgür tarafından yerinde incelendi. Köydeki yurttaşlar, kiralanan arazinin içinde mezarlık, kale ve eski yerleşim alanlarının olduğunu da söylediler. Çam da, Barutçu köyünün haritada yerini bile bilmeyen kişilerin kiralama yaptığını belirterek, “Barutçu halkına haber verilmeden yapılan bu işlemin takipçisi olacağız. Kiralamanın iptal edilmesini için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi. % 30 İNDİRİM kitap.cumhuriyeti.com.tr C MY B