17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c 7 EYLÜL 2012 CUMA EGE 3 Bu dünyada kalanlar... ASUMAN ABACIOĞLU Bu dünyadan göçenler arkada ne bırakır? Düzeltilmemiş bir yatak, odanın girişinde yan yana konmuş terlikler, henüz hiç giyilmemiş, kullanılmamış eşyalar, çekmecelerinde keşfedilmeyi bekleyen gizlerin saklandığı bir ev, çoğu gerçekleşmemiş hayaller, yarım kalmış planlar, iyi kötü yaşanmış bir hayat, sevenlerin yüreğindeki iz, hayatlarına dokunulan insanlar. Öylece bırakılıp gidilir her şey. Titizlikle temizlenen ev, her gün sulanan bahçede çiçekler öylece kalır. Birisi gitse de hayat devam eder; kalanlar için yapılacak işler vardır daha. Gidenler kendileri için yolun sonuna gelindiğini bilir de sen bilmezsin; böyle bir şeydir ölüm; geldiğini sezdirir. Bir yandan hayatın gereklerini yerine getirirsin; planlar yaparsın; yakın zamandaki bir düğün için yeni giysiler alırsın; heyecanlanırsın; ne takacağını düşünürsün; bir yandan da yakınlarına ölümden sonraki masraflar için para bırakırsın. Hayat böyle bir şeydir işte; ölümle yaşam bir aradadır. Hayatın diyalektiği budur. Ölüm çağırırken bile gelecek için planlar yapmaktır. Böyle olmasıdır güzel olan; ölüme bekle demektir; geldiğini bile bile; “Benim daha yapacaklarım var” diye ayak diremektir; eğer erken gelirse de “Hoş geldin” diyebilmektir; “Çok da önemli değil; çeker giderim ben de” diye eyvallah etmemektir ölüme. “Herkesin gittiği yere ben de giderim” diyebilmektir. Önemli olan, geride kalanların sen ortalarda yokken bile bahçende çiçeklerine basmaktan çekinmeleridir; tam da bırakıp gitmeden önce temizlediğin evine girmeden ayakkabılarını çıkarmalarıdır; sigara izmaritlerini “kızmandan korkup” evinin sokağına değil de götürüp çöpe atmalarıdır. “Sen böyle isterdin” deyip ölümün ticaretini yapanlara kapıyı göstermeleridir; yarın dönecekmişsin gibi o kadar insanın doldurup boşalttığı evini yine senin bıraktığın gibi tertipli düzenli hale getirmeleridir; bardaklarını tıpkı senin yaptığın gibi mis kokulu bembeyaz kolalı örtülerinin üzerine dizmeleridir. Sonra gülebilmektir senin şakalarına yeniden; çok sevdiğin her şeyi seni anmadan yapamamak ACI KAHVE... tır; “acı kahveyi” seni düşünmeden içememek, mangalda sucuk ekmek ve yanında şarap içmeyi ne kadar sevdiğini hayat boyu unutmamaktır. Ölümden sonra hayat dedikleri de böyle bir şeydir muhtemelen. Gidenin arkasından bir süre daha onun buralarda takıldığını düşünür insan. Buralarda bir yerlerde, etrafında dolaştığı duygusuna kapılır. Belki giden gitmeye hazırdır da arkada kalanların biraz daha zamana ihtiyacı vardır. İnsan elinde olmadan gökyüzüne yıldızlara bakar geceleri; zamanı dolmuş beden toprağın altına bırakılsa da sevdiklerinin varlığını yukarılarda arar; kimse sevdiğiyle birlikte her şeyin yok olup gideceğine inanmak istemez; mutlaka buralarda bir yerlere sinmiş olan varlığı bizimle birlikte yaşamaya devam eder; böyle düşünmek iyi gelir; ölümle başa çıkmanın başka yolu yoktur bizim için. Hayatını başkaları için bir sürü fedakarlık yaparak geçirmiş olanlar daha kolay giderler ölüme; hayatlarından tatmin olmuşluk siner üzerlerine daha yaşarken; Bir sürü iş başarmış olmanın güveni vardır hayata bakışlarındaki kalenderlikte. Başka da bir şeye zaten pabuç bırakmazlar; on lar için gerisi boştur. Hayatını daha çok mal mülk ve para sahibi olmak için harcayanlardan farklıdır onlar; hemen anlarsınız bunu; onlar insan yetiştirmişlerdir; yetiştirdikleri insanlardan anlarsınız gidenlerin hayatının kalitesini. Cenazelerinin kalabalık olması değildir söz ettiğim; dökülen gözyaşları da değildir. Üzerlerine çok emek verilmiş olanlar, olgun bir tevekkülle yolcu ederler yaşamlarını değiştiren insanı, o giderken. Onun iyi bir hayat sürdüğünü bildikleri için böyle yaparlar. Üzülmeye gerek yoktur bu açıdan bakıldığında yani. Böyle bir insanın cenazesinde bir kere daha anlarsınız ki, gidenin eşyaları dağıtılır, düzen bozulur, ev bark satılır; ama geride kalan insanlar yaşamaya devam ederler. Hayatları onun sayesinde iyi yönde değişmiş olan insanlar yaşamaya devam ederler ve onlar bu emeğin karşılığını başkalarına iyi şeyler yaparak öderler. Hayat geçicidir, iyilik kalıcıdır; insanlarla birlikte yaşamaya devam eder ve önemli olan da budur zaten. Bornova’da ‘gece’ mesaisi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bornova Belediyesi, geceleri de cenaze raporu vermeye başladı. Hasta, yaşlı ve gebe yurttaşlara evde bakım hizmeti veren Bornova Belediyesi, gece meydana gelen ölüm durumlarında da yurttaşlarının evine hekim gönderme kararı aldı. Böylece, Bornova’da mesai saati dışında gerçekleşen ölümlerde aileler rapor için ertesi günü beklemek zorunda kalmayacak. Uygulamada, mesai bitiminden itibaren saat 24.00'a kadar yapılan başvurularda ,belediye adına bir hekim ölümün gerçekleştiği adrese giderek ölüm tespit işlemini gerçekleştirecek. Hekim raporunu alan cenaze sahipleri de mezarlıklar müdürlüğüne başvurarak cenazenin morga naklini sağlayabilecek. Yurttaşlar, bu hizmet için Bornova Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nün 329 69 68 numaralı telefonunu arayabilecek. Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, ilçede sosyal belediyecilik anlayışıyla yurttaşlara hizmet verdiklerini belirterek, “Belediye olarak yurttaşlarımızın yanında oluyoruz. İlçemizde başlattığımız hasta, yaşlı, gebe ve loğusa bakım hizmetinin ardından mesai saatleri içinde verdiğimiz hizmeti gece geç saatlere kadar yaydık. Bu sayede gece meydana gelen ölümlerde yurttaşlarımız cenazelerini morga götürmek için evde bekletmek zorunda kalmayacak. Bornova Belediyesi tarafından evlere gönderilen doktorlarımız kendilerine ölüm raporu vererek cenazelerinin en kısa zamanda morga kaldırılmasını sağlayacak” dedi. YAŞAMLAR SÜRERKEN... İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde kitap.cumhuriyeti.com.tr 30 indirim C MY B C MY B %
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle