17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c 19 EYLÜL 2012 ÇARŞAMBA EGE SPOR GÜNDEMİ NÜVİT TOKDEMİR [email protected] 3 Kısaca!.. İzmir takımlarının bulunduğu liglerde ilk haftalarda aldığı sonuçlar, Göztepe dışında olumlu diyebiliriz... PTT 1. Lig'de hazırlık aşamasında iyi görünmeyen Karşıyaka'nın bugün geldiği konum, yeni bir takım oluşturulmasına karşın hiç de yadırganacak gibi değil... Bucaspor'un ilk üç haftada aldığı değişken sonuçlar, sanki bu takımın deplasmanda daha başarılı olduğu izlenimini yarattı. Sarılacivertlilerin dışarda kazanıp, içerde puan yitirmesi, ardından bir zorlu deplasmandan daha puan çıkarması başka nasıl yorumlanabilir ki? Zorlu PTT 1. Lig maratonunda geriye kalıyor Göztepe... Üç sezondur hemen tüm takımı yenileyerek lige başlayan sarıkırmızılılar, belki de tarihin en kötü lig başlangıcını yaptılar ve üçte sıfır çektiler!.. Bu hem camia, taraftar hem de yönetim ve takım içerisinde bir takım sorunların yaşandığı düşüncesini yoğunlaştırıyor... 19 futbolcusunu yenileyip, uzun soluklu bir hazırlık dönemi geçiren sarıkırmızılıların lige henüz hazır olmadıkları, takım oluşumunu sağlayamadıkları gibi bir görüntünün ortaya çıkması daha nasıl yorumlanabilir ki? İşte bu noktada taraftar grupları tepkilerini eksik etmiyor; gerek yönetime gerekse teknik direktör Hüseyin Kalpar'a "sıfır" çeken bir takımın Göztepe olamayacağı yolunda yoğun tepki var. Hatta Kalpar'ın istifasını bile isteyenler ortaya çıktı. Bir iddia da Kalpar'ın istifa etmeye yöneldiğiydi ki, bu da asılsız çıktı!.. Söylenen o dur ki, Hüseyin Kalpar geçtiğimiz sezon görev aldığı Göztepe'de bu sezon çalışmak istememiştir!.. Ve yine bir söylencedir ki, Göztepe AŞ Başkanı İmam Altınbaş ile yakın ilişkisi nedeniyle zaten istifa etse de kabul görmeyeceğinden yani bir görev zorunluluğu var böyle bir yolu seçmesi söz konusu olamaz!.. Peki Göztepe'nin bu kötü günlerinde geçmişi başarılarla dolu bir teknik adamın istifa etmesi doğru mudur? Tartışılır!.. Yönetimin yapılan 19 transferdeki doğruluk payı nedir? O da tartışılır!.. Teknik adamların bu oluşumdaki payına gelince... İşte tartışılması gereken de budur!.. Göztepe neden böyle günler yaşıyor? Hazırlık dönemi kötü geçtiyse önlem almak çok mu zordu? Görevini yapmayan kimlerdir? Transferdeki yanlışlar nelerdir? Gönderilen futbolcuların yerine alınanlar nasıl seçilmiştir? Ve Göztepe'nin "efsane" adına yaraşır bir takım ne zaman ortaya çıkacaktır? Burada başkanından teknik adamına dek tüm kulüp yönetiminin sorumluluğu var!.. Kısaca, Göztepe'ye yaraşır bir takım ne zaman oluşacak söyler misiniz? Aileler, engellilerin okula alınmamasını çocuklarıyla birlikte protesto etti. Engellilere özel mağduriyet HİCRAN ÖZDAMAR 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte orta ve ağır zihinsel engelli gençler, kaderine terk edildi. İş okullarına giden ve sürekli eğitim alması gereken gençler 23 yaşını doldurmalarının ardından halk eğitim merkezlerine yönlendirildi. İzmir, Örnekköy'deki iş okuluna giden 150'yi aşkın öğrenci ve ailesi, çocuklarının okula alınmamasını protesto etti. Eğitim – Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Abdullah Tunalı, yeni eğitim sisteminin görülmeyen mağdurlarının 23 yaşını dolduran orta ve ağır zihinsel engelli gençler olduğunu söyledi. Tunalı, bu gençlerin özel durumu olan özel insanlar olduğunu vurgulayarak, Örnekköy’deki iş okuluna giden 150’yi aşkın engelli öğrencinin hakları ellerinden alındı E ğitimSen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Tunalı, yeni eğitim sisteminin görülmeyen mağdurlarının 23 yaşını dolduran orta ve ağır zihinsel engelli gençler olduğunu söyledi. merkezlerde üretim yapıyorlardı. Maddi ve manevi kazanç sağlıyorlardı. Şimdi bu çocuklarımız dışlanmışlığı yaşıyor” dedi. Öğrenci velilerinden Mehtap Tatlıcıoğlu, 28 yaşında down sendromlu bir kızı olduğunu, kızının iş okuluna geldiğini belirterek, “Devletin çıkardığı yeni yasaya göre öğrencilerin tümüne çıkış verildi. 'Yaşam boyu eğitim' adı altında eğitim halk eğitim merkezlerine yönlendiriliyoruz. 50 'ye yakın çocuğa çıkış verildi. Her çocuk, kendi bölgelerinde halk eğitim merkezlerine gitmek zorunda. Oysa kentin çeşitli yerlerinden öğrenciler Örnekköy'deki iş okuluna geliyordu” dedi. İş okulunda çocukların tiyatrodan sinemaya, bahçe becerilerine dek birçok alanda zaman geçirdiğini, bu alanlarda galoş üretimi gibi farklı alanlarda çalıştığını kaydeden Tatlıcıoğlu, “Okulda hemşiremiz vardı. Epilepsi hastası olan birçok çocuğumuza hemşiremiz anında müdahale ediyordu. Şimdi halk eğitimde bunların hiçbirisi yok. Alt yapı yok. Çocuklarımız okulun kapısından girdiği anda güvenlikli bir alanda oluyorlardı. Halk eğitim merkezlerinde bunu kim sağlayacak? Çocuklarımız eve kapatılmak isteniyor. Çok üzgünüz” diye konuştu. ALTYAPI YOK DIŞLANDILAR “Halk eğitim merkezlerinin fiziki yapıları bu çocuklarımızın eğitimi için uygun değil. Bu gençlerimiz, iş okullarına servislerle gidiyor, öğle yemeklerini orada yiyorlardı. Tuvaletleri, sosyal alanları bambaşkaydı. Öğrenci ve öğretmenden başka kimsenin girmesine olanak tanınmıyordu. Oysa halk eğitim merkezlerinde bu anlamda bir kontrol sağlanması olanaklı değil. Buradaki eğitmenler, orta ve ağır zihinsel engelli gençlerimize eğitim verebilecek formasyona sahip değil. Bu çocuklarımız ayrıca bu O l a ğ a n g e n e l ku r u l 6 7 E k i m ' d e , ç o ğ u n l u k s a ğ l a n a m a z s a 2 0 21 E k i m ' d e ya p ı l a c a k ‘SAĞLIĞIN CENAZESİ KALKTI’ Koruyucu sağlık hizmetlerinin geri plana itildiğini belirten Güzelant, 'Tetanos rezaleti, birinci basamakta uygulanan sistemin başarısızlığının kanıtıdır. Hiçbir mazeret bu başarısızlığı örtemez' dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, koruyucu sağlık sisteminin 21. yüzyılda “cenazesinin kaldırıldığını” vurgulayarak, “Tetanos aşısı rezaleti çağdaş bir ülkede sağlık bakanı için bir istifa gerekçesidir. Bu durum birinci basamakta uygulamaya konulan sistemin başarısızlığının açık bir ifadesidir. Hiç bir mazeret bu başarısızlığı örtemez. Oluşabilecek her türlü olumsuzluktan AKP hükümetinin Sağlık Bakanı doğrudan sorumludur” dedi. Sağlık Bakanlığı, geçen yıl 1998 doğumlu çocukların olması gereken tetanos ve difteri aşılarını zamanında temin sağlayamayınca, bir milyon fazla çocuk aşılanamamıştı. Bakanlık aileleri, aile hekimlerine ulaşma ve çocuklarına aşı yaptırmaları doğrultusunda çağrıda bulunmuştu. Konuyu değerlendiren Güzelant, “Bundan beş buçuk yıl önce getirilen aile hekimliği sisteminin, uygulanma şeklini eleştirmiştik. Ne yazık ki uyarılarımız konusunda haklı olduğumuzu görmüş bulunuyoruz” diye konuştu. Baroda takvim değişti İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Barosu Yönetim Kurulu'nun belirlediği baro olağan genel kurulu tarihi, Konak İlçe Seçim Kurulu tarafından değiştirildi. Baro yönetiminin, ilk seçim tarihinde çoğunluğun sağlanamaması durumunda, kasım ayının ilk haftasında yapılacağını duyurduğu olağan genel kurul tarihinin, Avukatlık Yasası'na aykırı olduğunu belirten ilçe seçim kurulu, yönetimden yeni bir seçim takvimi istedi. Bunun ardından baro yönetimi seçimlerin 67 Ekim 2012 günü yapılacağını bu tarihlerde çoğunluk sağlanamaması durumunda, 2021 Ekim 2012 tarihlerinde Kültürpark'ta gerçekleştirileceğini duyurdu. İki yılda bir gerçekleştirilen İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu için baro yönetimi, 2021 Ekim 2012 tarihini olağan umhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun itirazını değerlendiren Konak İlçe Seçim Kurulu, olağan genel kurul tarihinin Avukatlık Yasası çerçevesinde belirlenmesini kararlaştırdı. Grubun başkan adayı Özdemir Sökmen, mevcut yönetimin olası yasa değişikliği sonrası 2 yıl daha görevde kalmayı planladığını ileri sürdü. genel kurul tarihi olarak açıkladı. Gerekli çoğunluğun sağlanamaması durumunda ikinci seçim süreci 15 günü geçmemek üzere belirlenecek bir tarihte yapılacaktı. Buna göre, ikinci seçim süreci 34 Kasım 2012 olarak belirlendi. Baro seçimlerinin iki yılda bir, ekim ayı içerisinde yapılmasının yasal zorunluluk olduğunu bildiren Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu ise, baro yönetiminin aldığı karara, Konak İlçe Seçim Kurulu'nda itiraz etti. İstemi haklı bulan ilçe seçim kurulu, İzmir Barosu Yönetim Kurulu'nun olağan genel kurul tarihini yeniden belirlemesini istedi. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun başkan adayı Özdemir Sökmen, “Kasım ayında baro seçimi yapılamayacağı, seçim kurulu tarafından da kabul görmüştür” dedi. Sökmen, İzmir Barosu Yönetim Kurulu'nun, yasalara karşın, kasım ayında seçim yapma ısrarını anlayamadıklarını belirterek, “Ancak aklımıza, TBMM'nin 1 Ekim'de açılmasının ardından C gündeme geleceği söylenen Avukatlık Yasası'nda gerçekleştirilecek değişikliklerin mi beklendiği sorusu geliyor. Söz konusu değişikliğe göre, baro yönetimlerinin 4 yıl süreyle görevde kalmasının öngörülüdüğü söyleniyor. Ekim ayında yapılacak bu yasal düzenlemenin ardından, kasım ayındaki seçime gerek görülmeksizin, mevcut yönetimin 2 yıl daha görevde kalması mı planlanıyor? Kasım ayında baro seçimi yapılmasına hiçbir anlam veremediğimiz için aklımıza sadece bu şüphe geliyor” dedi. Sökmen, İzmir Barosu Yönetim Kurulu'nun, Konak İlçe Seçim Kurulu kararına aynen uyması gerektiğini ve olağan genel kurulu ekim ayında yapmasının şart olduğunu da sözlerine ekledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle