14 Haziran 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zeytinyağı zaman tünelinde! yvalık Belediyesi “zeytinyağı başkenti” şiarıyla, zeytini ve turizmi kaynaştırma çabalarına katkı olarak Zeytin Müzesi'ni ziyaretçilere açtı. Kentte 1960'dan 80'lerin sonuna kadar hizmet veren Vakıflar Zeytinyağı Fabrikası'nın restore edilmesiyle oluşturulan müzede, zeytin hamuru hazırlayan taş ve bıçaklardan vurgulu mengenelere kadar, zeytinyağı üretim sürecindeki bir çok obje sergileniyor. Tasarım ve projesi Arkeolog Mimar Suzan Özyiğit ve Doç. Tuğcan Güner tarafından yapılan müze her gün izlenime açık. Özyiğit, “Müze, zeytin, zeytinyağı ve sabun üretiminin anlatıldığı; Ayvalık'ta zeytin ve zeytinciliğin evrimiyle tarihi fabrikanın tanıtımının yapıldığı üç bölümden oluşuyor” dedi. (METE KIZIK) A EGE KASIM CUMARTES YIL : SAYI : c Yelkenler Ata için elkenciler, yarın 10 Kasım Atatürk Kupası için yarışacak. Göcek Yat Kulübü tarafından düzenlenen 11. Sonbahar Göcek Yarış Haftası yarın sona erecek. Hafta kapsamındaki son etkinlik, Atatürk için koşulacak. 65 teknenin katıldığı yarışlarda yarın turnuvanın özel ödülü için denizciler yelkenlerini rüzgarla dolduracak. 10 millik parkurda düzenlenecek Ata'yı Anma Yarışı'nı kazanan yelkencilere özel ödül olarak, Savarona Yatı'nın maketi verilecek. Yarışların ardından ödül töreni de DMarin Göcek'te sahiplerine sunulacak. Göcek Yat Kulübü Başkanı Göker Tuncay 65 teknenin 6 grupta yarıştığı organizasyon başarılı şekilde devam ettiğini belirterek, “Beklentimiz düşük rüzgardı ancak güzergah değişiklikleriyle rüzgarı yakaladık. Bugün iki yarışımız olacak. Yarın da 10 Kasım Atatürk Kupası için tek yarış düzenleyeceğiz. Türkiye'de Atatürk adına düzenlenen tek yelken yarışı bizim organizasyonumuz. Bu yarışla Atamızı unutturmamaya çabalıyoruz” diye konuştu. (EMRE DÖKER) Y Aziz Kocaoğlu, Erdoğan’ın kente yönelik eleştirilerinde ‘ayrıştırıcı söylem’ kullandığını vurguladı Başbakan İzmir’i ötekileştiriyor HAKAN DİRİK İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kente her gelişinde yerel yönetimi doğrudan hedef alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İzmir’i ötekileştirdiğini” söyledi. Sorularımızı yanıtlayan Kocaoğlu, Erdoğan’ın, yerel yönetimhükümet ortaklığında gerçekleştirilen projeleri “Onlar yapamadılar, biz yaptık” diye duyurduğunu anımsattı. Kocaoğlu, “Bunları birlikte yaptık. Burada yanlış olan ‘biz yaptık’demektir. Örneğin İZBAN’a 700 milyon dolar harcadık. Protokolden sonra her iki kurum da koyar rakamlarını masaya kimin ne harcadığı ortaya çıkar. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na ‘Ben yaptım, sen yaptın’ der mi? Bu kent beni seçmiş, bu ülke de seni seçmiş. Bu söylem ayrıştırmadır. Bu, İzmirliye farklı bakma, İzmir’i ötekileştirmedir. Ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, benim başbakanım olarak bakıyorum. O, İzmir’in belediye başkanına ‘Benim belediye başkanım’ olarak bakacak. Sayın Başbakan’ın konuşma ve siyaset yapma üslubunda yanlış var. İzmir’e her geldiğinde, karşısına İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni alıp, onu eleştirerek, ötekileştirerek siyaset yapıyor. ‘Biz’diyor. O zaman siz kimsiniz, biz kimiz? Zaten herkes kimin ne yaptığını biliyor, ama yapmaktan ayrı bir şey. Bizi başka bir yöne itiyor. Yanlış olan bu” diye konuştu. OZ ARTTI... Başbakan Erdoğan’ın söylemlerinin dönemler içinde değişikliğe uğradığını belirten Kocaoğlu, “İzmir'in çıkarları için bazı şeyleri görmezden geldik. Ama artık iş artık o hale geldi ki biz belediye başkanı mıyız, başka bir şey miyiz, ne olduğunu anlamadık. Giderek işin dozu yükseliyor. AKP’ye 2007 yılına kadar baktığınızda başka bir parti görüyorsunuz, 2011’e kadar başka bir parti, 2011’den sonra başka bir parti, kadro, lider ve davranış biçimi görüyorsunuz. Doz arttıkça siz de savunma mekanımızlarınızı işletiyorsunuz. Taşıyabildiğiniz kadar sıkıntıyı taşırsınız. Taşıyamıdığınızı vatandaşlarınızla, sorumlu olduğunuz kitlelerle paylaşırsınız” dedi. Kocaoğlu, partisi içinden kendisine yönelen “büyükşehir davasını bekliyor” söylemlerine “kanımı donduruyor” diye yanıt verdi: “Bizim o davada duruşumuz da, yaptığımız iş de, bilirkişi raporları da net. Zaten, benim gördüğüm kadarıyla AKP bunu gündemden kaldırmaya çalışıyor. Ağızlarına almıyorlar. Milletvekilleri, bakanlar, havadan sudan bir sürü eleştiri yöneltmelerine rağmen bu konuya değinmiyorlar. Bu konuyu son dönemde en çok işleyen CHP’li bazı arkadaşlar. Bizim zaten masum olduğumuzu herkes biliyor. Aday olursam, İzmirli bana görev verirse belediye başkanlığımı yaparım. O KALKIYORUM HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adaylık için kararını bekliyoruz” dediği Kocaoğlu, bu konuya ilişkin de “Düşünüyoruz. Koşullara bağlı. Bir de rakibi görelim. Parti içinde adaylar da bir çıksın. Herkes bir vaziyet alsın. Ben zaten belediye başkanıyım. Sabah kalkıyorum, uyanıyorum, belediye başkanlığı yapıyorum. Gece saat bilmem kaça kadar belediye başkanlığı BAŞKAN C yapıyorum. Okuduğum kitaplar bile değişti. Daha kimse belli değil, herkes transferler peşinde. Ben niye adayım diye çıkayım ortaya? 10 senedir yapıyorum belediye başkanlığını. Hayatımdan da gayet memnunum. Olsam da olmasam da benim için bir şey değişmiyor. Aday olayım diye koşturmanın ne alemi var? 66 yaşın dinginliğinde, sakin sakin gidiyoruz” diye konuştu. KIRGIN DEĞİLİM! ocaoğlu, CHP örgütüyle ilişkilerine yönelik “10 senedir belediye başkanlığı yaptım 2 kongreye müdahil oldum. Parti içinde hiçbir arkadaşa kırgınlığım dargınlığım yok. Dedikodusuna, kimsenin hakkına hukukan karışmam. Kaprisim, hırsım yoktur. Elimden gelen, yasal olan, herkesin herşeyini yapmaya çalışırım. Bunu sadece CHP'lisi için değil, AKP'lisi için de diğerleri için de yaparım. Ben herkesin belediye başkanıyım, başka büyükşehir belediye başkanı yok” dedi. SABAH K ‘Danışmanı ocaoğlu, AKP İzmir Milletvekili İlknur Denizli'yi bir zamanlar danışman yaptığı için pişman olmadığını dile getirse de sert eleştiriler yöneltti: Parayı her zaman kazanabilirsiniz ama insanları her zaman tanıyamazsınız. Limandaki AVM'ye karşı çıkmıyorsun, 'Karayolları arazisinin satışı kanuna uygundur' diyorsun. Bir başka belediye başkanımızın imarını verdiği yerde 'bunlar AVM'ye ruhsat verdiler' diyorsun. Plan yapmak ayrı bir şeydir, bilir kendisi, planla hak vermek ayrı şeydir. O planla verilen hakkı kullanıp kullandırmamak ayrı şeydir. Kanun ayrı şey, adil olmak ayrı şey. Kentin kamu mallarının satılması ayrı şey. Kanunu gece çıkarıyorsun, sabah satıyorsun. Kanuna uygun da hayatın gerçeğine uygun mu? İzmir'in beklentilerine dünya normlarına, evrensel kurallara uygun mu? Bu zihniyet, çevreyolu üzerinde Karayolları arazisi üzerinde AVM izni verdi. Dava açtık, olmaz dedik. Karayollarının uçsuz bucaksız, dağ ova yollarında barınacak yer olsun diye getirilmiş planlama yetkisiyle, İzmir'in göbeğinde, Üçkuyular'a bin 500 metre mesafede AVM yapıyorlar, otel yapıyorlar. Kentlere bakış açısı bu. tanıdım’ AKP’NİN 35 PROJESİ Bir kısmı masa başında yazılmış. Yine de hiç değilse İzmir’e ne yapalım diye düşünmüşler. K D Kocaoğlu’nun kentin gündemindeki bazı konu başlıklarıyla ilgili değerlendirmeleri şöyle: Arsa satarak, AVM yaparak bir ülkenin ekonomisi büyümez, gençlerine istihdam sağlanmaz ve ülke zenginleşmez. Doğuş Grubu'nun Üçkuyular'a planladığı AVM için izinler Burhan Özfatura döneminde verildi. Balçova’daki, Karşıyaka’daki AVM’lere biz imar izni vermedik. Karayolları arsasının satılması külliyen yanlış. Ben zaten liman arkasını 3. İzmir olarak planlamışım, sen niye araya giriyorsun? TEKEL’in de bütün arsaları satıldı. Yarın bakalım neler satılacak? başka imalar var, benim kanım donuyor, üzülüyorum. Böyle ayak oyunlarıyla değerlendirilmek için belediye başkanlığı yapmıyorum. Bazılarına dersin ‘senin tutuklayacağım’, adam ‘canımı kurtararayım’ der gider. Bazısı da ‘gel tutukla’ der. Ben ikinci cinstenim, gel tutukla! Asacak mısın, as! Ne yapalım, gelmişiz 66 yaşına, asılacaksak asılacağız!” AVM BASKISI AĞAÇLIYOL KANIM DONUYOR EGE’den SERDAR KIZIK [email protected] zamana kadar bu davada hiçbir şey olmaz. Ne burada biter, ne Yargıtay’da biter. Eğer ondan sonra hüküm giyersem, öyle bir şey yok da, diyelim ki oldu. Öyle hayal ediyor bazı arkadaşlar. O zaman biz olacağız diye hayal ediyorlar herhalde. O zaman problemin çözümü gayet basit. Ahmet Piriştina hayatını kaybetti. Nur içinde yatsın. Vali ‘7 gün içinde seçim yapılacak’ dedi. Cenazeyi defnettik, 2 gün sonra meclis seçim yaptı. Bunun yolu yöntemi belli. Hiçbir koltuk boş kalmaz, İzmir de başkansız kalmaz. Garantimiz mi var? Mahkeme falan yok, ayağımız kaydı düştük, vefat ettik. Ne olacak, İzmir başkansız mı kalacak? 'Yargı sürecine sıkıştırılmış adaylıkları doğru bulmuyorum' diyen Mehmet Ali Susam için söylemiyorum kesinlikle. Bunu daha açık söyleyen aday arkadaşlar, onların yandaşları var, AKP Kuşağı!.. İktidarın, toplumun yaşam biçimine müdahalesi artık yadsınamayacak biçimde ortada. Adım adım geldiler. Artık öğrencilerden başlayarak yetişkin bireylerin evlerine bile el uzattılar. Gençlerin iradesini yok sayıyorlar. I Devamı SAYFA 2’de C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle